|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
03-01-2013, 10:46 | #1 |
|
Karayollarinin SorumluluĞu Ve Avrupa İnsan Haklari Mahkemesİ Karari
MERHABALAR,
yol kusuru ve karayolunun bozukluğundan dolayı karayollarının sorumluluğuna gidilebilmesi için avrupa insan hakları mahkemesi kararları yada yargıtay kararı arıyorum. Bu konuda meslektaşlarımın yardımını rica ediyorumm |
03-01-2013, 11:04 | #2 |
|
Aşağıdaki kararlar işinize yarayacaktır, iyi çalışmalar.
T.C. YARGITAY 4.Hukuk Dairesi Esas: 1997/8178 Karar: 1997/12162 Karar Tarihi: 18.12.1997 TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT DAVASI - KARAYOLLARININ OLAYIN MEYDANA GELDİĞİ YERDEKİ YOLU MEVCUT STANDARTLARA GÖRE YAPMAMASI - İDARİ EYLEM ÖZET: Kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de kararın neticesi olan birer idari eylemdir. O halde sözü edilen kararda örnek olarak belirtilen bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekleri 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi hükmünce bir tam yargı davasıdır ve bu davalara bakmağa idari yargı yeri görevlidir.Temyize konu olan davada davalı Karayollarının olayın meydana geldiği yerdeki yolu mevcut standartlara göre yapmadığı, diğer davalı edildiğine göre hizmet kusurunun bulunduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir. (818 S. K. m. 49) (2577 S. K. m. 2) Dava: Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalılardan Zonguldak Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın reddine, toplam 1.174.037.295 lira maddi ve manevi tazminatın 27.8.1995 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara payları oranında ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü avukatı ile TTK Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü: Karar: 11.2.1959 günlü 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının I.bendinde açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla evinin duvarı yıkılan veya bodrum katını sel basan, bir su tesisi yapılması neticesinde tarlasındaki sular çekilip ağaçları ve mahsulleri kuruyan veya tarlası artık ekin ekilemez hale gelen yahut tarlasının kenarından geçen derenin kuruması yüzünden tarlası susuz kalan veya su tesisinin bozukluğu yahut bakımındaki ihmal yüzünden tarlasını sular basıp bu suların getirdiği kumlardan dolayı tarlası artık ekin ekilemeyecek duruma düşen kimsenin uğradığı zararlar gibi zararlar idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Zira bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de kararın neticesi olan birer idari eylemdir. O halde sözü edilen kararda örnek olarak belirtilen bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekleri 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi hükmünce bir tam yargı davasıdır ve bu davalara bakmağa idari yargı yeri görevlidir. Temyize konu olan davada davalı Karayollarının olayın meydana geldiği yerdeki yolu mevcut standartlara göre yapmadığı, diğer davalı edildiğine göre hizmet kusurunun bulunduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi. ----------------------------------------------------- T.C. YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas: 2002/372 Karar: 2002/4037 Karar Tarihi: 29.04.2002 TAZMİNAT DAVASI - KASKO SİGORTALI ARAÇTA MEYDANA GELEN HASARIN RÜCUEN TAZMİNİ TALEBİ - KARAYOLLARINDA KAZALARI ÖNLEYİCİ GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMA KURALINI İHLAL İDDİASI - GÖREV - HİZMET KUSURU ÖZET : Bilirkişi raporunda, davalı Karayolları, karayollarında kazaları önleyici gerekli önlemleri alma kuralını ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu bulunmuştur. Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı Karayolları Genel Müdürlüğü, karayollarının yapım ve onarım hizmetleri sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam kaza davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Mahkemece, hizmet kusurundan kaynaklanan hasar nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, hüküm kurulması hatalıdır. (1086 S. K. m. 1, 7) (2918 S. K. m. 3, 106) (2577 S. K. m. 2, 3) (6762 S. K. m. 1301) Dava: Taraflar arasında görülen davada Kadıköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 24.10.2001 tarih ve 2001/648-4059 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Karar: Davacı vekili, müvekkiline kasko poliçesi ile sigortalı aracın, davalı idarenin kusuru neticesinde yol üzerinde bulunan çukura düşerek ağır şekilde hasarlandığını, kaza ve hasara yoldaki çukurun neden olduğunu ileri sürerek, müvekkili tarafından sigortalısına ödenen 145.940.000 TL.nın ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hizmet kusuru iddiasıyla açılan davanın İdare Mahkemesi'nde açılması gerektiğini, olayda müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu olayda davalı idarenin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, 142.000.000 TL.nın 18.1.2000 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen hasarın rücuen tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece benimsenen 21.8.2001 tarihli bilirkişi raporunda, davalı Karayolları, karayollarında kazaları önleyici gerekli önlemleri alma kuralını ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu bulunmuştur. Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı Karayolları Genel Müdürlüğü, karayollarının yapım ve onarım hizmetleri sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam kaza davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Mahkemece, hizmet kusurundan kaynaklanan hasar nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.4.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ------------------------------------------------ T.C. YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas: 2001/9313 Karar: 2002/1280 Karar Tarihi: 18.02.2002 KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ALEYHİNE AÇILAN RÜCUEN TAZMİNAT- GÖREVLİ MAHKEME- HİZMET KUSURU- TAM YARGI DAVASI ÖZET : Davacı vekili, kasko sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin rücuen tazminini istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptalini istemiştir. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yapım ve bakım sorumluluğunda olan karayolunun yapımında gerekli tedbirleri gereğince almadığı, yolun bakımında yeterli hizmet vermediği ileri sürülmektedir. Bu kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı idare, karayollarının yapım ve onarım hizmetleri sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden açılan davalar ise, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 2.maddesi hükmü uyarınca idare aleyhine tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir. Mahkemece, hizmet kusuruna dayanarak açılan işbu davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir (2004 S. K. m. 67) (2577 S. K. m. 2) Dava: Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 7.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 6.6.2001 tarih ve 2001/120-306 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Karar: Davacı vekili, müvekkiline kasko poliçesi ile sigortalı aracın seyir halinde iken yağmur sularının yola taşıdığı taş ve toprak birikiminden dolayı öndeki araca çarparak hasara uğradığını, dava konusu olayda davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tam kusurlu olduğunu, müvekkilince sigortalısına ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu olayda idari yargının görevli olduğunu belirtmiş, devamla kusur oranına itiraz ederek davanın reddini istemiştir Mahkemece bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu trafik kazasında davalı idarenin 4/8 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle, 324.069.837 TL.nın 16.7.1999 ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bu miktar için takibin devamına ve itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekili, kasko sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin rücuen tazminini istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptalini istemiştir. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yapım ve bakım sorumluluğunda olan karayolunun yapımında gerekli tedbirleri gereğince almadığı, yolun bakımında yeterli hizmet vermediği ileri sürülmektedir. Bu kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı idare, karayollarının yapım ve onarım hizmetleri sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden açılan davalar ise, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 2.maddesi hükmü uyarınca idare aleyhine tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir. Mahkemece, hizmet kusuruna dayanarak açılan işbu davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığını karar vermek gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.2.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. -------------------------------------------------- T.C. YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas: 2004/3654 Karar: 2004/12879 Karar Tarihi: 27.12.2004 TRAFİK KAZASININ MEYDANA GELMESİNDE KUSURU BULUNAN KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ALEYHİNE İDARİ YARGIDA TAM YARGI DAVASI AÇILABİLMESİ - HİZMET KUSURU ÖZET : Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı T.C Karayolları Genel Müdürlüğü karayollarının yapım ve onarım hizmetleri sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Mahkemece, davalı idare hakkında, hizmet kusurundan kaynaklanan hasar yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. (2577 S. K. m. 2) Dava:Taraflar arasında görülen davada Ankara Aliye 10.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29.12.2003 tarih ve 2003/684-2003/1181 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Karar: Davacının TTK:nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak davalı taraf aleyhine açtığı rücu davası sonucunda mahkemece davanın husumet yönünden reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, davacı şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen hasarın rücuen tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, davacı şirkete sigortalı araç sürücüsü 6/8 oranında, ayrıca, yol çalışması yapıldığı sırada gerekli işaretlerin konulmaması nedeniyle 2/8 oranında davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü diğer davalı kusurlu bulunmuştur. Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı T.C Karayolları Genel Müdürlüğü karayollarının yapım ve onarım hizmetleri sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Mahkemece, davalı idare hakkında, hizmet kusurundan kaynaklanan hasar yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.12.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. |
03-01-2013, 11:14 | #3 |
|
YARGI YOLU İÇİN YOL GÖSTERİCİ,NİTELİK İTİBARİYLE SORUNUZA UYGUN OLABİLİR
Y4HD Esas : 2008/3344 Karar : 2008/14759 Tarih : 27.11.2008 KARAYOLLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN TRAFİK KAZASINDAKİ SORUMLULUĞU ( Yol Yapım ve Bakımında Eksiklik - Tam kaza davası - Görev ) ÖLÜMLE SONUÇLANAN TRAFİK KAZASI ( Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Sorumluluğu Yönünden ) YOL YAPIMINDAN DOĞAN TRAFİK KAZASI ( Hizmet Kusuru - Tam Yargı Davası - Görev ) TRAFİK KAZASI ( Yol Yapımının Bakım ve Korunmasının Eksikliği - Kara Yolları GenelMüdürlüğünün Sorumluluğu - Görev ) 2577 Sa.Ka.2 BK.41 Ölümle sonuçlanan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin davada; Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü`nün yol yapım hatası ve işaret eksiği nedenine dayalı kusuru idari yargı yerinde açılacak, tam kaza davasının konusunu oluşturur. Mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının çözümlenmesi; usul ve yasaya aykırı olduğundan Karayolları Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın bu nedenle bozulması gerekmiştir.fk DAVA VE KARAR: Davacı Mehmet Ö. ve diğerleri vekili Avukat Erol Uzun tarafından, davalı Hayrettin U. vd. aleyhine 24/06/2002 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/04/2006 günlü kararın Yargıtay’da incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra , Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ KARARI: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Yavuz U.’un temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün temyiz itirazlarına gelince, Dava ölümle sonuçlanan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karar davalılarca temyiz edilmiştir. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü hakkındaki dava yol yapım hatası ve işaret eksiği nedenine dayanılarak açılmıştır. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kamu kurumu niteliğinde olduğu; davaya konu yol yapımının, bakım ve korunmasının da görevleri arasında bulunduğu açıktır. Diğer yandan, bir kamu kurumu tarafından kamu yasaları uyarınca yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma yükümlülüğü yine kamu yasalarından doğan bir yükümlülüktür. O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya korunmasındaki kusurdan doğan zararlar; idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan ödetilmesi istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın II. Bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluştururlar. Bu nitelikteki davaların ise idari yargı yerinde açılması gerekir. Tüm bu açıklamalar karşısında, tazminat istemine konu olayın, kamu hizmetinin görüldüğü bir sırada ve hizmet ile ilgili bulunduğu kabul edilmelidir. İdare’nin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının çözümlenmesi; usul ve yasaya aykırı olduğundan Karayolları Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, ( 2 ) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden ( BOZULMASINA ), Davalı Yavuz U.’un temyiz itirazların ise ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine oybirliğiyle karar verildi. Y4HD 27.11.2008 - K.2008/14759 |
03-01-2013, 11:17 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Yargıtay 17. H.D. 2009/10360 E. 2010/3573 K. 15.04.2010 Tarih Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı ... plakalı aracın geçirdiği trafik kazası sonucu hasarlandığını belirterek, kazanın oluşumunda davalı idarenin yol kusurunun etkili olması nedeniyle, sigortalıya ödenen tazminatın, kusur oranına göre 2.297,00 TL'sinin 13.02.2007 ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kaza mahallinde trafik ışık ve bakımları ile ilgili bir çalışması bulunmadığını belirtip, husumet ve kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin kaza tarihinde kavşak sinyalizasyon düzenlemesinden sorumlu olmadığı anlaşılmış olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat isteğine ilişkindir. Dava konusu trafik kazası trafik sinyalizasyon sistemindeki hata nedeniyle meydana gelmiştir. Dosyaya ibraz edilen sinyalize kavşak işi ile ilgili davalının taraf olduğu sözleşmenin süresi 120 gün olup, olay tarihinden çok kısa bir süre önce bittiği belirtilmiştir. Ancak İ.l B.r Belediye Başkanlığı’nca verilen cevapta, 6.2.2006 tarih ve 686/1 nolu ihale komisyon kararlı İ.l kent içi sinyalize kavşak işinin 10.04.2006- 08.04.2007 tarihlerini kapsadığı ve kaza yerinin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluk alanında bulunduğu bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden trafik kazasının olduğu yolun bakım, onarım ve sinyalizasyon işlerinden hangi kurumun sorumlu olduğu araştırılıp, İ. B.r Belediyesi Başkanlığı’ndan da 6.2.2006 tarih ve 686/1 nolu ihale komisyon kararı ile ihale evrakları getirtilip, dava konusu kazanın olduğu tarih de sinyalizasyon bakım ve onarım işinden sorumlu olanlar kesin olarak saptanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Danıştay 8. D. 2004/4382 E. 2005/2250 K. 13.05.2005 Tarih Uyuşmazlık, davacının .... plakalı aracı ile Samsun-Ankara karayolunda karıştığı trafik kazası sonucunda oluşan 8.972.000.000.-lira maddi zararın giderilmesine karar verilmesi isteminden doğmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 5. maddesinde trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili trafik zabıtasına ait görev ve yetkiler; aynı Kanunun 7. maddesinde ise, karayollarının yapım ve bakımı ile karayolları Genel Müdürlüğüne ait görev ve yetkiler sayma yolu ile belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; davacı ...., yönetimindeki .... plakalı aracı ile 15.12.2002 tarihinde Samsun-Ankara Devlet Karayolunun 84. km. sinde yaralamalı ve maddi hasarlı kaza yaptığı, kaza yerinde tutulan tutanakta kazanın küspe suyuna (pancar küspesi) bağlı olarak yolun kaygan hale gelmesinden kaynaklandığının belirtildiği, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilen 8.972.613.370.-lira hasar bedelinden kaynaklanan zararın ödenmesi için davalı idareye başvuruda bulunulduğu, davalı idarece istemin yanıtsız bırakılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İdare Mahkemesince; kaza sonucu olay yerinde tutulan tutanakta, kaza sebebinin 3. kişilerce karayoluna dökülen küspe suyu olduğunun belirtilmiş olması karşısında, kaza sonucu oluşan zararla davalı idareler arasında nedensellik bağının kurulamayacağı, bu nedenle idarelerin hizmet kusurundan sözedilemeyeceği; kaldı ki, yola küspe suyu dökülmesinden idarelerin önceden haberdar olmasına olanak bulunmadığından idarelerin gerekli tedbirleri almalarının da beklenemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, yukarıda aktarılan Karayolları Trafik Kanununun 5. ve 7. maddelerinde yer alan denetim, gözetim ve bakım görevlerini yerine getirmeyen davalı idarelerin olayın oluşumunda kusurlarının bulunduğu açık olduğundan, aksi değerlendirmeyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avrupa İnsan Haklari Mahkemesİ Alti Ay Kurali İle İlgİlİ İÇtİhadini DeĞİŞtİrdİ | Referendaire | Hukuk Haberleri | 2 | 12-10-2011 15:37 |
Baz İstasyonlari İnsan Haklari İhlalİ Mİdİr? | Kadir COŞKUN | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 4 | 12-01-2009 10:37 |
İnsan Haklari, İŞÇİ Haklari Derken Epey Yol Alindi.. Pekİ Onlarin Haklari... | hulyalcin | Site Lokali | 2 | 10-01-2008 20:46 |
İnsan Haklari Evrensel Beyannamesİ | suskun_juliette | İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 23-02-2007 13:53 |
Avrupa İnsan Haklari Mahkemesİnde Vekalet Ücretİ | OLCAYK | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-01-2007 23:06 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |