Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İŞ Kazasi Ve Husumet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-11-2009, 01:31   #1
hakikiavukat

 
Soru İŞ Kazasi Ve Husumet

Müvekkilim şirkette çalışmaya başlamasının 2. gününde aldığı uyuşturucunun da etkisiyle KASTEN iş kazası oluşturan bir işçi tarafından , hem ilgili şirkete hem de yetkilisine tazminat davası açılmıştır. İlliyet bağı kesildiği ve işçinin kastı nedeniyle esastan ve şirket temsilcisinin şahsi hukuki sorumluluğu bulunmadığı için ( tersini düşünen rica ediyorum uyarsın ) usulden ( husumetten ) ret talep ettim. Ancak cevaplarımı destekleyecek karar bulmakta zorlanıyorum. Özellikle iş kazasında işçinin kastına yönelik yargıtay kararı arıyorum. Bir de işçinin tasarladığı planı aldığı uyuşturucunun etkisiyle gerçekleştiridiğini iddia ettim. Ancak bunu davada nasıl somutlaştırmak lazım şüpheliyim , kıymetli fikirlerinizi rica ediyorum.
Old 06-11-2009, 09:47   #2
Av.Elkan

 
Varsayılan

Somut olarak iş kazasının nasıl gerçekleştiğini yazmadığnız için buna dair değerlendirme yapmak zor. Kişinin (işçinin) kasten yapmış olması işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırabilir. Burada bilirkişi incelemesi ile kazanın oluşumunda kimin kusurlu oldğu tespiti ile bu durum ortaya çıkacaktır. ancak işverenler gerekli güvenlik önlemlerini almak ve kazaların oluşumuna engel olacak her türlü güvenlik önlemlerini almak zorundadır.

işveren; iş kazası olmaması için yeterli güvenlik önlemi almış mıdır?
2 günlük işçi tehlikeli bir işte tecrübesi olmadan nasıl çalıştırılmıştır?
işçinin denetimini yapan bir amir yok mudur? uyuşturucu aldığını anlamamış mıdır?
işçinin o işte çalışma ehliyeti var mıdır? (mesela makine kullandı ise onu kullanma için yeterli eğitimi varmıdır)
kazanın olduğu bölgede yeterli uyarı levhası v.s. var mıdır? gibi soru ve sorunlarla karşılaşabilirsiniz. işin öezlliiğine göre ne tür tedbirlerin alınması gerektiği iş güvenliği ile ilili yönetmeliklerde var. Bu konulara da dikkat etmenizi öneririm.

Yani işçinin kasıtlı olsa bile, gerekli güvenlik önlemlerini işveren almadı ise; ikinci derece de kusurlu bulunabilir.

iyi çalışmalar
Old 06-11-2009, 10:14   #3
JACELYN

 
Varsayılan

İşçinin kasten davacı işçiyi yaralaması sonucu meydana gelen iş kazasında müvekkil şirketin sorumluluğu vardır. İşyerine uyuşturucu madde almış olarak gelen bir işçinin bu durumundan işveren tabii ki sorumludur. Bence şirketin sorumluluğu ortadan kalkmaz. Ancak şirket yetkilisine açılan dava konusunda haklısınız. Yetkili açısından ise davanın husumet yönünden reddedilmesi gerekir.Şirket daha sonra kusurlu olan ilgili kişilere rücu edebilir ama bu iç işleyişle ilgili bir sorun.
Old 06-11-2009, 11:00   #4
üye31284

 
Varsayılan

06.08.2003 tarihte yürürlüğe giren 4928 sayılı yasanın 28. maddesi ile, işverenin sorumluluğunu düzenleyen 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir:

"İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır."


Kaçınılmazlık ilkesi; olayın meydana geldiği tarihte bilimsel ve teknik kurallar ve olanaklar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen zararın kısmen veya tamamen meydana gelmesi durumu olarak tanımlanabilir. Teknolojinin vardığı düzey göz önünde tutularak, tedbir alınması olanaksız zararların kaçınılmazlık olarak değerlendirilmesi mümkündür. Ancak işveren ya da işçi alınması gerekli bir tedbiri kaçınılmazlık ilkesinin unsurları içinde almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez.

506 sayılı yasaya 06.08.2003 tarihinden itibaren eklenen “kaçınılmazlık ilkesi” nin getirdiklerini ilgili yasa maddeleri ile irdelersek:
A. 506 Sayılı Yasanın 26.Maddesinin 1. Fıkrası Açısından:
İşveren sadece maddede sayılan sınırlı durumlardan: kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareket sorumlu tutulmuştur. Kaçınılmazlık ilkesinin madde hükmüne eklenmesi ile Kaçınılmaz dış etkenlerden, kötü rastlantılardan, teknik arıza ve araç ve gereçlerdeki yapım hatalarından sorumlu tutulamayacağıdır. Örneğin işyeri açık alan olan veya arazide görevlendirme ile çalışan bir sigortalıya yıldırım düşmesi sonucu meydana gelen bir iş kazasında kaçınılmazlık söz konusu olup, işveren sorumluluğundan bahsetmek yersiz olacaktır.
B. 506 Sayılı Yasanın 26. Maddesinin 2. Fıkrası Açısından:
İş kazası veya meslek hastalığı, 3 üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, gerek kaçınılmazlık ilkesinin 1. fıkranın ardı sıra eklenmesi ve gerekse de sadece işçi ve işverenin sorumluluğu için düzenlenmiş olması nedenleriyle kaçınılmazlık ilkesinden söz etmek olanaksızdır.
C. 506 Sayılı Yasanın 26.Maddesinin 3. Fıkrası Açısından:
İş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kastı veya kusuru bulunup da aynı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı ve hak sahiplerine madde hükmünce zaten rücu olanağı bulunmamakta idi. Bu nedenle yeni düzenlemenin bu durumda bu fıkra uygulamasında bir değişiklik yapmadığı açıktır.
D. 506 Sayılı Yasanın 110. Maddesi Açısından:
4859 sayılı Kanunun 46.maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 110 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
"Sigortalının kastı ve suç sayılır hareketi
Madde 110.- Kasdi bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ve sürekli iş göremezlik geliri verilmez. Sigortalıya yalnız gerekli sağlık yardımları yapılır.

Suç sayılır bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalıya verilecek geçici iş göremezlik ödeneği ve sürekli iş göremezlik geliri, suça esas kusur derecesinin yarısına kadar indirilerek ödenebilir."

Sigortalının sorumluluğunu düzenleyen madde metninde kaçınılmazlık ilkesini sayılan haller içinde değerlendirdiğimizde:

1) Birinci fıkradaki kast kavramının özel hukuk anlamında kasttır. Bu anlam yüklemesinden yola çıkılmazsa ikinci fıkradaki "kastın", ceza hukuku anlamında olduğu ve suç sayılır hareketi doğurduğu gözden kaçacaktır. Bu açıklama ile birinci fıkra sadece intihar olayları için söz konusu olabilecek bu noktada kaçınılmazlık ilkesinden doğal olarak bahsedilemiyecektir.

2) İkinci fıkradaki suç sayılır bir hareket:

a-Öngörülebilen bir taksirle meydana geldiğinde: Olayın vuku bulduğu tarihte bilimsel ve teknik kurallar ve olanaklar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen zararın kısmen veya tamamen meydana gelmesi durumu söz konusu ise; ve bu durum sigortalı tarafından öngörülebilmesine rağmen suç sayılır hareket işlenmişse kaçınılmazlık ilkesi söz konusu olabilir. Örneğin yangın nedeniyle apartmanın 8. katında mahsur kalan bir sigortalı itfaiyenin geldiğini görmesi üzerine yangının vücuduna zarar vermesine sabrederek kurtarılmayı beklemesi ve kurtarılmasında gördüğü zararda suç sayılır bir hareket öngörülebilen bir taksirle olmuş, ancak kaçınılmazlık ilkesinin varlığı açıktır.
b-Öngörülemeyen bir taksirle meydana geldiğinde: Sigortalı tarafından suç sayılır hareket zaten öngörülemediğinden, bilinçli olarak kaçınılmazlık ilkesinden yola çıktığı da düşünülemez.

c-İhmalle işlenen suçlarda: öngörülemeyen bir taksirle sigortalının suç sayılır bir harekette bulunmasında olduğu gibi kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilmesi gerekir.

d-Ceza hukuku anlamında kasıtla işlenen suçlarda: Suçun işlenmesi kasıtla olduğu için kaçınılmazlık ilkesinden söz etmek olanaklı değildir.
E. 506 Sayılı Yasanın 111. Maddesi Açısından:
Yeni yasa ile 111. madde açısından bir değişiklik yapılmamıştır. Madde hükmü hali hazıda:
"Sigortalının bağışlanmaz kusuru:
Madde 111 Bağışlanmaz kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalıya verilecek geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri, bu kusurun derecesine göre, Kurumca, yarısına kadar eksiltilebilir.

Tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen yahut yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı olan veyahut açıkça izne dayanmadığı gibi hiç bir gereği veya yararı bulunmayan bir işi elinde olarak sigortalının yapması veya yapılması gerekli bir hareketi savsaması kusurun bağışlanmazlığına esas tutulur."

Söz konusu maddenin kaçınılmazlık ilkesinin kapsamına girmesi ancak suç sayılamayacak bir hareketle ve kasdı olmaksızın işlenmesi ile olanaklıdır. Aksi halde 110 madde kapsamına gireceği açıktır.
Son Olarak
İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 . maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devir alan işverenin, işçiye talimat verme hakkına sahip olması ve işçiye sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlü olması, aynı zamanda yasadan gözetme borcunun doğması, işçinin geçici iş ilişkisi kurulan işverenin işyerinde çalışacak olması nedeniyle 506 sayılı Kanunun 26. maddesi 1. fıkrası anlamında asıl işveren gibi aynı sorumluluğunun bulunduğu değerlendirilmiştir.

KAYNAK
Halil Kağan Öyken
SSK Başkanlık Sigorta Müfettişi
Old 06-11-2009, 23:49   #5
hakikiavukat

 
Soru Cevap dilekçesi örneği

AÇIKLAMALAR


1-Davacı ..... , 10.12.2007 tarihinden itibaren müvekkilimin yetkilisi olduğu şirketin , dava dilekçesinde zikredilen ve şuan kapatılmış bulunan adresteki şubesinde temizlik işleriyle uğraşması için çırak olarak işe alınmış ve çalışmaya başladığı günün ertesi günü ( 11.12.2007) söz konusu olay olmuştur. Davacı , aracıların hatır koyması ile müvekkil şirketçe işe alınmıştır. Ancak kazadan sonra müvekkil şirket yetkilileri , psikolojik ve madde bağımlılığı sorunları ve hoyrat yaşam tarzı nedeniyle “ adam olsun , meslek öğrenir belki “ denilerek işe konulduğunu öğrenmiştir. Şirket yetkilisi müvekkilimin , davacının bu durumundan ancak kaza gerçekleştikten sonra haberi olmuştur. Müvekkil şirket yetkilileri , işyerinin temizliğini yapsın , arada getir – götür işleri yapsın diye 18 yaşından küçük davacıyı çırak olarak işe almıştır.

Davacı, çalışmaya başlamasının 2. gününde , kendiliğinden , çoğu kimsenin korkarak yaklaştığı ve ustaları haricinde kimsenin kullanamadığı ve kullanmadığı presin yanına gitmiş ve “ etraftaki arkadaşı işçilere dönerek , bakın şimdi ne yapıyorum ” dedikten sonra elini prese bilerek kaptırmıştır. Olaya şahit olan işçiler bu olay olurken kafasının iyi olduğu , daha önce de diğer akranı işçilerle konuşurken askerlikten kaçıp , müvekkilden tazminat koparmak için böyle bir iş yapmayı planladığını beyan etmişlerdir. Ancak , davacının bu hitabı yönlendirdiği işçiler de , müvekkilin işyerinden mal çalmak nedeniyle şikayet edilmiş ve işten çıkarılmıştır. Ancak konuşmalara kulak misafiri olan ve halen mevcut işyerinde çalışan şahitlerimiz mevcuttur. Olayın çalışmanın 2. gününde gerçekleşmesi de beyanımızı desteklemektedir. Yapılan işin kendi görevi ile ilgili olmaması , talimatsız ve genel iş hayatının olağan akışına aykırı olarak mezkur olaya sebep olması da müvekkilimin sorumluluğunu ortadan kaldırmaktadır.



Davacı elini prese kaptırdığı sırada işveren şirket ve yetkilileri şirkette değildir. Olay , bilahare müvekkil şirket yetkilisi ......‘a bildirilince , şirket yetkilisi işyerine gelerek kendisini acilen hastaneye kaldırmış ve 8000,00 TL tutarında bir ameliyat gerçekleştirilmiştir. Ameliyat gerçekleştikten sonra , müvekkil şirket tarafından işçinin pansumanı vs. işlemler için ve o sıradaki haftalıklarına mahsuben 1000,00 TL ödeme yapılmıştır. Müvekkilin , vurdumduymazlık yapmayışını ve masraftan kaçınmayışını gören davacı taraf , müvekkilden yüksek meblağlar talep etmiştir. Bu sırada , davacı işçinin işe girmekteki amacını ve uyuşturucu bağımlılığını öğrenen müvekkil şirket yetkilileri kendisine yardım yapmayı kesmiştir. Buna rağmen birçok kereler müvekkilimi sıkıştıran davacı yakınları kabul edilemez nitelikte tazminatlar istemişlerdir. Müvekkilimin olumsuz cevabına rağmen eldeki davaya kadar herhangi bir başvuru yapmamış olmaları da olayın ...... ‘ın kastından kaynaklanmasından ve aradan geçen zamanda kullandığı uyuşturucu maddenin izlerinin yok edilmeye çalışılmasındandır. İş bu sebeplerle ...... hakkında tahkikat yapılarak daha önce uyuşturucu kullanmak yahut bulundurmak suçlarından bir soruşturmaya yahut yargılamaya neden olup olmadığının , uyuşturucu kullanımı nedeniyle bir tedavi görüp görmediğinin ve ayrıca alınacak ihtisas raporuyla uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığının tespiti gerekmektedir.

2-Davacı , davasında haksızdır , zira ;

Müvekkil , davacı işçiyi temizlik işinde uğraşmak üzere işe almıştır . Davacı ise şirket yetkililerinin ve pres ustalarının orada olmayışını fırsat bilerek , daha önceden tasarladığı planı , aldığı hapların da etkisiyle hayata geçirmiştir. Olayda müvekkilin hatası yahut ihmali yoktur. Müvekkil şirketin , 18 yaşından küçük bir çırağı , çalışmaya başlamasının 2. gününde , yıllarca çalışmayla ancak öğrenilebilecek bir işte ve pres makinesinde çalıştırdığını iddia ise hayatın ve çalışma hayatının genel akışına terstir. Çırak statüsündeki işçi , bilerek ve isteyerek mezkur zarara , kötüniyetle sebep olmuştur . İşçinin isteyerek meydana getirdiği zararlar Bireysel İş Hukuku anlamında iş kazası sayılmaz ve işverenin sorumluluğunu doğurmaz , zira uygun illiyet bağı kesilmiştir. Buna rağmen müvekkil olayın kendi işyerinde gerçekleşmiş olması nedeniyle , o anki psikolojik hal içerisinde ve gerçek durumu bilmediğinden 9000,00 TL civarında masraf yapmıştır . Bu hileli hareketle , ceza hukuku açısından dolandırıcılık kabilindendir. İşbu sebeple ilerde doğabilecek maddi ve manevi tazminat , şikayet ve sair haklarımızı da saklı tutuyoruz. Binaenaleyh şirket yetkilisi müvekkilin iş kazası nedeniyle şahsi bir sorumluluğu yoktur ve davanın kendisine yönlendirilmesi hatalıdır . Bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerekir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İŞ Kazasi berfin alev ateş Hukuk Soruları 8 08-11-2010 12:21
İŞ Kazasi esimseref Meslektaşların Soruları 2 21-08-2009 00:37
Trafİk Kazasi av.hakan Meslektaşların Soruları 1 14-07-2008 16:36
İŞ Kazasi Avukat Özkan ÖZBAŞ Meslektaşların Soruları 2 28-05-2008 23:19
Trafik Kazasi ali turker Hukuk Soruları Arşivi 2 27-02-2002 04:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06021404 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.