Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hizmet tespiti hak dusurucu sure

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-05-2015, 21:17   #1
cmuk

 
Varsayılan hizmet tespiti hak dusurucu sure

Oncelikle iyi calismalar. Isci 2008-2010 yillari arasinda kendi bilgisi dahilinde sigortasiz calistirilmistir.2010 yilinda ayni isyerinde sigorta girisi yapilmis ve 2015 yolina kadar sigortali olarak kesintisiz calismistir. 2015 yilinda kendi istegi ile isten ayrilmistir. 2015 yilinda 2008-2009 yillarindaki sigortasiz calismalara iliskin hizmet tespiti davasi acilabilir mi yoksa 5 yillik hak dusurucu sure dolmus mudur? Tesekkurler.
Old 24-05-2015, 10:50   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

2010 yılında işe giriş bildirgesi verilmiş ve çalışma da 2015 yılına kadar devam etmişse; 2010 yılı öncesi için 5 yıllık hak düşürücü süre işlemeyecektir. Bu yönde, açıklamalı çok güzel bir içtihat aşağıda sunulmuştur:

Yargıtay
21. Hukuk Dairesi

Esas : 2014/3245
Karar : 2015/2326
Tarih : 12.02.2015



Özet:



Dava, davacının 25.7.2005-30.11.2005 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarının tespiti ile 25.7.2005-10.8.2012 tarihleri arasındaki sigorta primine esas gerçek ücretlerinin tespiti İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.

Mahkemece, davanın hizmet tespiti yönünden talebin zamanaşımının geçmiş olması, ücrete yönelik talebin ise yazılı belgelerle ispatlanamadığından reddine KARAR VERMİŞTİR.

1-Hizmet Tespiti yönünden;

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/8 inci maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilamla ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamlarıyla prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa'da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği DE ORTADADIR.

İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1 inci maddesinde açıkça ifade edildiği üzere YÖNETMELİĞE BIRAKILMIŞTIR. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin dördüncü kısmında işverence verilecek BELGELER DÜZENLENMİŞTİR. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön. Madde 16), dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun'un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. YARGITAY uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği KABUL EDİLMEKTEDİR.

Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporuyla saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz EDİLEMEYECEĞİ AÇIKTIR. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurumun Yasadan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği KABUL EDİLMELİDİR.

Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü SÜRE İŞLEMEYECEKTİR. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )

Halen yürürlükte olduğu şekliyle dava açma süresi beş yıl olup, hak DÜŞÜRÜCÜ SÜREDİR. 506 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 20.06.1987 tarih ve 3395 s. Kanunun beşinci maddesiyle on yıla çıkarılmışken, 01.06.1994 tarih ve 3995 s. Kanunun 3 üncü maddesiyle tekrar beş YILA İNDİRİLMİŞTİR.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerince davalı adına düzenlenmiş işe giriş bildirgelerinin bulunduğu gibi 1.12.2005-3.3.2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kurum'a BİLDİRİLDİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı ve prime esas ücretinin tespiti hususunda yöntemince araştırılıp araştırılmadığı NOKTASINDA TOPLANMAKTADIR.

Somut olayda, davacının adına işe giriş bildirgesi verilmiş olup, artık hak düşürücü SÜRE İŞLEMEYECEKTİR. Ayrıca çalışma kesintisiz ise, işe giriş bildirgesi verilmekle bildirgeden önceki dönem yönünden de hak düşürücü SÜRE OLUŞMAYACAKTIR.

Yapılacak iş, nizalı dönem yönünden işin esasına girilerek toplanan deliller doğrultusunda karar VERMEKTEN İBARETTİR.

2- Ücret tespiti yönünden açılan davada davacı işçi, işyerinde nitelikli işçi ( usta başı, ekip şefi) olarak asgari ücretin üzerinde çalıştığını İLERİ SÜRMEKTEDİR.

Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan AKIŞINA AYKIRIDIR. Bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez. Tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Kanunun m.200 de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı, bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmak suretiyle SONUCA GİDİLMELİDİR.

Mahkemece yapılacak iş, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacının sicil dosyasıyla işyerine ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesiyle işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, gerektiğinde işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurmak, işverenin yaptığı bildirimlerle çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının asgari ücretle çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığı belirlendiği takdirde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yaparak, elde edilecek sonuca göre karar VERMEKTEN İBARETTİR.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup BOZMA NEDENİDİR.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve HÜKÜM BOZULMALIDIR.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 12.02.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.



Kaynak:Corpus içtihat programından alınmıştır.
Old 24-05-2015, 18:33   #3
cmuk

 
Varsayılan

Sayin Adnan bu halde hak dusurucu surenin baslangic tarihi hangi tarih olur. Bir de iscinin sigortali calismayi kendi rizasi dahilinde kabul ettiginin ispati bir onem arz eder mi? Malum davali vekiliyiz. Bir de 2008-2010 yillari arasindaki calisma surekli bi calima degil haftada 1-3 gun ihtiyac olunca yapilmis bir calismadir.
Old 24-05-2015, 20:20   #4
Av.Denizcan Sarıkaya

 
Varsayılan

Sayin cmuk

Yukarıda meslektaşımın paylaştığı kararı okuduğumuz vakit olayınızda hak düşürücü sürenin hizmet akdinin sona erdiği 2015 yılından itibaren işlemeye başlayacağı görülecektir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet tespiti pathem Meslektaşların Soruları 5 11-02-2011 10:54
Dava acmak icin hak dusurucu sure! umutlaw Meslektaşların Soruları 1 14-09-2010 17:32
Hizmet tespiti Av.Mehmet_Ali Meslektaşların Soruları 2 13-04-2009 10:41
hizmet tespiti Av. İsa kargın Meslektaşların Soruları 12 14-11-2008 20:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06803799 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.