İdarİ Yargi Ve Çaresİzlİk!!!!

Değerli meslektaşlarım,

2006 yılında İdare Mahkemesinde açtığım bir dava var. Daha davanın başında harçların yüksekliğinden ve adli yardım talebimin de reddinden dolayı talebim maddi tazminat yönünden harcı ödeme gücümüzle sınırlı kaldı.
Yargılama devamında adli tıp raporu idareyi kusurlu buldu.Bilirkişi talep ettiğimizin 3 katı kadar bir miktarı ,maddi tazminat olarak talep edebileceğimiz yönünde bir rapor verdi.
İdari yargıda fazlaya ait hakları saklı tutamadım.Islah edemiyorum.Taleple bağlıyım.Bilirkişi raporu mağdur bir çocuğun geleceği için son derece uygun bir talep edilebilecek miktar belirlemiş durumda.
Ve ben çaresizim.Konu ile ilgili yaptığım araştırmalar,fikirlerini sorduğum melektaşlardan net ve sağlıklı bir sonuca da ulaşamadım.
Konu ile ilgili görüş ve yardım bekliyorum.saygılar....

Haklarınızı saklı tutmadığınız için ne yazık ki ıslah edemiyorsunuz. Ancak istisna bir karar bulursam mutlaka ekleyeceğim.

Saygılarımla....

ilginize teşekkür ederim öncelikle. İdari yargıda haklarımı saklı tutmam mümkün değil ki o nedenle saklı tutamadım zaten.
Desteklerinizi beklemeye devam ediyorum

Sesli düşünüyorum... Eğer sorununuzu başka bir yolla çözemezseniz, Adli yargıda olan bu hakkın İdari Yargıda olmamasını Anayasaya aykırılık mevzusu yapabilirsiniz.
Müddeabihi ıslah eden bir dilekçe verip, dilekçede; bu talep kabul edilmez ise Anayasaya aykırı bir durum oluşacağından bahsedebilirsiniz. Kimbilir belki de bu konuda öncülük yapmış olursunuz.

Alıntı: Yazan Avukat Tekin Sesli düşünüyorum... Eğer sorununuzu başka bir yolla çözemezseniz, Adli yargıda olan bu hakkın İdari Yargıda olmamasını Anayasaya aykırılık mevzusu yapabilirsiniz. Müddeabihi ıslah eden bir dilekçe verip, dilekçede; bu talep kabul edilmez ise Anayasaya aykırı bir durum oluşacağından bahsedebilirsiniz. Kimbilir belki de bu konuda öncülük yapmış olursunuz.

Konu daha önce Anayasa Mahkemesine taşınmış ancak başvuru reddedilmiş.
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...5&postcount=16
Yalnız, karşı oy gerekçelerinden faydalanarak AİHM'ne başvuru düşünülebilir. Ancak zararın tespiti (mahkeme yoluyla veya sair şekilde) dava açma süresi içerisinde mümkün (şu anda bu konuda bir şey söyleyemiyorum) ve bu ihmal edilmiş ise buradan da bir sonuç çıkmayabilir.
Saygılarımla

Sayın BaharB zararın tesbiti yargılama sırasında mahkeme yoluyla yapıldı.Dava açma sırasında ben bu zararı tesbit edebilme şansına sahip değildim.Söz konusu olan bir bebekti ve bilirkişi 57 yıllık bir yaşam süresi üzerinden teknik hesaplamalarla bu sonuca ulaşmış durumda.

Sayın Meslektaşım;
Linkteki kararın "Ayrışık Gerekçe" kısmındaki şu ifade dikkatimi çekmişti;

Alıntı: ...idari eyleme dayalı tam yargı davasının açılmasının ise bir yılı geçen zaman dilimini kapsadığı ve ilgililerin bu süreçte görevli yargı yerlerinde delil tespiti yaptırabilecekleri ya da gerekli verileri hazırlayabilecekleri gözetildiğinde, uğradıkları zararları nesnellikle saptama ve yargı yoluna götürme olanakları bulunduğu açıktır.Kaldı ki, hak arama özgürlüğüne ilişkin meşru vasıta ve yollar vurgusu davacılara da yükümlülükler vermektedir.

Zararın tespiti konusunda detaylı bir bilgiye sahip değilim. Siz aksi kanaatte iseniz AİHM başvurusunu düşünmelisiniz. Ayrıca idari yargıdaki kısa hak düşürücü sürelerin, hak arama imkanlarını sınırladığı ve bu yöndeki AİHM başvurusundan sonuç alınabileceğine ilişkin bir şeyler okuduğumu da hatırlıyorum.
Saygılarımla...

teşekkür ederim ilginize .Bunu değerlendireceğim.

Muadili bir durum bizim içinde geçerli haklarımızı saklı tuttum. Müvekkilin durumu zaten cok kötüydü ancak dava uzun surdu. İdareye on karar için basvurdum cevap aldım Adli tıp raporu ile zararın başladığını savunarak bir dava daha açtim red oldu ve danıştayda. Akıbetını paylaşırım

Alıntı: Yazan Av. Alpgiray Bozkurt Avlağı Muadili bir durum bizim içinde geçerli haklarımızı saklı tuttum. Müvekkilin durumu zaten cok kötüydü ancak dava uzun surdu. İdareye on karar için basvurdum cevap aldım Adli tıp raporu ile zararın başladığını savunarak bir dava daha açtim red oldu ve danıştayda. Akıbetını paylaşırım

Malesef idari yargıda fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması bir anlam ifade etmiyor. Hepimiz aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Müvekkiller özellikle maddi dururmu iyi olmayanlar harcı karşılayamadıkları için paralarının yettiği kadarını talep etmek zorunda bırakılıyorlar. Belki AİHM bu konuyu çözer..