Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

taşınmaz haczinin düşmesi..

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-01-2010, 15:19   #1
avukat1980

 
Varsayılan taşınmaz haczinin düşmesi..

Değerli meslektaşlarım;adına kayıtlı taşınmazına hacizkoyduğumuz borçlu vefat etti.Veraset ilamını aldık fakat mirasçıları yurtdışında ve tebligat işi uzun sürecek Bu arada iki yıllık haciz süreside dolmak üzere.Haczin düşmesini engellemek için ne yapılabilir?
Old 13-01-2010, 15:27   #2
666emre666

 
Varsayılan

takip ettiğimiz benzer bir dosyada; "taşınmazın satışını talep ederim, satış avansı dosyaya depo edilsin" şeklindeki talebimizle dosyaya avans yatırarak satış aşamasına henüz getiremediğimiz ve 2 yıllık haciz süresi dolmak üzere olan bir dosyamızda hacizin düşmesini engellemiştik. Ve daha sonra satışı gerçekleştirmiştik. Satış avansını depo etmek işinize yarayabilir belki.
Old 13-01-2010, 15:40   #3
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat1980
Değerli meslektaşlarım;adına kayıtlı taşınmazına hacizkoyduğumuz borçlu vefat etti.Veraset ilamını aldık fakat mirasçıları yurtdışında ve tebligat işi uzun sürecek Bu arada iki yıllık haciz süreside dolmak üzere.Haczin düşmesini engellemek için ne yapılabilir?

Merhaba;

Taşınmazın satışı için satış avansı yatırın, ardından satış talep edin. Reddedilecektir. Ancak süresi içerisinde talep etmeniz ve satış avansını yatırmış olmanız süreyi kesecektir, diye biliyorum.

Saygılarımla...
Old 13-01-2010, 15:43   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Bir kaç Yargıtay kararı:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/4598
Karar: 2008/5941
Karar Tarihi: 29.05.2008

Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını, oysa yasal süre içinde usulüne uygun biçimde satış istemeleri nedeniyle hacizlerinin düşmediğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İcra mahkemesince yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre davacı dosyasından bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 26.08.2004 günü haciz konulduğu, iki yıllık satış isteme süresinin 26.08.2006 tarihinde dolduğu, bu tarihe kadar taşınmazın kıymet takdiri yaptırıldıktan sonra eksik avansın alacaklı yan tarafından yatırılması ve yeniden açıkça satış talebinde bulunulması gerekirken, bu gereklerin yerine getirilmediği, haczin düşmesinden sonra eksik avansın tamamlanması talebinin yasaya uygun bulunmadığı ve sıra cetveline itiraz davasından sonra yapılan şikayetin sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 106 ve 110'ncu maddelerine göre taşınmazın haczini izleyen iki yıl içinde satışının istenmesi ve aynı yasanın 59'ncu maddesi uyarınca gerekli masrafın avans olarak yatırılması gerekir; aksi takdirde haciz düşer.

Somut olayda davacının alacaklı olduğu Aksaray 2. İcra Müdürlüğü'nün 2004/1059 sayılı takip dosyasından bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz konulmuş, yasal süre henüz dolmadan 21.02.2006 günü kıymet takdiri ve satış talep edilmiş, buna ilişkin masraf avansı da yine yasal süre dolmadan 04.08.2006 ve 09.08.2006 tarihlerinde yatırılmıştır. Bu durumda davacı yanın haczinin düşmediğinin kabulü gerekir; eğer geriye avans kalmamışsa ya da geri kalan avans satış giderlerini karşılamayacak tutarda ise icra müdürünün bu eksikliği her zaman tamamlatması mümkündür. Açıklanan durum karşısında şikayetin kabulüne karar verilmek gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.05.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 13-01-2010, 15:45   #5
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Tersinden okunabilir:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/1905
Karar: 2005/7080
Karar Tarihi: 23.06.2005

Dava: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı vekili dava dışı borçluya ilişkin taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, kanuni süresi içerisinde ve usulüne uygun şekilde satış istememesi sebebiyle haczi düşen davalıya üst sırada yer verildiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili taşınmaz üzerine 27.10.1997 gününde haciz koydurduklarını ve 11.03.1998 gününde satış talep ettiklerini, 10.05.1998 gününde gerekli avansı yatırdıklarını; bu aşamada gerek taşınmazın yeni malikinin ve gerek borçlu olan eski malikin kıymet takdirine itiraz davası açtıklarını, bu davaların sonucunu beklemek zorunda kaldıklarını ve satış işlemlerinin durduğunu, icra müdürlüğünce satış avansı yatırılması hususunda kendilerine tebligat yapılmadığını; hacizli taşınmazın başka bir dosyadan satıldığını ve ihalenin feshi davası açıldığını; davacı yanın iddiasının aksine İİK. nun 59 uncu maddesinde satış masrafına ait bir düzenleme bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

İcra Mahkemesi'nce yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, davalı yanın İİK. nun 59 uncu maddesine uygun biçimde satış talebinde bulunmadığı, satış isteminin açıkça yapılmadığı ve masrafları yatırmadığı bu itibarla haczinin İİK. nun 106 ve 110 uncu maddeleri uyarınca düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Sonuç: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK. nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.06.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 13-01-2010, 15:48   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Bu da sonuncu :

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/9509
Karar: 2005/3776
Karar Tarihi: 07.04.2005


Dava: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı A. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

...

Davacının diğer iddiası ise 28.01.1999 tarihli hacizlerinin satış tarihinde ayakta bulunduğuna ilişkindir. İİK. nun 106 ve 110 ncu maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, haczedilen taşınırların bir yıl içinde satışının istenmesi gerekir. Aynı yasanın 59 ncu maddesine göre de, alacaklı talebinin gerektirdiği giderleri avans olarak yatırmalıdır. Davacı yan icra müdürlüğünün satışı istenilen aracın fiili haczinin ve kıymet takdirinin yapılmadığı gerekçesi ile satış talebini reddettiğini ileri sürmüş, bu iddia mahkemece de kabul edilerek davacının 28.01.1999 tarihli haczinin ayakta olduğundan söz edilerek sıra cetvelinin iptali noktasında ikinci gerekçe oluşturulmuştur.

İcra Müdürlüğü'nün satış talebinin reddine ilişkin işleminin iptali için İcra Mahkemesi nezdinde şikayet yoluna gidilebileceği gibi icra müdürlüğüne yeniden satış talebinde bulunulabilir. Davacı yan açıklanan her iki yola başvurmamış ve İİK. nun 106 ve 110 ncu maddelerinin tabii bir sonucu olarak ilk haczi düşmüştür. Bu itibarla davacı yan satış tarihinde ayakta olan 29.1.2001 tarihli haczi ile sıra cetvelinde yer alabilir.

Yukarıda açıklanan gerekçe ile sıra cetvelinin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile sıra cetvelinin iptalinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.04.2005 günü oybirliği ile karar verildi.
Old 13-01-2010, 16:11   #8
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat1980
Veraset ilamı süreyi kesermi?

Maalesef kesmez. Şöyle düşünelim; İİK md. 106 haciz tarihinden itibaren iki yıl içinde satış talep edilmesini, İİK md. 110 da iki yıl içerisinde satış talep edilmez ise haczin düşeceğini, İİK md. 59 ise alacaklının, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını avans olarak peşinen ödeyeceğini hükme bağlamıştır.

Anılan hükümlerin cümlesinden; satış talep edip avansı yatırılmadan iki yıllık sürenin kesilmeyeceği düşünülmelidir.

Saygılarımla...
Old 13-01-2010, 17:04   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat1980
Veraset ilamı süreyi kesermi?

Veraset ilamı çıkarmak üzere yetki belgesi başvurusunda bulunacağınız beyanıyla birlikte anılan taşınmazın satışını istediğinizi ve masrafları depo edeceğinizi bildirin, kıymet takdiri de yapılmamışsa kıymet takdirine geçilsin diye de belirtin.

Veraset ilamı başvurunda bulunup karar alıp, mirasçılara ödeme emri tebliğini bekleyelim derseniz, hacziniz düşer. Önemli olan iki yıllık süre içinde satış isteyip, masrafları da yatırmış olmanıza endeksli. İcra dairesi sair prosedür tamamlanmadan zaten satış işlemlerini başlatmayacaktır.

Saygılarımla.
Old 13-01-2010, 17:21   #11
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Belediye hoparlör ilanı, gazete (Basın İlan Kurumuna yatırılacak) ilan ücretleri, ilgililere satış günü tebliğ giderleri vs.

Kıymet takdir avansları ortalama 300-400 TL, satış avansı giderleri ise 2.000-2.500 Tl. civarındadır.

Kolay gelsin.
Old 14-01-2010, 00:34   #12
wellan

 
Varsayılan

Değerli meslektaşıma aynen katılıyorum.Benzeri bir olaya icra dairesinde bir meslektaş tarafından anlatılmıştı.Avukat meslektaşım;dosya müracaata kalmasın diye merkezi kayıt kuruluşuna müzekkere yazmış,ancak müzekkere gönderilmemiş sadece talep açılarak karar verilmiş.Daha sonra başka bir işlem için 6 ay sonra gittiğinde icra müdürünün dosya müracaata kaldırımıştır demiş.Meslektaş gerekçesini sorduğunda icra müdürü aynen şu şekilde gerekçelendirmiş."Dosya müracaata kalkmasın diye talep açarak müzekkere göndermişsiniz ancak müzekkere 6 aydır dosyaya dönmemiş,bu yüzden talebin gereği yerine gelmediğinden dolayı,talebe karar verilmiş olsa bile işlem yapılmamış hükmündedir demiş".Gerçekten enteresan bir uygulama gibi görünüyor.
Old 14-01-2010, 00:39   #13
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan wellan
Avukat meslektaşım;dosya müracaata kalmasın diye merkezi kayıt kuruluşuna müzekkere yazmış,ancak müzekkere gönderilmemiş sadece talep açılarak karar verilmiş.Daha sonra başka bir işlem için 6 ay sonra gittiğinde icra müdürünün dosya müracaata kaldırımıştır demiş.Meslektaş gerekçesini sorduğunda icra müdürü aynen şu şekilde gerekçelendirmiş."Dosya müracaata kalkmasın diye talep açarak müzekkere göndermişsiniz ancak müzekkere 6 aydır dosyaya dönmemiş,bu yüzden talebin gereği yerine gelmediğinden dolayı,talebe karar verilmiş olsa bile işlem yapılmamış hükmündedir demiş".Gerçekten enteresan bir uygulama gibi görünüyor.

Çok mantıksız. İcra dairesinin açıklaması açıkça hukuka aykırı. Orada yanıtın dönüp dönmemesinden alacaklı sorumlu tutulamaz, en çok yeniden talep açar ve tekid ister. Bana kalırsa dosyayı sehven işlemden kaldırmışlar, açıklama olarak da böyle zorlama bir beyanda bulunmuşlar. Önemli olan talep açılıp, masrafın yatırılması, icra dairesince de bir karar verilmesidir. Verdiğiniz örnekte son icra takip işleminin üzerinden bir yıl geçmediğine göre dosyaya talep açıp, sehven işlemden kaldırıldığı anlaşılan dosyanın yeniden işleme konulmasını talep etmeliydi. Gerçi sizin örneğiniz de, benim örneğinize yanıtım da somut forum sorusuyla ilgisiz.

Saygılarımla.
Old 14-01-2010, 12:21   #14
selcukcete

 
Varsayılan Taşınmazın satışı

Borçlu hakkında açmış bulunduğunuz icra takibinin kesinleştiğini ve borçluya ait taşınmazın tapu kaydına haciz koyduğunuzu ve daha sonra borçlunun vefat ettiğini bu nedenle taşınmazın tapu kaydındaki haczin düşmesini önlemek için takibe devam edilerek haczin düşmesinin nasıl önüne geçileceğinin gerektiği şekilde sorunuzu algılamış bulunuyorum.
1-Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede vefat ederse alacaklı miras bırakanın sağlığında borçluya karşı başlatmış olduğu icra takibine İİK.nun 53/11 maddesi uyarınca mirasçılarına karşı devam edilebilir.Takibiniz kesinleşmiş bulunduğundan ayrıca mirasçılara ödeme emri/ İcra emri tebiğ edilmez borçlunun mirasçılarına icra takibinin kendilerine karşı devam ettirileceğine dair yazı tebliğ ettirilir.
2-Takibin mirasçılarına karşı devam edilebilmesi için İİK.53/1 maddesindeki 3 günlük süre ile Medeni Kanunun reddi mirasla ilgili 3 aylık erteleme sürelerinin geçmiş olması gerekir.
Sürelerin geçmesi de miraçılara yazının tebliği ile başlayacağı için taşınmaz haczinin şu aşamada satışının mümkün olmadığını satış istense de ölü hakkında yapılan her işlemin kamu düzenine aykırı olacagını düşünüyorum saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
taşınmaz haczinin düşmesi Av.Hkn Meslektaşların Soruları 2 04-01-2010 12:14
Taşınmaz hacziinin düşmesi ve fek sorunu sailor1981 Meslektaşların Soruları 6 02-01-2010 22:18
İİK 100 madde ve 106 madde,araç haczinin düşmesi av.aybeg Meslektaşların Soruları 1 30-12-2009 23:16
maaş haczinin hükmü selhan Meslektaşların Soruları 2 10-06-2009 20:15
SSK Haczinin fekki? BurakALTIPARMAK Meslektaşların Soruları 2 06-04-2007 11:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08756399 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.