Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-08-2012, 09:46   #1
Av.Birsel

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Arıyorum

Yargıtay 15. HD 07.10.1991 tarihli (4015-4572) sayılı kararını arıyorum. Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.. Herkese iyi çalışmalar..
Old 30-08-2012, 11:53   #2
üye7160

 
Varsayılan

Aradığınız karara ulaşamadım,ancak konusu hakkında bilgi verirseniz benzer kararlar konusunda yardımcı olabilirim..
Old 30-08-2012, 13:25   #3
Av.Birsel

 
Varsayılan

İlgilendiğiniz için teşekkürler Yıldız Hanım. Elime nereden geçtiğini bilmiyorum ama şöyle bir not almışım.

Yargıtay15. HD 07.10.1991 tarihli (4015-4572) kararında “ vergi levhası (kaydı) davacı-borçlunun eşi ev kadını adına düzenlenmiş olsa dahi, ev kadını tarafındanfiilen yapılamayacak –marangoz atölyesi işletmek, soba ve karyola imalat vesatışı, demir ticareti gibi- nitelikli işlerde vergi levhasının (kaydının) –tekbaşına- işyerinin o kişiye ait olduğunu kanıtlamaya yeterli olmayacağı” hususuvurgulanmaktadır.

Şimdi bu konuyla birebir örtüşen bir istihkak davam var. doğruluğundan emin olamadan kullanmak istemiyorum. Benzer karar bulabilirseniz minnettar kalacağım. Kolay gelsin..
Old 31-08-2012, 10:38   #4
Ogms

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/17500

K. 2008/9405

T. 16.9.2008

• ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN İSTİHKAK DAVASI ( Takip Tarihinden Sonraki Tarihi Taşıyan Haczedilen Eşyalara İlişkin Olduğu Anlaşılamayan ve İstenilen Kişi Adına Her Zaman Temini Mümkün Olan Belgeler Yasal Karinenin Aksini Kanıtlamadığı )

• YASAL KARİNE ( Takip Tarihinden Sonraki Tarihi Taşıyan Haczedilen Eşyalara İlişkin Olduğu Anlaşılamayan ve İstenilen Kişi Adına Her Zaman Temini Mümkün Olan Belgeler ile Davacı Üçüncü Kişi Karinenin Aksini Kanıtlayamayacağı )

• MÜLKİYET KARİNESİ ( Takip Tarihinden Sonraki Tarihi Taşıyan Haczedilen Eşyalara İlişkin Olduğu Anlaşılamayan ve İstenilen Kişi Adına Her Zaman Temini Mümkün Olan Belgeler ile Davacı Üçüncü Kişi Karinenin Aksini Kanıtlayamayacağı )

• VERGİ LEVHASI ( Mücerret Olarak İşyerinin Davacı Üçüncü Kişiye Ait Olduğunu Göstermediği - Üçüncü Kişinin İstihkak Davası )

• TACİRLERİN YASAYA UYGUN TUTULMAYAN DEFTERLERİ ( Lehlerine Delil Olamayacağı )

• USULÜNE UYGUN TUTULMAMIŞ TİCARİ DEFTERLER ( Tacirlerin Lehlerine Delil Olarak Kullanılamayacağı - Üçüncü Kişinin İstihkak Davası )

2004/m.96,97/a-2

6762/m.69

ÖZET : Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir.

Davacı üçüncü kişi, delil olarak faturalar ibraz etmişse de, takip tarihinden sonraki tarihi taşıyan, haczedilen eşyalara ilişkin olduğu anlaşılamayan ve istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olan belgeler olması itibariyle davacı üçüncü kişi tarafından yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü mümkün değildir. Ayrıca, dinlenen davacı tanıklarının anlatımları yeterli ve hükme dayanak yapılacak nitelikte olmadığı gibi, delil olarak sunulan vergi levhası da mücerret olarak işyerinin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu göstermez.

Tacirlerin yasaya uygun tutulmayan defterlerinin lehlerine delil olamayacağı hükme bağlanmıştır. Davacı üçüncü kişinin ibraz ettiği kapanış tasdiki olmayan kısaca usulüne uygun tutulmamış ticari defterlerinin lehlerine delil olarak kullanılmasına imkan bulunmamaktadır. Bu durumda, davanın reddi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı ( Alacaklı ) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir.

Davaya konu eşyalar, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adreste haczedilmiştir. Öte yandan, borçlu şirketin %70 payına sahip ortağı olan davacı üçüncü kişinin de ticaret sicili kayıtlarından, haciz adresinde faaliyette bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, haczedilen eşyaları borçlu ile davacı üçüncü kişi birlikte ellerinde bulundurduklarından, İcra ve İflas Kanunu'nun 97/a-2. maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi, davacı üçüncü kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından haczedilen eşyalar borçlunun sayılır.

Davacı üçüncü kişi, delil olarak faturalar ibraz etmişse de, takip tarihinden sonraki tarihi taşıyan, haczedilen eşyalara ilişkin olduğu anlaşılamayan ve istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olan belgeler olması itibariyle davacı üçüncü kişi tarafından yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü mümkün değildir. Ayrıca, dinlenen davacı tanıklarının anlatımları yeterli ve hükme dayanak yapılacak nitelikte olmadığı gibi, delil olarak sunulan vergi levhası da mücerret olarak işyerinin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu göstermez.

Öte yandan, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 27.03.2007 tarihli raporda, dava konusu eşyalardan ısılı pres makinesi ile Samsung marka bilgisayar ve teferruatına ilişkin faturaların kapanış tasdiki olmayan davacı üçüncü kişinin defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanunu'nun 69. maddesinde, tacirlerin yasaya uygun tutulmayan defterlerinin lehlerine delil olamayacağı hükme bağlanmıştır. Anılan yasa maddesi gereğince, davacı üçüncü kişinin ibraz ettiği kapanış tasdiki olmayan kısaca usulüne uygun tutulmamış ticari defterlerinin lehlerine delil olarak kullanılmasına imkan bulunmamaktadır. Bu durumda, davanın reddi yerine aksi düşüncelerle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ( Alacaklı )'ya iadesine, 16.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 31-08-2012, 10:39   #5
Ogms

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/2814

K. 2003/3622

T. 21.4.2003

• ÜÇÜNCÜ KİŞİ ŞİRKETİN İSTİHKAK DAVASI ( Şirket İle Bu Şirketin Ortağı Ve Müdürü Olan Borçlunun Birlikte Bulundukları İşyeri Adresinde Dava Konusu Menkuller Haczedildiğinden İİK.'nda Mülkiyet Karinesinin Borçlu Dolayısıyla Alacaklı Yararına Olduğu -Talebin Reddi Gereği )

• MÜLKİYET KARİNESİ ( 3.Kişi Şirket İle Bu Şirketin Ortağı Ve Müdürü Olan Borçlunun Birlikte Bulundukları İşyeri Adresinde Dava Konusu Menkullerin Haczedilmesi/Karinenin Borçlu Dolayısıyla Alacaklı Yararına Olduğu - Şirketin İstihkak Davasının Reddedileceği )

• AYNI İŞYERİNDE ŞİRKET VE ORTAĞININ DAVA KONUSU MENKULLERİN HACZİ ( İİK.'nda Mülkiyet Karinesinin Borçlu Dolayısıyla Alacaklı Yararına Olduğu - 3.Kişi Şirketin İstihkak Davasının Reddedileceği )

• VERGİ LEVHASI ( 3.Kişi Şirket İle Bu Şirketin Ortağı Ve Müdürü Olan Borçlunun Birlikte Bulundukları İşyerinde Dava Konusu Menkullerin Haczedilmesi/Mülkiyet Karinesinin Borçlu Dolayısıyla Alacaklı Yararına Olduğu - Vergi Levhasının Tek Başına Yasal Karinenin Aksini İspata Yeterli Belgelerden Olmadığı )

2004/m.96,97/a

ÖZET : Uyuşmazlık 3.kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.

Davacı 3.kişi şirket hacizli taşınır malların şirkete ait olduğunu, borçlu ortağın borcundan dolayı şirket malının haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını istemiştir. 3.kişi şirket ile bu şirketin ortağı ve müdürü olan borçlunun birlikte bulundukları işyeri adresinde dava konusu menkuller haczedildiğinden; İİK 'da mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğundan, hacizli mallar borçlunun saylır.

Aksini iddia eden 3. kişi bunu ispatlamalıdır. Haczedilen malların mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğu yolunda vergi levhası dışında başka bir yazılı belge de ibraz edilmemiştir. Vergi levhası ise tek başına yasal karinenin aksini ispata yeterli belgelerden değildir.Bu nedenle, davacı 3. kişinin davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı ( alacaklı ) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : Uyuşmazlık 3.kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.

Davacı 3.kişi şirket hacizli taşınır malların şirkete ait olduğunu, borçlu ortağın borcundan dolayı şirket malının haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını istemiştir.

Dava konusu menkuller, 3.kişi şirket ile bu şirketin ortağı ve müdürü olan borçlunun birlikte bulundukları işyeri adresinde haczedilmiştir. Bu durumda İİK'nun 97/a maddesi uyarınca mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğundan, hacizli mallar borçlunun sayılır. Bu yasal karinenin aksinin, ileri süren 3.kişi tarafından kanıtlanması gerekir. Her ne kadar haciz yapılan yerin 3.kişi şirkete ait olduğu iddia edilmişse de davacı şirketin ana sözleşmesinde davalı borçlunun şirketin % 50 hissedarı olduğu anlaşılmaktadır.

Öte yandan haczedilen malların mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğu yolunda vergi levhası dışında başka bir yazılı belge de ibraz edilmemiştir. Vergi levhası ise tek başına yasal karinenin aksini ispata yeterli belgelerden değildir.

Bu nedenle, davacı 3. kişinin davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın mesleştaşım, verdiğiniz bilgilerle birebir örtüşen bir karar bulamadım ancak umarım bu kararlarda işinizi görür. İyi çalışmalar.
Old 31-08-2012, 10:45   #6
üye7160

 
Varsayılan

21. Hukuk Dairesi 2003/10076 E., 2004/1453 K.

•İSTİHKAK DAVASI
•MÜLKİYET KARİNESİ
"İçtihat Metni"

Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Uyuşmazlık 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu menkul mallar; borç kaynağı bonoda yazılı olan, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste ve (borçlu) şirket ortağı Zafer huzurunda haczedilmiştir. İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi (borçlu) dolayısıyla (alacaklı) yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davacı tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekmektedir.
Davacı 3. kişi haciz adresini borçluların boşaltmalarından sonra dükkan sahibinden kiralayarak; ticarete başladığını, haczedilen malların kendisine ait olduğunu iddia etmiştir.
Davacı Serya; (borçlu) şirket ortaklarından Zafer in eşi olup borç doğumundan sonra eşi ile aynı faaliyet konusunda ve eşine ait şirket adresinde; (borçlu) eşini de işçi olarak yanına alarak ticarete başlamıştır. 14.8.2001 tarihli haciz sırasında; adreste halen (borçlu) kişi ve şirkete ait vergi levhası oda kaydı gibi belgeler bulunmaktadır. Tüm bu maddi ve hukuki olgular hayat deneyimlerine uygun olmadığı gibi davacı iddiasının aksine yapılan işlemlerin; alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işyeri devri niteliğinde olduğu ve bu haliyle alacaklıların haklarını etkilemeyeceği açıktır.
Öte yandan; bir an için işyeri devrinin danışıklı olmadığı düşünülse dahi İİK'nun 44. maddesi koşullarına uygun devir yapıldığı iddia ve ispat edilemediği gibi B.K.'nun 179 madde uyarınca da davacı 3. kişi devir aldığı işyeri borçlarından sorumlu olacaktır.
Bu nedenlerle davacı 3. kişinin davasının reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.


SONUÇ:

Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-09-2012, 07:01   #7
uğur deniz

 
Varsayılan vergi kaydına ilişkin istihkak davaları

İşyerinin ticaret sicilinde davacı adına kayıtlı olması,bu işyerinin davacı adına işletildiğinin kesin kanıtı olamaz. HGK 10.09.1969 1967/ic.if. 173-677 sayılı karar

Borçlunun bizzat işlettiği işyerine ait vergi kaydının,alacaklılardan mal kaçırmak için annesi adına yaptırması halinde vergi kaydına karinenin aksıni ispat yönünden değer verilemez. 21.HD 17.02.2004 10854-1201

Kuruyemişçi dükkanının vergi kaydı davacı oğul adına ise de borçlu baba tarafından çalıştırılmaktadır.
borçlunun alacaklısından mal kaçırmak ve yanıltmak için oğlu adına sağladığı vergi kaydı alacaklıyı etkilemez.

21.HD 9.12.2003 8850-10115

Borçlunun kardeşi adına yaptırdığı danışıklı vergi kaydının kanıt değeri yoktur.
21.HD 21.5.2002 4216-4759
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararlarının Tam Metinlerinin Dilekçeye Eklenmemesi sadece Yargıtay Kararından Alıntı Yapılması tiryakim Meslektaşların Soruları 14 20-08-2018 21:54
Yargıtay Dairelerinin Görevsizlik Kararı Vermesi - Yargıtay Dairelerinin Dosyayı bir türlü çözüme Kavuşturamaması tiryakim Meslektaşların Soruları 20 23-07-2012 23:51
Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2 Adet Yargıtay Kararının Yorumu tiryakim Meslektaşların Soruları 76 26-08-2011 15:56
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
Yargıtay 16.HD 2003/4971E., Yargıtay 1.HD 2008/6100E. ve Yargıtay HGK 2009/14E. sayılı kararları fireson82 Meslektaşların Soruları 4 16-10-2010 21:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03066802 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.