Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tanık,davalı gibi imza incelemesi yapılabilirmi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-12-2007, 15:09   #1
Tunc68

 
Varsayılan tanık,davalı gibi imza incelemesi yapılabilirmi?

sulh hukuk mahkemesinde tarihsiz kartvizit arkasındaki yazıda tanık olarak dinlenen kisiden hakim imza incelemesi yaptçırıp,tanığı davalı gibi sorumlu tutabilirmi?ve tanık sözkonusu kartvizit arkasındaki yazıyı yazdığı halde inkar etse,imza incelemesindende tanık adına olarkak gelse bundan hukuki ve cezai sorumluluğu doğarmı?tesekkürler..
Old 09-12-2007, 16:21   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Soru açık değil.
Hangi tür dava sözkonusu? Kartvizit arkasında ne yazıyor? İmza var mı? Tanık ne konuda tanıklık yapıyor? Tanığı hangi konuda sorumlu tutmayı amaçlıyorsunuz? vb...
Old 09-12-2007, 19:18   #3
ali ekmekçi

 
Varsayılan

tabiiki soru açım değil anlaşıldığı kadarıyla cevaplamak gerekirse tanık için hakimin böyle bir yetkisi olamaz diye düşünüyorum...Tanık kartvizitte yazdığının(dava ile ilgili delil olduğunu düşünelim)aksini iddia ediyorsa yalancı tanıklıktan ötürü hakimin veya tarafların ceza davası açması halinde bu incelemenin olabiliceğini düşünüyorum
Old 10-12-2007, 17:44   #4
Tunc68

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Soru açık değil.
Hangi tür dava sözkonusu? Kartvizit arkasında ne yazıyor? İmza var mı? Tanık ne konuda tanıklık yapıyor? Tanığı hangi konuda sorumlu tutmayı amaçlıyorsunuz? vb...

Cengiz bey
karsı taraf icra takibine karsı menfi tesbit davası açtı.tanık alacıaklının yanında çalışan isçisi.işçi tanık olarak dinlenirken hakim sözkonusu tanığında kartvizit arkasını yazabileceği yönündeki davacı borçlunun iddiasıyla onun imza incelemesi yaptırmasına karar verdi.kartvizit arkasında,borçludan sözde 3.000 ytl.nin alındığı yazılıyor.tarih yok.bizim müvekkilin alacağı ise: 2.000 ytl.biz bu kartı kabul etmiyoruz.hakimin tanık dinlenirken tanığı davalı alacaklı gibi imza incelemesinin yaptırmasını usülsüz buluyoruz.ama sizinde görüsünüzü almak istedim.hatta kartvizit arkasındaki yazı tanığa ait olması halinde savcılığa suç duyurusunda bulunacağını belirttiki,bence tam anlamıyla abesti..tanığa daıvalı alacaklının böyle bir belge verip vermediği ve borcuin olup olmadığı sorulacaktı.davacı -borçlu ,tanığın alacaklı-davalı yanında çalıştığını ve kartvizit arkasındaki el yazımının(3.000 ytl alındığına dair,tarihsiz kartvizit) tanığa da ait olabileceğini belirtmesi üzerine resen böyle bir ara kararı aldı.davacı-borçlunun bu yöndeki beyanı olmamasına rağmen üstelik..bu hareketiyle cambazın gözünüde açıyor..sanki borçlu-davacının avukatı gibi hareket ediyor.anlayamadım yanii..tesekkürler..
Old 10-12-2007, 23:40   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

HUMK Madde 273:
"Hakim şahadet esnasında şahidin yalan söylediği veya Menfaat temin ederek şahadet ettiği hakkında kavi delil ve emareye destres olursa derhal bir zabıt varakası tanzim ve müddeiumumiye tevdi eder.
Hakim şahidin ve cürümde şerikleri varsa onların tevkifine de karar verebilir ve takibatı kanuniye icra edilmek üzere müddeiumumiliğe sevk eder."

Maddenin Türkçeleştirildiği bir Yargıtay Kararı:

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
1996/10721 Esas
1996/11701 Karar
15.11.1996
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davanın ikamesi, yürütülmesi, delillerin toplanması sonuçlandırılması ve verilecek kararın kesinleştirilmesi Medeni Usul Yasası hükümleri ile düzenlenmiştir. Usul Yasası kamu düzeni ile ilgili olduğundan, hükümlerin hakim tarafından resen gözetilmesi gerekir. Yalnızca taraflarca hazırlama, (ve tasarruf) ilkesinin uygulandığı davalarda delil sözleşmesi yapılabilir. Taraflar arasında delil sözleşmesi bulunsa bile delillerin toplanması usul kanununa göre olacaktır.
Tanık delili takdiri delillerdendir. Zayıf bir beyyinedir. Bundan dolayı tanık delili küçük meblağlarda ve senede bağlanması imkansız olan hukuki işlemler ve hukuki fiillerde kabul edilmiştir. Bu nedenden olacak ki, tanıkların dinlenmesi kanunda teferruatlı olarak düzenlenmiştir. Kural olarak herkes, (Türk yargısına tabi olmak şartı ile) tanıklık etmek zorundadır. Bu zorunluluk, tanık olarak yapılan davet üzerine mahkemeye gelmeyi, tanıklık etmeyi kapsar (HUMK. md.253 ve 271). Tanığı göstermiş olan taraf, onun çekinme beyanını kabul etmezse, hakim iki tarafı dinleyip, tanığın çekinme isteği hakkında karar verir. Tanıklar Tebligat Kanununa göre tebliğ olunacak davetiye ile mahkemeye çağrılır (HUMK. md.258). Tanıktan; dinlenme esnasında öncelikle hüviyeti, iki taraf ile akrabalığı, derecesi tanıklığa itimadı kaldırılacak ilgi ve alakaları sorulur (HUMK. md.260). Tanıklar ayrı ayrı dinlenir, icabında yüzleştirme yapılır (HUMK. md.265). İki taraftan her biri tanıklığın tavzihi ve ikmal için lazım olan yeni sualler sorabilir (HUMK. md.267). Kural olarak tanık bildiğini şifahen söyler. Yazılı notlar kullanması memnudur (HUMK. md.269). Tanıklığın mecburi olduğu hallerde cevaptan veya yeminden imtina eden tanık derhal cezalandırılır (HUMK. md.271). Hakim tanıklık sırasında tanığın yalan söylediği veya menfaat temin ederek tanıklık ettiği yönünde kuvvetli delil ve emare elde ederse durumu Cumhuriyet Savcısına ihbar ile tutuklar (HUMK. md.273). Yalan yere tanıklık, Türk Ceza Kanununun 186. maddesindeki suçu oluşturduğu gibi, muhakemenin iadesi sebebini oluşturur (HUMK. md.445/4). Bütün bunlar için hakim, tanıkları bizzat dinler (HUMK. md.266). Bu hükmün istisnası olarak tanık, davaya bakan mahkemeye (HUMK. md.255) veya bulunduğu yer mahkemesine (HUMK. md.257) gelemeyecek kimselerden ise, o zaman hakim tanığı ikametgahında dinler (HUMK. md.255).
Görülüyor ki, açıklanan tüm hükümler tanığın doğruyu söylemesini temin, tarafların ve hakimin tanığın doğru söylediğini algılamaları amacına yönelik olup, zorlayıcı sebepler kesin bir biçimde ortaya çıkmadıkça bu prosedürden ayrılmak amaca uygun düşmez. Şu halde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 256. maddesinde yer alan "Müstesna hallerde, iki tarafın muvafakatları ve hakimin tensibiyle, tayin olunacak müddet zarfında cevaplarını tahriren beyan etmek üzere şahide bir sual varakası gönderilebilir" hükmünü bu çerçevede yorumlamak ve burada yer alan "Müstesna halleri" şahidin hukuki yardım alma imkanı bulunmayan ülkede oturması gibi hallerle sınırlamak doğru olacaktır. Hele hele boşanma gibi tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konularda, tarafların bu biçimde tanıklık üzerinde anlaşmış olmaları da Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 150. maddesi hükmü karşısında sonuca etkili olmaz.
Ülkemizle, tanıkların bulundukları Almanya arasında adli yardım anlaşmaları bulunduğu (23.2.1972 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi ve 7.1.1979 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Almanya ile iki Taraflı Adli Yardım Sözleşmesi) dikkate alınmadan, beyanları hükme etkili tanıklara gönderilen soru kağıtlarına alınan cevaplar esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 15.11.1996 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Almanya'da bulunan iki tarafın tanıkları mektupla dinlenmişlerdir. Bu husus usule aykırı ise de, taraf vekillerinin bu konuda temyizi bulunmadığı gibi usule aykırılık hükmü değiştirecek nitelikte bulunmadığından (HUMK. md.428/son) ve bu yanlışlığın hükmü değiştirecek nitelikte olduğuda taraflarca iddia ve itiraz konusu yapılmadığından toplanan delillere göre hükmün onanması gerektiği kanaatiyle değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Ali İhsan ÖZUĞUR
Üye

Bu durumda hakimin ara kararının HUMK 273. maddesi çerçevesinde verilmiş olduğu anlaşılıyor. Kanımca usule uygun bir karar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aynı dilekçe ile birden fazla suç hakkında şikayet yapılabilirmi? Av.Hakan Var Meslektaşların Soruları 9 25-05-2013 17:35
Senet metnine atılan imza-Uydurma imza Gamze Dülger Meslektaşların Soruları 3 17-05-2012 10:23
Tüketici Hakem heyeti imza incelemesi yapabilirmi? av.beyşehirli Meslektaşların Soruları 1 19-03-2007 14:25
tanık listesinde tanıdığın soyadının yanlış yazılması halinde bu tanık dinlenirmi? dilekgulsen Meslektaşların Soruları 6 16-03-2007 10:56
Türbanlı Duruşma Yapılabilirmi? aristo Meslektaşların Soruları 7 04-08-2002 16:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04777908 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.