Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

İsyan Ediyorum...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-04-2009, 13:42   #1
av_fguz

 
Mutsuz İsyan Ediyorum...

Sevgili arkadaşlar;forumlarda defalarca tartışılmış ama serzenişten öteye gidememiş,somut çözüm bulunamamış bir sorunla karşı karşıya kalmaktan artık çıldırmak üzereyim.Ne olur bu defa bir araya gelip bir çözüm yolu bulalım.

Ücret alamıyorum.Ücret alamıyorum.Ücret alamıyorum.

Vatandaşa yaptığım işin, verdiğim hizmetin bir ücreti olduğunu anlatamıyorum.Gelen daha ucuza bakan var deyip gidiyor.Daha ucuza bakan arkadaşlar nerdeyseniz çıkın ortaya.Forumlarda herkes ben tarifenin altında iş almıyorum diyor peki kim alıyor?

Ne yapabiliriz?Baro başkanları ile mi görüşeceğiz?Basın yolu ile mi derdimizi anlatacağız?Birşey yapmalı.Toplumumuz iyice bedava ekmek yemeye alışmış durumda.Yapmayın arkadaşlar tarifenin altında iş almayın hem kendi geleceğinizi hem bizimkini karartmayın.Mesleğimizi ayak altı etmeyin.Artık kimse avukatın bilgi ve saygınlığına itimat etmiyor.Bunun suçlusu sizlersiniz.

Benim gibi düşünen ve aklına bir çözüm gelen arkadaşlarım lütfen bu konuda gerekeni yapalım.
Old 01-04-2009, 23:23   #2
Av.Bilgin Elial

 
Varsayılan

Bizden başka bu sorunu çözemeyen meslek gurubu kalmadı sanırım. Bunu bu hale getiren, mesleğine sahip çıkamayan bizleriz.
Old 02-04-2009, 07:47   #3
Av.Barış

 
Varsayılan

Avukatlar birbirleri ile rekabete girmeleri vatandaşın işine gelir.Çünkü dosyayı çok daha ucuza bakacak avukat daima vardır.

Ülkenin birçok yerinde meslektaşlarımızın ne yazık ki icra giderlerini kendileri ödedikleri artık yaygınlaşan bir gerçekliktir.Müvekkilden masraf istediğimiz zaman "Başka Avukatlar Masraf Bile istemiyor" lafını herhalde hepimiz işitmişizdir.

Çözüm çok kolaydır ama Barolar birliği somut adım atacak cesareti kendilerinde bulamazlar.Asgari ücret tarifesini 3-4 katına çıkarırsanız Avukatlar haketmiş oldukları ücretleri alırlar.Dosyanın parasını kira parasında olduğu gibi bankaya ya da baroya yatırma zorunluluğu bu sorunu kesinlikle çözecektir.

Son bir söz; Biz meslektaş değil artık rakip durumundayız.(Ben öyle düşünmüyorum ama çoğu arkadaşımız tarafından böyle algılanmakta)
Old 02-04-2009, 10:26   #4
av_fguz

 
Varsayılan

Hadi birleşelim o zaman barolar birliğine baskı kuralım da o istediğimiz düzenleme gelsin var mısınız?Sonuçta bu sitede azımsanmayacak kadar bir çoğunluğa sahibiz.Kimler katılır bu girişime?
Old 02-04-2009, 12:19   #5
Emine Yıldız Balkan

 
Varsayılan

Hadi birleşelim o zaman barolar birliğine baskı kuralım da o istediğimiz düzenleme gelsin var mısınız?Sonuçta bu sitede azımsanmayacak kadar bir çoğunluğa sahibiz.Kimler katılır bu girişime?

Kesinlikle çok haklısınız.Ama Barolar Birliğine gerekli baskıyı oluşturacak bir yapıya bile ne hukuki anlamda ne de bireysel anlamda sahip değiliz ne yazık ki..2 yada 3 yıl önce C.M.K.konusunda bir baskı oluşturma hareketi başlamıştı ki, ne yazık ki kendiliğinden çözülürverdi, üstelik sonuna kadar haklı olduğumuz halde.Şu an hala 2008 lerin ücretlerini alamadıysak sebebi tamamen toplu olarak hareket edemeyişimizdir..O yüzden bu konuda topluluk anlamında bir sonuç alınamayacağını, tabiri caizse " gemisini yürütenin kaptan olacağını" ve serbest piyasa ekonomisi içinde bu durumun kanıksanacağını çok ciddi olarak düşünmekteyim.Bu konuda üzgün olmakla birlikte size canı gönülden katılırdım ama keşke bir sonuç alma imkanımız olsaydı..
Old 02-04-2009, 12:30   #6
av_fguz

 
Varsayılan

Teslimiyetçi olmasak da en azından sesimizi duyursak fena mı olur?Belki bir iki basın kuruluşunda adımız çıkar;bir grup avukat birleşti hakkını arıyor diye.Hukuken elimiz kolumuz bağlı diye seyredelim mi çöküşümüzü?Biz avukatız bize bu yakışmaz.En sade tabirle hepimiz ev geçindiriyoruz.Benim avukatlıktan başka meziyetim yok.Bu işten para kazanmak ve geçinmek zorundayım.Madem yapacak birşey yok siz de,ben de,bizim gibi düşünen arkadaşlar da bugünden itibaren 300'e 500'e boşanma davası bakılır diye ilanlar asalım camlarımıza.Madem bu düzen böyle,biraz da biz sürümden kazanalım.Bu sonuç daha mı iyi olur?
Old 02-04-2009, 13:06   #7
üye3578

 
Varsayılan

Bu konuyla ilgisi nedeniyle ülkede çok faza hukuk fakültesinin bulunması ve yenilerinin de hızla artması da tartışılmalıdır kanısıdayım..
Old 02-04-2009, 13:46   #8
av_fguz

 
Varsayılan

Sayın zeynel,o konuyu zaten ayrı forumlarda tartışıyoruz.Ama benim bu konuyu açmaktaki amacım somut bir girişimde bulunmaktı.Hala da önerisi olan arkadaşların katılımını bekliyorum inatla.
Old 02-04-2009, 15:19   #9
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Zeynel bey'e katılıyorum. İki konu arasında doğrudan bir ilişki var.

Avukatlık mesleğinde bir çok mesleki yasak var. Reklam yasağı, iş için aracı kullanma yasağı vs.

Avukatlık iş sayısı, avukat sayısına göre çok ölçüsüz. Ne yazık ki işe göre Avukat sayısı çok fazla.

Doğal olarak, mesleğe bir adım önde başlayan, diğerinin ekmeğine engel oluyor. mesleğe yeni atılanların da ayakta durması, yaşaması lazım. Haliyle biryerlerden taviz verilmeye başlanıyor ve bu durum uyanık müvekkiller tarafından istismar ediliyor.

Duyumlarıma göre bir çok kişi icra ihale işlerini takip edip, pey sürme aşamasında devreye girerek ihale alıcısından para koparmaya da başlamışlar. Bu gidiş, iyi değil! Bu tür şeyler avukatlık mesleğine zarar veriyor. Endişe verici bir durum var ortada.
Old 02-04-2009, 15:29   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Somut çözüm adına getirilen "avukatlık ücretinin baroya yatırılması" önerisi akla yakın ama
- avukatların baroya yatırılacak ücreti aldıktan sonra bir kısmını müvekkile iade edecekleri yolunda müvekkile söz vermeleri
ya da
- avukatların baroya yatırılacak ücreti müvekkillerine kendilerinin vermeleri
de mümkün

Daha etkili önlemler düşünmek gerekiyor. Hırsıza kilit dayanmaz da avukata kilit dayanır mı?

Saygılarımla
Old 02-04-2009, 16:51   #11
aak

 
Varsayılan Desteklİyorum

Ben avukatlığa başlayalı bugün tam 2 ay 13 gün oldu.Bugün bir Müvekkil adayı eşiyle geldi.Anlaşarak boşanmaya karar verdiğini söyleyip ücretini sordu ve gitti.Ücret konusunu düşünmeliymiş.Masraflar dahilmiymiş.Bende kızıp arzuhalciye gönderdim.Sabahtan beri düşünüyorum keşke 200-300 TL neyse alıp dilekçe ve boşanma protokolünü yazsamıydım acaba diye.Biliyorum ki bu davaya çok düşük miktarlara bakacak avukatlar var.Emeğimin karşığını almayacaksam boş otururum diye düşünüyorum şimdilik.Ben bu büroyu ayakta tutmaya çalışıyorum, nereye kadar dayanabirim bilmiyorum.Birlikte hareket konusunda sonuna kadar sizleri destekliyorum.
Old 02-04-2009, 17:35   #12
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Benzer sıkıntıları yaşıyor olmamızın tesadüf olduğunu düşünmüyorum, hemen hergün karşılaştığımız kısır diyaloglar, bu yüzden şaşırmadım bu başlığa konu olan mesajı okuduğumda. Şaşkınlık içinde karşıladığım ve tesadüf olarak değerlendirdiğim tek husus Sayın Aak ile aynı gün serbest avukatlığa başlamış olmamızdı, o kadar.

Konuyla alakalı olarak biraz daha enlemesine düşündüğümde avukat enflasyonundan yararlanırcasına bizleri bu kısır pazarlığın içine çeken müvekkil adaylarına kızmak gelmiyor içimden. İhtiyacı olan hizmeti en uygun fiyat karşılığında satın almak istemesi doğal vatandaşın. Doğal olmayan, iktisat derslerinde bizlere anlatılan ve dünyada hiç bir örneği görülmemiş olan, hayali tam rekabet piyasasının avukatlık mesleğine uyarlanmaya çalışılması. Bu garip durumun sorumlusu olarak da hizmet alan müvekkili görmek işin kolayına kaçmak ya da üzerimize düşen sorumluluğun bilincinde olmamaktır bana göre. Meslek örgütümüz ve mecliste bizleri temsil ettikleri varsayımına inandırıldığımız avukat kökenli milletvekilleri bu konuya duyarsız ve ilgisiz kaldıkça, vatandaşın bu durumu fırsat bilmesinin yadırganacak bir yanı olduğunu düşünmüyorum.

Kel ve göbekli olmadığım için talep ettiğim ücret tutarını fazla bulan müvekkil adaylarını bu kapsamda değerlendirmiyorum şüphesiz(kendilerinden duyduğum rahatsızlığı farklı bir konu başlığında tartışmaya açmayı düşünüyorum).

Saygılarımla
Old 02-04-2009, 18:23   #13
Av.Hasan Doğan Silifke

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım; hepinizin görüşlerine harfiyen katılıyorum. Öncelikle sorunun kaynağı biz olduğumuza göre çözümünü de kendimiz üretmek zorundayız. Avukatlık Yasası'nın 34ncü maddesi avukatlık görevinin kutsallığından bahsettikten sonra, bu görevin kutsallığa yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirilmesinden ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmaktan bahseder. Mesleğe ilk başlarken de "Hukuka,ahlaka,mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma, namusum ve vicdanım üzerine andiçerim" diye yemin ederiz. Yine bildiğiniz gibi Avukatlık Yasası ile bazı görevlerin yapılması bizlerin imtiyazındadır. Böyle özel bir duruma sahip kimselerin ekonomik sıkıntılarını konuşmak zorunda kalması elbette hepimizi derinden üzüyor; O halde sorunun çözümü: önce herkesin ettiği yemine sadık kalması ve avukatlık yasasından kaynaklanan haklarını ve yaptığı işin kutsallığını özümsemesi ve özümsetmesidir. Peki, emeğimizin karşılığını istemek ve almak bu işin neresinde ? Bence yine bu işin özünde. Madem hak kavramını savunmayı meslek edinmişiz; önce kendi emeğimizin karşılığı olan hakkımızı savunmak ve almak zorundayız. Kimseden hak etmediğimiz şeyi veya sadaka istemiyoruz; kişilere hayretmek için de bu mesleği tercih etmedik. Aksi durumda mesleği bırakır, ya dilencilik, ya da bir hayır kurumunda çalışırdık. Bizlerin ödeyeceği vergiler, personel ve büro giderleri, geleceğinden sorumlu olduğumuz çocuklarımız ve eşimiz var. Bakkala gittiğimizde, bir kibriti bile bedava alamazken vereceğimiz bilgi ve yapacağımız işlerin ekonomik boyutunu kişilere anlatmamız; anlamayana da gidip kullanabilecek başka kişi aramasını salıklayacağız. Tabi bu arada kantarın topuzunu kaçırmayarak, gerektiğinde iş sahiplerinin ekonomik, sosyal ve kültürel durumlarını dikkate almakta da fayda var sanırım. Hepinize onurlu, bol kazançlı günler dilerim.Saygılarımla.
Old 02-04-2009, 22:49   #14
Nur Deniz

 
Varsayılan

Keşke krizde boşansaymışım.

200-300 tl ye boşanma mı?

Verdiğim ücretle asgari 10 kez boşanıp, 500 de velayet, 8 çocuk sahibi olurdum.

Kesinlikle emeğinizin karşılığını talep edin. Ve umarımda kimse hakkın altına düşmez.
Old 03-04-2009, 08:42   #15
aak

 
Varsayılan Yanlış anlama

Sayın Nur Deniz sanırım yanlış anlama oldu.200-300 TL ye sadece dilekçe ve Boşanma Protokolünü hazırlayacaktım.Yoksa boşanma davasına bakmayacaktım.Zaten ödeyeceğim vergi neredeyse o kadar.Bu miktarlara boşanma davasına bakacak bir avukat bulamazsınız diye yazmayı düşünmüştüm.Ama vazgeçtim.Korkuyorum belkide bulursunuz. En iyisi ben susup oturayım.
Ne yazıkkı ; zor olan insanlara bizim bu iş için ne kadar emek harcadığımızı anlatabilmek.İnanır mısınız geçenlerde bir doktor, maddi tazminat davasına bakmak için istediğim miktara -ki o da tanıdığım için söylediğim 1000TL idi-''ne kadar çok istiyorsunuz ''dedi.Üzerinize afiyet ben biraz asabiyimdirde. Bende kızıp sizde hastaları 5 dk muayene edip; boğazına ,kulağına ,gözüne bakıp, sırtını dinleyip 40 TL alıyorsunuz,bu miktar az mı dedim.Emeğe saygısızlığımdan değil; tamamen sinirden ve karşımdakinin anlayışsızlığından kaynaklanan bir tepkiydi benimkisi. Doktor arkadaşlarım var ,tıp fakultesinin bile ne kadar zor şartlarda okunduğunu biliyorum.Çalışma şartlarının zorluğunu da.Kaldı ki onlara canımız emanet.Ama ben de emeğime aynı saygının gösterilmesini istiyorum.Yoksa ben zaten insanlara gerek ücret gerek ödeme konusunda yapılması gereken kolaylığı yapıyorum.Yeter ki bunu doğru şekilde istesinler.Düşünün bir doktor bile sizi anlamıyor varın gerisini siz düşünün
Emeğe saygı duyulan bir toplumda yaşayabilmek yada öyle bir topluma -kendi gayretlerimizle -dönüşebilmek dileğiyle....
Saygılar
Old 03-04-2009, 10:11   #16
av_fguz

 
Varsayılan

Bir yıl önce bir müvekkilim bana karar aşamasına gelmiş bir dosyasını temyiz etmem hususunda vekalet verdi.Ben dosyanın temyizinde de çok fazla umut bulunmadığını ama eğer çok ısrar ederse temyiz edebileceğimi sonuçta temyiz hakkının mevcudiyetini kendisine hatırlattım.Biraz da vazgeçer gider belki diye tarife üzerinden fiyatımı ve temyiz masraflarını ayrıca alacağımı belirttim.Kendisi herşeye hazır olduğunu ve temyiz etmekte kararlı olduğunu söyleyerek bana iki gün içinde istediğim ücreti ve masrafları getirdi.(HAYRET!!!)
Temyiz ettik dosyayı ve beklediğimiz gibi karar onandı.Bu defa müvekkil karar düzeltme talebinde bulunmak istediğini söyledi.Ben de yine en başta olduğu gibi davayı kazanmasının çok zor olduğunu hatırlatarak karar düzeltme talebinde bulundum.Geçenlerde karar kesinleşti.Tabiki yargıtay ikinci kez kararı onadı.Dün siteye mesajımı yazdıktan bir kaç saat sonra müvekkil yanına bir kaç tane akrabasını alarak neredeyse büroma baskına geldi.Vay efendim sen nasıl avukatsın,seni şikayet edeceğim,iki satır dilekçe yazdın benden dünyanın parasını aldın şudur budur bir hayli hadise çıkardı.Ben de eğer bir ihmalim varsa beni baroya şikayet etmesini söyledim.Hatta bir ihmalim veya kusurum bulunması halinde benden ödediği paradan daha fazlasını tazminat olarak alabileceğini söyledim.En sonunda benden ödediği parayı geri isteyince tepemin tası attı ve tartışma büyüdü.Gerisini tahmin edersiniz herhalde...

Olayın daha acı olan kısmını bu sabah öğrendim.Müvekkil yeniden gelerek dosyasını geri istedi ve beni azledeceğini söyledi.Ben de vicdanımın rahat olduğunu söyledim ve dosyasını tutanak karşılığında teslim ettim.Müvekkil bana son darbeyi vururcasına; "durumu avukat bilmem kim beye anlattım bana senin yalancı ve sahtekar olduğunu söyledi,sen zaten herkesi böyle kandırırmışsın,bana 50.000 Euro getir senin bu dava ile ilgili hiç bir sorunun kalmayacak ben temizlerim dedi."dedi.O anda beynimden vurulmuşa döndüm.Yine de içimde müvekkile karşı kalan son damla insanlık dürtüsü ile ona bu işin artık temizlenemeyeceğini hukuken bir yolun kalmadığını anlatmaya çalıştıysam da anlatamadım.Müvekkil elinde para çantası ile meslektaşımın yolunu tuttu.Kendisine hayırlı işler dilerim.

Meğer müvekkili bu denli sinirlendiren ve dolduran benim sayın meslektaşlarımdan biriymiş.Kendisi bilmem kimlerin avukatı diye nam salmış meşhuuuuur avukatlardan.Adı bende saklı kendisinin,ama yaptığını yaşına başına hiç yakıştıramıyorum bir türlü.

Gün geçtikçe içimdeki adalet duygusu daha da yaralanmakta ve ben gün geçtikçe vicdanımı ve insanlığımı evde bırakıp gelmeye başlamaktayım.

Mesleğe yeni başlayan avukat arkadaşlara duyurulur...
Old 03-04-2009, 10:22   #17
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aak
Sayın Nur Deniz sanırım yanlış anlama oldu.200-300 TL ye sadece dilekçe ve Boşanma Protokolünü hazırlayacaktım.Yoksa boşanma davasına bakmayacaktım.Zaten ödeyeceğim vergi neredeyse o kadar.Bu miktarlara boşanma davasına bakacak bir avukat bulamazsınız diye yazmayı düşünmüştüm.Ama vazgeçtim.Korkuyorum belkide bulursunuz. En iyisi ben susup oturayım.

Boşanma protolünü hazırlamayı neden sadece olarak ifade ettiniz anlayamadım.

Protokol hazırlanması zaten aslolan. Tarafların yerine de siz imza atacak değilsiniz ya.

Benide galiba siz yanlış anladınız Sn aak, ben kesinlikle emeğinizin karşılığını almanız taraftarıyım zaten.

Ben 3 yıl önce, sadece velayet ve boşanma davasına 6000 ytl verdim, zengin olduğumdan filan değil, dosyanın ele alınmaz derecede karışık olduğundan.

Daha önce de klinik çalıştırdığım için ücret almanın ve de alamamanın ne demek olduğunu çok iyi bilirim.Sözleşme imzalatın bence ve başından anlatın vergi masraflarını, kirayı, varsa sekreter maaşını vs vs, talep edilen ücret sadece bir dilekçe ücreti değil elbette.

Ama siz de biliyorsunuz ki özellikle ülkemizde çok sık yaşanan bir şey vardır. Herkes bir karar alır hata yapar ve bunu başkalarının bedelsiz çözmesini bekler.

Ne demişler hamama giren terler de çıkar.

Muayeneden 40 tl alan doktorları da kınıyorum ayrıca. Çünkü Tabipler odasının ücret tarifesi de tamamen farklıdır.

Ne yaptı ki denilir genellikle, bir dilekçe yazdı, bir gözüne , kulağına ,ağzına baktı o kadar derler. Halbuki o dilekçeyi yazmak için geçilen eğitim süreci göz ardı edilir.

Biraz daha zaman verin kendinize, zamanla her şey yoluna girer, yeter ki emeğinizin karşılığını almaya kararlı olun.

Umarım da alırsınız..
Old 03-04-2009, 10:29   #18
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_fguz
Gün geçtikçe içimdeki adalet duygusu daha da yaralanmakta ve ben gün geçtikçe vicdanımı ve insanlığımı evde bırakıp gelmeye başlamaktayım.

Siz hukuki olarak gereğini yaptığınız ve sonucun ne olduğunu söyleyebildğiniz takdirde, ayrıca da şu halde bu dosyayı temizleyebileceğini söyleyebilen bir avukat varsa ve eğer gerçekten onun tabiri ile temizlerse bence o parayı haketmiş olur.

Ama miktar oldukça yüksek ,galiba sadece avukatlık ücreti talep etmemiş müvekkilden.Dosya masrafı da içinde anlaşılan.

Ama şu var ki vicdanınızı ve insanlığınızı gerçekten evde bırakın.Çünkü bazen müvekkillere kimine insan gibi kimine dosya gibi davranmak gerekebilir. Bu durumda siz de üzülmezsiniz.

Saygılarımla.
Old 05-04-2009, 12:45   #19
bilgin

 
Varsayılan Bukadar Hukuk Fakültesi ve birde dilekçeci varsa sorun çözülmez

İhtiyaçtan fazla bakkal dükkanı açar gibi hukuk fakültesi açıldı yargıç veya savcı olmayanların çoğu avukat oldu yani pasta aynı dilimler küçüldü birde hoş görünmek için sınav kaldırıldı sorun daha da büyüdü bu yüzden nafakasını çıkarmak için baro fiyatının altında dava alan avukat sayısı arttı ve ne yazık ki yakın zamanda çözüm de görülmüyor buna bizim gibi vergi vergi vermeyen dilekçecileri de ekleyin sonrasını düşünün yeni genç avukat arkadaşlara ALLAH kolaylık versin.
Old 05-04-2009, 14:06   #20
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bilgin
İhtiyaçtan fazla bakkal dükkanı açar gibi hukuk fakültesi açıldı yargıç veya savcı olmayanların çoğu avukat oldu yani pasta aynı dilimler küçüldü birde hoş görünmek için sınav kaldırıldı sorun daha da büyüdü bu yüzden nafakasını çıkarmak için baro fiyatının altında dava alan avukat sayısı arttı ve ne yazık ki yakın zamanda çözüm de görülmüyor buna bizim gibi vergi vergi vermeyen dilekçecileri de ekleyin sonrasını düşünün yeni genç avukat arkadaşlara ALLAH kolaylık versin.

Boldladığım kısmı biraz açmanız mümkün mü?
Old 05-04-2009, 14:58   #21
Av. Burcu KALYONCU

 
Varsayılan

Konuyla ilgili görüş ve şikayetlerini yazan tüm meslektaşlarımın anlatttıklarının tümüne harfiyyen katılıyorum. Zira " ben de bir avukatım !" Ve;

Bu konunun memleketimizin genel çözülmesi ile doğrudan ilgili olduğunu düşünüyorum. Hakları ve borçları konusunda bilgi ve dolayısı ile fikir sahibi olmayan bir güruha hizmet veriyoruz. Kendi haklarını ve borçlarını bilmeyen bu güruh; başkalarının ( BİZLERİN ) da hak ve borçlarını bilemiyor. Dolayısı ile bizlerin yaptığı mesai; gün içerisinde Türkiye adliyelerinde girdiği şekil ve haller; harcanan emek; aşılması gereken engeller, yakalanması gereken satır araları konusunda en küçük bir fikir sahibi değil! Olmak da istemez zaten! Zira bir parya toplumu gibiyiz! Sistematik olarak bilinçsiz ve bilisizleştirilmiş... Dolayısı ile böyle bir toplum kalitesinde, bizlerin şikayetleri de asla ve kat'a bitmeyecektir.

Üretmeyen, sorgulamayan, anlamayan, giderek anlamak istemeyen bir, TOPLUM DEMEKTEN BİLE İMTİNA EDESİM GELİYOR, topluluk...!

Ofisime gelen tüm potansiyel müvekkillerime önce Anayasayı,, sonra Avukatlık Kanununu, daha sonra da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni okumak istiyorum. Sonra diyorum ki: İki duruşman, ödemek zorunda olduğun faturaların, vergilerin, kiran vs...'en var avukat hanım. Sen kendi kapının önünü süpürmeyi düşünüyorsun da; ya diğerleri...??? Hakkım olan masraf isteme ve ücret isteme yükümlülüğümü yerine getiriyor ve ofisimden bir neskafe eksiltmiş olarak gönderiyorum potansiyel müvekkilimi! Bir daha gelmeyeceğini de adım kadar iyi bilerek.

" Öyle de yok; böyle de yok " diyerek ve başımı meslekten yana yastığa rahat koymanın daha doğru olduğu konusunda kendimi ikna ederek...

Ofise döndüğümde de; sitenin forumlarını açıyor ve sizin gibi değerli meslektaşlarımla aynı havayı soluyor olduğum için " EN AZINDAN " yüzümü güldürüyorum biraz. Ve; kaldığım yerden devam ediyorum...

Sevgi ve saygılarımla,
Old 05-04-2009, 21:09   #22
av.arpay

 
Varsayılan

bu konu defalarca tartışıldı. Bence tek çözüm var... Mevcut tarifelere bu şekliyle bütün meslaktaşların uyması mümkün değil gibi...gibi değil öyle... baro pulu olmadan nasıl vekalet ibraz edemiyor isek , vekalet koyduğumuz bütün işlerde baro tarafından hazırlanacak makul bir tarifedeki o işe ilişkin ücret depo edilmeli.. Baro görevlisi açılan hesapta biriken ücretin belli bir yüzdesini havuzda toplayıp belli günlerde faal ve havuza kayıtlı avukatların hesabına aktarmalı. geriye kalan ücret ise av.ın vereceği hesaba yatırılmalı.. Avukat bu ücretin vergilerini kuruşuna kadar ödemeli Böylece hem tarife altında ücret alınmaz hem de herkes belli bir standarda ulaşacağı için tartışma konusu hususlar büyük oranda çözülür. Açılan bütün icra takiplerinden de vekalet ücreti alınmak suretiyle sonuçsuz ve ücretsiz takipler biter... CMK ücretlerinin de halen asgari tarifenin altında olduğu düşünülürse... terzi kendi söküğünü dikemezmiş. Tabi bunlar kabaca tespitler.. Sistematik hale getirilebileceğini düşünüyorum. Bu sistemi uygulayan ülkeler olduğunu duymuştum.
Old 05-04-2009, 22:58   #23
fcelik

 
Varsayılan

avukatlık, doktorluk ve mühendislik gibi serbest mesleklerin birçok avrupa ülkesinde rekabete açık olduğunu ve zorunlu asgari ücret tarifelerinin rekabet kanunları tarafından yasaklandığını hatırlatmak isterim. ülkemizde ise rekabet kanunu ile avukatlık kanunu aynı seviyede bulunduğundan şimdilik rekabet kurumu avukatların uyulması zorunlu asgari ücret tarifesi belirlemesine sadece buna izin veren kanunun değişmesi gerektiği yönünde görüş verebilmektedir. yakın gelecekte olmasa de bir gün daha sert bir müdahalede bulunması da muhtemeldir. son söz rekabet herkes için iyidir.
Old 06-04-2009, 00:40   #24
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Tiocfaidh
Boldladığım kısmı biraz açmanız mümkün mü?

Ben açayım

"Bizlerin -Yani biz avukatların- aksine, vergi vermeyen dilekçeciler..." denmek istenmiş...

Saygılarımla.
Old 06-04-2009, 00:42   #25
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_fguz
Meğer müvekkili bu denli sinirlendiren ve dolduran benim sayın meslektaşlarımdan biriymiş.Kendisi bilmem kimlerin avukatı diye nam salmış meşhuuuuur avukatlardan.Adı bende saklı kendisinin,ama yaptığını yaşına başına hiç yakıştıramıyorum bir türlü.

Müvekkillerinizin her dediğine inanmayınız.
Old 06-04-2009, 10:25   #26
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Ben açayım

"Bizlerin -Yani biz avukatların- aksine, vergi vermeyen dilekçeciler..." denmek istenmiş...

Saygılarımla.

Benim de, mesajdan edindiğim ilk intiba bu yöndeydi.

Alıntı:
Doğum Tarihi:12-03-1950
Yaş:59
Meslek (*):Avukat
Şehir (*):İzmit


Ancak, yukarıdaki üye profilini gördükten sonra algılama yetim biraz tutukluk yapmış olacak ki kendilerinden detaylandırma talebinde bulundum. Halen cevap bekliyorum, gelmediği takdirde sizin açıklamanızla yetinme yoluna gideceğim.

Saygılarımla
Old 06-04-2009, 13:45   #27
av_fguz

 
Varsayılan

İnanmam zaten sayın Aladağ.Ancak bu olayda müvekkil elinde 50.000 Euro ile gitti.Daha da iyiniyet gösteremeyeceğim artık.
Old 06-04-2009, 15:18   #28
persona

 
Varsayılan

Son aylarda yaşadığım İstanbuldaki nacizane Avukatlık tecrübelerim bana ,Darwin'in meşhur kitabını hatırlatıyor... , Kitaptaki teori basitçe şu - doğada her canlı eğer kendisini çevreleyen doğal şartlara uyum sağlayamazsa, yok olur gider-. Örneğin siz Afrikadaki bir aslanı alıp , Hindistandaki bir ormana götürüp koyduğunuzda , eğer aslan yeni şartlara kolayca uyum sağlayamaz ise hayatta kalmasına olanak yoktur... Ve tabiki bu teoriye bağlı olan doğal seçim teorisi var, yani canlılar dünyasında sadece en güçlüler hayatta kalabiliyorlar...

Şimdi bütün bu doğa ile ilgili teorilerin bizim Avukatlık sistemimizle ne ilgisi var diyebilirsiniz... Bence var... Bir kere , hep şikayet ettiğimiz aksaklıklar ahlaki bozukluklar aslında , şu anda bizi çevrelemiş olan ormandaki yerleşik kanunlar... Yeni mezun bir meslektaşı düşünün, böyle bir çevreye ilk olarak adımını atmış , ve adını duyurmaya çalışıyor... Önünde sadece iki seçenek var bu durumda

1- kendisini çevreleyen ortama tam olarak entegre olup, yaşamını sürdürmek , hatta çoğu zaman uyum tek başına yeterli değil bu düzende hayatta kalabilmek için, birçok durumda mevcut kuralsızlığı daha da derinleştirmesi gerekmekte, çünkü doğada sadece en güçlüler hayatını sürdürebilir. Kuralsızlığı derinleştirme kavramıyla anlatmak istediğim şu, mesela X avukat kalem memuruna Y lira para vererek iş yaptırıyorsa, Z isimli avukatın bazı durumlarda Memura Y lira para vermesi işini tam olarak yaptırabilmesi için yeterli olamayabilir, buna ek olarak onunla hemşehri muhabbeti geliştirmesi gerekebilir... İşte bunun gibi, herkes bu ortamda hayatta kalabilmek için kaos ortamına kendilerince ekler yaparak , kaosu derinleştirmektedirler... Sisteme girişler çoğaldıkça hem kaos miktarı artmakta hem de tepedekiler ile diptekiler arasındaki uçurum hızla büyümektedir...

2- Kendisini çevreleyen ortama uyum sağlayamayıp, başka alanlara yönelmek... Bu seçenek her nedense Türk insanının bakış açısında pek başvurulmayan bir seçenek, çünkü her ne kadar doğal ortamdan şikayet edilse de, resmin geneline bakılıp her taraf zaten düzensiz denilip mevcut işkenceye katlanma yoluna gidilmekte, ve meslek hiç sevilmese bile , kötünün iyisi denilerek, yola devam edilmeye çalışılmaktadır... Tabiki bunu yapmak mesleğin geneline çokça zarar vermektedir, bu çok açık, ... Çünkü bu mantık, beraberinde kuralsızlığı getirmekte, mesleğin kendisi zaten önemsenmediğinden onun kuralları veya ahlak yapısı iyice ayaklar altına alınmaktadır...

Kısaca özetlemek gerekirse, yeni mesleğe başlayan kişileri lütfen suçlamayalım, onlar sadece doğaları gereği içine düştükleri ortama uyum sağlamaya çalışıyorlar... Suçlanacak birileri varsa numaraları küçük meslektaşların biraz iğneyi kendilerine batırmaları şart.

İkinci nokta, ortama düzen getirmekle görevli kişileri belki de göreve çağırmak en iyisi, stajyerinin en basit haklarını dahi korumaktan aciz barolarımız maalesef bu en asli görevlerinden anlamadığım şekilde kaçmaktalar... Yoksa , özel üniversiteleri adres göstermek bana yanlış geliyor...

Bence pasta da anlatıldığı kadar küçük değil, ancak adil dağılım için mekanizmalar çalışmayınca sistem tıkanıyor, yoksa bana göre ne gereğinden fazla avukat var , ne de özel üniversitelerden mezun her insanların hepsi bilgisiz....

Evet bunlar forumu okuyunca ilk aklıma gelenlerdi, umarım çok uzatmadım.
saygılar.
Old 06-04-2009, 16:27   #29
tiyerianri

 
Varsayılan

Öncelikle bizim gibi genç avukatların ve birçok gence yakın avukatın bu sorunu yaşamasına sebep olan tecrübeli meslektaş ağabeylerimizi saygıyla selamlıyorum. Eğer bugün bir avukat rahat rahat ücret isteyemiyorsa sorunun kaynağı bence üstad dediğimiz avukatlardır. Sorunun çözümünü söylüyorum: çözüm yoktur böyle gelmiş böyle gidecek...
Old 07-04-2009, 11:35   #30
bilgin

 
Varsayılan yanlış anlama olmasın

tiochfedih rumuzlu arkadaşım bir cümle düşüklüğü olduğunu farkettim açıklıyayım avukatların mahkemedeki dosyalarından aldıkları dava ile vergileri denetlenebildiği halde dilekçeciler hemen hemen hiç vergi ödemiyor yani avukat kümesteki kaz gibi kazansın kazanmasın vergi vermek zorunda hiç dava almasa bile peşin vergi yok eğitime katkı adı altında vergi vermek zorunda.selamlar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Devlete Ve Adalete Küfür İsyan mı? Kemal Yıldırım Hukuk Haberleri 0 12-10-2008 22:34
İstifa Ediyorum! Cest la vie Site Lokali 0 09-04-2002 18:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09294295 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.