Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tazminat-Belediye-Yargı yolu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-05-2014, 13:08   #1
Burak Demirci

 
Varsayılan Tazminat-Belediye-Yargı yolu

Değerli meslektaşlarım;


Müvekkilin evini yağmur sonucu tıkanan kanalizasyon suları basıyor. Belediye ekipleri olay mahalline gelerek gerekli çalışmaları yapıyorlar. Su basması neticesinde evde büyük çapta maddi zarar meydana geliyor. Maddi zararların karşılanması için açılacak dava adli yargıya mı açılmalı? Açılacak davada, yeni yapılmış olan alt yapı işini ihale yolu ile yapan firma da hasım gösterilmeli mi?
Old 26-05-2014, 14:36   #2
avktderya

 
Varsayılan

Merhaba
kanalizasyonun tıkanmasında belediye kusurlu ise ,
idarenin kusurundan kaynaklanan davanın idari yargı alanında görülmesi gerekmektedir. siz tam yargı davasını idareye açarsınız . işi yapan firmaya rücu etmesi gereken ona yönelmesi gereken idaredir.
iyi çalışmalar
saygılarımla
Old 26-05-2014, 17:04   #3
kubrick

 
Varsayılan

inceleyiniz.

T.C YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2012 / 3176
Karar: 2013 / 2722
Karar Tarihi: 18.02.2013

ÖZET: Davaya konu zarar, davalı Belediye Başkanlığının kamu hizmeti niteliğindeki idari faaliyetleri sırasında meydana gelmiştir. İdari Yargılama Usulü Kanunu maddesi hükmünce talep bir tam yargı davası niteliğindedir ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir. H.M.K. maddesinde de yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilecektir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmesi gerekirken esastan incelenmesi doğru değildir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. (2577 S. K. m. 2) (6100 S. K. m. 114)

Dava: Davacı V. K. vekili tarafından, davalı Kırşehir Belediye Başkanlığı vdl. aleyhine 5.11.2007 gününde verilen dilekçeyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı Kırşehir Belediyesi ve N... Ltd. Şti. bakımından kısmen kabulüne, davalı B... Apartmanı Yönetimi Malikleri yönünden açılmamış sayılmasına dair verilen 14.12.2011 tarihli kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Kırşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan raporla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Dava, haksız fiil sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı Kırşehir Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalılardan N... Ltd. Şti.'nin davalı Kırşehir Belediye Başkanlığı'ndan aldığı ihale sonucunda Kırşehir Belediyesi sınırları içindeki yollara ve kaldırımlara parke taşı döşemesini yaptığı sırada parke taşının çökmesi neticesinde zarar gördüğünü belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı N... Ltd. Şti.'nin olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğu, davalı Kırşehir Belediye Başkanlığı'nın ise meydana gelen zararda kusursuz sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davaya konu zarar, davalı Belediye Başkanlığının kamu hizmeti niteliğindeki idari faaliyetleri sırasında meydana gelmiştir. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. maddesi hükmünce talep bir tam yargı davası niteliğindedir ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir. 6100 Sayılı H.M.K.114 maddesinde de yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilecektir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmesi gerekirken esastan incelenmesi doğru değildir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen sebeplerle davalı Kırşehir Belediye Başkanlığı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kırşehir Belediye Başkanlığı'nın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, 18.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 27-05-2014, 09:24   #4
lawyer488

 
Varsayılan

bu uyuşmazlık mahkemesi kararı işinize yarayabilir. ayrıca il büyükşehir ise dava su ve kanalizasyon müdürlüğüne karşı açılmalıdır kanaatındeyım.
K A R A R

Davacı : E____ Sigorta AŞ.

Vekili : Av.____

Davalılar : 1- Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili : Av____

2- BUSKİ Genel Müdürlüğü

Vekili : Av. ____

O L A Y : Davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan 16 BKR 63 plakalı araç, 08.04.2011 tarihinde Bursa Mudanya caddesi Sönmez Flament Köprü altında seyir halinde iken logar kapağı nedeniyle tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası yapmıştır.

Davacı tarafından; söz konusu kaza nedeniyle, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile, 4.340 TL sigorta tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili talebiyle dava açılmıştır.

Davalı BUSKİ Genel Müdürlüğü vekili 1.celseden önce, süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Davalı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili 1.celseden önce, süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

BURSA 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 10.09.2012 gün ve E:2012/241 sayı ile, davalılar vekillerinin görev itirazlarının reddine karar vermiştir.

Davalı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Davacının sigortalısına ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararda idarenin hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetimi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesi uyarınca idari yargı yerlerine ait olduğundan, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Serdar ÖZGÜLDÜR'ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU'nun katılımlarıyla yapılan 24.12.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idarelerin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve davalı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunulması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK'ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR'ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, yapım ve bakımı davalı idarelere ait olan rögar kapağı nedeniyle meydana geldiği belirtilen tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası sonucu, davacı şirket tarafından sigortalanmış bulunan araçta oluşan 4.340,00 TL. sigorta tazminatının ödenmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir"; Geçici 21. maddesinde de "Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz" denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, 08.04.2011 tarihinde Bursa Mudanya caddesi Sönmez Flament Köprü altında seyir halinde iken rögar kapağı nedeniyle tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, söz konusu kaza nedeniyle, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile, 4.340 TL sigorta tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili talebiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Belediye aleyhine idare mahkemesinde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi 2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesinin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi 8.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı ve 8.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayılı aynı içerikli iki kararı ile; "2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme ise idare mahkemesi olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme değildir.

Başvurunun Mahkeme'nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir." Kararına varmıştır.

Bu durumda, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi'nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle Danıştay Başsavcısının başvurusunun reddi gerekmiştir.

KARAR : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı'nın BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 24.12.2012 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR'ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Old 27-05-2014, 14:07   #5
avktderya

 
Varsayılan

uyuşmazlık mahkemesi kararı , eğer trafik kazası ise adli yargıyı görevli kabul ediyor.
her iki benzer olayla ilgili dosyamız mevcut.

trafik işaretlemelerinin hatalı olması nedeni ile meydana gelen trafik kazasında görevli adli yargı uyuşmazlık mahkl eme si kararı bizde de var

ama kanalizasyon sebebi ile su basması halinde tazminat idare yargıda açılmalıdır.
saygılarımla
Old 27-05-2014, 14:19   #6
olgu

 
Varsayılan

trafik kazası ise 2918 sayılı yasada hüküm olduğundan adli yargı ancak diğer belediyenin kamusal faaliyetleri sebebiyle bir zarar oluşmuşsa idare mahkemesi görevli.

idare hukukuna çok hakim olmamakla birlikte, tam yargı davası açmadan önce idareye başvuru şartının olup olmadığını araştırmanızı öneririm.
Old 27-05-2014, 15:23   #7
kubrick

 
Varsayılan

İYUK m.13 gereğince; idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir.

Ancak ilgili idareye başvurulmadan direkt idare mahkemesinde dava açılması durumunda da; İYUK m.15/1-e gereğince dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dedaş'a karsı açılacak tazminat davasında adli yargı mı idari yargı mı görevlidir? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 1 05-08-2011 08:19
Görevli yargı yolu (adli Yargı mı -idari yargı yolu)-zaman aşımı akrd61 Meslektaşların Soruları 11 12-11-2010 23:04
Adli Yargı mı ? İdari Yargı mı ? Maddi Manevi Tazminat cesur_yürek Meslektaşların Soruları 7 14-09-2007 18:17
Bağ-kur Ve Yargı Yolu glossator Meslektaşların Soruları 1 03-05-2002 16:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05504894 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.