Avukatın görevi ihmali

Merhab arkadaşlar,özet olarak konuyu şöyle anlatabilirim.2001 yılında bir icra takibi yaptım,bundan önce borcun ödenmesi için davalıya ihtarname keşide ettim,İcra takibine itirazdan sonra itirazın kaldırılması için dava açtım ve dava kısmen kabul edildi ve borçlu ödemeyi yaptı.Ödemeyi aldıktan sonra müvekkille bir araya geldik tarafıma hiç bir masraf ve vekalet ücretini ödemeden tahsil edilen paranın tarafına ödenmesini istedi ben de avukatlı kanunu 166 md gereği hapis hakkımı kullandığımı beyan ederek ödeme yapmadım.neticede beni şikayet etti ve görevi ihmal suçundan ceza aldım.Müvekkil hiç bir aşamada ban ne ücret ne de masraf ödedi bunu mahkemeye de anlattım ama sonuç böyle çıktı temyizde bir sonuç alabilirmiyim.Görüşlerinize ihtiyacım var .Teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan ATİLA KIRDAR Merhab arkadaşlar,özet olarak konuyu şöyle anlatabilirim.2001 yılında bir icra takibi yaptım,bundan önce borcun ödenmesi için davalıya ihtarname keşide ettim,İcra takibine itirazdan sonra itirazın kaldırılması için dava açtım ve dava kısmen kabul edildi ve borçlu ödemeyi yaptı.Ödemeyi aldıktan sonra müvekkille bir araya geldik tarafıma hiç bir masraf ve vekalet ücretini ödemeden tahsil edilen paranın tarafına ödenmesini istedi ben de avukatlı kanunu 166 md gereği hapis hakkımı kullandığımı beyan ederek ödeme yapmadım.neticede beni şikayet etti ve görevi ihmal suçundan ceza aldım.Müvekkil hiç bir aşamada ban ne ücret ne de masraf ödedi bunu mahkemeye de anlattım ama sonuç böyle çıktı temyizde bir sonuç alabilirmiyim.Görüşlerinize ihtiyacım var .Teşekkür ederim.

Masraf almadan icra takibini nasıl yaptınız, davayı nasıl açtınız?
Avukatlık Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca avukat hapis hakkını yalnızca alacağı oranında kullanabilir, paranın tümünü vermemezlik edemez. Yazdıklarınıza göre karar doğru gibi görünüyor.

Avukatlık Kanunu m. 166 uyarınca, alacaklarınızı hesaplayarak (ücret ve masraf yönünden), parayı dosyadan tahsil ettiğinizi müvekkilinize uygun bir şekilde ve uygun bir zaman içinde yazılı olarak (ispat koşulu için yararlıdır, aksi halde sözlü, telefonla, faks, telgraf, e-mail gibi yollarla da bildirim yapıldığı, her türlü delil ile kanıtlanabilmelidir) bildirmeniz ve kendi alacağınız olan kısmını yedinizde hapsetmeniz, ücretinize dair olan kısmına serbest meslek makbuzu keşide etmeniz ve artan parayı da müvekkilinizin adına bir bankaya açacağınız hesaba yatırmanız ve bu hesabı da müvekkilinize bildirmeniz gerekirdi, diye düşünüyorum.

Eğer onun adına yaptığınız başkaca ödemeler var ise, bunları da kanıtlayabilir iseniz, onun adına bankaya yatırmanız gereken paradan mahsup yapabilirdiniz.

Sayın Atilla Kırdar,
yazdıklarınız ve verilen cevaplar soyut kalmaktadır. Siz masraf ve vakelet ücretinin üzerinde bir para mı aldınız? Bu önemlidir bence. Eğer ki icra harç ve masrafları ile vekalet ücretleri ve açılan dava ile keşide edilen ihtarname masrafları tahsilat miktarının altında kalıyor ise zaten ceza almanız gerekmeyecektir. Acaba sormak istediginiz şey bunun ispatı ile ilgili mi, yoksa; tüm bu alacak kalemlerinizin üzerinde bir para tahsil ettiniz de geri vermediğiniz için mi ceza aldınız. Bu konuda bir açıklık olursa daha rahat görüş belirtebiliriz.
Diğer arkadaşların verdikleri cevaplar zımnen ikinci ihtimal üzerine kurulu ve doğrudur. diye düşünmekteyim.
Ancak bu ihtimalde bile bir meslektaşımız olarak mantıklı bir sebebiniz olabilicegini de gözardı etmemekteyim. iyi calismalar.

Sayın Atila Kırdar ne kadar alacağınız var ne kadarını hapis hakkı kullandığınızı yazmamıssınız. bu konuda bircok karar var avukatın hapis hakkın alacağı ile orantılı olmak zorundadır demektedir. eğer anlasamamıs iseniz, elinizde fazla kalanı göndermek ve üzerinizde tutmamanız gerekmektedir.

Avukatlık asgari ücret tarifesine göre alınan para yaptığım dava ve icra+ihtarname ve vekalet ücretlerimin altında kalıyor alınan para 3.200 TL,tek tek masraflar ve vekalet ücretleri hesaplandığında alacağım ve vekalet ücretim bunun üzerine çıkıyor.Mahkemeye bunu da ayrıntılı olarak anlattım ama mahkeme bunların hiç birini dikkate almadan hüküm verdi.

örnek kararları yazarsanız sevinirim.

HD 03 <> E: 1998/12133 <> K: 1998/12897 <> T: 14.12.1998Avukatlık Kanununun 166. maddesi mucibince; Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri Avukatlık Ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir. Davacı icradaki kira alacağı için tahsil ettiği parayı müvekkiline vekalet ücretini kesmeden ödediğini iddia ettiğine göre; bu iddiasını ispatlamalıdır. Avukatlık Kanununun 166. maddesi hükmü gereğince, kesmeden ödeme yapıldığına ilişkin davacının delilleri toplanmalı yerine göre yemin hakkı hatırlatılmalı, delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra bu kısmın reddi veya kabulü yönünde hüküm kurulmalıdır.

Sayın meslektaşım,
Avukatlık Kanunu 163-164. maddelerine göre müddeabihin % 25lik oranı ile asgari ücret tarifesi olarak çizilmiş bir sınır olduğu anlaşılmaktadır. Yüksek mahkeme kararlarının da bu şekilde olduğu görülmektedir.
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/11804
K. 2009/3099
T. 9.3.2009
ÖZET : Sözleşmede kararlaştırılan ücret müddeabihin tamamına yakın kısmını içermekte olup, iyiniyet ve ahlak kuralları ile bağdaşmaz. Bu nedenle, ücret sözleşmesi geçersizdir. Yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı veya sözleşme bulunmakla birlikte geçerli olmadığı durumlarda, avukatın hak kazandığı ücret tutarının Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi hükümlerine göre saptanması gerekir.