Is Sozlesmesinin Feshi Hakkinda

Alıntı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/89...d=229&sz=15469

Alıntı: X Temizlik Şirketi sahibi Y. ise, işçilerine ödemelerin biraz aksayacağını söylediğini belirterek, “Birinin beni şikayet ettiğini öğrendim. İşçileri toplayıp, ‘Kim şikayet etti hemen şimdi söylesin. Bir şey demeyeceğim ama daha sonra öğrenirsem işten kovarım’ dedim. Kimseden ses çıkmadı. Daha sonra Trabzon Özel İdaresi'nden gelen bir yazı ile Sezen hanımdan tarafından şikayet edildiğini öğrendim. Bende işçilere daha önce söylediğim gibi işten çıkarttım. Sezen hanıma hiçbir borcum yoktur. Tüm alacakları ödenmiştir. Olay bu boyuta geldiği için üzgünüm” diye konuştu.

Sayin Meslektaslarim yukarida alintisini yapmis oldugum Hurriyet Gazetesinin 10 Mayis 2008 tarihli haberinde bana ilginc gelen bu konuyu hukuki yorumlarinizla katkida bulunmanizi dilerim.


Is veren ‘Kim şikayet etti hemen şimdi söylesin. Bir şey demeyeceğim ama daha sonra öğrenirsem işten kovarım’ bu cumlesi dogrultusunda isciyi isten cikartmasi ve is sozlesmesini fesh etmesi mumkun mu bunun sonuclari nelerdir?

Bilgilerinizi paylasmanizi saygiyla dilerim.

Yapılan fesih "anlatılanlardan anşlaşıldığı kadarıyla" haksız ve geçersiz bir fesih.
Fesih tek taraflı bir irade beyanıdır ve şekle bağlı değildir.
İşçi, işverenin fesih iradesini öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde işe iade davası açabılır.

Eğer ücreti gerçekten ödenmişse ve buna rağmen Başbakanlık'a böyle bir mektup yazmışsa işçinin davranışnıı "doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış" olarak da nitelemek mümkün olabilir.

Her hakkın kullanılmasında söz konusu olduğu gibi fesihte de MK 2 kuralı burda da uygulanır. Eğer bu fesih hakkı dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde kullanılırsa ortada kötü niyetli bir fesihten bahsedilir ki bu durum kötü niyet tazminatını gerektiren bir durumdur.(İş kanunu m.17/6)
Kötü niyet tazminatından bahsetmek için illaki bildirim sürelerine aykırı bir feshin söz konusu olması gerekmez. Usülüne uygun bir bildirim de yapılmış olabilir. mesela ihbar sürelerine riayet edilmiş olabilir.Ancak fesih iradesi dürüstlük kuralına aykırı kullanılmıştır. Mesela olayımızda olduğu gibi..
Kötü niyet tazminatının miktarı ihbar tazminatının 3 katıdır ve kötü niyet tazminatının hesaplanmasında giydirilmiş ücret hesaba katılr.Hesaplanacak faiz yasal faizdir. Ve bu tazminatla ilgili zaman aşımı süresi 10 yıldır.
Bir olayda hem usülsüz hem de kötü niyetli fesih varsa o zaman işçinin alabileceği toplam tazminat ihbar sürelerine ait ücretin 4 katıdır.

sayın uygar fesih aslında iş hukuku kapsamında bazı şekil şartları da getiriyor.İşçinin bazı hallerde yazılı sab-vunması alınmadan yapılan fesih geçersiz sayılıyor4857 sayılı yasa Madde 19 – İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.
Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.

iyi çalışmalar

selamlar;
Şikayet etti diye işten çıkarılan işçi yargıtay uygulamalarını da göz önüne alırsak kötü niyetli olarak işten çıkarılmış sayılır. dolayısıyla işçi; kötüniyet, fesih ihbar ve şartları mevcut ise kıdem tazminatı isteyebilir.Aynı şekilde sartları mevcut ise işe iade talebinde de bulunabilir. Zaten haberde işveren ödemelerin aksadığını ikrar ettiği yazıyor. Bu anlamda işçinin kötüniyetle işvereni şikayet ettiği de düşünülemez.
saygılarımla.

Alıntı: Yazan ali ekmekçi sayın uygar fesih aslında iş hukuku kapsamında bazı şekil şartları da getiriyor.İşçinin bazı hallerde yazılı sab-vunması alınmadan yapılan fesih geçersiz sayılıyor4857 sayılı yasa Madde 19 – İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır. iyi çalışmalar

Sayın Ekmekçi, mesajımda "Ben de göründüğü kadarıyla geçersiz bir feshe benziyor" derken bundan yola çıkmıştım. İşçinin savunması alınmadan yapılan bir fesih var. Kaldı ki işçi yasal hakkını aradığı için bu feshin yapıldığı anlaşılıyor.

Anlaşamdığımız husus nedir ben anlayamadım?

Saygılarımla

Ben Sayın Bruno'nun görüşüne katılıyorum. İşçinin davranışını "doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olarak nitelediğimizde savunma alınmasına da gerek kalmayacaktır.

Alıntı: Yazan Engin Özoğul Ben Sayın Bruno'nun görüşüne katılıyorum. İşçinin davranışını "doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olarak nitelediğimizde savunma alınmasına da gerek kalmayacaktır.

Sayın Özoğul,

Öyle de olsa, feshin yazılı olarak ve gerekçeli yapılması gerekmez mi?

Kaldı ki, anlatıldığı kadarıyla işçi yasal bir hakkını aramış.

Saygılarımla

Gerekmez Sayın Av.Uygar,

Haklı nedenle fesihte yazılı bildirim yapma ya da savunma alma gibi bir zorunluluk yok.

İşçi yasal hakkını aradığını söylüyor da işveren de ücretlerin eksiksiz yatırıldığını söylüyor. Biz de zaten işverenin dediği doğruysa diyerekten böyle bir sonuca vardık.

Alıntı: Yazan Engin Özoğul Gerekmez Sayın Av.Uygar, Haklı nedenle fesihte yazılı bildirim yapma ya da savunma alma gibi bir zorunluluk yok. İşçi yasal hakkını aradığını söylüyor da işveren de ücretlerin eksiksiz yatırıldığını söylüyor. Biz de zaten işverenin dediği doğruysa diyerekten böyle bir sonuca vardık.

Haklı fesihte savunma alma zorunluluğu olmadığını biliyordum ama feshin yazılı yapılamayabileceğini bilmiyordum. Dayanak da gösterirseniz daha aydınlatıcı olur. (Yazılı bildirim yapmayan işveren, 6 günlük süreyle ilgili ispatta da zorluk çeker diye düşünüyorum.)

Teşekkürler,

Sayın Uygar zorluk çekip çekmemesi takdir edersiniz ki hukuki durumu değiştirmez. Bu ispat sorunu olup ayrı bir değerlendirme gerektirir.

Md:25 son fıkra

"İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir."

Görüldüğü üzere Yasa'nın 19. maddesi yani feshin yazılı yapılması gerektiğini söyleyen maddesi zikredilmemiş.

Alıntı: Yazan Engin Özoğul Sayın Uygar zorluk çekip çekmemesi takdir edersiniz ki hukuki durumu değiştirmez. Bu ispat sorunu olup ayrı bir değerlendirme gerektirir. Md:25 son fıkra "İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir." Görüldüğü üzere Yasa'nın 19. maddesi yani feshin yazılı yapılması gerektiğini söyleyen maddesi zikredilmemiş.

Teşekkürler Engin Bey.

Fesih bildirimine itiraz ve usulü
MADDE 20. - İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir.

Sayın Üstadım takdir edersiniz ki fesih bildirimi sözlü de yapılabilir.

Bir de Yargıtay kararı ekleyeyim.

"İş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 25/I.maddesi uyarınca davalı işverence feshedildiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 25/I.maddesi gereğince feshi halinde yazılı bildirime gerek olup olmadığı ve feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesinde işverenin fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 25. maddesinin son fıkrasında" işçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir." kuralına yer verilmiş olup, fıkrada yazılı bildirimi öngören 19. maddeden söz edilmemiş olması nedeniyle, 25. maddeye dayalı fesihlerde feshin yazılı olarak bildirilmesi gerekmemektedir."
Yrg. 9. HD. 23.01.2006 T, 2005/38380 E, 2006/915 K

Saygılarımla

Alıntı: Yazan Engin Özoğul Sayın Üstadım takdir edersiniz ki fesih bildirimi sözlü de yapılabilir. Bir de Yargıtay kararı ekleyeyim. "İş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 25/I.maddesi uyarınca davalı işverence feshedildiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 25/I.maddesi gereğince feshi halinde yazılı bildirime gerek olup olmadığı ve feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesinde işverenin fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 25. maddesinin son fıkrasında" işçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir." kuralına yer verilmiş olup, fıkrada yazılı bildirimi öngören 19. maddeden söz edilmemiş olması nedeniyle, 25. maddeye dayalı fesihlerde feshin yazılı olarak bildirilmesi gerekmemektedir." Yrg. 9. HD. 23.01.2006 T, 2005/38380 E, 2006/915 K Saygılarımla

Sayın Özoğul;

Sizin iş hukukuna ilişkin engin bilgileriniz ve tecrübelerinizden şüphem yok. Zira konu hakkında sizin fikirlerinizden faydalanmak istemimizin de sebebi budur.
Yargıtay kararları, sizin GEREKÇELİ düşüncelerinizden daha değerli de değildir benim için.

Benzer bir Yargıtay Kararını ben de okumuştum daha evvel. Yukarıdaki kararda, feshin 25/I. maddeye göre yapıldığı konusunda uyuşmazlık olmadığı yazıyor.
İlk mesajımda da belirttiğim gibi, fesih -sözlü de olsa- bildirildiği anda sonuç doğurur. Ama özellikle 25/II'deki sebeplerden savunma alınmadan yapılan feshin, tabiri caizse yargısız infaz olacağını düşünmekteyim.

Değerli katkılarınız için yeniden teşekkürler.

Sayın Uygar

Değerli düşünceleriniz için çok teşekkür ederim.

Söylediklerinizde haklısınız. Tam da bahsettiğiniz nedenden ötürü danışmanlık yaptığımız tüm şirketlere 25/II'ye dayalı fesihlerde dahi savunma almalarını söylüyoruz.

Saygılar

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/11541
K. 2007/21261
T. 2.7.2007
ÖZET : Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. İşyerinde topluca ve iş sağlığı ve güvenliğine dair eksikliklerin iş güvenlik kurulu ve Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne öncelikle şikayet hakkı kullanılmadan eylem yapılması nedeni ile işyerinde olumsuzluklar yaşandığı, davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli neden bulunduğu anlaşıldığından davanın reddi isabetlidir.

DAVA : Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, işyerinde davacının da aralarında bulunduğu 65-70 kişilik işçi grubunun, işyerinde yaşanan iş kazası sonrası, iş emniyetlerinin olmadığı, sağlanmadığı, sigortasız çalıştırıldıkları, iş makine ve kepçe operatörlerinin ehliyetsiz olarak 36 saat aralıksız çalıştırıldıkları, vasıfsız eleman çalıştırıldığı, işyeri kazalarına karşı doktor ve ambulans bulundurulmadığı, servislerde can güvenliği olmadığı, içme sularının sağlığa uygun ve yemeklerin hijyenik olmadığı, sorunlarını iletecek yetkili kişi bulamadıkları, insan gibi çalışmak istedikleri, vardiya eleman sayısının yetersiz olduğu şeklinde şikayetlerini dile getirmek için eylemde bulunmaları ve bu eylem sonrası eyleme katılanların bir çok işçinin iş sözleşmesinin feshedilmemesi karşısında haklı neden nitelendirilmesi hatalı ise de, işyerinde bu şekilde topluca ve iş sağlığı ve güvenliğine dair eksikliklerin iş güvenlik kurulu ve Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne öncelikle şikayet hakkı kullanılmadan eylem yapılması nedeni ile işyerinde olumsuzluklar yaşandığı, davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli neden bulunduğu anlaşıldığından,

SONUÇ : Sonuç itibari ile doğru olan kararın bu gerekçe ile ONANMASINA, 02.07.2007 günü oybirliği ile karar verildi.

Sayın Uygar;anlaşamadığımız bir konu yok tabiiki bir parantez açmak istedim.Yazılı savunma özde esası ilgilendirse de yasanın adeta geçerlilik şartı olarak istediği şekli bir detay bunu da belirtmek ve meslektaşlarımın bunu da gözönünde tutmasını istemekti amacım.