|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
24-02-2008, 18:41 | #1 |
|
Kİraci Ortada Yok
Merhaba sayın meslektaşlarım.
Bir 6570 dahilinde bir taşınmaz kira sözleşmesi ile kiracı tarafından kiralanıyor ama içine yerleşmiyor ve kiralarıda ödemiyor. Kiralayan şu halde taşınmazı ihtar çekmeksizin kiraya verse problem çıkar mı? Çünkü ihtar çeksek ne diyeceğiz? Yerleşmeden tahliye etmesini istemek??? Ama diğer yandan hukuken kiralanmış bir yer ve kiraları ödenmese ve yerleşilmese bile hukuken kiralanmış. İlerde çıkıp gelip ben burayı kiralamıştım da diyebilir belli olmaz. Çelişkide kaldım. Süre açısından beklemek istemediğimiz için direkt başkasına kiralanmasını düşündüm. Görüş ve önerilerinizi bekliyorum. İyi çalışmalar. |
24-02-2008, 19:07 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Cevabı kendiniz vermişsiniz zaten. Ödenmeyen kira aylıkları için ihtarlı icra takibi yapmaktan başka çözüm yolu bulunmamaktadır. Saygılarımla |
25-02-2008, 09:11 | #3 |
|
kira ödenmediğinden dolayı ihtar cekmenız lazım,kiracı zaten ortada yok,zaman sizinm lehinize işleyecektır
|
25-02-2008, 10:07 | #4 |
|
Cevaplarınız için teşekkürler arkadaşlar ama bizim kira alacağında gözümüz yok zaten, amacımız sadece tahliye. O yüzden daha pratik bir çözüm arıyorum arkadaşlar. Ama zannedersem en pratiği ihtar çekip beklemek olacak.
|
25-02-2008, 11:42 | #5 |
|
zaten kiracı, kiralanana taşınmadığına göre büyük olasılıkla adresi de bilinmiyordur. Eğer adresini biliyorsanız, çekeceğiniz ihtarda kiralananı teslime hazır olduğunuzu, eğer verilen süre içinde kiralananı teslim almaz ve kira bedellerini de ödemezse kira söz. feshedileceğine dair bir ihtar çekmek de mümkün.
Tahliye gerekmeyeceğine göre, yalnızca hukuken var olan fakat kiracının tesellümde temmerrüde düştüğü sözleşmenin feshi için dava açabilirsiniz diye düşünüyorum. Yine de az rastlanır bir durum olduğuna şüphe olmadığından yorumlanması zor bir konu. Böyle bir ihtar çekip verilen süre içinde taşınmazın teslim alınmadığından, sırf bu ihtardan sonra başka bir işlem veya dava açmaya gerek kalmaksızın, başkasına kiraya verseniz ortaya çıkabilecek hukuki sorun ne olabilir diye düşündüm. Yani önceki kiracının talep ve hakları ne olabilir. Sizden isteyebileceği tek şey, sözleşme gereğince taşınmazın kendisine teslimini talep edebilir. Siz de teslim görevinizi yerine getiremediğiniz için BK 249 ve devamı maddeleri gereğince karşı tarafın akdi fesih hakkı doğar. Bu da zaten sizin istediğiniz bir durum olur. Göndermiş olduğunuz ihtarnamede teslime hazır olduğunuzu bildirdiğiniz halde, teslim almayan kiracının da iyi niyetle davrandığının kabul edilmeyeceğini ve bu nedenle de MK genel hükümlerine göre bir hak talep edemeyeceğini düşünüyorum. Bu görüşe göre hareket edilirse fesih için dava açılmasına dahi gerek olmadığı da düşünülebilir. Farklı bir yaklaşım olarak ortaya atmakla birlikte görüşümde ısrarlı olmadığımı eleştrilere açık olduğunu baştan bildirmek isterim. İyi çalışmalar, |
25-02-2008, 12:02 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av.Nazlı Yolaç, Öncelikle yaptığınız fikir jimnastiğini paylaştığınız için teşekkür ederim. Sadece bir soru sormak istiyorum. Sorudaki kiracı, kira paralarını düzenli ödemiş olsaydı aynı şeyleri yazar mıydınız? Saygılarımla |
25-02-2008, 12:07 | #7 | |||||||||||||||||||
|
O zaman kiracının kiralanını tesellümde temerrüt gösterdiğini düşünmezdim sanırım. |
25-02-2008, 12:22 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
O halde problemin sadece 'kira parasının ödenmemesi' olduğu yolundaki düşünceme de katılır mısınız? Bir başka deyişle kontrat yapıldıysa karine olarak; mecur teslim alınmış olmaktadır. Kiracıyı ayrıca mecura yerleşmeye zorlayabilir miyiz? Saygılarımla |
25-02-2008, 15:03 | #9 |
|
Değerli meslektaşlarım benim çekintim kiracının daha sonra gelip kiralanan taşınmaz hakkında konut dokunulmazlığının ihlali gerekçesiyle şikayette bulunup bulunamayacağıyla ilgili. zira hukuken taşınmaz kiracıya aittir. Ama bu suça sokmak da biraz zorlama bir yaklaşım olur diye de düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
|
25-02-2008, 15:14 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Problemin sadece kira parasının ödenmemesi düşüncesi ilk bakışta doğru bir tespit gibi görünse de, mecurun teslim alınmaması ile birleştiği vakit kiracının sözleşmeden dönme niyetinde olabileceğini düşündürtüyor. Sözleşmenin hiçbir gereğini yerine getirmediği için kiralayanın da aslında ödenmeyen kira paralarını talep etmekten çok bu durumda mecuru başkasına kiraya vermeyi tercih ettiği bir durumda, kiralayanın kendisine ait olan mecuru teslim borcunu yerine getirmeye hazır olduğunu bildirmesi halinde buna rağmen mecuru teslim almayan kiracının temerrüde düştüğünün kabulü kaçınılmaz olacaktır.
Kiracıyı mecura yerleşmeye zorlayamayacağımız bir gerçek olsa da, kiralananı teslim almaktan kaçınması halini de göz ardı edemeyiz. Bu şekilde düşünecek olursak hiç bir alacaklıyı alacağını almaya zorlayamayacağımız dolayısı ile hiç bir alacaklıyı da temerrüde düşüremeyeceğimiz anlaşılır ki; BK 90'a göre "yapılacak veya verilecek şey usulü dairesinde kendisine arz olunması" na rağmen teslim almazsa mütemerrid sayılacağı, bk 94'e göre de akdin feshinin mümkün olabildiği anlaşılmakta. Fikir cimnastiğine devam ediyorum, karşı görüşlere açık olma durumumu sürdürdüğümü yinleyerek sözlerimi bitiriyorum, Saygılar. PS: Bu arada asıl soru sahibi bu fikirsel aşamaya dahil olmayarak belki de zaten teslim edilmiş olan bir mecur için boşuna fikir alışverişi yapmamıza neden olabilmektedir. Bu nedenle mecurun teslim alınma durumunu teyit ederse memnun oluruz. |
25-02-2008, 15:32 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Türk Dil Kurumu sözlüğünde konut;
Keza konut deyince hukuken de aynı anlam anlaşılmakta ve başka bir tanıma dayanmamaktadır. Bu nedenle henüz teslim almadığı (Tabi teslim almamışsa) ve böylelikle içine şahsi eşyalarını da koymadığı/koyamadığı bir taşınmazın sırf kira akdine dayanarak konut vasfının kabulü pek mümkün olmasa gerek. |
25-02-2008, 15:33 | #12 | |||||||||||||||||||
|
yukarıdaki açıklamam çerçevesinde ben de sizin gibi düşünüyorum. |
25-02-2008, 15:44 | #13 |
|
Sayın meslektşlarım sizlerin fikir cimnastiğine katılıyor ve takip ediyorum. Ayrıca bu sorunun cevabının ne olacağından öte karşılaşılması çok ender olan bu durum karşısında neler yapılabileceğini tartışarak bilgilerimizi tazelediğimizi ve beyin fırtınası oluşturmamızın faydalı olacağını belirtmek isterim. Son olarak uygulamada farklı neticelense dahi mahkemenin veya icra dairelerinin işlemlerini tabu olarak kabul edersek hukukçu nosyonu ve kimliğimizin ve nitekim avukatlığımızın ne anlamı kalır. Takdir edersiniz ki kanaatimce bir avukatı bir hakim veya savcıdan ayıran en büyük özellik sabit fikirli olmayışı ve olaylara farklı yaklaşımlar getirebilmesidir. Sonuç olarak ben bu tartışmanın dahi faydalı olduğu kanaatindeyim.
Merak ettiğiniz mecurun teslimi hususunda şu anda bir işlem yapmadım. Hala düşünüyorum. Ama büyük ihtimalle kiracıya sadece bir protesto çekip "kira bedellerinin ödenmediği ve aktin fesholunduğunu" bildireceğim ve taşınmazı başkasına kiralayacağız. |
25-02-2008, 15:46 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av.Nazlı Yolaç, 'mecurun teslim edilme anı' hangi andır? Sözleşmenin yapıldığı ve anahtarların teslim alındığı an değil midir? Dahası matbu kira sözleşmelerinin hepsinde 1 inci sayfanın altında 'Kiralanan ile Birlikte Teslim OlunanDemirbaş Eşyanın Listesi' sütunu bulunmaktadır. Olayda teslim olgusu gerçekleşmiştir. Soruyu dikkatli okursanız, soru sahibi özellikle 'yerleşme'den söz etmektedir. Kimse kiraladığı yere hemen yerleşmeye zorlanamaz. Memurdur, tayin beklerken yer kiralamıştır. İşlemler 3-4 ay süreceği için, mecuru boş bırakmış olabilir. B.K.'ndan örnek vermek isterseniz, kira ile ilgili hükümleri düzenleyen 249 ve devamı maddelerden örnek vermelisiniz. Saygılarımla |
25-02-2008, 16:02 | #15 |
|
Değerli meslektaşlarım. Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağı kanaatine hasıl oldum. Biraz araştırdım ve konut dokunulmazlığını ihlal suçunda sahibi tarafından boş bırakılmış veya terk edilmiş yerlerin konut olarak kabul edilmediği sonucuna vardım. Ayrıca suçla korunan hukuki yararında kişilerin huzur ve güvenliği oluşu nazara alındığında bu suç kesinlikle oluşamaz.
|
25-02-2008, 17:16 | #16 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sn.Av Suat Ergin, ilk yorumumda yukarıdaki alıntıda görüldüğü üzere BK 249 ve devamından zaten söz etmiştim. ayrıca, yukarıdaki yorumlarımın hiç birisinde teslim olgusunu tartışmadım, hepsinde de eğer teslim almadıysa veya teslim edilmediyse ifadelerini kullandım.
eğer kiracı sözleşmeden cayma eğiliminde ise (yani tahmin doğru ise) bu anlamdaki bir ihtarname ile kiracı da sözleşmenin feshine yönelebilir. Eğer kiracı sözleşmeden caymayı hiç istemiyorsa bu ihtar üzerine şunu diyebilir, "işte kira bedellerini ödüyorum, ben canımın istediği zaman mecura girerim, istersem hiç girmem" O zaman kiralayanın yapacağı bir şey kalmaz. Sözleşmedeki kira bedellerini tahsil ederek, sözleşmeyi sürdürür. Bir de şöyle düşünelim, biri geldi taşınmazı kiralamak istedi, koşullarda anlaştınız, sözleşmeyi imzaladınız, anahtarı da verdiniz. Sözleşmede kiracının tebligat adresi (ki çoğu zaman böyledir) kiralanan mecurun adresi. Yani kiracının başka adresi yok. Sözleşme noterden yapılmadığı zaman (ki çoğu zaman böyledir)bu adrese 35.e göre tebligat şansı da yok. Kira bedellerini alamıyorsunuz, kiracı ortada yok, ne parayı tahsil edebiliyorsunuz, ne de ihtar tebliğ edebiliyorsunuz. Malınızdan faydalanamıyorsunuz, kirasını alamıyorsunuz, başkasına kiraya da veremiyorsunuz, ööööle karşıdan bakıp ah çekiyorsunuz. Taşınmazda kullanım veya herhangi bir eşya olmadığına göre fiilen tahliye gerekmiyor. Yani icra dairesine başvurarak tahliye ettirmenize dolayısı ile mutlaka elinizde bir tahliye kararı olmasına ihtiyacınız yok. Bu durumda, taşınmazı başkasına kiraya verseniz, sonra ilk kiracı gelse burayı bana kiraya vermiştin dese sizden ne talep edebilir? BK 249a göre kiralananı kullanılmaya salih halde bulundurmanızı isteyebilir, peki siz kiralananı böyle bulundurmuyorsanız ne yapar? 249/2'ye göre sözleşmeyi feshedebilir. Buradaki malikin haklılığını veya iyiniyetini ortaya koymak için göndereceği kiralananı kullanılmaya hazır halde teslime hazır olduğunu bildirmesinde ne sakınca veya engel vardır. Kaldı ki, malik kötüniyetli olarak iki farklı kişiye aynı anda kiraya verse dahi taşınmazdan istifade edemeyen kiracının talep edebileceği başka bir şey var mıdır? Yoksa yalnızca duruma istinaden kirayı ödemekten imtina ederek sözleşmeyi fesih mi edebirlir? Sn.Ergin, şimdi bu yazdıklarımdan da alıntı yapıp yeni açılımlarla konuya devam edeceğiniz içime doğdu. Ya da size çok malzeme verdim gibi geldi. her nerden çıkardımsa artık::)) |
25-02-2008, 17:21 | #17 | |||||||||||||||||||
|
Bir de şu var ki;
Taşınmazın boş durumda olduğuna dair tespit yaptırarak, daha sonra bu kişinin konutta şu değerde eşyam vardı, alınmış, çalınmış gibi iddialarına karşı tedbirli davranabilirsiniz. |
25-02-2008, 20:37 | #18 |
|
Kira yok,peşinat yok,güvence yok sözleşme var. Bu sözleşme nasıl geçerli olabilir?
|
25-02-2008, 21:13 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Siz de yazmışsınız, "sözleşme var". Olan sözleşme neden geçersiz olsun? Üstelik kira sözleşmesi gibi, şekle bağlı olmayan bir sözleşme. |
25-02-2008, 23:37 | #20 |
|
Sözleşmenin tamamını görsek daha isabetli olacak.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ortada Olmayan Cep Telefonu Ve Gasp | pegasus1 | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-11-2007 08:52 |
SÖzleŞmesİ Olmayan Kİraci | ncelik | Meslektaşların Soruları | 1 | 02-11-2007 16:19 |
Ortada Kalma Düşüncesi-Mal rejimi | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 24-10-2007 22:43 |
250 bin öğrenci ortada kaldı | Av.Engin Özoğul | Hukuk Haberleri | 0 | 04-01-2007 11:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |