|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
12-11-2009, 00:00 | #1 |
|
Vekilin Davacı Asil İçin Yazdıkları/ Savunma Sınırı/ Sizce Etik mi?
Merhaba Arkadaşlar;
"Davacının asılsız beyanları,kendisinin sosyal ve ekonomik durumunun ve dahi aile ilişkilerinin ne denli olumuzluklarla dolu olduğunu saklamaya yetmeyecektir" Bu sözler bir meslektaşımın kaleminde hayat bularak dilekçe yoluyla karşımıza çıktı. Davacı tarafın vekiliyim.Aynı zamanda davacılar yakınen tanıdığım aile dostlarım. Davalı ve vekillerini ispata davet ettim .Aynı zamanda şikayetçi olmayı da düşünüyorum . Dava bir hukuk davası.Hoş karşı tarafın asılsız dediği her iddaianın resmi belgesini dosyaya sundum.Bilirkişi ve uzman raporları da dahil. Ama ben çok objektif olamayacağımı düşünerek fikirlerinizi merak ettim. Siz olsanız ne düşünürdünüz? Sizce bu tür bir söylem meslek etiği ile bağdaşır mı? Müvekkil ve eşi de haliyle bu sözler karşısında incinmiş durumda. Fikir ve düşüncelerini paylaşacak tüm dostlara şimdiden teşekkürler. |
12-11-2009, 00:11 | #2 |
|
Selam;
Bunca yıldır hiç bir dilekçemde, hangi tarafta olursam olayım bu tarz ifadeler kullanmadım. Ancak bu tarz ifadelerin mesleğin bir cilvesi olduğunu da düşünüyorum, açıkça ve organize şekilde iftira atılmadığı müddetçe! Bir avukat olarak üzerinde durmak pek bir fayda sağlamaz diye düşünüyorum. |
12-11-2009, 00:16 | #3 |
|
İlginize çok teşekkür ediyorum Sayın Meslektaşım;
Ancak davanın özü ve gelişimini tam olarak yansıtamadığım için böyle düşünmenizi çok doğal karşılıyorum. Beş duruşma görüldü. Verilen dört dilekçede de bu ve buna benzer ,hatta bazen haddini aşan ifadeler kullanılıyor.Hani bazen bende meslektaşıma bir cilve yaparak artık durması gerektiğini hatırlatmak istiyorum doğrusu.Sevgiyle Kalın. |
12-11-2009, 00:27 | #4 |
|
Belirtilen beyanlar onur,şeref ve saygınlığı incitici değer yargıları içermektedir.
|
12-11-2009, 15:31 | #5 |
|
Maalesef;
Hiç bir şekilde üzülmenize değmeyecektir. Zira meslek etiğinden biraz haberdar olan biri olsaydı cümleyi bu şekilde kurmazdı. Baroya şikayet edebilirsiniz; ama ordan da pek bişey çıkmaz. Biz de avukatlık genel olarak laf cambazlığı ile anılıyor ne yazık ki. İşte bu yüzden elinde somut veri olmayanlar çamur atma telaşından konuyu saptırmak istemesinden başka bir şey değil.
|
12-11-2009, 16:41 | #6 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Merhabalar; Ben, bir meslektaşımın kaleminden (dava konusu her ne olursa olsun) bu tür cümlelerin çıkmaması gerektiği düşüncesindeyim. Davacı yahut davalı değil "vekili" olduğumuzu unuttuğumuz anlarda ya da gereksiz bir "mesleki hırs"a yenik düştüğümüz anlarda çıkıyor sanırım bu tür sözler. İfadeler; cümlenin kuruluş biçimine, dilekçenini genel yapısına ve bu yapı içinde durduğu yere, olaya, davaya ve elbette ki yöneldiği kişinin yapısına göre değişik şekillerde algılanabilir. Kimisi bu tür cümlelerde bir sıkıntı olduğunu düşünmezken dava ile doğrudan ilgilenen meslektaşıma doğru/yerinde gelmeyebilir. Ancak, kullanılmaması/kullanmaktan kaçınılması bence yeğdir. Böyle bir durumda ilgili cümle, ibare ve isnatları 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 1.-2., 4721 sayılı Medeni Kanun’un 24.-25., 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 78. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 128. maddeleri dolayımında düşünmek ve değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla HUMK 78. maddeye göre dilekçenin dilekçeyi veren tarafa iade edilmesi yeni bir dilekçe ibrazı için kendisine süre verilmesi gerektiği kanaatindeyim. İlgili Yüksek Yargı kararları da faydalı olacaktır sanırım:
ve
Saygılarımla... |
12-11-2009, 17:18 | #7 |
|
Konuya bu denli duyarlılık gösteren tüm meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum.Herkese kolaylıklar diliyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Talimat dosyasında görev yapan zorunlu vekilin görevinin sınırı | nizar | Meslektaşların Soruları | 8 | 10-11-2009 17:33 |
Vekilin asil adına mal beyanında bulunması | me_as | Meslektaşların Soruları | 7 | 01-12-2007 12:54 |
Azledilen Vekilin Çek Keşide Etmesi - Asil ve Vekilin Birlikte Hareket Ettiği Şüphesi | Noyan Yiğit | Meslektaşların Soruları | 11 | 14-04-2007 14:27 |
Yardım nafakası davasında davacı asil dinlenilmeden de karar verilebilir mi? | üye15184 | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-04-2007 11:20 |
Savunma Sınırı | edanur | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 01-03-2002 23:35 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |