Avukatlar Aidat Ödemiyor

Giderlerinin büyük bölümünü karşıladıkları, müdafi olarak girdikleri CMK ücretlerinin, uzun süredir ödenmemesinden etkilenen avukatlar, kayıtlı oldukları barolara 250 ile 270 YTL arasında tutan aidatları ödemeyince, baro yönetimleri ihtar yazısı gönderdi.

Özellikle İstanbul , Ankara ve İzmir gibi büyük illerin baroları, kayıtlı olan avukatlardan aidat tahsilatında zorlanıyor. Aidatını ödemeyen avukatların kayıtlarının silinmesi gerektiğini belirten baro yetkilileri, üyelere karşı esnek davranıldığını, tek gelir kaynağının aidatlar olduğuna dikkat çekti
Kaynak: Referans

Aidat yuzunden Kayitlarin silinmesi bence cok ilkel bir davranis, baska bir yontemle aidatlarin zamaninda toplanmasi saglanabilir gorusundeyim...


ayrica baronun, bu anlamda butun avukatlari ayni prosedure tabi tutmamasini, her dosyayi ayri ele almasi gerektigini dusunuyorum...

saygilar.

Burada tartışılması gereken sorunlar "ARTIK TÜRKİYEDE HERKESİN ÜNİVERSİTE MEZUNU OLMASI" ve "HER İLE BİR ÜNİVERSİTE AÇILMASI"

öEDYECEK GÜCÜ OLAN AVUKATLARIN DA BİR ŞEY OLMAZ DİYE ÖDEMEMESİ.

1. sorun bir çok meslaktaşımızın zor durumda kalmasının nedenidir. 80'e kadar 3 hukuk fakültesi vardı. Bu hukuk fakültelerinin çocuğu olarak, hakim açığı gerekçesi ile bir çok fakülte açıldı. 60 yılda açılan 3 hukuk fakültesinden 20 yılda açılan 50 civarında hukuk fakültesine öğretim üyesi yetiştirilmesi ve yeterince eğitim verilmEsi olanaksızdır. İnsanları hukuk fakültesinden mezun ediyorsunuz ve yaptığınız sınav sonucu sen hakim olamazsın diyorsunuz. Hakim değilsem niye mezun ettin? Niye hala hakim açığı var diye fakülte açıyorsun? Bu insanlar ne yapacaklar. Sana "TÜRKİYEDE HERKES ÜNİVERSİTE MEZUNU" demek ne kazandıracak, BU ÜNİVERSİTE MEZUNLARINA NE KAYBETTİRECEK.

Bu şu veya bu hükümete ilişkin bir sorun değil. Yanılmıyorsam bu düşünce 76 larda ortaya çıktı (öncelikle mühendislik fakülteleri ile) sonra giderek gelişti. Bu süreç içinde yer alan her hükümetin bundan sorumluluğu var. Böyle gidersek bir kaç yıla kadar tuvalet bekçilerimiz, yankesicilerimiz, hırsızlarımız, vinç operatörlerimiz, kamyon şöförlerimiz üniversite veya mezunu yüksekokul mezunu olacak. Ne mutlu bize. Çok aydın bir ulus olacağız.

2. sorun ise bir sorumsuzluk örneğidir. Meslek örgütlerinin aidatlarla yaşadığı unutulmamalıdır. Burada "yeterince zenginler" diye bir savunma, bir düşünce getirilemez/savunulamaz

acil işim çıktı sonra devam
saygılar

her tarafta universite acilmasinin, avrupa birligi giris sureciylede bir ilgisi var saniyorum, bir tur makyaj yapmak projesinin bir parcasi olarak, sonuclarini dusunmeden... yani ulkemizde yeterince avukat var, aidatlarini bile odeyemiyorlar ama olsun, biz ulke olarak yeterince egitimliyiz hadi bizi birlige alin....

Bundan kastettiğim avukatların ödeyecek gücü olmasına rağmen herhangi bir nedenle aidatlarını ödememeleridir. Bunun onaylanacak/savunulacak bir yanı yoktur.

Çok sayıda fakülte açılması sorununa yeniden dönersek:
Bunun bir sonucu avukat sayısının fazlalığı nedeni ile avukatların/bir kısmının ortalama yaşam standardını tutturamamasıdır. Bu durumda olan arkadaşların büyük bölümü meslek etiğini çiğneyerek yaşamlarını sürdürme yolunu seçmektedir. Bu meslek açısından ciddi zararlar doğurmaktadır. Bu mantıkla gidilirse bu zarar artarak devam edecektir. Burada kusur sadece avukatların değil aynı zamanda bu sonucu yaratan eylemleri yapan düşünce biçiminindir.

Baroların yazı göndermesi meselesine gelince;
Bu konu ile ilgili olarak daha önce konuştuğum Ankara Barosu yöneticileri yasada yer alan bu işlemi yerine getirmedikleri için haklarında 3 defa soruşturma açıldığını/raporlarda açılması gerektiğinin belirtildiğini söylediler. Sonuçta bu yasal bir zorunluluk. Ama bir yasa kuralı var diye uygulanmak zorunda mı, esnetilebilir mi bu tartışılabilir.

Saygılar

nasıl sigorta primlerinin ödenmemesi levhadan silinme nedeni gibi saçma bir nedense aidat ödemeyen avukatların aynı yaptırımla karşılaşmasıda aynı derecede saçma bir uygulamadır.yeni başlayan bir avukatın cmk dışında bir işi ve alacağı yoktur.ve bunuda 1-2 yıl bekledikten sonra alabiliyor.bu süre zarfında sigorta primleri,vergi borçları ve aidatları ödeyememesi gayet doğaldır.bazı baroların bu arkadaşlar ile ilgili işlem yapması hakkaniyete uygun düşmemektedir.unutmasınlar ki onlar da aynı yollardan geçmişlerdir.
baro olarak disiplin soruşturması açmak en kolay iştir fakat meslek etiği açısından doğru bir iş değildir.avukatların çoğunun maddi durumu iyi değildir.birde bunları böyle şeylerle üzersek hem kendimize hemde mesleğimize saygısızlık etmiş oluruz.baroların bu konu üzerinde durması ve başka bir çözüm arayışına gitmesi gerekmektedir.mesela barolar birliğiniz genel kurulu sırasında delegeleri 5 yıldızlı otellerde ağırlayıp eğlenceye götüreceğine aidatını ödeyemeyen arkadaşların borçlarını bir fon oluşturarak kaptaması daha doğru olur diye düşünüyorum.