Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

boşanma davası açmadan önce bankadaki paranın mal kaçırma kastıyla çekilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-02-2012, 09:43   #1
Av. Gizem

 
Varsayılan boşanma davası açmadan önce bankadaki paranın mal kaçırma kastıyla çekilmesi

Merhabalar;
Davalı eş evlilik birliği süresince biriktirilmiş(2002'den sonra) ve davalı eş adına açılan hesapta bulunan parayı boşanma davası açılmadan birkaç ay önce çekmiş bulunmaktadır.Bu durumda katılım alacağı için dava açacağız ancak duruma uygun Yargıtay kararı bulamadım, bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim.
Old 21-02-2012, 12:59   #2
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi




◦EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNDE EDİNİLEN MALLARA KATKI PAYI
◦KATKI PAYINA DÜŞEN MİKTARIN TAHSİLİ
◦MAL REJİMİNİN SONA ERMESİ
◦GÖREV


Özet :Mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını önlemez. Eşler, evlilik birliğinin devamı sırasında müşterek ve müteselsil banka hesabı açtırabilirler. Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar müşterek hesaptaki para üzerinde yarı yarıya hak sahibidir. Taraflardan biri müşterek hesaptaki payından fazlasını çekmişse, fazlası için diğer hesap sahibine karşı sorumludur. Bu sorumluluk diğer hesap sahibinin vekili gibi hareket etmesine dayanır. Davacı, teselsüllü müşterek hesaptaki paranın tamamının davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek 1/2'sinin tahsilini istediğine göre, mal rejimi dışındaki akdi ilişkiye dayanan bu talebin aile mahkemesinin görevine girmediği talep edilen miktar itibarıyla asliye hukuk mahkemesinin görev kapsamında bulunduğu gözetilmelidir.



( 4721 s. MK m. 217 ) ( 4787 s. Aile Mahkemeleri K m. 4 )




YARGITAY İLAMI

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm edilmekle evrak okunup gereği düşünüldü.

1- , evlilik birliği içinde edinilen mallara katkısı sebebiyle katkı payına düşen miktarın tahsili isteği yanında, ortak döviz hesabından davalı çekilen dövizin 1/2'sinin davalıdan tahsilini de istemiştir. Evlilik birliği içinde edinilen mallara katkı sebebiyle katkı payına düşen miktarın tahsili ancak arasındaki mal rejiminin sona halinde istenebilir. Davalı tarafından 19.1.2006 tarihinde açılan boşanma davası reddedildiğine göre evlilik birliği ve mal rejimi devam etmektedir. Bu bakımdan, katkı payı alacağına ilişkin davanın bu sebebe dayanan reddi doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları sebeple yerinde görülmemiştir.

2- Davacı, bankada davalıyla müşterek hesapta bulunan döviz cinsindeki paranın tamamının davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek; 1/2'sinin tahsiline verilmesini de talep etmiştir. Bu talebin incelenebilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez. Mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını da önlemez (TMK.md.217). Eşler, evlilik birliğinin devamı müşterek ve müteselsil banka hesabı açtırabilirler. Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar müşterek para yarı yarıya hak sahibidir. Taraflardan biri müşterek hesaptaki payından nı çekmişse, için diğer hesap sahibine karşı sorumludur. Bu sorumluluk diğer hesap sahibinin vekili gibi hareket etmesine dayanır. Davacı, teselsüllü müşterek hesaptaki paranın davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek 1/2'sinin tahsilini istediğine göre, mal rejimi dışındaki akdi bu talebin aile mahkemesinin görevine girmediği (4787 s.K.md.4) talep edilen miktar itibarıyla asliye hukuk mahkemesinin görev kapsamında bulunduğu gözetilerek, bu talep yönünden tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken şekilde hüküm kurulması

Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı kalan ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu ın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar
Alıntı:
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi









-YARGITAY İLAMI-

Nursen Ercan ile Halil Ercan aralarındaki katkı payı alacağı kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 11. Aile Mahkemesinden verilen 02.07.2009 gün ve sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi anlaşılmış ve duruşma için 26.01.2010 Salı günü tayin edilerek a çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü eden davalı vekili Avukat Haydar Özgür Yılmaz ve Avukat Fatih Yıldırım ve karşı taraftan davacı vekili Avukat Esin geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde ve hazır ların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği

KARAR

Davacı Nursen Ercan vekili, 1083 ada 6 parseldeki 12 numaralı bağımsız bölüme ilişkin 5.010 TL katkı payı alacağı bulunmuş, 1.7.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle de alacak miktarını ,47 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı Halil Ercan vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 101.829,41 TL’nin dava itibaren yasal faizi ile alınarak davacıya ne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili edilmiştir.

Taraflar, 18.5.1985 nde evlenmişler, 13.10.2004 tarihinde boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 13.9.2006 tarihinde boşanmışlardır. Sözleşme ile başka mal rejimi eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş katılma rejimi geçerlidir. Dava muayenehane olarak kullanılan 12 bağımsız bölüm taraflar arasında mal ayrılığının geçerli olduğu 26.12.1996 tarihinde satın alınarak davalı koca adına tescil nden uyuşmazlığın Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir.

Evlilik birliği içinde edinilen mal varlığı için eşler, katkıları oranında katkı payı alacağı hakkına sahiptirler. Kararlılık kazanmış Yargıtay uygulamalarına göre, katkı payı alacağını belirlemek için eşlerin evlenme tarihinden dava konusu mal varlığının edinildiği kadar olan tüm gelirleri hesaplanmalı, herbirinin gelirinden kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarı belirlenmeli, bundan sonra tasarruf miktarı karşısında davacı eşin tasarruf oranı bulunmalı, bulunan bu oran dava mal varlığının dava ki değeri ile çarpılarak katkı payı alacağı tespit edilmelidir.

Somut olayda, öğretmen olan davacının çalışmasına ve gelirlerine ilişkin belgeler dosya arasına getirtilmesine rağmen serbest diş olarak davalının gelirlerine ilişkin belgeler Maliye Bakanlığı Arşiv Yönetmeliği gereğince süresi geçtiğinden imha edildiği belirtilerek gönderilmemiştir. Mahkemece, davalının edinme tarihine kadar olan gelirini asgari ücret üzerinden hesaplayan hukukçu bilirkişi esas alınarak yazılı şekilde verilmiştir. Özel muayenehanesinde serbest diş hekimi olarak çalışan davalının gelirinin asgari ücret esas alınarak hesaplanması olağan yaşam akışına uygun değildir. , odası ve vergi dairesinden alınacak cevapların dosya arasına konulması, bundan uzman bilirkişi ya da bilirkişilerin de görüşleri alınarak adil ve hukuka uygun emsal gelirin belirlenmesi, bundan sonra az yukarıda açıklanan esaslar ilkesinde davacının katkı payı alacağının saptanması gerekirken gerekli araştırma yaşam koşullarını yansıtmayacak asgari ücretin esas alınması doğru olmamıştır.

Davalı savunmasında, vekil edeninin evlenmeden önce üyesi olduğu Devlet Tiyatrosu Çalışanları Konut Yapı Kooperatifi aracılığıyla edindiği 15482 ada 1 parseldeki 15 numaralı bölümün ından elde ettiği paranın dava konusu muayenehanenin alımında kullanıldığını ileri sürmüştür. Davalının kooperatife üye olma tarihi ve aidat ödemelerine ilişkin makbuzlar eksik araştırma ile karar verildiği gibi söz konusu dairenin satış tarihi de göz önünde bulundurularak elde edilen paranın dava konusu taşınmazın üzerinde gibi durulmamıştır. Mahkemece, dosya arasında bulunan davalının banka hesap ilişkin evraklar bankacı bilirkişiye inceletilerek dava dışı taşınmazın satışından elde edilen gelirin muayenehanenin alımında kullanılıp kullanılmadığı hususu açıklatılmaya çalışılmalıdır.

Kabule göre de, dava belirtilen 5.010 TL için dava n itibaren, 96.819,41 TL için ise ıslah tarihinden itibaren faizin işletilmesine karar verilmesi gerekirken altına alınan ,41 TL’nin tamamı için dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır.

Tüm bu nedeniyle davalı nin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan verilmesine ve 1375,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene 26.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

2009/19185 e.

2010/21565 k.
21.12.2010




◦EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNDE EDİNİLEN MALLARA KATKI PAYI
◦KATKI PAYINA DÜŞEN MİKTARIN TAHSİLİ
◦MAL REJİMİNİN SONA ERMESİ
◦GÖREV


Özet :Mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını önlemez. Eşler, evlilik birliğinin devamı sırasında müşterek ve müteselsil banka hesabı açtırabilirler. Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar müşterek hesaptaki para üzerinde yarı yarıya hak sahibidir. Taraflardan biri müşterek hesaptaki payından fazlasını çekmişse, fazlası için diğer hesap sahibine karşı sorumludur. Bu sorumluluk diğer hesap sahibinin vekili gibi hareket etmesine dayanır. Davacı, teselsüllü müşterek hesaptaki paranın tamamının davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek 1/2'sinin tahsilini istediğine göre, mal rejimi dışındaki akdi ilişkiye dayanan bu talebin aile mahkemesinin görevine girmediği talep edilen miktar itibarıyla asliye hukuk mahkemesinin görev kapsamında bulunduğu gözetilmelidir.



( 4721 s. MK m. 217 ) ( 4787 s. Aile Mahkemeleri K m. 4 )




YARGITAY İLAMI

davanın yapılan muhakemesi mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1- Davacı, evlilik birliği içinde edinilen mallara katkısı sebebiyle katkı payına düşen miktarın tahsili isteği yanında, ortak döviz hesabından davalı çekilen dövizin 1/2'sinin davalıdan tahsilini de istemiştir. Evlilik birliği içinde edinilen mallara katkı sebebiyle katkı payına düşen miktarın tahsili ancak eşler arasındaki mal sona ermesi halinde istenebilir. Davalı tarafından 19.1.2006 tarihinde açılan boşanma davası reddedildiğine göre evlilik birliği ve mal rejimi devam etmektedir. Bu bakımdan, katkı payı ilişkin davanın bu reddi doğrudur. bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple görülmemiştir.

2- Davacı, bankada davalıyla bulunan döviz cinsindeki paranın tamamının davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek; 1/2'sinin davalıdan tahsiline verilmesini de talep etmiştir. Bu talebin incelenebilmesi için arasındaki mal nin sona olması gerekmez. Mal , eşler arasındaki borçların muaccel olmasını da (TMK.md.217). Eşler, evlilik birliğinin devamı sırasında müşterek ve müteselsil banka hesabı açtırabilirler. Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar müşterek hesaptaki para üzerinde yarı yarıya hak sahibidir. Taraflardan biri müşterek hesaptaki payından fazlasını çekmişse, fazlası için hesap sahibine sorumludur. Bu sorumluluk diğer hesap sahibinin vekili gibi hareket etmesine dayanır. Davacı, teselsüllü müşterek hesaptaki paranın tamamının davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek 1/2'sinin istediğine göre, mal rejimi dışındaki akdi ilişkiye dayanan bu talebin aile mahkemesinin görevine (4787 s.K.md.4) talep edilen miktar itibarıyla asliye hukuk mahkemesinin görev kapsamında bulunduğu , bu talep yönünden tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple , istek halinde temyiz harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.12.2010
Umarım yeterli olur
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Murisin Bankadaki Parasının Çekilmesi Hammerfall Meslektaşların Soruları 44 12-12-2018 15:34
altınlarımı boşanma davası acmadan önce alabilr miyim Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 27-04-2011 10:21
Boşanma Davası Açmadan Önce telefon ayrıntılarına ulaşabilir miyim? Velayet?_ Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 28-07-2010 11:21
boşanma davası açmadan önce koruma talebi zeynepozay Meslektaşların Soruları 1 26-05-2009 22:14
boşanma davası açmadan önce Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 15-03-2008 16:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03211689 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.