Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muvazaalı işlemin tarafı, bu iddiaya dayanabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-04-2008, 21:16   #1
advokat34

 
Varsayılan Muvazaalı işlemin tarafı, bu iddiaya dayanabilir mi?

Değerli meslektaşlarıma iyi akşamlar diliyorum.
Şöyle bir sorum olacak : Erkek eş, evleneceği kadına (kadının isteği ile) evinin tapusunu veriyor (görünürde satış, gerçekte bağış = muvazaalı bir işlem yani).
Tapuyu kadının ismine çıkardıktan 2 ay sonra resmi nikahlarını çıkarıyorlar. Aradan 7 sene geçiyor ve kadın şimdi boşanma davası açmış durumda. Erkek eş, muvazaalı işlemin tarafı olduğu için yazılı delili olmadığından, muvazaa iddiasına dayanamıyor. Katkı payı alacağı olarak talep etse, tapu evlilik süresinin içinde değil, nikahtan önce verilmiş! Erkek eşin kendisine ait olan bu daireyi geri alabilmesi için, özellikle deliller ve ispat konusundaki bu sıkıntı karşısında, hangi yola başvurması daha lehine olur?
Görüş ve deneyimlerini paylaşacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Old 20-04-2008, 10:07   #2
law in law

 
Varsayılan

Muvazaanın tarafı tanık deliline dayanamaz. Yemin dışında seçenek yok gibi görünüyor.Nişan hediyesi gibi olmuş.Düğünde olduğuna göre yapacak birşey yok..
Old 20-04-2008, 11:43   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Eylül Hanım;

Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği ve eş desteğini ömür boyu göreceği inancı;gayrımenkulü evlilik birliği içinde birlikte kullanma ve faydalanma amacı ile hareket edilerek tapunun düşük bedelle devredilmiş olmasına rağmen şimdi boşanma durumu doğmuş olması,devreden koca yönünden bir hata sebebi teşkil edebilir ve hatanın ortaya çıktığı tarih itibariyle 1 yıl içinde açılacak dava kapsamında tanık dinlenebilir düşüncesi işlenerek ve bu yönde araştırma yapılarak bir çözüm aranabilir.Galiba benzer olay ve örnekler de vardı. Araştırmak lazım.( Bugün pazar günü ve kaynaklar işyerinde,yarın aktarırım)
Old 21-04-2008, 08:09   #4
orhansarcan

 
Varsayılan Merhaba

Olayda tapu iptali tescil olmasada verilen bedel açısından zira bu konuda Yargıtay ın eşler arasındaki kararları gözönüne alınarak bedelin senede bağlanması hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddiasi ile Madde 293 - Aşağıdaki hallerde her halde şahit ikame olunabilir:
1 - Usul ve füru, birader ve hemşire veya karı koca ve kayınpeder ve valide ile damat ve gelin arasındaki muameleler,
2 - Cürümden mütevellit olsun olmasın tazminatı müstelzim fiiller,
3 - Yangın veya kazayı bahri veyahut düşman istilası gibi senet alınması gayrimümkün veya fevkalade müşkül hallerde yapılan muameleler.
4 - Halin icabına ve iki tarafın vaziyetlerine nazaran senede raptı müteamil olmıyan muameleler,
5 - Akitlerde hata, hile, gabin, cebir ve ikrah vukuu.
yolu iddia edilebilir diye düşünüyorum
Old 21-04-2008, 09:03   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Orhan Bey " in düşündüğü çözüm şekillerine ulaşan çok sayıda Yargıtay Kararı var : Örnekler :


" Taraflar ana kızdır. Davacının maliki bulunduğu 6 parça taşınmazı,bir anda,zaten birlikte oturduğu ve semerelerinden birlikte yararlandıkları davalı kızına kesin satış yapması akla uygun değildir.

Kaldı ki tapu memuru ve tüm tanıklar akit sırasında davacının,davalı kızının ömür boyu kendisini bakıp gözeteceğini söylediğini bildirmişlerdir.Dosyanın içeriği,davacının kesin satış değil de,sağlığınca bakıp gözetme koşulu ile davalıya temlikin amaçlandığının kabulüne elverişli durumdadır.

... Hal böyle olunca mahkemece açıklanan ilkeler doğrultusunda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın hata ve hile iddiası yönünden yüzeysel bir değerlendirme yapılarak yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi isabetsizdir. 1 HD 15.4.1986 3169-4442
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Mirasbırakanın yarar sağlamak istediği kişiye,üçüncü şahıslardan aldığı malın bedelini ödemesi gizli bağıştır. Bu itibarla görünürdeki satış muvazaa,örtülü bağış akti de şekil noksanlığı nedeniyle geçersizdir.
1 HD 25.10.1982 12317-12081
-----------------------------------------------------------------------------------------------

Karı koca olan davacı ve davalı Ş nin bu evi ömür boyu sürecek ortak yaşamlarını geçirmek üzere olanaklarını birleştirerek inşa ettikleri kuşkusuzdur.Boşanma olayı üzerine davalı danışıklı olarak adına kayıtlı bu evi oğluna devrederek zararlandırıcı bir olaya neden olmuştur.
28.9.1994 gün ve 47-564 S HGK kararında,parasını birlikte ödeyen taraflar arasında taşınmaz mal alımı konusunda akdi bir ilişki oluştuğu,ancak davalının sözkonusu taşınmazı kendi adına kayıt ettirmekle anlaşmaya aykırı davrandığı,bu davranışın tazminat istemine neden olacağını" belirtmektedir. O halde davacının evin alımına yaptığı katkının hesap edilebilirliğinin olanaklı olması halinde gerçek zararın,gerçek zararın belirlenememesi halinde MY m 4 ile öngörülen hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde uygun tazminata hükmedilmesi gerekirken direnme kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
HGK 2.4.1997 1997-2-10-275
---------------------------------------------------------------------------------------------

Toplanan delillerden,halen koca adına kayıtlı Terme" deki 6 nolu parselin yarı payının kocanın geliri ile,yarı payının kocanın adına kardeşleri tarafından alındığı,Samsun" daki 259 parseldeki 10 nolu taşınmazın da kadının bozdurulan altınları,katkısı ve kocanın da katkısı ile alındığı anlaşılmıştır.Kadının bu taşınmazda da yarı pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır.Davacı evlilik sırasında kendisine ve ailesine daha iyi bir gelecek temin etmek amacıyla katkıda bulunmuştur. Amacı verilen paranın iadesi değildir.(Bu nedenle,kadının gerçek amacı bu mülke sahip olmak olduğundan),BK m 18 gereğince yapılacak iş,kadının katkısını alım sırasındaki değere göre değil,taşınmazın dava tarihinde ulaştığı değere göre tesbit etmek ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Bu itibarla karar bozulmalıdır.
HGK 12.3.1997 2-925-192
---------------------------------------------------------------------------------------------
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idari işlemin iptali üye22987 Meslektaşların Soruları 1 24-03-2008 16:12
idari işlemin iptali-idare mahk avdyg Meslektaşların Soruları 0 13-02-2008 14:17
Muvaazalı işlemin tarafı olmayan kişinin dava hakkı var mı? advokat34 Meslektaşların Soruları 6 19-09-2007 20:24
Tanık veya olayın tarafı olan C.Savcısının Duruşmaya katılması üye19576 Ceza Hukuku Çalışma Grubu 0 16-09-2007 19:30
noterlikçe yapılan işlemin geçersizliği superavukat Meslektaşların Soruları 2 23-02-2007 22:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09354496 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.