Chat'le evlenen hâkim pişman

Malazgirt hâkimi, chat'te tanışıp bir ayda evlendiği üniversiteli kıza 18 gün sonra 'çok yıpranmış' diyerek boşanma davası açtı.

İnternette tanışıp evlendiği eşine, 18 gün sonra boşanma davası açan hâkim "Fotoğraftaki haline hiç benzemeyen, çok yıpranmış biriyle karşılaştım" dedi.

Muş'un Malazgirt ilçesinde hâkimlik yapan 36 yaşındaki M.Y.ile, internet ortamında tanışıp bir süre sonra evlendiği Adanalı 24 yaşındaki üniversite öğrencisi D.K.'nin evlilikleri 18 gün sürdü. Genç hâkim eşi ile anlaşamadıklarını belirterek boşanma davası açtı. Hâkim Y., dava dilekçesinde karşılaştığı kadının fotoğraftaki haline hiç benzemediğini ve "son derece yıpranmış, davranışları sağlıksız biri ile karşılaştığını" kaydetti. Çukurova Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi Teknik Ressamlık Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi olan ve bir hastanede taşeron işçi olarak çalışan D.K. ile internette tanışan Asliye Hukuk Hâkimi M.Y.'nin ilişkisi sanal ortamda gelişti ve çift bir ay sonra evlenmeye karar verdi.2 Kasım 2006'da Adana'da evlenen çift düğün sonrası Malazgirt'e döndü. Ancak hâkim M.Y., evliliklerinin 18. gününde eşine kendisini istemediğini ve bu nedenle Adana'ya dönmesini söyledi. M.Y., boşanma dilekçesinde "Karşılaştığımızda fotoğrafa hiç benzemeyen, son derece yıpranmış, davranışları sağlıksız biri ile karşılaştım. Ayrıca evlenmeden önce bana ve aileme saygı gösterirken evlendikten sonra çok değişti. Sürekli uyuyor, sağlığıma dokunan yemekler yapıyor, 'çok yemek yiyorsun' diye benimle alay ediyordu. Ailesi de benimle tehditvari konuşuyordu" diye konuştu.

TAZMİNAT İSTEDİ
M.Y. "bilinçli olarak kandırıldığını ve yaşadığı hayal kırıklığı nedeniyle" 24 bin YTL de tazminat talep etti. Hâkim kocası tarafından hayallerinin yıkıldığını söyleyen D.K.Y. ise, iddiaların doğru olmadığını belirterek şunları söyledi: "Beni tatlı sözler ve şiirlerle kandırdı evliliğe ikna etti. İnternetten kendisine gönderdiğim fotoğraf bana aittir. Ben onu kandırmadım ama o beni güzel sözlerle kandırdı. Sürekli internete girip sabahlara kadar kadınlarla chat yapıyordu. İlişkiye girdikten sonra, 'Sen ne iğrenç kadınsın, seninle ilişkiye girdikten sonra senden iğreniyorum' diyerek beni aşağılıyordu." D.K.Y. avukatı aracılığıyla kocası hakkında "Hakaret, tehdit ve tecavüz" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Avukat dava dilekçesinde, "M.Y. ilk gece müvekkilem, korktuğunu ve acı çektiğini söylemesine rağmen zorla ilişkiye girmeyi denemiştir." ifadelerine yer verdi.

Nazan ERDEM - ADANA/MERKEZ
http://www.sabah.com.tr/gun110.html

Çok enteresan bir durum. Bu tür evlilikler baya yaygınlaştı. Ama bence bu işin sağlıklı olmayacağı baştan belli

Alıntı : Malazgirt hâkimi, chat'te tanışıp bir ayda evlendiği üniversiteli kıza 18 gün sonra 'çok yıpranmış' diyerek boşanma davası açtı.

Genç hâkim eşi ile anlaşamadıklarını belirterek boşanma davası açtı. Hâkim Y., dava dilekçesinde karşılaştığı kadının fotoğraftaki haline hiç benzemediğini ve "son derece yıpranmış, davranışları sağlıksız biri ile karşılaştığını" kaydetti.

- Yaş 36 ve genç .

- Resimdeki ile gerçeğin farkına ancak 18 gün sonra varılmış .

Gerçekten çok değişik bir durum 2 taraf da birbirini suçlamış durmuş bazı konularda..Acele verilen kararlar insanları bazen şaşırtabiliyor.Bu olayda olduğu gibi..Benim aklıma şu takıldı bayan sanal ortamda resmini göstermiş ama sayın meslektaşımız evlenmeden önce onun gerçek hayattaki halini görmüş haliyle nasıl olduğunu bile bile evlenmiş.18 gün sonra beklediğim gibi değil demesini garipsedim.Fotoğraftaki gibi değilse evlenmeseymiş ozaman..

ne diyelim bilmemki. 18 gün sonra gelen akıldan ne beklenir

Muş/Malazgirt'li MY.nin insiyatifinde olan bir davada,
kısa saçlı ve makyajsız bulunmamak gerekliliği mi çıkmalı şimdi bu sür manşet olaydan?

Öze bakınız sn hakimim öze,

Hani deseydiniz ki;
Huy ve karekterlerimiz örtüşmedi.Eşim,beklediğim davranışları sergileyemedi deseydiniz hadi bir zerre anlaşılırdı da,

YIPRANMIŞLIK KELİMESİNİ hem boşamak üzere olduğunuz kişi ,hem kendim ve hem de tüm hemcinslerim adına,SON DERECE ÇİRKİN ve aşağılayıcı bir tanımlama olarak kabulleniyorum.
Şiddetle kınıyorum.
-------------------

artık her şey basitleşti zaten arkadaşlıklar,aşklar,evlilikler. bu da onlardan biri işte.Yaşayanlar ha hakim ,ha memur ,ha işsiz ne farkediyor ki...her şeyin suyu çıkmış zaten.İnternetinde suyunu çıkardık işte. Ya tabii sadece hakimde değil,diğer tarafta da kusur aranmalı.böyle bi evlilik ne derece mantıklı? aslında erkekten ziyade bayanın evlilik gibi bi konuda daha dikkatli,daha özenli olması gerekmez mi?

Alıntı: Yazan mehtapa99 artık her şey basitleşti zaten arkadaşlıklar,aşklar,evlilikler. bu da onlardan biri işte.Yaşayanlar ha hakim ,ha memur ,ha işsiz ne farkediyor ki...her şeyin suyu çıkmış zaten.İnternetinde suyunu çıkardık işte. Ya tabii sadece hakimde değil,diğer tarafta da kusur aranmalı.böyle bi evlilik ne derece mantıklı? aslında erkekten ziyade bayanın evlilik gibi bi konuda daha dikkatli,daha özenli olması gerekmez mi?

bayanlara bu kadar yüklenilmemesi gerektiği düşüncesindeyim sonuçta bayanın yeni bir hayata adım attığı gibi erkek de yepyeni bir hayat kuruyor.İkisi de aynı derecede özenli davranmalı evlilik konusunda.

Bazı akıllılar çıkıp ta Hakim Bey kadının yıpranmış olduğunu 18 gün sonra mı fark etti, o zamana kadar neredeydi, kadını tanıması ile evlenme mumamelelerinin yapılması arasında belirli bir süre geçmiştir, bu süre içinde neden fark etmedi diye fikir yürütebilir. Hemen belirtmek gerekir, bu türden gerekçelerle Hakim Beyi etkiliyemezsiniz, kadının ‘yıpranmış’ olduğunu belirtmekle, olayın hukuki yönüne iyice vakıf olduğu anlaşılıyor. Yıpranmayı burada ‘ayıplı’ anlamında kullanıyor anlaşılan. „ yıpranmış„ veya „ayıplı„ tanımlamaları bizi olaya uygulayacağımız hukuk kaynağına oldukça yaklaştırıyor. Evet... bildiniz olayımıza uygulanacak kanun „ TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’ dur“ Kanunun uygulanacak hükmü ise 9/A Maddesinin düzenlediği ‘Mesafeli Sözleşmeler’dir. Özellikle internet üzerinden yapılan sözleşmeleri düzenlemek için getirilen bu madde, evimize, işyerimize kahvelere ve daha birçok yere bilgisayarı ve bu arada interneti getiren teknik ilerlemenin bir sonucudur. Chat denen elektronik haberleşme vasıtasıyla kurulan evlilik mesafeli sözleşmelerin birçok özelliğini taşıyor. Fazla detaya girmek istemiyorum, isteyen aşağıya alıntıladığım kanun maddelerinden olayın detaylarını çıkarabilir.

Kanun’un kıyas yolu ile olaya uygulanması biraz zor biliyorum; Herşeyden önce çözülmesi gereken uygulama sorunları var. Örneğin:
1. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un uygulama alanı satıcı ile tüketici arasındaki anlaşmalardır. Hakim’in kendisini tüketici olarak gördüğü açık seçik ortada, asıl sorun söz konusu kadınının ‘satıcı’ olarak nitelendirlip nitelendirilememesinde yatıyor.
2. Sözleşmeden dönmek için gereken 30 günlük süreye uyulmuş. Hakim kişiden süreyi geçirmesi zaten beklenemez!
3. Önemli diğer bir konu, kadını mal olarak mı, yoksa hizmet olarak mı nitelendireceğimiz. Bu konu bir yerde akademik bir konu aslında, kadını ne olarak nitelendirirsek nitelendirelim, sonuç değişmez.
4. Sayın Hakim’in görüşüne göre kadın yıpranmış, yasanın tabiri ile ‘ayıplı’. Zamanında yıpranmışım ‘özürlüyüm’ deseydi mesele yoktu. Demediği için de Sayın Hakim sözleşmeden dönüyor. Ayıbı görebilmesi için 18 gün mü gerekliydi diye bir soru yersiz, kanunun öngördüğü sürelere uyulmuş.

Not: Evlilik, en azından kurulduğu an, ömür boyu süreceği beklenerek kurulan bir kurumdur. Buna rağmen, özellikle son zamanlarda, ömür boyu süreceği beklentisi ile kurulan birçok evlilik boşanmayla sonuçlanmaktadır. Boşanma, eşlerin birbiri ile yaşaması olanaksızsa, yaşamı her iki eş için cehenneme çeviren bir evlilikten daha iyidir bence.

Chat veya internet üzerinden gerçekleştirilen evlilikler yürür yahut ta yürümez diye herhangi bir kural da yoktur; Diğer yollardan kurulan evlilikler de boşanmayla sonuçlanıyor çoğu zaman. Önemli olan boşanma anında bile insanların eşlerinin onurlarını ayaklar altında süründrümemeleridir.

Saygılarımla

Alıntı: TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN c) Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, d) Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, e) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi, f) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, MADDE 4. - 4077 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Ayıplı Mal Madde 4. - Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. ..... Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. Ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, imalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde "özürlüdür" ibaresini içeren bir etiket konulması zorunludur. Yalnızca ayıplı mal satılan veya bir kat ya da reyon gibi bir bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışına, tüketicinin bilebileceği şekilde tahsis edilmiş yerlerde bu etiketin konulma zorunluluğu yoktur. Malın ayıplı olduğu hususu, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde gösterilir. MADDE 5. - 4077 sayılı Kanuna 4 üncü maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. Ayıplı Hizmet MADDE 4/A. - Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilânlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir. Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir. Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.... .... Mesafeli Sözleşmeler MADDE 9/A. - Mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmelerdir.

Chatte sohbet ederek evlenen insanların; kompleksli ve güvensiz olduklarına inanıyorum. Yaşlarıda 36 ve 24 olunca, bence bu insanlar gündemi meşgul etmekten kendilerini ve bizleri yıpratmaktan, mahkemeleri gereksiz meşgul etmekten başka birşey yapmıyorlar.

Farklı kültür ve yaşama biçimlerinden kopup gelerek aynı çatı altında,bir ömür boyu diyerek,resmiyet kazandırılarak tescillenen bir müesssesedir.
Taraflar müşterek yaşamdan neler beklemektedir?
Fiziken ruhen ve sosyo-ekonomik yönleriyle,karşısındaki şahsiyetten ne gibi özellikler beklentisindedir.
Saç rengi,modeli
Göz rengi,burun tipi,yan ve ön profilden nasıl bir hayal geliştirmişti beyninde ne ile karşı karşıya?
Bunları önce kendi iç dünyasında kıyaslamalı ve bundan sonra yola çıkmalıdır diye düşünüyorum.
Sonra en önemlisi kurulan cümleler,koordinatlar,ortak konular,zevkler,beğeniler,zevkler,keyif alınan ve nefret edilen herşey,
bunların biopsisi mutlaka yapılmalıdır!
Sonra meslekler,çalışma alanları,sosyal yaşam.
Bunların da uyumluluğu önem kazanır ilk altı aydan sonra

EĞER ÖN PLANDA DUYGULAR TUTULARAK BİR BİRLİKTELİĞE APAR TOPAR karar verilirse,SUKUT-U HAYAL vukuua gelir ve adliyeler bunun gibi vahim dosyalarla dolar taşar.
Elbette evliliklerde sevgi bağı,aşk,ten uyuşması denen fizyolojik kavram son derece önemlidir.
Ama bence MANTIK VE KÜLTÜREL ÖRTÜŞME evliliğin ilk altı aylık,büyüklerimizin cicicm ayları dediği süreçten sonra tokat gibi patlar insanın suratına.
İşte o tokatı yememek için bu kriterler mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır diye düşünüyorum.

Ve ayrıca sn GEMİCİ'nin de dediği gibi,aynı çatı altında mutlu olmak kadar mutsuz olmak da olasıdır.
Bu koşulda da yapılabilecek en iyi tercih,BOŞANMAKTIR.
Ama onurun korunması kaydı ile.

SEVGİLER.
---------

geçmiş olsun hakime ...yinede 18 günde aklı başına gelebilmiş yani

Sevgili Meslektaşlarım, Değerli İzleyenler

Basında geçen ve Malazgirt İlçemizde görev yapan bir değerli meslektaşımızın özeline ilişkin BASININ BİZE SUNDUĞU BİLGİ Kadarıyla kamuoyunda değerlendirmeler yapılmaktadır.

Öncelikle bu yargıç meslektaşımızın kendisini savunma olanağı,konumu gereği bulunmamaktadır.Savunma hakkı bulunmayan bir kişiye karşı eleştirilerimizi insaf sınırları içinde tutmamız gerekir düşüncesindeyim.

Bu değerli yargıç kardeşimizin görev yaptığı bölge Anadolu kasabası olup,konumuna göre özel değerleri vardır. Ve meslektaşımız orada görev yapmaya devam etmektedir. Bu özel durumunuda düşünmeliyiz. Yargıç olarak moral değerleri ile görev yapmaya devam etmek zorundadır. Üzerinde ULUS ADINA KARAR VERMENİN SORUMLULUĞU BULUNMAKTADIR.

Genç hukukcu meslektaşlarımız yargıç, savcı, avukat olarak anadolunun her karışında zor koşullarda görev yapmaktadırlar. Gençtirler, toplumun değerleri ile meslek ağırlıkları arasında sıkışmaktadırlar. Sosyalleşmenin ölçüsünü, ağırlığını her koşulda ayarlayamamaktadırlar.

O değerli meslektaşım bu satırları okurmu bilemiyorum. Ama yaşadıklarının yaşama, hukuka olan değerlerini, umutlarını kaybettirmemesini diliyorum. Kendisine güç ve sabır diliyorum.

Bir yanlışlık, bir kaza olmuştur belki ama olayın tamamını bilmeden yorumlarımızı daha ölçülü yapmak durumunda olduğumuzu düşünüyorum.

Bazen insanlardaki hıza ,akla, mantığa inanası gelmiyor insanın
Bilgisayarda tanışıp bir ay içinde evlenmeye 18 günde boşanmaya karar verebiliyorlar.Enteresan evlenirkende vekalet yoluyla birbirlerini görmeden evlendiler herhalde. Sayın hakim imzayı atarken sorun yoktu da 18 gün içinde bu kadın kömür madeninde mi çalıştı, gün yüzü görmeyip sağlıksız koşullar yüzünden yıprandı.
Ya da bu olay bize yanlış yansıyor çünkü inanılır gibi değil

ben daha önceki görüşümü yineliyorum.bence bayanın daha dikkatli olması gerekirdi. neticede toplumumuzda hala bayanlarla erkek arasında aşılmayan farklar var.Ne kadar inkar etsek de böyle.Bir bayan evlilik gibi mühim bir konuda erkekten daha seçici ve dikkatli olmalı.Tabi bir de şöyle bir durum var ki daha olası bie şekilde tanışıp evlenmiş olsalardı da gene boşanabilirlerdi ama bu enteresan evlilik bile bile lades olmuyor mu bi yerde de ?