Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eczanenin Gizli Finansörü - Yapılan Harcamaların Tazmini - İspat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-07-2007, 00:04   #1
Nuriye Değer

 
Varsayılan Eczanenin Gizli Finansörü - Yapılan Harcamaların Tazmini - İspat

Gazetede eczacı arandığına bir ilan veriliyor.( Gerçekte diploma kiralanıyor. )Eczane diplomalı eczacı adına açılıyor.Tüm masraflar gayriresmi malik tarafından karşılanıyor. Eczacı ile gizli malik anlaşamıyorlar. Eczane kapanıyor.Tüm harcama belgelerinde eczanenin ve eczacının adı geçiyor. Gizli malikin bu belgelere göre yaptığı masraflar için tazminat-alacak hakkı doğar mı?
Emsal karar yok Borçlar kanunun hangi hükümlerine göre araştırma yapacağımı da bilemiyorum.
Yorumlarıyla araştırmama yol gösterecek meslektaşlarıma teşekkür ederim.
Old 25-07-2007, 00:12   #2
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Bu karar sanırım sorunuza bir yanıt olacaktır:

"T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/14484
K. 2004/4433
T. 31.3.2004
• ECZANE İŞLETMESİNE İLİŞKİN ADİ ORTAKLIK ( Sözleşmesi Yasanın Emredici Kurallarına Aykırı Olduğundan Butlan Nedeniyle Geçersiz Olduğu Tarafları Bağlamadığı - Eczacı Olmayan Birinin Ortaklık Suretiyle de Olsa Eczane İşletemeyeceği )
• KAR ORTAKLIĞI ( Eczane İşletmesine İlişkin Adi Ortaklık Sözleşmesinin Eczacı Olmayan Kişiye Eczane İşletmesini Sağladığından Yasanın Emredici Hükümlerine Aykırı Olduğu - Eczacı Olmayan Kişi Tarafından Eczane İşletilemeyeceği )
• HUKUKİ NİTELEME ( Maddi Olguları Bildirmenin Tarflara Hukuki Niteleme Yapmanın Hakime Ait Olduğu - Eczane İşletmesine İlişkin Adi Ortaklık Sözleşmesinin Yasanının Emredici Kurallarına Aykırı Olduğundan Butlan Nedeniyle Geçersiz Olduğu )
818/m.18
6197/m.1, 2, 40
6643/m.20, 22
1086/m.76

ÖZET :Taraflar BK.nun 18. ve Anayasanın 48. maddesi gereğince sözleşme serbestisi ve akit yapma muhtariyetine sahiptirler. Yapılan sözleşme kanunun çizdiği sınırlar dışında veya kanun hükümlerine aykırı ise bu gibi sözleşmeler geçersizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Veysel Esen ile davalı vekili avukat Sevinç Erkılıç'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı ile işyerine ait kira süresini düzenleyen 2. maddeden oluşan bir sözleşme imzaladığını, davalının bilahare sözleşmeye eklemeler yaparak eczanenin ortağı ve alacaklı olarak kendisini gösterdiğini belirterek sözleşmenin butlanının tesbitine, tamamen batıl ilan edilmediği taktirde ortaklığa ilişkin hükümlerin geçersizliğinin tesbitine, bu sözleşmeye dayalı olarak borçlu olmadığının tesbitini talep etmiştir.

Davalı, eczanenin işletilmesi için işletme ortağı olduğunu, kâra ortak olunduğunu, yasaya aykırı bir durumun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

Mahkemece davanın reddine karar vermiş olup, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar BK.nun 18. ve Anayasanın 48. maddesi gereğince sözleşme serbestisi ve akit yapma muhtariyetine sahiptirler. Yapılan sözleşme kanunun çizdiği sınırlar dışında veya kanun hükümlerine aykırı ise bu gibi sözleşmeler geçersizdir. Davacı eczacı olup davalı, davacı ile kâr ortaklığına ilişkin sözleşme düzenlediğini ve bu sözleşmenin geçerli olduğunu savunmuş, davacı ise açmış olduğu davada sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle borçlu olmadığının tesbitini talep etmiştir. HUMK.nun 76. maddesi gereğince maddi olguları bildirmek taraflara, hukuki niteleme yapmaksa hakime aittir. Sözleşme kurulduğu an kanunların emrettiği buyurucu hükümlere ayrı ise sözleşme yapıldığı tarihte hüküm ifade etmez. Mahkemece Türk Eczacılar Birliği Kanunu, Eczacılar ve Eczaneler hakkında kanun ve Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü araştırılmamıştır. Oysa Eczacılar ve Eczaneler hakkında kanunun 1. maddesinde eczane açmak eczacılık tekeline tabi tutulmuştur, 2. maddede eczacılık yapabilmek için diğer koşullar yanında temel koşul olarak "Türkiye eczası Mektep veya Fakültelerinden diplomalı olmak" öngörülmüş. Yasanın diğer maddeleri de yer yer ve insicamlı bir şekilde bu ilke korunmuş, 40. madde ile de aksine hareket edenler hakkında cezai müeyyideler getirilmiştir. 6643 sayılı yasanın 20. maddesinde idare heyetinin diğer vazifeleri başlığı altında ( a ) bendinde "kanun haricinde menfaat temin etmek maksadıyla gerek aza ve gerek meslek mensupları ile başka şahıslar arasında gizli anlaşmalar yapılmasına ve muvazaa yoluyla müesseseler kurulmasına mani olmak" 22. maddede yukarıdaki maddenin şumulüne giren fiili ve hareketler nedeniyle meslek mensuplarının müdafaalarının isteneceği belirtilmiştir. Hal böyle olunca yasaların tüm madde metinlerinden yazılış şeklinde ve izlediği amaçtan bakıldığında kamu menfaat ve düzenini amaçladığı ve toplumun sağlığı ile doğrudan ilgili emredici hükümler getirdiği görülmektedir. Eczane işletilmesine ilişkin adi ortaklık sözleşmesinin bizatihi ve muhtevası itibariyle eczacı olmayan bir kişinin eczaneye işletmesini sağladığı ve bunu amaçladığı, 6197 sayılı yasanın kamu düzeni düşüncesiyle koyduğu kuralları değiştirmeyi hedef tuttuğu çok açıktır. Bu durumda sözleşmenin amacı ve tarafların akitte kararlaştırdıkları edimi az yukarıda açıklanan yasanın emredici normlarıyla çatıştığı için hukuka aykırıdır. Hukuka aykırı sözleşmeler butlan nedeniyle geçersizdir, hukuken tarafları bağlamaz ve bir hak ve borç doğurmaz. Mahkemenin belirtilen hukuk kurallarını düşünmeden hukuki tanım ve yorumlarda yanılgıya düşerek yazılı şekilde sözleşmeyi geçerli kabul edip davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 375.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 31.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi."
Old 25-07-2007, 01:03   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1981/86
Karar: 1983/1210
Karar Tarihi: 25.11.1983
ÖZET: Mahkemece Borçlar Kanununun 538 ve sonraki maddeleri uyarınca ortaklığın tasfiyesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.
(818 S. K. m. 538, 539, 540)
Dava: Taraflar aras
ındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 3.3.1980 gün ve 92-44 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10.7.1980 gün ve 3503 - 4650 sayılı ilamı ile, "... Taraflar arasında düzenlenen 16.7.1975 günlü sözleşmede ortaklığın 4 yıl süreli olduğu, yer temini, demirbaş ve sermayenin davacı tarafından sağlanacağı, eczacı davalının bizzat çalışacağı yıl sonunda karın yarı yarıya olmak üzere paylaşılacağı, davacının ilk açılışa 185.000 lira sermaye koyduğu, sözleşmeyi bozan tarafın 50.000 lira tazminat ödeyeceği belirtilmiştir.

Ortaklığın bir yıl kadar devam ettiği, sonradan davalının davacıyı eczaneden uzaklaştırdığı, davacının 24.5.1977 günlü ihtariyle davalıdan hesap verilmesini istediği, davalının 22.8.1978 günü eczaneyi kapatıp gittiği anlaşılmıştır.

Davacı sözleşmede yazılı ilk açılışa koyduğu 185.000 lira sermayeyi istediğine göre bu istek içinde fesih ve tasfiye talebi de vardır. Davacı da 19.3.1979 günlü dilekçesinde talebi içerisinde fesih isteğinin de bulunduğunu açıklamıştır.

Bu durumda, mahkemece Borçlar Kanununun 538 ve sonraki maddeleri uyarınca ortaklığın tasfiyesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Davalı vekili

Hukuk Genel Kurulu kararı:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı bozulmasına ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için 25.11.1983 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
**************************************
Old 28-07-2009, 13:59   #4
av.neslişah

 
Varsayılan

Benim elimde de benzer bir dosya var,ama bu dosya da söz konusu ilaç faturaları gizli finansörün üzerine ve eczanenin açılmasından dört ay önce alınmış.Açılan alacak davasında bu şahıs hak iddia edebilir mi,fatura bedelini alabilir mi?Teşekkürler..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Stadyum Mağdurlarının Zararlarının Tazmini Viyola Meslektaşların Soruları 4 19-02-2007 15:43
Mahkeme Kararı Olmadan Yapılan Gizli Çekim Delil Değil niles82 Hukuk Haberleri 9 29-12-2006 20:59
Dış Ticaret-Sorumluluk ve Geçmişe yönelik zararların tazmini Kavaz Meslektaşların Soruları 0 23-11-2006 00:22
maddi-manevi zarar tazmini avfeyzafbal Meslektaşların Soruları 3 18-10-2006 20:08
Tapuda Ölmüş Kimse Adına Sahte Kimlikle Yapılan Satışlar Ve Sahtekarlıkla Yapılan Kaz terazinin kefesi Meslektaşların Soruları 2 26-08-2006 18:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04617596 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.