3167 sk md 16/1,3'e göre verilen cezanın infazı hk.

Değerli meslekdaşlarım,
karşılıksız çek keşide etmek suçuna ilişkin çok fazla davam olmadığından bilgim ve araştırmalarım yetersiz kaldı..Bu nedenle sizlerden yardım almak istedim. Elimde yalnızca bir sabıka kaydı var, davalar benim bulunduğum ilden farklı bir ilde görülmüş. Sabıka kaydına göre kişiye;

tamamı 3167 sayılı kanunun 16/1 ve 3. maddelerine göre;

1-07.11.2008 suç tarihi; 10.09.2009 karar tarihi; 16.10.2009 kesinleşme tarihi

2-19.12.2008 suç tarihi; 30.09.2009 karar tarihi; 17.11.2009 kesinleşme

3-23.10.2008 suç, 07.07.2009 karar, 15.09.2009 kesinleşme

4-19.12.2008 suç, 22.10.2009 karar, 04.01.2010 kesinleşme

5-19.09.2008 suç, 20.10.2009 karar, 11.12.2009 kesinleşme

6-14.11.2008 suç, 03.12.2009 karar, 08.01.2010 kesinleşme

7-10.11.2008 suç, 13.01.2010 karar, 25.02.2010 kesinleşme tarihli para cezaları verilmiş ve infaz aşamasında..

Sitede yaptığım araştırmalarda 3167 sayılı yasanın yürürlükten kalkmadan evvelki duruma ilişkin yazılanlara rastladım. Ancak elimdeki konuya ilişkin bir şey bulamadım. Yukarıda bazı kararlar 3167 sayılı yasa yürürlükten kalktıktan sonra ancak bu yasaya isdinaden verilmiş, bu nasıl oluyor anlamadım..

Sonuç olarak; bu infazları durdurabilir miyiz, nasıl durdurabiliriz, adli sicil kaydından sildirebilmemiz mümkün olur mu?

Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim, iyi çalışmalar..

infazları durdurmanın artık mümkün olmadığını düşünüyorum.

Ya vazgeçme sağlanarak ya da para cezaları maliyeye yatırılarak hapis cezasına dönmesi önlenebilir.

Adli sicilden sildirme konusunda da tabiki gerekli süre geçtikten sonra sicil kaydından sildirebilirsiniz.

Bu karar neden temyiz edilmemiş acaba kesinleşmeleri usulüne uygun mudur?

ÇEK KANUNU, Kanun No: 5941
GEÇİCİ MADDE 1/3 Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 nci maddesi hükmü saklıdır.


yeni kanun eski kanun lehe hüküm değerlendirmesi bakımından talep edilen yeniden yargılama talepleri genelde hep reddedildi.

Anladım..Peki taahhüt vererek infazdan kurtulunabilir mi? Anladığım kadarıyla suçun işleniş tarihinde yürürlükte olan kanuna göre karar veriliyor..eski kanun yeni kanun lehe hüküm değerlendirmeleri de reddedildiğine göre hiç kafamı karıştırmadan sadece 3167 ye bakmam gerekiyor değil mi?

Alıntı: Yazan Av.Hicran Danışman Anladım..Peki taahhüt vererek infazdan kurtulunabilir mi? Anladığım kadarıyla suçun işleniş tarihinde yürürlükte olan kanuna göre karar veriliyor..eski kanun yeni kanun lehe hüküm değerlendirmeleri de reddedildiğine göre hiç kafamı karıştırmadan sadece 3167 ye bakmam gerekiyor değil mi?

Merhaba;

5941 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesine göre taahhüt için son tarih 01.04.2010'du. Artık taahhüt vermeniz mümkün değil...

Saygılarımla...

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde tanımlanan suçtan dolayı, 1/11/2009 tarihi itibarıyla, haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış ya da kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olan kişilerin;

a) Şikâyetçi ile belirledikleri miktarın belirli vadelerde ödenmesi hususunda anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Anlaşmaya varılmış olması, şikâyetçi bakımından şikâyetin geri alınması sonucunu doğurmaz.

b) Bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi ve taahhütnamenin, kendisi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre kadar, soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Bu durumda, ödeme süresi, taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren iki yılı geçemez. Taahhütnamede yer alacak birinci yıl taksidi, borcun üçte birinden az olamaz. Taahhütnamenin bir örneği alacaklıya gönderilir.

(2) Birinci fıkrada yazılı anlaşma veya taahhütnamenin en geç 1/4/2010 tarihine kadar düzenlenmiş ve mercîlerine verilmiş olması şarttır. Birinci fıkranın (b) bendinden yararlanan kişi, taahhütnamede belirttiği süre içinde şikâyetçi ile anlaşmaya varması ve bu anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından mercilerine verilmiş olması hâlinde, aynı fıkranın (a) bendi hükmünden yararlanır.


Ben de tam bunu ekleyip soracaktım doğru mu anladım diye..Benden önce davranmışsınız, teşekkürler..

Sonuç olarak; 3167 sayılı kanun yürürlükte iken 16/1,3 md.ndeki suçu işleyenler hakkında bu kanuna göre karar verilir. 01.04.2010 tarihinden sonra taahhüt verilerek infazdan kurtulunamaz. Ya para cezasını ödeyecekler ya da şikayetten vazgeçme söz konusu olacak..

Yardımcı olan tüm meslekdaşlarıma çok teşekkürler..