Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yaş Küçültme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-01-2014, 18:39   #1
av__emrah

 
Varsayılan Yaş Küçültme

Sayın Meslektaşlarım;
Müvekkil 1958 yılında doğmuş olmasına rağmen,nüfusta 1954 doğumlu olarak görülmektedir.
Toplam 4 kardeş olup, müvekkil en büyüğüdür. Nüfus kayıtlarına göre; müvekkilin doğum tarihi 1954 görünüyor. Nüfusa tescil tarihi ise 1959'dur. Müvekkilin kendisinden sonra gelen kardeşi ise 1959 doğumlu olup, müvekkil ile kardeşi aynı tarihte nüfusa tescil ettirilmiştir.
Müvekkil yaşını gerçek doğduğu tarihe göre düzeltmek yani küçültmek istemektedir. Bu bilgiler ışığında açacağımız yaş küçültme davası ile ilgili olarak usul ve esasa ilişkin neler yapmamız gerekmektedir?
Müvekkilin yerleşim yeri adresi İstanbul'dur fakat nüfusa kayıtlı olduğu il ise Ankara'dır. Bu durumda davayı Ankara'da açmamız mümkün müdür? Yetkili mahkeme hangisidir? Şimdiden tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.

Alıntı:
T.C YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2006 / 6077
Karar: 2006 / 6937
Karar Tarihi: 26.09.2006

ÖZET: Yaşının düzeltilmesi istenenin istemi gibi karar verilmesi halinde nüfus kaydına göre 23.9.1977 doğumlu olan kardeşi Necmettin G. ile arasında 1 yıldan fazla süre kaldığı gözetilmeden kardeşi ile arasında 180 günden aşağı bir süre kalacağı gerekçesi ile yaş düzeltme davasının reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
(1587 S. K. m. 46)

Dava: Davacı vekili dilekçesinde davacının <Arife> olan adının <Ayfer>, 7.3.1972 olan doğum tarihinin de ay ve gün baki kalarak 1976 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının adının <Ayfer> olarak değiştirilmesine, doğum tarihinin düzeltilmesi talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

Yaşının düzeltilmesi istenen Arife G.'in istemi gibi karar verilmesi halinde nüfus kaydına göre 23.9.1977 doğumlu olan kardeşi Necmettin G. ile arasında 1 yıldan fazla süre kaldığı gözetilmeden kardeşi ile arasında 180 günden aşağı bir süre kalacağı gerekçesi ile yaş düzeltme davasının reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2007 / 18-925
Karar: 2007 / 944
Karar Tarihi: 05.12.2007

ÖZET: Bir şahsın doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamaz. Hakim, nüfus kayıtları arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorundadır. Sağlık kurulu raporunda davacının yirmi iki yaş civarında olduğu belirlenmiştir. Davacının nüfustaki yaşından daha küçük olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tescil tarihi de dikkate alınarak rapora uygun biçimde ve kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde davacının yaşının düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken kayıt engeli nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (4721 S. K. m. 39)

Dava: Taraflar arasındaki <yaş tashihi> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.2.2007 gün ve 2006/418 E. 2007/59 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 17.5.2007 gün ve 2007/3867 E. 2007/4351 K. sayılı ilamı ile;

(... Davada Ümit Sınıroğlu'nun nüfus kaydında 1.8.1979 olan doğum tarihinin 1.8.1983 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece dosyadaki nüfus kaydına göre nüfusa 7.3.1983 tarihinde tescil edildiği anlaşılan davacının düzeltilmesi istenilen doğum tarihinin bu tescil tarihinden sonra olması nedeni ile kayıt engeline dayalı davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden Ümit Sınıroğlu'nun nüfusa 7.3.1983 tarihinde kaydedildiği anlaşılmaktadır. Bir şahsın doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamaz. Hakim, nüfus kayıtları arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorundadır. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 18.12.2006 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının 22 yaş civarında olduğu belirlenmiştir. Davacının nüfustaki yaşından daha küçük olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tescil tarihi de dikkate alınarak rapora uygun biçimde ve kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde davacının yaşının düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken kayıt engeli nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 05.12.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.


Alıntı:
Davacı, nüfus kütüğünde yazılı 05.06.1981 olan doğum tarihinin 21.08.1983 olarak düzeltilmesini istemiştir. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 13.02.2009 tarihli sağlık kurulu raporu düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamamaktadır. Ayrıca, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz. İlgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır. O halde, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kamu düzeni ile ilgili olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilmesi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, (18. H. D.19.11.2009 T. 2009/5830 E. 2009/10501 K)

Alıntı:
T.C YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2011 / 1373
Karar: 2011 / 3798
Karar Tarihi: 22.03.2011

ÖZET: Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması usul ve kanuna aykırıdır.(5490 S. K. m. 36)

Dava: Davacı İhsan Koç ile Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Ovacık (Tunceli) Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 17/7/1979 günlü ve 1978/85-1979/60 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 7/1/2011 gün ve Hukuk-2010/332367 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Ovacık (Tunceli) Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27/9/1978 tarih ve 1978/102 sayılı davanamesi ile davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtığı davada, doğum tarihi 1/10/1959 olan İhsan Koç'un doğum tarihinin doktor raporuna uygun şekilde 1/10/1963 olarak düzeltilmesinin istendiği, mahkemece adı geçenin yaşının ay ve gün baki kalmak kaydıyla 1963 olarak tashihine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

İncelenen dosyadan, İhsan Koç'un, nüfusa 16/11/1962 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Bir kimsenin doğmadan önce nüfusa tescili mümkün olmadığı halde, doğum tarihinin 1/10/1963 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir.

Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 22.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2010 / 1772
Karar: 2010 / 3022
Karar Tarihi: 01.03.2010

ÖZET:
Alıntı:
Mahkemece E.'nın doğum tarihinin aynı anneden olma 02.08.1985 doğum günlü kardeşi M. ile aralarında kalacak yaş farkı da gözönüne alınarak sağlık kurulu raporu içeriğine göre 04.11.1986 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, sağlık kurulu raporu gözardı edilip tanıkların soyut anlatımlarına dayanılarak istek gibi adıgeçenin doğum yılının 1987 olarak düzeltilmesine hükmedilmesi isabetsizdir.
(5490 S. K. m. 35)

Dava ve Karar: Davacılar, dava dilekçesinde velayetleri altındaki kızları E.'nın nüfus kütüğünde 04.11.1993 olarak kayıtlı doğum tarihinin 04.11.1987 olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü:

Doğum tarihinin düzeltilmesine ait davalar sair kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır.

Dosya içindeki aile nüfus kayıt tablosu ve doğum tutanağı içeriğinden yaşının düzeltilmesi istenilen E. Ç.'in nüfusa 04.11.1993 doğum günlü olarak kaydedildiği, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesince verilen 30.01.2008 tarihli sağlık kurulu raporunda fizik ve radyolojik olarak 22 yaşında olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, mahkemece E.'nın doğum tarihinin aynı anneden olma 02.08.1985 doğum günlü kardeşi M. ile aralarında kalacak yaş farkı da gözönüne alınarak sağlık kurulu raporu içeriğine göre 04.11.1986 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, sağlık kurulu raporu gözardı edilip tanıkların soyut anlatımlarına dayanılarak istek gibi adıgeçenin doğum yılının 1987 olarak düzeltilmesine hükmedilmesi,

Ayrıca;

Gerekçeli kararın hüküm kısmında doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen E. Ç.'in T.C. Kimlik numarasının yazılmamış olması,

Doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 11-01-2014, 19:01   #2
Av. Gümüş

 
Varsayılan

Merhabalar. 5490 sayılı kanuna göre yetki şöyle:
Nüfus davaları
MADDE 36- (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur:
a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin
göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki
görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..)(1)
nüfus müdürü veya
görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.(1)

b) (İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 30/3/2012 tarihli ve E.: 2011/34, K.:
2012/48 sayılı Kararı ile.) (…) Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba
veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da
düzeltir.
c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder.
(2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip
sonuçlandırılır.
Old 14-01-2014, 19:42   #3
av__emrah

 
Varsayılan

Teşekkür ederim sayın meslektaşım. Ayrıca usule ve esasa ilişkin verebileceğiniz başka bir bilgi var mıdır? iyi çalışmalar
Old 24-05-2014, 11:29   #4
beren

 
Varsayılan

Arkadaşlar bu konuyla ilgili benim sormak istediğim soruda ; şahıs yaş düzeltmeyle alakalı dava açıyor ,dilekçesinde 1979 doğumlu bölündüğünü ancak 1985 li olduğunu buna binaen yaşının düzeltilmesini istiyor mahkeme bir insanın doğmadan nüfusa tescilinin mümkün olmadığını bu nedenle dava şartı yokluğundan usulden red şeklinde inceleme yapmadan karar veriyor.Halbu ki rapor alınsa şahsın yaşı cidden küçük ama şahısta meramını tam anlatamıyordu ölen ablasının kimliği ailesince kendisinde kullandırıldığını belirtmemiş ...şimdi sorum şu temyiz mi edelim yoksa esastan yeni bir dava açabilir miyim ? Görüşlerinizi bekliyorum Sayım Meslektaşlarım..
Old 25-05-2014, 21:13   #6
advokat34

 
Varsayılan

Temyiz edilse de sonucun değişeceğini zannetmiyorum. Çünkü tescil engelini aşamayacaktır. ölen ablasının kimliğini kulanıyorsa eğer, bu durumda "Ölümün Tespiti Davası" açılması gerekir. Böylelikle o kimliğin gerçek sahibinin ölümü tespit edildikten sonra buna dayanarak müvekkiliniz gerçek yaşını tescil edebilecektir diye düşünüyorum.
Old 26-05-2014, 19:20   #7
beren

 
Varsayılan

Teşekkür edıyorum cevabınız için ancak mahkeme sağlık kurulu raporu aldırmadan usulden red vermiş. Ben yeniden yas tashihi açıp rapor aldırılmasını isteyebilir miyim?çünkü rapor kesin olumlu çıkıcak
Old 25-01-2016, 16:35   #8
av__emrah

 
Varsayılan

Açmış olduğumuz dava sonuçlandı. Mahkemece, müvekkilin yaşı nedeniyle kemik testi yapılamayacağından, alınan tanık beyanlarıyla yetinilerek (tescil engeli de olmadığından) davamızın kabulüne karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yaş küçültme davası av.h.şahin Meslektaşların Soruları 5 17-09-2007 09:30
yaş küçültme avslh Meslektaşların Soruları 2 22-03-2007 12:26
Yaş Küçültme İle İlgili attila Hukuk Soruları Arşivi 11 10-02-2005 20:31
Yaş Küçültme ozkan Hukuk Soruları Arşivi 8 27-10-2003 16:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07212210 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.