boşanmada mal paylaşımı

Meslektaşlarım merhabalar, sorum şu ki, müvekkilim 6 aydan uzun süredir ayrı yaşadığı eşiyle boşanma kararı aldı, evlilik 2001 yılında yapılmış, 2003 yılında müvekkilim aldığı daireyi eşinin üzerine yapmış. Müvekkilimin evle ilgili bir beklentisi yok ancak evin tapusunun da eşinde kalmasını istemiyor ve belli bir payını tapuda üzerine aldıktan sonra eşine intifa hakkı vermek istiyor, 7 yaşındaki çocuğunun üzerine evin tapusunu geçirerek eşe intifa hakkı vermek de başka bir seçenek. Eşlerin kusur oranları eşit görünüyor. Bu bilgiler ışığında gayrimenkulle ilgili hangi adımı atmak doğru olacaktır karar veremiyorum. Deneyimlerinizden faydalanmak fikir verecektir diye umuyorum. Teşekkürler, iyi çalışmalar.

eğer kesinlikle boşanmayı düşünüyorsa mal varlığının tasfiyesini isteyebilirsiniz.
ve ya
eşler ayrı yaşıyorsa , mal varlığının değiştirilmesi yoluna başvurabilirsiniz. o zaman bu tarihten itibaren mal rejimi değişirken önceki mal varlığı tasfiye ediliyor .
eğer aile konutu ise üzerine aile konutu şerhi koydurun ki eş ev konusunda tasarruf da bulunmasın.
iyi çalışmalar .

Mal rejimine dayanarak tapuyu alamazsınız.Edinilmiş Mal Rejimine dayalı olarak,evin yarısı oranında hakkınızı (alacak davası olarak) alabilirsiniz.Bu nedenle boşanma davası ile birlikte ayrı bir dava olarak veya boşanma kesinleştikten sonra Mal Rejimine Dayalı alacak davası acmalısınız.

müvekkilimin kusurlu eş olması durumunda davayı biz açmış olursak bu hakkımızı korur muyuz?

Tasfiye alacaklısının zina ve cana kast dışındaki kusurları, tasfiye alacağında tartışma dışıdır diye düşünüyorum.

Kusur boşanma davasının eki niteliğindeki tazminat ve nafaka konusunda tartışma konusu yapılacaktır.

Merhabalar,boşanma neticesinde mal rejiminin tasfiyesi boşanma dilekçesiyle birlikte talep edilebilir mi?Yoksa ayrı bir dava mı açmak gerekir?Ayrı bir davayla talep edilecekse bu davanın adı ve hukuki niteliği nedir??Saygılar

Boşanma neticesinde mal rejiminin tasfiyesi boşanma dilekçesiyle birlikte talep edilebilir. Ayrı dava açabilirsiniz elbette ancak ayrı dava açmak gibi bir mecburiyet söz konusu değil.

Ancak mal rejiminin tasfiyesi talebi boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığından boşanma davasıyla birlikte aynı dilekçede de istemiş olsanız nıspi harç ödemeniz gerekecek.

Siz söz konusu mallar için tahmini bir değer belirtiyorsunuz ve o değerin binde 13,5 oranı olarak harç alınıyor... Tabi yapılacak bilirkişi incelemeleri neticesinde değer sizin belirttiğinizden çok çıkarsa eksik harcı tamamlamanız gerekecek...

Boşanma davası sona ermeden malların tasfiyesine karar verilemeyeceğini göz öününe alırsak, davalının banka hesaplarına ve söz konusu mallara dair ihtiyati tedbir talep etmeniz menfaatinizedir.

Alıntı: Ayrı dava açabilirsiniz elbette ancak ayrı dava açmak gibi bir mecburiyet söz konusu değil.

Mal rejimi alacağının kaderi boşanma davasına bağlıdır.Boşanmaya karar verilmesse,mal rejimi alacağı hakkında da karar verilemeyecektir.

Boşanma davası ile birlikte aynı dilekçe ile harcı ödenerek tasfiye davası açılsa bile dava tefrik edilip ayrı esasa kaydedilmek zorundadır.

Yani ayrı dava olarak yürütülmesi gerekli olduğundan daha başlangıçta da boşanma ve tasfiye davası ayrı ayrı açılmalıdır.

Boşanma davası sona ermeden tasfiye kararı verilemez evet ama tasfiye davasını boşanma davasından ayrı olarak açmanın tek yararı banka hesaplarına ve mallara ihtiyati tedbir koydurtmak mıdır?

Yoksa tasfiye talep etmediğimiz boşanma davasında ileride açacağımız tasfiye davası için hesap ve mallara bloke koydurabilecekmiyiz.

Böylelikle eğer müvekkilin tasfiye davası için gerekli olan harcı hemen karşılayacak maddi durumu yoksa (adli müzaheret taleplerinin hali de gözönüne alınırsa) yıllar sonra sonlanacak bir davayı bekleyecek tasfiye davası için şimdiden zorlanmasına gerek kalmayacaktır.

1-Boşanma davasında talep edilen nafaka ve tazminatlar için güvence oluşturmak ve belirlenen miktarla sınırlı olmak üzere karşı tarafın mal varlığına tedbir kararı verilmesi mümkündür.

2-Boşanma davasının içinde harcı verilerek bağımsız bir dava olrak "tasarruf yetkisinin sınırlandırılması" talep edilebilir ve tedbir istenebilir.

3- Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6/b gereği de gerekli önlemlerin alınması mümkündür.

6/b harika, teşekkürler.