Çocuk Teslimi Ve Manevi Tazminat

iyi günler. Eşimle aramızda şiddetli geçimsizliğe dayanan bir boşanma davamız halen devam ediyor. 2.5 yaşında bir kızım var. Kızımın velayeti bende. Belirli zamanlarda eşime görme hakkı tanındı. Ancak eşim çocuğu benden alınca bir daha getirmeyeceğini söyledi. Ben de bu mahkeme kararına rağmen eşime çocuğu vermedim. Kendisi de fiilen çocuğu almak amacıyla hiç gelmedi. İlerde çocuğu kendisine teslim ettiğimde bunu nasıl ispat edebilirim. ispat için icra kanalıyla çocuğu teslim etsem icra masrafını kim karşılar. Ayrıca eşim bu süreçte benim toplumda onurumu zedeleyecek davranışlarda bulundu. Aileme ve arkadaşlarıma benimle ilgili söylemlerde bulundu bununla ilgili şahitlerim var. Ancak şahitlerin yalnızca ''evet ben de duydum'' şeklindeki ifadeleri manevi tazminat için yeterli olurmu. Cevabınız için teşekkür ederim.

Sayın konuk,
Çocukla kişisel ilişki temini,velayet kendisine verilmemiş tarafa tanınmış haklardan biridir. Bu hakkı kullanıp kullanmamak tamamen hakkın sahibine aittir.Her ne kadar kişisel ilişki kurulmasında çocuğun menfaatleri dikkate alınıyorsa da,diğer tarafında buna istekli olması, çocuğunu görmek ve sevmek konusunda caba sarf etmesi gerekmektedir.

Velayet kendisine verilmemiş taraf çocuğu görmek istemiyor ve bu hakkını kullanmak konusunda herhangi bir girişimde bulunmuyorsa başkaca bir işlem yapmanız gerekmediğini düşünüyorum.
icra takibi ile ,Çocuğu almak için gelmediğini mi yoksa çocuğu kaçırmayı plandığını mı ispatlamak istediğiniz sorunuzdan anlaşılamamaktadır.
Masrafları öncelikle siz yapmak durumunda kalacaksınız.

Masraflar ve çocuk teslimi konusunda aşağıda ki link faydalı olabilir.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=28280
Eşin sizi rencide edici davranışlarından ötürü gerek borçlar kanunun kişiliğin korunmasına ilişkin hükümleri gereğince gerekse medeni kanunun da yer bizzat düzenlenmiş olan hükümler gereğince tazminat talep etme hakkınız bulunmaktadır.
Açacağınız/açtığınız davada olayları ve uğramış olduğunuz zararları kanıtlamak zorunda olan sizsiniz.

Delilleri takdir etmek ve değerlendirmek yetkisi hakimin yetkisindedir. Bu nedenle neyin yeterli olduğu neyin yeterli olmadığı konusunda herhangi bir beyanda bulunmak mümkün değildir.
Yukarıda ki açıklamalar genel bilgiler niteliğindedir.

Sorununuzun her aşamasında mutalaka bir avukatın hukuki yardımından faydalanmanız, mali durumunuz uygun değilse bulunduğunuz ilin baro adli yardım bürosuna müracaatla bir avukatın ücretsiz hukuki yardımını tale etmeniz haklarınızı güvenle kullanmanız açısından önemlidir.
Saygılar.

kızım 6 yaşında 2003 doğumlu.ayın 1.ve 3. haftası c.tesiden pazar akşamına kadar şahsi munasebet olucaktı.Fakat çocuk kucuk olduğu için ve dogduğundan itibaren baba olmadığı için ananeyle haftada 2 kere görüyordu.babada bu hakkını halen benimle barışmak istiyor tehtitler ediyor ben reddettikçe çocuğu zorla alıcağını belirttiyordu.cocuğun psikolojisinin onun için önemli olmadığını kendi psikolojisinin bozulacağını dile getiriyordu.aradan boyle bir sene gecti ve kızımın yanında ananeye saldırdı hakaretler uzerine yurume gibi.suç duyurusunda bulundum.dava actım şahsi munasebetin yeniden duzenlenmesi için kendisi hemde uyuşturucu kullanmaktan hırsızlıktan sabıkları var.ara kararda gece kalma kalktı.fakat zaten çocuk ic.memuru ve uzmanla gelindiğinde gitmiyordu.uzman raporundada çocuğun babadan korktuğu belirtildi.pazar gunu uzman gelicek çocuğun babaya teslimi sırasında ara kararda boyle belirtildi.kızım halen korkuyor zorla almaya kalktığı için kendisiama alamadı.ağlatarak bağırtarak zorla teslimi mumkunmu kızımın babaya.

Sayın Konuk,

Gerek velayet hakkının kullanılmasında gerekse çocukla şahsi münasebetin velayet kendisine verilmeyen tarafla kurulmasında, öncelikli yarar çocuğun ruh ve fizik sağlığıdır.

Şahsi münasebetin yeniden düzenlenmesini isteyerek en doğrusunu yapmışsınız.

Bundan sonrasında, çocuğunuzun teslim günü uzman kişi nezaretinde bu görüşme sağlanmaya çalışılacaktır.

Eğer çocuğunuz, yine babayla gitmek istemez ise, bu durum uzman kişi tarafından rapor edilmek sureti ile, küçüğün ruh sağlığının tehlikeye düşmesi sebebi ile; babaya teslimin gerçekleşmemesi gerektiğini düşünmekteyim.

Rapor ve teslime ilişkin tutanak bu yönde tutulur ise, yine bunları dayanak alarak; bu defa kişisel münasebetin tamamen kaldırılması yönünde dava açılabilmesi de mümkündür.

Teslim günü, icra memuru ve uzman bilirkişinin işlerinin gereğini, çocuğun menfaatleri doğrultusunda yapmaları gerekmektedir.

Bu noktalara dikkat ederek, sonrasında ilgili davanızı açabilirsiniz.

Yararı olabilir düşüncesi ile Türk Ceza Kanununun ilgili bir maddesini de eklemekteyim. Gerekirse kullanılabilir.

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali

MADDE 233 - (1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (SULH CEZA MAHK.)
(2) Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. (SULH CEZA MAHK.)
(3) Velayet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadi sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (SULH CEZA MAHK.)

Avukat desteği de alabilirsiniz.Eğer maddi durumunuz elverişli değilse, bulunuduğunuz yer Barosundan tarafınıza avukat tayin edilmesini de isteyebilirsiniz.

Saygılarımızla.