Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kurumda sigrtalı çalışmakta iken hafta sonu iki günlük bir işte yapılan kazada sormlu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-07-2007, 09:45   #1
dinamik

 
Varsayılan kurumda sigrtalı çalışmakta iken hafta sonu iki günlük bir işte yapılan kazada sormlu

bir arkadaşım bir kurumda sigortalı çalışmakta iken hafta sonu iki günlük bir iş için bir arkadaşının çalıştığı şirket aracı ile şirketin işini yapmak için çalışacakları bölgeye giderken kaza yapıyorlar şirket aracını süren şirketin şöförü 8/8 kusurlu araç içindeki arkadaşım ameliyat oluyor beline platin takılıyor şu an çalışamayacak durumda kimin ne kadar sorumluluğu olur geçici işi için gittiği şirkete karşı dava açılabilirmi aracın sigorta sirketide herhangi bir ödeme yapmamış kaza 2003 yılında olmuş zaman aşımı şirkete karşı ve sigorta şirketine karşı ne kadar
Old 09-07-2007, 10:40   #2
av.zuhala

 
Varsayılan

Sn dinamik ; bir başka yerde sigortalı çalışırken , sigortalı çalıştığı yerin izni olmaksızın geçici işte çalışan kişi kazada yaralanmış ; bu durumda ancak Borçlar Kanunu genel hükümlere göre zararı talep etmek mümkün olur.Geçici iş ile ilgili olarak kişinin yaptığı herhangi bir sözleşmesi yok ise, iş nedeniyle araçta bulunduğunu ispat etmek de zor olacaktır.Sigorta ile ilgili davalar 2 yılda zamanaşına uğradığı için bu yolla zararınızı tazmin etmenizde mümkün değildir.Ancak aracın sürücüsünden talep edebilirsiniz fakat bu durum haksız fiile girdiğinden , sürücü hakkında açılmış bir ceza davası yoksa haksız fiillerden ötürü davalarda 1 yılda zamanaşıma uğrar.Yani sözkonusu davalarda süreler çoktan geçmiş.
Old 09-07-2007, 16:07   #3
dinamik

 
Varsayılan verdiğiniz cevap için teşekürler ama ...

sigorta şirketine başvuru zaman aşımı 5 yıl diye biliyorum ve benim öğrenmek istediğim sigorta şirketlerinde sakatlık sınırı nedir. hangi kriterlere göre başvuru yapıyorlar. hesaplama neye göre yapılıyor.
ikincisi ise o an başka bir şirkette çalışıyor olmanın iki günlük gündelik bir iş için çalışıyor olmanın kaza yapılan araç sahibi şirketin açısından hukuki sorumluluğu nasıl olur
Old 10-07-2007, 08:37   #4
av.zuhala

 
Varsayılan

Sayın Dinamik ; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109. mad göre zamanaşımı 2 yıldır.
" Madde 109 - Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar."

Diğer taraftan iki günlük gündelik bir iş için o araçta bulunduğunu ispat edebilirseniz araç sahibi şirketin sorumluluğu sözkonusu olabilir ancak bu durumdada genel hükümler gereği zamanaşımı engeliyle karşılaşmanız olasıdır.
Old 10-07-2007, 17:16   #5
Yılmaz Topcuk

 
Varsayılan

Sn. Dinamik; konuyu şu açıdan bakabiliriz diye düşünüyorum: Sorunusdan anladığım kadarıyla arkadaşınız, sigortalı olmadığı bir şirketin işini görmek için şirkete ait araçla yolda kaza yapmıştır. Arkadaşınız bu işyerinden sigortalı olması gerekir. (506 sayılı yasa md.2 ve 6) Araçlar, aynı yasanın 5'inci maddesince işyerinden sayılır. Arkadaşınızın araçta kaza geçirdiği kaza tespit tutanağından da saptanabilir. Bu veriler elde edildikten sonra, aynı yasanın 11'inci maddesince iş kazası sayılması gerekir. Bu bağlamda kaza olayının da SSK tarafından soruşturulması kaçınılmazdır. Belki şu soru akla gelebilir: arkadaşınız, başka bir işyerinde sigortalı olması, kaza yaptığı işyerinden sigortalı gösterilmesine engel midir? Hayır engel değildir. Kişinin birden fazla işyerinde çalışması ve birden fazla işyerinden sigortalı gösterilmesi yasal olarak mümkündür. Belki burada şu sorunla da karşılaşılabilir: işverenler, arkadışınızın çalışmak için araçta bulunduğunu bilmediklerini, kendiliğinden gelmiş olabileceğini, yani kendi bilgileri dışında araca bindiğini, kendileri ile hizmet akdi yapmadıklarını, yani sigortalılık niteliğine haiz olmadığını iddia edecekleridir. Tabiatıyla burada, kişinin araçta bulunma nedeni önem arzedecektir. Gerçekten bu işyerined çalışmak amacıyla bulunduğu saptanır ise, artık işveren ne kadar karşı görüş serdederse serdetsin, kişinin çalışma gayesiyle bulunmuş olması, zimmi bir ikrarın kabulü, hizmet akdinin varlığını gösterir. Diğer bir anlatımla, her işveren Türk Ticaret Yasasının tabiriyle 'basiretli bir tüccar' gibi harek etmesi, çalışma gayisi bulunmayan bir kimseyi araca almaması gerekirdi.
Özet olarak, konuyu soruşturulması için SSK'ya aktarmanızda favda olduğunu düşünüyorum..
Old 11-07-2007, 10:24   #6
dinamik

 
Varsayılan TeŞekÜrler

verdiğiniz cevap için teşekürler sizin dedğiniz dava açmadan direkt konuyu ssk ya aktarmam gerektiği mi dava açarsam aracın içerisinde diğer çalışan kişilerde var aynı anda söför ve bir çalışan personel daha onlar şahitlik yaparlar iş için gittğine iki günlük sigortasız olarak gitmesi halinde tamamiyle sorumlu olur mu şirket konu ile ilgili yargıtay kararları var ise
Old 11-07-2007, 14:44   #7
Yılmaz Topcuk

 
Varsayılan

Sn. Dinamik, sorunuz açık / net değil. Sorunuzdan anladığım kadarıyla kısaca konuyu özetleyim.
1 - İşçinin birden fazla işyerinde çalışması halinde her bir işyerinden ayrı ayrı sigortalı gösterilmesi gerekir. Kişinin bir yerden sigortalı gösterilmesi diğer yerden sigortalı gösterilmesine engel değildir. (506 sayılı yasa 2.md.)
2 - Sigortalı olmak zorunludur. İşçinin ve/veya işverenin ihtiyarında değildir. Kişi çalışmaya başlamasıyla birlikte kendiğinden sigortalı olur. (506 sayılı yasa 2 ve 6.md.)
3 - Dava açmanız ya da açmamanız konunun SSK tarafından incelenmesine soruşturulmasına engel teşkil etmez. Ancak, dava açmanız halinde - genellikle - hakimler, konunun SSK tarafından da soruşturulamasını istemekte, müfettiş tarafından tanzim edilmiş raporları istemektedirler.
4 - Kaza olayı SSK'ya bildirilmemiş ise SSK resen hareket edemez. Öncelikle konu ile ilgili SSK'ya bilgi verilmesi gerekir.
Old 12-07-2007, 09:13   #8
dinamik

 
Varsayılan zaman aşımı süresi bumudur

Sağlık Kurulu tarafından verilen raporla bedensel zarar belirlenmiş olup, kesin rapor tarihinden başlayarak yasal süre geçmeden açılan davada zamanaşımından söz edilemez.Davacının kesin rapor tarihinden itibaren iki yıl (2918 sayılı yeni yasaya göre beş yıl) geçmeden açtığı trafik kazasından doğan bedensel zarara ilişkin tazminat davasında zamanaşımından söz etmek mümkün değildir. Sağlık Kurulu tarafından verilen raporla davacının %29 beden gücünü kaybettiği kesinlikle tespit edilmiş ve ancak bu rapor tarihinde bedensel zarar kesinlikle belirlenmiştir. Bu bakımdan davacının kesin rapor tarihinden itibaren iki yıl (yeni yasada beş yıl) geçmeden açtığı bu davada zamanaşımından söz edilemez. (Yasa HD. 1981/6-813 , no:194)

4. HD. 7.5.1984 gün 67/662 sayılı kararı :
Zamanaşımı, zararın tamamen ortaya çıktığı tarihte başlar.

Olay 31.7.1975 günü meydana gelmiştir. 26.8.1975 günlü raporda davacıda parçalı kırık tespit edildiği, bir buçuk ay sonra tekrar kontrolü gerektiği bildirilmiş, 17.10.1975 günlü raporda ise tekrar bir ay sonra kontrol gerektiği tespit olunmuştur. Her ne kadar 9.12.1976 günlü raporda davacının bir ay iş ve gücünden kaldığı, altı haftada iyileştiği bildirilmiş ise de gerçek durum olan %10.1 beden gücü kayıp oranı 4.7.1977 tarihinde tespit olunmuştur. Dava ise 29.8.1978 tarihinde açılmış olduğundan zamanaşımı gerçekleşmemiştir. (Uygur, c.I, sf. 967)


4. HD. 15.9.1987 gün 2459/6366 sayılı kararı:
Henüz kesin rapor alınmadan çalışma gücünün kaybı ya da azalmasına ilişkin istem saklı tutularak açılan davada davanın içeriğine aykırı bir yorum yoluyla hüküm kurulamaz.
Davacı tarafından 6.8.1980 tarihli dilekçeyle açılan davada (henüz kesin rapor alınamadığı içinçalışma gücünün kaybı ve azalmasına ilişkin istek saklı tutularak) sadece çalışamayıp yattığı günlere ilişkin maddi tazminat, tedavi giderleri ve manevi tazminat istenmiştir. Mahkemenin, dava dilekçesinin içeriğine aykırı olarak yorumlayıp yazılı şekilde hüküm kurmasında isabet bulunmamaktadır. Yapılacak iş, çalışma gücünün azalmasından kaynaklanan ve iktisadi geleceğin ihlalinden doğan zarara ilişkin tazminat davasına ait tarafların iddia ve savunmalarını inceleyip sonucuna göre karar vermekten ibarettir. (Yasa HD. 1988/2-238 , no:119)

4. HD. 7.2.1989 gün 11103/1026 sayılı kararı:
Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararlarda zamanaşımı süresi kesin teşhisten, özellikle sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporun öğrenilmesinden sonra işlemeye başlar.
Borçlar Kanununun 60. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi, zararın ve tazmin yükümlüsü kişinin öğrenildiği tarihten işlemeye başlar. O halde, bir yıllık sürenin işlemeye başlaması için, herşeyden önce zarar görenin, zarar verici fiil ve olayı değil zararı öğrenmesi gereklidir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Zararın mahiyet ve şumulü anlaşılmadan mutlaka haksız eylem tarihinden itibaren bir yıl içinde dava açılması gerektiği yolunda bir görüş, Borçlar Kanunu’nun 60.maddesinin “zararı öğrenme” kavramına uygun düşmez. Bu nedenledir ki, İsviçre Federal Mahkemesi gibi Yargıtay da, vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararlarda bir yıllık zamanaşımı süresinin ancak kesin teşhisten, özellikle sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporun öğrenilmesinden sonra işlemeye başlayacağını kabul etmektedir.

13. HD. 2.3.1998 gün 10172/1882 sayılı kararı:
Bedensel bütünlüğün bozulmasına ilişkin dava konusu zarar, Adli Tıp Kurumu kesin raporunun okunduğu oturum gününde öğrenilmiş olacağından, zamanaşımı süresi de bu tarihten başlayacaktır.
Davacının olayı ve sorumluları önceden bilmesine karşın, beden bütünlüğünün bozulmasına ilişkin davaya konu olan zararını, Adli Tıp Kurumu’nun kesin raporunun okunduğu oturum gününde öğrenmiş olduğunun kabulü gerekir. Zamanaşımı süresi de bu tarihten işlemeye başlayacaktır. (İBD, 2000/1-2-3, sf. 268)
Old 12-07-2007, 13:47   #9
av.zuhala

 
Varsayılan

2918 sayılı kanun değiştimi ? benim mevzuat programımda hala aynı da ... Eğer yeni mevzuata dair bir link biliyorsanız yazarsanız sevinirim .
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
herhangi bir kurumda çalışarak avukatlık stajımı yapabilir miyim? solmazgül Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 8 26-07-2011 14:43
mülteci taşımasında kullanılan aracın yaptığı kazada sorumluluk Defne Elif Meslektaşların Soruları 1 10-03-2007 12:41
işçinin hafta sonu ve bayram tatili ücret alacakları burçin solmaz Meslektaşların Soruları 5 01-03-2007 15:22
ÖlÜmlÜ Kazada SÜrÜcÜnÜn Kusuru mslmklvz Meslektaşların Soruları 7 10-07-2006 16:28
Günlük, 7 Günlük, 30 Günlük Mesajlar Admin Site Haberleri 2 04-12-2003 13:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04472589 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.