adliyelerdeki memurların yükümlülükleri

Tüm kullanıcılara iyi günler diliyorum
Benim merak ettiğim ve rahatsız olduğum bir husus var.Adliyelerde özelliklerde icra dairelerinde memurların yükümlülüğü olan bir çok işi avukatlar,sekreterler yapmaktalar.Ben büyük sayılabilecek bir ilçedeyim ve pratik yapmak maksadıyla bir avukatın yanında çalışmaktayım.Bildiğim kadarıyla icra dosyalarını hazırlamak,esas defterine kaydetmek gibi birçok işi memurlar değil biz yapmaktayız.İşin trajikomik yanı icra dairesinde tutulan defterlerden memurlar sorumlu olduğu halde defterlere yapılan kayıt,nakil gibi işlemlerde bir sorun olduğunda da bir memur sekretere "şu işleri öğrenemediniz gitti..." gibi serzenişte bulunuyor.
Anlam veremediğim bir işleyiş var icra dairelerinde memurun görevini sekreter yapıyor,bir sorun çıktığında memur sekretere tepki gösteriyor,bütün avukatlar da bu sisteme göre hareket edioyrlar.
Acaba böyle yanlış bir uygulamayı "memurların işi başından aşkın,biz kendi işimizi kendimiz görelim de işimiz bir an önce bitsin" gibi bir felsefeyle meşru görmek ne kadar mantıklı.
Hepinize iyi çalışmalar

Kardeşim adliyelerde ki mahkemeler, Savcılık ve icra dairelerinin iş yükü iele çalışan personel sayısı göz önüne alındığında özellikle icra dairelerinde avukatların ve yanında çalışan elemanlarının iş yapması ok doğaldır. Yeterli personel olan yerlerde memurlar tüm işleri kendileri yapmaktadırlar. Ancak hukuk bitirmiş ve avukat olmuş bir çok arkadaş daha esas defterinin ne olduğunu, ne işe yaradığını bilmiyor, kalem mevzuutını ve kalemde işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyoır. Sonrada personele çamur atmaya çalışıyorlar.Bence siz bu sorunuzu bir serzeniş niteliğinde Adalet Bakanlığına iletin, iletin ki belki personel sayısını biraz artırırlarda adliyelerde işler biraz daha iyi yürür. ama avukatlarında hukukçu olarak neyin ne olduğunu bilmesi gerektiğini inanıyorum. Başarılar

güzide bir atasözünmüz vardır "deveye neren eğri diye sormuşlar,nerem doğru ki demiş!" ..
değerli zabıt katibi arkadaşım,
mesleğimizi yaparken adliye personeliyle omuz omuza çalışıyoruz. ancak en az 4 sene ağır bir hukuk ilmi alırken mazur görün bağışlayın bize "esas defteri"nin ne olduğunu öğretmiyorlar! şayet onu da bize öğretselerdi, siz şu an mesleğinizi yapmıyor,yapamıyor olurdunuz,o kapıdan ekmek yiyemezdiniz.

elbette bir hukukçunun şanındandır,öğrenecek işleyiş nasıldır ne nerededir. malesef memleketimizin durumu da ,imkanları da malum.. büyüme ihtimalleri gözetilmemiş pek çok ilçede kadro ve mekan açısından ciddi sorunlar var. ve memurlarımız her şeye rağmen görevlerini yapmaya çalışıyorlar. hepsine samimi bir teşekkürü borç bilirim.
ama yine söylemeden edemeyeceğim icra dairelerinde ,memurların yapacağı tüm işleri avukatlar ve stajyerler,sekreterler yapmakta. iş çok deyin,yer yok deyin ne derseniz deyin ben orada dosya numaralarken memurun diğer avukatla halı saha maçını konuşmasına tahammül edebileceğimi sanmıyorum,kimse alınmasın.

15 Yıldır serbest avukatlık yapan bir kişi olarak zaman zaman adliye çalışanları ile nadir de olsa sorunlar yaşadım. Ancak şunu itiraf etmek gerekir ki,diğer devlet daireleri ile kıyaslandığında ( tapu,vergi dairesi,mal müdürlüğü vs) adliye bana çok daha fazla huzur veriyor. Son derece komik ücretlerle ,çoğumuzun işimizi bitirip bir an önce ayrılmak istediğimiz mekanlarda (Hala eski yerinde ise .Adalar adliyesi hariç !) çalışan tüm adliye personeline daha fazla anlayış göstermemiz gerektiği kanaatindeyim.

Bu konuda Türkiyenin her yerinde işleyiş nasıldır bilemiyorum tabi.Henüz mesleğimi icra etmeye başlamadım halen öğrenciyim.Ancak snırım okulu bitirip de avukatlığa başladığımız zaman tahmin ettiğimiz ortamla karşılaşamayacağız.Çalışma şartları veya iş yükü neolursa olsun adliyede görevli memurların görevlerini bir avukatın veya sekreterin yapması bana ilginç geliyor.Bu konuyu anlayamıyorum.Beni adliyelerde çalışan memurların yanlış anlamasını da istemem mutlaka her meslekte olduğu gibi onların mesleğinde de karşılaştığı bir çok sorun vardır.Ancak bu bence yeterli bir mazeret değil.Bu ülkede çok çok yoğun çalışan bir çok kurum var ama biz yoğunuz siz şu işi yapıverin mantığı bana ters geliyor.Bu olay döner dolaşır devletin yükünü vatandaşın sırtına yüklemesine kadar gider.Bu anlayışla mahallelerde özel güvenlik şirketlerine asayişi sağlama görevi verilmesi gündeme geliyor zaten.Ülkemizde her mesleğe başlamadan önce ileride yaşanacak sıkıntıları düşünmek gerektiği hepimizin malumu ama ben bitirdiğimde karşılaşacağım sorunların arasında adliyedeki memurların işini yapmak zorunda kalacağımı düşünmek istemiyorum.Şartlar ne olursa olsun ben herkesin kendi vazifesini yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum.Hepinize iyi günler dilerim

Sayın Üyeler

Konu adliye çalışanları ile avukatlar arasında değildir.

Konu Adalet Bakanlığı'na bütçeden yeterli pay ayırmayan ve kadro vermeyen bütün hükümetleri ilgilendirmektedir. Birbirimizi kınayacağımıza bu yanlış devlet politikasının değişmesi için çaba göstermeliyiz.

Belki de değiştirmenin yolu, memur açığını gözler önüne sermenin yolu, bu icra işlerini avukatların yapmaktan vazgeçmesidir.

Saygılarımla

değerli arkadaşlar bu tartışmada gonderılen mesajlar(stajyer arkadaş hariç)lardan çıkartığım sonuç içler acısı ve sorunun kaynağını cevaplıyor zaten..... ve bizden önceki meslektaşlarımızın bizlere bıraktığı kötü bir miras...sorun sadece icra darelerinde memur arkadaşların işini yapmak değil, orada tabi olduğumuz muamele... sırf işlerini daha hızlı yapmak uğruna icra müdür ve memurlarının önünde secdeye duran, bırakın meslek onuru ve ilkelerini insan olmanın gereklerını yapamayan meslektaşlarımızın kabahati...... rüşvetin olağan olduğu rüşvet vermeyenin kötü avukat olduğu bir zamandayız ne yazıkkı.... ( ve iddia edıyorum turkıyedekı meslektaşlarımızın hemen hemen hepsi hergun rüşvet suçunu işliyorlar)bizler önce insan sonra hukuçu olduğumuzu unutmadan onurlu bir yaşam seçer isek bir başlangıç olur bence..

Bu konuda öncelikle Hükümetten Personel görevlendirilmesi istenmelidir.Personel ihtiyacı KPSS ile karşılanamamaktadır. Lise Mezunları, Üniversite mezunları Sınava girdikleri halde istedikleri yerlere atanamadıkları için göreve başlamamaktadırlar.Ya da göreve başlayıp 1 yıl sonra tayin istemektedirler. Bence her bölgeye, her İl'e o bölge ve o İl'den sınava katılanların atamaları yapılırsa en azından tayin talepleri ortadan kalkar. Tahminime göre Hükümet yetkilileri Siyasetten başka bir şey düşünmedikleri için İşsiz vatandaşları da dinlemiyorlar.Küçük yerlerde 1 veya 2 Memurla işleri yürütmeye ve süresinde bitirmeye çalışıyorlar.