Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İtirazın İptali Davasında İİK md. 280 ve 283/1 gereği talep mümkün mü ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-08-2014, 18:40   #1
eser_29

 
Varsayılan İtirazın İptali Davasında İİK md. 280 ve 283/1 gereği talep mümkün mü ?

Bir alacak nedeniyle açılan ilamsız takibe itiraz üzerine Tüketi Mahkemesinde açılacak itirazın iptali davasında İİK md.280 ve 283/1'e göre davalının elden çıkardığı taşınmazla ilgili tasarrufunun iptali - taşınmazın haczi ve satış yetkisi istemi de makul bir talep olabilir mi ? Yoksa itirazın iptali davası sonrasında ayrıca "iptal" davası mı açmak gerekir ?
Old 08-08-2014, 21:42   #2
hırs

 
Varsayılan

ÖZET : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düzenlemesi İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. İcra takibi ancak ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşir. Borçlu, icra takibine itiraz etmişse takip kesinleşmez. Şayet borçlunun itirazı üzerine, alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açmışsa ortada kesinleşmiş bir icra takibi bulunmayacağından, borçlu hakkında haciz uygulaması da istenemez ve dolayısıyla geçici aciz vesikası yerine geçecek, alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı veren tutanak düzenlenemez veya kesin aciz vesikası verilemez. Bu nedenle somut olay açısından borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığından, 17.4.2001 günlü haciz tutanağının İİK. 105. maddesinde açıklanan geçici aciz belgesi niteliğini taşıdığı da kabul edilemez. İcra takibine itiraz üzerine alacak kesinleşmemiş ise de, alacaklı banka tarafından itirazın iptali davası açıldığına göre, bu husus ön mesele kabul edilerek, itirazın iptali davası ön mesele sayılarak bu davanın sonucu beklenmeli, icra takibinin kesinleşmesi halinde, alacaklıdan geçici veya kesin aciz belgesi istenmeli, davanın dinlenme koşullarının gerçekleşmesi halinde çekişmenin esası incelenerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmeli, şayet icra takibi yapılan itirazın hakkındaki dava reddedilip kesinleşirse şimdiki gibi davanın reddine karar verilmelidir.
Old 08-08-2014, 21:45   #3
hırs

 
Varsayılan

Yargıtay kararında da belirtildiği üzere itirazın iptali davasında bu taleplerde bulunamazsınız.Ancak ayrıca açacağınız tasarrufun iptali davasında itirazın iptali davasının ön mesele yapılmasını talep edebilirsiniz.
Old 08-08-2014, 21:48   #4
hırs

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/10319

K. 2010/1442

T. 23.2.2010

• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( Bu Tür Davaların İncelenebilmesi İçin Alacaklı Tarafından Borçlu Hakkında Yapılan İcra Takibinin Kesinleşmiş Olması Gerektiği )

• TAKİBİN KESİNLEŞMESİ ( Tasarrufun İptali İsteminin İncelenebilmesi İçin Alacaklı Tarafından Borçlu Hakkında Yapılan İcra Takibinin Kesinleşmiş Olması Gerektiği )

• İTİRAZIN İPTALİ ( Tasarrufun İptali - İlamsız Takibe İtiraz Üzerine Alacaklı Tarafından Asliye Ticaret Mahkemesi'nin İtirazın İptali Davası Açıldığı Davanın Kısmen Kabulüne Karar Verildiği Ancak Kararın Henüz Kesinleşmediği/İptal Davasının Sonucunun Beklenmesi Gerektiği )

818/m.18

2004/m.211,277

ÖZET : Dava, İİK. 211 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların incelenebilmesi için alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gereklidir. Somut olayda davalı borçlular aleyhine yapılan ilamsız takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından Asliye Ticaret Mahkemesi'nin itirazın iptali davası açıldığı davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde iptal davasının sonucu beklenerek icra takiplerinin kesinleşmesi halinde davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı borçlular Mustafa Lebib M. ve Hüseyin Erdem M.'nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla İstanbul Beşiktaş, 703 Ada, 15 parselde 2.kat, 4 nolu bağımsız bölümü 21.10.1998 tarihinde anneleri davalı Emine Şive M.'ya sattıklarını belirterek, Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince satış işleminin butlanına, İİK. 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış yetkisini tanınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı borçlular vekili, talebin İİK. 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğunu, icra takibine itiraz edildiğinden ve itirazın iptali davası derdest olduğundan kesinleşmiş bir alacak ve aciz belgesi bulunmadığını, tasarrufun borçtan önce ve bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı Emine Şive M. vekili İİK. 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasında dava şartlarının gerçekleşmediğini, taşınmazın 7.000 TL bedelle alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre istanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2002/16538 Esas sayılı dosyasına konu alacağın kesinleştirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK. 211 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların incelenebilmesi için alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gereklidir.

Somut olayda davalı borçlular aleyhine yapılan 2002/16538 Esas sayılı ilamsız takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2002/1446 Esas, 2004/1338 Karar sayılı itirazın iptali davası açıldığı davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde iptal davasının sonucu beklenerek icra takiplerinin kesinleşmesi halinde davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-08-2014, 13:06   #5
eser_29

 
Varsayılan

Sorumu aydınlatıcı yanıtlar için teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İtirazın Kismi İptali mümkün müdür? ismiaydin Meslektaşların Soruları 3 26-08-2010 15:29
5 ilamsız takip- Tek İtirazın İptali Davası-Mümkün müdür? av.knel Meslektaşların Soruları 3 04-01-2010 17:20
İtirazın İptali davasında 'Tehiri İcra' selimaksu Meslektaşların Soruları 0 27-04-2009 11:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04558992 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.