Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davanın Kabulü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-10-2008, 09:42   #1
Gün Altay

 
Varsayılan Davanın Kabulü

Tapuda pay devrini yaptıramadığı anlaşılan kişinin mahkemeye müracaatla tapu iptali tescil isteğinde bulunduğu, davalının ise davayı kabul ettiği durumda, belediyeden gelen yazıda hisse devrinin mümkün olmadığı belirtilmesi halinde davanın reddine mi karar verilmelidir? Kabul beyanı ne anlama gelir?
Old 10-10-2008, 10:20   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

İşinize yarayabilir:

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1212
K. 2005/1639
T. 3.3.2005
DAVA : Mehmet Şükrü Koyuncu ile İsmail Hazar aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Adana 3.Sulh Hukuk HÖkimliğinden verilen 13.12.2004 gün ve 1104/1605 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, dava konusu 1029 ada 15 parselden 160 m2 yer aldığını, üzerine ev yaptığını açıklayarak dava konusu arsadan 160 m2 lik kısmının davalı hissesinin iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davayı kabul etmiştir.

Mahkemece, imar planı içinde bulunan yerde harici satış suretiyle hisse devrinin mümkün olmadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı 22.11.2004 tarihli yazısında taşınmazın nazım imar planı kapsamında kaldığını, 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca bölünmesinin mümkün olmadığını bildirmiştir. Yerel mahkemede bu yazıyı dikkate alıp gerekçe göstererek davalının kabulüne rağmen davayı reddetmiştir. HUMK.nun 95. maddesine göre, kabul kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve yapıldığı tarihten itibaren geçerlidir. Her ne kadar Seyhan Belediyesi yazısında parselin bölünmesinin mümkün olmadığı bildirilmiş ise de, 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesine göre imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz. Kanunun bu hükmü karşısında imar planı olan yerlerde hisse devri suretiyle satış mümkündür. İfrazın mümkün olmaması 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/2 maddesine göre hisse paylaşımına engel değildir. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 11,20 YTL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 3.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 10-10-2008, 12:28   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Ayrıca sorunun başlığından davanın kabulünün hukuki neticelerini tartışmak istediğiniz anlaşılıyor.


HUMK.m.95/2 uyarınca da "Bilbeyyine hükme raptı kanunen mecburi olan hallerde müddeialeyh müddeinin neticei talebini kabul eders müddeialeyhin dâvada devamı huzuru mecburi değildir ve bu kabul bundan başka hukuki bir netice husule getirmez."

Kabul tarafların üzerinde tasarruf hakkı bulunan durumlarad hukuki sonuç doğurur.

Örneğin Yargıtay 2000 öncesi bazı kararlarında belirttiği gibi, ifrazı mümkün olmayan yer devredilemiyeceği için bu konuda kabul de hukuki sonuç doğurmayacak dava da reddedilmesi gerekir demektedir. Ancak daha sonraki kararlarında çoğunun içinde azı vardır kuralı gereği ifrazı mümkün olmayan yer için açılan dava da dahi hisse devri gibi görülüp dava kabul edilebilir, demektedir.
Old 10-10-2008, 12:32   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

İmar K.18/son maddesi imar planı olmayan yerlerde pay satışını yasaklamıştır.
Kamu düzeni ile ilgili bu hüküm res'en uygulanır ve davanın karşı tarafca "kabul edilmesi" hüküm ifade etmez. Davanın reddine karar verilmelidir.
Diye düşünüyorum.

Çarpık yapılaşma ve gecekondu yapımının önlenmesi gayesine yönelik bu yasağın , davalının kabulü sonucu ortadan kaldıran pek çok mahkeme kararı yazılı emirle bozulmuş , Adalet Bakanlığı bu konuya dikkat edilmesi yönünden genelge çıkartmış ve kabul ile karar vermeye devam eden hakimler disiplin soruşturmasına maruz kalmıştır.
Bilgi olarak ekliyorum.

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/7182

K. 2003/7542

T. 27.10.2003

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Harici Satış Sözleşmesi Nedeniyle/Müşterek Mülkiyet Şeklindeki Hisse - İmar Planı Olmayan Yerlerde Satış ve Vaadinin Yasaklanmış Olması/Kabulün Sonuç Doğurmayacağı )

• HARİCİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Müşterek Mülkiyet Şeklindeki Hisse - İmar Planı Olmayan Yerlerde Satış ve Vaadinin Yasaklanmış Olması/Kabulün Sonuç Doğurmayacağı )

• İMAR PLANI OLMAYAN YERLER ( Satış ve Satış Vaadinin Yasaklanmış Olması/Müşterek Mülkiyet Şeklindeki Hisse - Tapu İptali ve Tescil/Kabulün Sonuç Doğurmayacağı )

• KABULÜN SONUÇ DOĞURMAMASI ( Harici Satış Sözleşmesine Dayanan Tapu İptali ve Tescil - Müşterek Mülkiyet Şeklindeki Hisse/İmar Planı Olmayan Yerlerde Satış ve Vaadinin Yasaklanmış Olması )

• KAMU DÜZENİ ( Satışın Yasaklandığı Bir Konuda Mahkemece Resen Araştırma Yapılmasının Gerekmesi )

• RE'SEN ARAŞTIRMA İLKESİ ( Kamu Düzeni Gereği Satışın Yasaklandığı Bir Konuda Mahkemece Resen Araştırma Yapılmasının Gerekmesi )

3194/m. 18

1086/m. 76, 95/2

ÖZET : İmar planı olmayan yerlerde yapılaşma amacına yönelik olarak arsa ve parsellerin hisseleri ayrılarak satışı ve satış vaadi yasaklanmıştır. Kamu düzeni gereğince satışın yasaklandığı bu konuda davalının davayı kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı HUMK.nun 95/2 maddesinde açıkça belirtmesine rağmen, Mahkemece, İmar Kanununun 18/son maddesi gereğince, inceleme yapılarak dava konusu taşınmazın satışın kanunen yasaklanan nitelikte olup olmadığının HUMK.nun 76. maddesi gereğince re'sen araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.6.2002 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.10.2002 günlü temyiz edilmeden kesinleşen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.9.2003 gün 151981 sayılı tebliğnamesi ile HUMK.nun 427/6. maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR :
Davacılar vekili 11/6/2002 tarihli dilekçesi ile İstanbul İli Küçükçekmece İlçesi Kayabaşı Mahallesinde bulunan 1638 parsel sayılı taşınmazda davalının tapudaki müşterek mülkiyet şeklindeki hissesini davalıdan haricen satış aldıklarını beyanla, iptalen yirmiiki davacı adına eşit pay hisseli olarak tescilini istemiştir. Mahkeme davalı vekilinin duruşmada imzalı beyanı ile davayı kabul ettiği nedeniyle davanın kabulüne karar vermiştir. Hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davanın esasını teşkil eden ve uygulanması gereken 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrası "... veraset yolu ile intikal eden, bu kanun hükümlerine göre şuyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı ile yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç, imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri ayıracak özel parselasyon planları satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz" hükmünü içermektedir. Açıklanan Kanun hükmüne göre, imar planı olmayan yerlerde yapılaşma amacına yönelik olarak arsa ve parsellerin hisseleri ayrılarak satışı ve satış vaadi yasaklanmıştır.
Zira bu tür satışlarla oluşan hisseli parseller, düzensiz şehirleşmeyi "gecekondulaşmayı" beraberinde getirmektedir.
Kamu düzeni gereğince satışın yasaklandığı bu konuda davalının davayı kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı HUMK.nun 95/2 maddesinde açıkça belirtmesine rağmen, Mahkemece, İmar Kanununun 18/son maddesi gereğince, inceleme yapılarak dava konusu taşınmazın satışın kanunen yasaklanan nitelikte olup olmadığının HUMK.nun 76. maddesi gereğince re'sen araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının beyanına itibar ederek, davanın kabulüne dair verilen hüküm usul ve kanuna aykırı olduğundan bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 427/6. maddesi gereğince Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen hükmünün, hukuki sonuçları saklı kalmak üzere kanun yararına BOZULMASINA, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazete'de yayınlanmak üzere Adalet bakanlığına gönderilmesine 27.10.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 10-10-2008, 12:50   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

İmar kanunun 18. maddesi sonuncu fıkrası kapsamında yapılan bir satış ise burada da tarafların tasarruf hakkından söz edilemez. Sayın Yücel Kocabaş'a katılıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Davanin KabulÜ Ve Feragat leisure Meslektaşların Soruları 2 03-06-2008 13:39
Boşanma/Davanın Ve Karşı Davanın Kabulü/Karşı Davanın Temyizi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 10-01-2008 21:18
Kambiyoya itiraz-davanın kabulü -muhafazalı malların durumu Av.Bülent Özkan Meslektaşların Soruları 2 30-01-2007 13:30
Davanın Açılmamış Sayılması - Temyiz Edilmeyen ek davanın Bozul aeyesilkaya Hukuk Soruları Arşivi 1 08-09-2005 21:28
Yargılamanın İadesi- Husumet İzni Olmadan Davanın Kabulü AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 3 26-11-2004 11:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03215098 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.