Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Dairesinin Yetkisinine İtirazda Usul Hatası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-07-2010, 15:41   #1
mrtsrky

 
Varsayılan İcra Dairesinin Yetkisinine İtirazda Usul Hatası

Borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine başka yer icra dairesine müracaatla itiraz ediliyor ancak başka yer icra dairesine verilen bu itiraz dilekçesinde yetkisine itiraz edilen ilçe icra dairesi değil ilin ismi yazılıyor ,dilekçe içeriği dosya numarası ve diğer konular ilçedeki ( itiraz edilmek istene yer) dosyanın içeriği ile aynı sadece dilekçe başlığına yazılmamış,bu durumda borçlu itiraz süresini kaçırmış olmakta mıdır,konuya ilişkin herhangi bir mahkeme yahut Yargıtay kararı var mı ,teşekkü r ederim.
Old 14-07-2010, 22:58   #2
garani

 
Varsayılan

kaçırılmış br süre yoktur.eğer ki yanlış itiraz ettiği merciye itirazı süresinde ise itiraz hak kaybına sebep olmaz.eğer ki elinizde itiraz edilen dilekçenin havaleli bir örneği var ise itirazyerinde ve geçerlidir.
Old 15-07-2010, 07:40   #3
mrtsrky

 
Varsayılan

cevabınız için teşekkür ederim konu mahkemeye intikal etti şikayet ile mahkemeye karşı delil olarak sunulabilecek bir karar var mı mahkeme hangi gerekçe ile red etmeli ?
Old 15-07-2010, 14:24   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Sn. mrtsrky,

İkinci mesajınız açık değil. Biraz açar mısınız? Kim, neyi şikayet etti? Neden mahkemeye gitti? Dava nedir?

Saygılarımla...
Old 15-07-2010, 16:02   #5
mrtsrky

 
Varsayılan

ilamsız takibe başka yer icra dairesinde gününde itiraz ediliyor ancak yazdığım üzre itiraz dilekçesinde sadece gitmesi gereken icra dairesinin ismi yazılmamış,icra dairesi itiraz ile takibin durdurulması kararı veriyor,alacaklıda doğru icra dairesine dilekçe gönderilmediği için bu işlemi şikayet ediyor icra mahkemesine.
Dilekçenin diğer tüm unsurları tutuyor.
Old 15-07-2010, 16:18   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mrtsrky
ilamsız takibe başka yer icra dairesinde gününde itiraz ediliyor ancak yazdığım üzre itiraz dilekçesinde sadece gitmesi gereken icra dairesinin ismi yazılmamış,icra dairesi itiraz ile takibin durdurulması kararı veriyor,alacaklıda doğru icra dairesine dilekçe gönderilmediği için bu işlemi şikayet ediyor icra mahkemesine.
Dilekçenin diğer tüm unsurları tutuyor.

Hitap cümlesi dışında, dilekçenin içeriğinde doğru icra müdürlüğünün ismi geçiyor mu? Eğer öyle ise esasa etkili olmayan maddi hata olduğu konusunda tereddüt olmaması gerekir. İçerikte doğru icra müdürlüğü ismi anılmamışsa da dosya numarası ve taraflar doğru ise yine maddi hata olduğunu düşünmek gerekir.

Bir kaç Yargıtay kararı ekliyorum:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/3072
Karar: 2002/7143
Karar Tarihi: 10.06.2002

Dava: Davacı İ____ ve E____ Milli Eğitim Müdürlüğü vekili Avukat Z____ K____ tarafından, davalılar A____ K____ ve Y____ Ç____ aleyhine 17.2.1999 gününde verilen dilekçe ile İİK. nun 89/2 göre menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22.5.2001 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, İİK. nun 89. maddesi gereğince menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalardan davalı alacaklı Yusuf Çelik tarafından davalı borçlu Ahmet Korkmaz aleyhine farklı miktarlarda olan ve farklı nedenlerden kaynaklanan iki ayrı alacak için iki ayrı icra takibi yapıldığı, her iki icra takip dosyasından da davacıya İİK. nun 89. maddesi gereğince ihbarnameler gönderildiği kesinleşmiş bulunan ilk menfi tespit davasının konusunun 1998/6596 sayılı icra dosyasındaki alacak olduğu o davada derdestlik nedeniyle verilen red kararının hüküm gerekçesi değiştirilerek onandığı dairemizin onama kararında icra dosya numaralarının yanlış yazılmış olmasının derdestlik bulunduğu anlamına gelmeyeceğinin de belirtildiği anlaşılmaktadır.

Elde ki bu davada davacı vekili dava dilekçesinde 1996/6596 sayılı icra dosyası nedeniyle menfi tespit isteminde bulunmuş ise de daha sonra dava dilekçesinde icra dosya numarasının yanlış yazıldığını açıklayarak maddi hatasını düzelttiğini bildirmiştir. Gerçekten de gerek dava dilekçesindeki açıklamalar ve gerekse dosya içeriğindeki diğer bilgi ve belgelerden dava dilekçesinde icra dosya numarası yazılırken maddi hata yapılmış olduğu, bu maddi hatanın daha sonra düzeltildiği, bu düzeltme sonucunda eldeki davanın 1998/6595 sayılı icra takip dosyasına ilişkin olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla farklı icra dosyalarına ilişkin menfi tespit davalarının derdestlik ve kesin hüküm oluşturmayacakları gözetilerek işin esası incelenmek suretiyle varılacak uygun sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerekirken maddi hata oluşturan dosya no'su doğrultusunda yanılgılı ve yasal olmayan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.06.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla...
Old 15-07-2010, 16:22   #7
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Bir tane daha:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/6756
Karar: 2008/9557
Karar Tarihi: 06.05.2008

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu N…. K…. (T....) vekili tarafından İcra Mahkemesine süresinde verilen itiraz dilekçesinde; Şişli 1.İcra Müdürlüğünün 2007/17551 esas sayılı takip dosya numarası doğru yazılmak suretiyle takibe itiraz edilmiştir. Alacaklının ve vekilinin adının yanlış yazılması maddi hataya dayalı olup itirazın takip alacaklısına yöneltilerek esasının incelenmesine engel teşkil etmez.

Uyuşmazlık icra takibine itiraz niteliğinde olup, çözümünde dava prosedürü uygulanmaz. Seçilen takip şekline göre itiraz; İİK.nun 169 ve sonraki maddelerinde düzenlenmiştir. Başlatılan icra takibine karşı borçlunun itiraz nedenlerinin incelenmesi sonucunu doğurur. Tarafların kimliği ve vekilleri icra dosyasında belirlenmiş olup, takip talebi dava dilekçesindeki zorunlu unsurları taşımaktadır.

Bu durumda Mahkemece takip talepnamesinde ismi ve vekili belli olan alacaklının katılımı sağlanmak suretiyle sonuca gidilmelidir. (HGK. nun 28.09.1994 tarih ve 1994/11-353 E - 548 K. sayılı kararı)

Mahkemenin 10.10.2007 tarihli ek tensip tutanağı yukarıdaki kurallara uygundur. Dairemizin yerleşik uygulaması bu yönde olup dosyaya sunulan ve aksi görüşü ifade eden kararı istikrarlı uygulamayı yansıtmamaktadır.

O halde Mahkemece yukarıdaki kurallara göre işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06.05.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 15-07-2010, 16:23   #8
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Ve son karar:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/4593
Karar: 2006/6416
Karar Tarihi: 13.06.2006

Dava: Kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.M.Ş. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Karar: Uyuşmazlık, İİK.'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak davasına ilişkindir. Mal, hak veya alacağın borçlu elinde haczedilmesi durumunda üçüncü kişi tarafından açılacak istihkak davasında davalı kural olarak takip alacaklısıdır. Bu nedenle istihkak davası açılırken dava dilekçesinde takip alacaklısının davalı gösterilmesi gerekir.

Dava dilekçesinde, maddi hata sonucu takip alacaklısı yerine başka bir kişinin davalı gösterilmesi, davanın gerçek takip alacaklısı huzurunda görülmesine engel değildir. Çünkü davacının amacı, dava konusu mala haciz koyduran alacaklıyı dava etmektir. Maddi hataya dayalı yanlışlıkların HUMK 80. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkündür. Bu nedenle, dava dilekçesinde, gerçek takip alacaklısı yerine, maddi hata sonucu başka bir kişinin davalı gösterilmesi durumunda üçüncü kişiye gerçek takip alacaklısının davaya katılmasını sağlamak üzere uygun bir süre verilmesi ve taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamanın sürdürülmesi gerekir.

Somut olayda takip alacaklısı M. olduğu halde, davacı üçüncü kişi tarafından alacaklı vekili Avukat Ö.S.'nin davalı alacaklı gösterilmek suretiyle dava açıldığı, incelenen takip dosyası ile dava dilekçesinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, dava dilekçesinde açıkça İcra dosyasının numarasının belirtilmesine ve istihkak davasının kabulünün istenilmesine göre, alacaklı vekilinin davalı olarak gösterilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı kabul edilerek, HUMK 80. maddesi uyarınca maddi hatanın düzeltilmesi her zaman mümkün bulunduğundan, gerçek takip alacaklısı M. huzuruyla davanın yürütülmesi için adına dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunarak, sonucuna göre karar verilmek gerekirken, davada pasif husumet ehliyeti bulunmayan davalının huzurunda yargılamanın sürdürülerek davanın esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Alman Usul Kanunu - Geçici İcra Edilebilirlik - Tenfiz iku11 Yabancı Hukuk Sistemleri 4 22-12-2009 15:52
İcra Dairesinin Yetkisi av.leyla bişen Meslektaşların Soruları 7 14-11-2007 14:19
ıcra mudurunun hatası ücreti vekaleti nasıl etkıler didem kunal Meslektaşların Soruları 11 04-06-2007 20:32
Legal Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Dergisi Makaleler Listesi Av. Ramazan Çakmakcı Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 1 09-04-2007 00:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04378510 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.