Menfi Tespit Mi Sebepsiz Zenginleşme Mi

Herkese Günaydın. Benim şu şekilde bir sorum olacak. Müvekkilim A, B'ye ait dükkanı kiralamış ve orada fırıncılık yapmaktadır.Daha sonra maddi olarak zor duruma düşünce fırının işletmesini bir başkasına devretmeyi düşünmüştür. Dükkan sahibi B ile bu hususu görüşmüş, B de fırının başka birine devrinin mümkün olduğunu ifade etmiştir. Müvekkil A da üçüncü bir kişiye fırının işletmesini 80.000 TL'ye devretmiştir.
Devirden sonra Üçüncü kişi fırına yerleşmeden dükkan sahibi B devirden vazgeçtiğini , böyle bir duruma razı olmayacağını ifade etmiştir. Müvekkil de üçüncü kişiden aldığı 80.000 TL ile borçlarını ödediği için ona verecek parası kalmamıştır.Dükkan sahibi de bana 17.500 TL'lik senet verirsen dükkanın devrine izin veririm demiş. Müvekkilim de üçüncü kişiye parasını geri ödeyemeyeceği için bu duruma razı olmuştur. 2.500 TL bedelli 7 tane senet imzalamıştır.Dükkan sahibi de şimdi senetleri icraya koymaya başlamıştır.
Bu durumda ben menfi tespit davası açarak müvekkilin herhangi bir borcu olmadığını bildirmek istiyorum ancak elimde ispata yarayan herhangi bir belge bulunmamaktadır.
Yoksa temel ilişkiden bir alacak hakkı doğmadığı halde kambiyo alacağının istenmesinin sebepsiz zenginleşme olduğu için sebepsiz zenginleşme davası mı açmalıyım?

Alıntı: Yazan av.Nazlııı Dükkan sahibi de bana 17.500 TL'lik senet verirsen dükkanın devrine izin veririm demiş. Müvekkilim de üçüncü kişiye parasını geri ödeyemeyeceği için bu duruma razı olmuştur. 2.500 TL bedelli 7 tane senet imzalamıştır.

her ne kadar siz belirtmemiş olsanız da genellikle kira sözleşmelerinde devir yasağı mevcuttur. şayet müvekkiliniz bunu bilerek fırını 3. şahsa devretmiş ve karşılığında 3. şahıstan 80 000 tl almışsa ve mülk sahibi buna 17500 tl alarak izin vermişse mülk sahibini de birazcık haklı bulmak gerekir diye düşünüyorum. durum böyle olmasaydı müvekkiliniz fırını tahliye edecekti ve mülk sahibi yeni bir kiracıya ki genelde yeni kiracılardan genelde yüksek miktarlı hava parası alınıyor yeri kiraya verecekti.en azından yazılı bir akit var mı onu soruşturun ve ayrıca fırın işletme ruhsatı kime ait ona da bakın derim.

Bana göre açılacak dava müzayaka halinden faydalanarak borçludan alınan bono bedelleri ile borçlu olmadığının tespiti davasıdır. Bono ihdas sebebi önemlidir.Açılacak davada davalının vereceği ilk cevaba göre dava yön bulacaktır. Borcun sebebi hususunda yapılacak /yapılabilecek bir açıklama işinize yarayabilir.Kolay gelsin.TBK 39 'daki 1 yıllık süreye dikkat.

Alıntı: Yazan limpid her ne kadar siz belirtmemiş olsanız da genellikle kira sözleşmelerinde devir yasağı mevcuttur. şayet müvekkiliniz bunu bilerek fırını 3. şahsa devretmiş ve karşılığında 3. şahıstan 80 000 tl almışsa ve mülk sahibi buna 17500 tl alarak izin vermişse mülk sahibini de birazcık haklı bulmak gerekir diye düşünüyorum. durum böyle olmasaydı müvekkiliniz fırını tahliye edecekti ve mülk sahibi yeni bir kiracıya ki genelde yeni kiracılardan genelde yüksek miktarlı hava parası alınıyor yeri kiraya verecekti.en azından yazılı bir akit var mı onu soruşturun ve ayrıca fırın işletme ruhsatı kime ait ona da bakın derim.

Öncelikle cevabınız için teşekkürler. Mülk sahibinin bu konuda herhangi bir kaybı söz konusu değil. Yeni kiracıya dükkanı fahiş bir bedelle kiralamış bulunmakta. Ayrıca fırın işletme ruhsatı yeni kiracı döneminde de bir yıl müvekkilimde kalmıştır.

Burada bir müzayaka halinin olup olmadığı konusunda ben kararsız kaldım açıkçası. Şöyle ki; müvekkilim tacirdir. Basiretli bir iş adamı olması gerekçesiyle içinde bulunduğu durumu müzayaka hali olarak değerlendirmemiz mümkün olabilir mi?