KarŞiliksiz Çek

20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı yasa; 3167 sayılı yasaya göre aleyhe olduğundan, suç tarihinde (2008 şubat) yürülükte olan 3167 sayılı yasanın 16/1 maddesine göre çek bedeli tutarı kadar adli para cezasına hükmedilen karara göre;
1- tüzel kişinin temsilcisi hakkında verilen adli para cezası yasalmıdır
2- kararda adli para cezası ödenmez ise hapis cezasına çevrilir şeklinde bir hüküm yok. eski kanun uygulanarak ceza verildi ama acaba yeni kanuna göre APC sı ödenmez ise artık hapis cezası yokmu
3- karar her iki taraf içinde kesinleşirse ve infaz edilirse, karşı taraf ile anlaşılır ödeme yapılır vs. yine de APC sını ödemek zorunda kalırmıyız?

forumdaki yazıları okudum ama cevap bulamadığım için bu kadar kapsamlı yazmak zorunda kaldım.

5941 sayılı yasanın 3167 sayılı yasaya göre aleyhe olduğu konusundaki fikrinize katılmıyorum. 5941 sayılı yasa bazı durumlarda 3167 sayılı yasadan daha lehe hükümler getirdi. Özellikle suçtan sorumlu kişinin tanımının değişmesi, suçun oluşma şekli, çek üzerindeki düzenleme tarihinden önce ibraz halinde hukuki takip yapmayı önleyen hükümler nedeniyle sanık açısından daha lehe bir düzenleme olduğu kanaatindeyim. Sorunuza gelecek olursak,

1- Tüzel kişinin temsilcisine 3167 sayılı yasa gereğince verilen cezaların yeniden incelenmesi gerektiği kanaatindeyim. Yeni Çek Yasasının ceza sorumluluğunu düzenleyen 5. maddesine göre,”çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi” suçtan sorumludur. Aynı yasanın 2. fıkrasına göre de, “Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. “ Bu durumda temsilcinin mali işleri yürütmekle görevli olup olmadığının tespit edilmesi, gerekirse uyarlama yargılaması yapılması gerekir.

2- Adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesi 3167 sayılı yasa döneminde de, şimdi 5941 sayılı yasa döneminde de infaz yasası ile düzenlenmiştir. 5275 sayılı C.G.T.K. madde 106/3 gereğince ödenmeyen adli para cezaları hapis cezasına çevrilmektedir. Aynı maddenin 4. fıkrasına göre, “Adli para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilamında yazılı olmasa bile üçüncü fıkra hükmü Cumhuriyet Başsavcılığınca uygulanır.”

3- Mahkumiyet kararının kesinleşmesi halinde cezanın düşme şartları yeni Çek Yasasının 6. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu maddeye göre sadece müşteki anlaşmanız yetmez. Cezanın düşmesi için, çek bedelinin faizi ile birlikte ödenmesi ya da şikayetçi tarafından şikayetten vazgeçilmesi gerekmektedir.

Umarım faydalı olur. İyi çalışmalar.

Müşteki feragatinin çek cezasını düşüreceğini düşünmekteyim.3167 ve 5941 sayılı yasa ile ceza verilmesinin feragat sonucunu değiştirmeyini düşünmekteyim.

Alıntı: Yazan lawyer beyaz 20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı yasa; 3167 sayılı yasaya göre aleyhe olduğundan, suç tarihinde (2008 şubat) yürülükte olan 3167 sayılı yasanın 16/1 maddesine göre çek bedeli tutarı kadar adli para cezasına hükmedilen karara göre; 1- tüzel kişinin temsilcisi hakkında verilen adli para cezası yasalmıdır 2- kararda adli para cezası ödenmez ise hapis cezasına çevrilir şeklinde bir hüküm yok. eski kanun uygulanarak ceza verildi ama acaba yeni kanuna göre APC sı ödenmez ise artık hapis cezası yokmu 3- karar her iki taraf içinde kesinleşirse ve infaz edilirse, karşı taraf ile anlaşılır ödeme yapılır vs. yine de APC sını ödemek zorunda kalırmıyız? forumdaki yazıları okudum ama cevap bulamadığım için bu kadar kapsamlı yazmak zorunda kaldım.

Sayın Av.Ayşegül Özbek hanımefendinin 1., 2. ve 3. cevaplarına katılıyorum.
Ne var ki üçüncü sorunuzda karar her iki taraf için de kesinleşirse ve infaz edilirse demişsiniz. Buradan çıkan sonuç, karşılıksız çek nedeniyle ceza mahkemesinin infazı mıdır yoksa alacağın tahsili midir doğrusu tam anlayamadım.
Eğer cezanın infazından bahsediyorsanız, mahkeme kararından sonra hazineye irat olmuş bir ceza gelirinin istirdadı söz konusu olmayacaktır. Mahkemenin tayin ettiği çek bedeli kadar parayı hükümlü ifa etmiş ise sonradan anlaşan tarafların bu parayı geri almaları mümkün değildir.
Ancak mahkemece tayin edilen sonuç ceza infaz edilmeden, taraflar anlaşır, çek borcu fer'ileri ile yasanın aradığı ve Ayşegül Hanımefendinin belirttiği biçimde ödenmiş olur ise (3167 sayılı yasanın 8. maddesinde öngörülen düzeltme süresi içinde) bu kez hüküm kesinleşse de, hükmedilen ceza şikayetten vazgeçme nedeniyle tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır.
İyi çalışmalar dilerim.