Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dolandırıcılık Suçunda Eşcinselliğin Adli Tıptan Tespiti İstenebilirmi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-11-2008, 17:53   #1
Av_okan

 
Varsayılan Dolandırıcılık Suçunda Eşcinselliğin Adli Tıptan Tespiti İstenebilirmi

Merhabalar sayın meslektaşlarım
Bir ceza davasında sanık kendisinin eşcinsel olduğunu iddia ediyor mahkemeden sanığın iddiasının doğru olup olmadığının yani eşcinsel olup olmadığının tespiti amacı ile sanığın adli tıpta muayene edilmesini talep edebilirmiyiz
Hukuken dolandırıcılık suçundan yada bir başka suçtan sanığın adli tıp marifeti ile eşcinsel olup olmadığının tespiti mümkün müdür
durum biraz acil cevaplarınızı saygı ile bekliyorum
Old 14-11-2008, 18:30   #3
korayoz

 
Varsayılan

Bu tespitte ki hukuki amacınızı belirtmemişsiniz ancak genel olarak kişilik haklarına müdahale içeren böyle bir tespitin yapılabilmesi için kanunlarda bir düzenleme olması gerekir ve bu yönde bir düzenleme cmk da yer almıyor.
Old 15-11-2008, 14:28   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av_okan
Merhabalar sayın meslektaşlarım
Bir ceza davasında sanık kendisinin eşcinsel olduğunu iddia ediyor mahkemeden sanığın iddiasının doğru olup olmadığının yani eşcinsel olup olmadığının tespiti amacı ile sanığın adli tıpta muayene edilmesini talep edebilirmiyiz
Hukuken dolandırıcılık suçundan yada bir başka suçtan sanığın adli tıp marifeti ile eşcinsel olup olmadığının tespiti mümkün müdür
durum biraz acil cevaplarınızı saygı ile bekliyorum

Suça konu olay ile eşcinselliğin doğrudan bir ilgisi varsa, elbette ki mahkeme böyle bir incelemeye gerek duyabilir. Ama hiç bir ilgisi yokken, durup dururken "Eşcinsellik" olgusunun tespitini istemek, "hukuki yarar yokluğundan" reddedilebilir.

Dolandırıcılık suçu ile normal koşularda eşcinselliğin bir ilgisinin olmaması lazım gelir.

Müvekkilinizin eşcinsel olduğu ispatlanırsa, ("dolandırıcılık" kastının olmadığı, misal aralarında eşcinsel ilişki olduğu vs. gibi) bu nedenle suçtan mı kurtulacak?
Old 15-11-2008, 15:15   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın av_okan

1- Öncelikle kanıtlama zorunluluğu iddiayı ortaya atan taraftadır diye düşünüyorum. Eşcinsel olduğunu iddia eden sanık bunu kanıtlamalı ki bu savunmaya itibar edilsin. Kanıtlamak için:
a) Sanığın mahkemeye müracaatla hastaneye sevki ile psikiyatri kliniğinde üç-beş gün yatmasıyla uygulanacak testler ve eğer gerekirse anüs muayenesiyle eşcinsel olduğuna ilişkin bir rapor getirmesi
b) Eşcinsel olduğuna ilişkin tanık göstermesi
c) Eşcinsel barlarında arkadaşlarıyla çekilmiş fotoğraflar ve
benim aklıma gelmeyen diğer delillerden yararlanması beklenir.

Öte yandan şikayetçi tarafından sanığın eşcinsel olmadığının kanıtlanması mümkün değildir: Uygulanan testlerin güvenilirliği ve hatta anüs muayenesinin sonuçları kesin kanaat vermeye yeterli değildir. Bir kişinin eşcinsel olduğu BELKİ kanıtlanabilir ama eşcinsel olmadığı kanıtlanamaz.

2- Eşcinsellikle dolandırıcılık arasında doğrudan bir bağ bulunmadığından 1.maddede yazılanlar üzerinde durulmasına gerek bulunmadığı kanısındayım.

İlginç bir dolandırıcık hikayesi olmalı. Hiç duyulmamış bu dolandırıcılığı bütün üyeler duymak ister. Anlatma zahmetine katlanırsanız memnun ve müteşekkir oluruz.

Saygılarımla
Old 16-11-2008, 06:17   #6
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlar,
Ceza yargılamasında dahi, yargılamanın en selim yoldan bir an önce hükümle sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, eğer yargılamanın sonuçlandırılmasına bir katkısı olmayacaksa, bir delilin yargılamaya ikame edilmesi zorunluluğu yoktur. Soruda bahsedildiği üzere suç, dolandırıcılıktır. Dolandırıcılık suçunda, özellikle suçun faili, maddi veya manevi unsurlarla hukuka aykırılık unsurunda "eşcinsellik" önem arzetmediği gibi; korunan hukuki yarar hafifletici veya ağırlaştırıcı bir neden olarak da düzenlenmemiştir. Bu nedenle, sanığın bu durumunun tespiti yargılama açısından önemli değildir; mahkemece reddi kuvvetle muhtemeldir. Buna karşılık suç cinsel saldırı olsaydı, sanığın cinsel anlamda özel durumunun tespiti, özellikle manevi unsurun tespitinde yoğunlaşabilirdi.

Sayın Konyalı,
Bilgim dahilinde, sorudan bağımsız olarak, sanığın bu tarz bir beyanı yeni delilin ortaya çıkması ve mahkemenin tüm delillere temas etmesi zorunluluğu bağlamında, mahkemenin araştırması gerektiğini düşünüyorum. Yani sanığın böyle bir ispat külfeti olmadığını düşünüyorum. Özellikle bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim
Old 16-11-2008, 09:09   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın avferidun

Herşeyi devletten beklememek lazım.

Sanık eşcinsel olduğunu ileri sürerek cezadan kurtulmayı düşünüyorsa bu iddiayı ileri sürdüğünde kanıtlarını da göstermesi gerekir. Aksi halde mahkeme sanığın partneriyle eşcinsel barında çekilmiş resmini bulmak için arama kararı mı verecek? Sanığın geçmişini didikleyerek delil mi arayacak? Böyle bir olguyu kanıtlama zorunluluğunu mahkemeye yüklemek insafsızlık olur kanısındayım.

Adalet isteyen varsa adaletin aranmasına yardımcı olmalı.

Saygılarımla
Old 16-11-2008, 13:26   #8
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Aslında ceza yargılamasının mantığı, "ben suçu işlerim, devlet de aydınlatabilmeli" değil midir? Yani CMK herşeyi devletten beklemez mi? Bu kısım konudan biraz ayrıldı ama konuyu açan meslektaşım kusura bakmaz umarım.

CMK m. 75:
(1) Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz.

(2) İç beden muayenesi yapılabilmesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınabilmesi için müdahalenin, kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekir.

(3) İç beden muayenesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınması, ancak tabip veya sağlık mesleği mensubu diğer bir kişi tarafından yapılabilir.

(4) Cinsel organlar veya anüs bölgesinde yapılan muayene de iç beden muayenesi sayılır.

(5) Üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamaz; kişiden kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamaz.

(6) Bu Madde gereğince alınacak hâkim veya mahkeme kararlarına itiraz edilebilir.

(7) Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır.

Bu maddenin, sanığın beyanı üzerine- tekrarlamakta fayda var: yargılamanın sonucuna bir etkisi var ise- mahkemece araştırılmalıdır. Yani sonuca bir etkisi yoksa, sanık tam teşekküllü bür devlet hastanesinden rapor dahi alsa, hiç bir anlamı olmayacaktır. Saygılar...
Old 16-11-2008, 14:18   #9
korayoz

 
Varsayılan

Cmk m. 75' in amacı bir suça ilişkin delil elde edebilmektir. Eşcinselliğin delil niteliğinde olabileceği bir olasılık aklıma gelmiyor. Eşcinseller cinsel saldırı suçu dahil olmak üzere her türlü suçu işleyebilir. Bu durumda eşcinselliğe nasıl bir hukuki sonuç bağlanabilir. Konuyu açan meslektaşımız keşke bizi biraz daha aydınlatsa
Old 16-11-2008, 16:09   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Suça konu olay ile eşcinselliğin doğrudan bir ilgisi varsa, elbette ki mahkeme böyle bir incelemeye gerek duyabilir. Ama hiç bir ilgisi yokken, durup dururken "Eşcinsellik" olgusunun tespitini istemek, "hukuki yarar yokluğundan" reddedilebilir.

Dolandırıcılık suçu ile normal koşularda eşcinselliğin bir ilgisinin olmaması lazım gelir.

Müvekkilinizin eşcinsel olduğu ispatlanırsa, ("dolandırıcılık" kastının olmadığı, misal aralarında eşcinsel ilişki olduğu vs. gibi) bu nedenle suçtan mı kurtulacak?

Senaryo:

Kadın, sanıkla uzun süredir birlikte olduğunu hatta kızlığının da sanık tarafından izale edildiğini; evlenmeye karar verdiklerini, bu arada adamın işlerinin bozulduğu iddiasıyla kendisinden para aldığını hatta birçok bankadan kredi aldırdığını, nikah günü almak için beklerken, sanığın kendisiyle evlenmekten vazgeçtiğini; sanığın amacının kendisinin saffetinden faydalanmak yoluyla dolandırmak olduğunu iddia etmiştir.

Sanık savunmasında, iddiaların yalan olduğunu, kadının aslında kendisine borçlu olduğunu, eşcinsel olduğu için müştekiye evlenme vaadinde bulunamayacağını hele kızlığını izale edemeyeceğini beyan ettikten sonra; Sayın Mahkemenin kendisine inanmaması durumunda Adli Tıp'a sevkini talep etmiştir.

G.D.

1- Soru sahibine, tüm ısrarlara rağmen, neden "amaçlarının" ne olduğunu açıklamadığı hususunun sorulmasına,

2- Forum katılımcılarının, soru sahibi durumu açıklayana kadar yukarıdaki amatör senaryoyla oyalanmalarına,

3 Duruşmanın 17.11.2008 günü saat:11.30 a bırakılmasına, Başkan Saim'in muhalefeti ve oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Old 16-11-2008, 16:26   #11
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın ERGİN,
Sizin senaryonuzda dahi dolandırıcılık suçu bir nitelik kazanmıyor! Bence sanık yalnızca yargılamayı uzatma amacı taşıyor!
Old 16-11-2008, 16:57   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Senaryo:

Kadın, sanıkla uzun süredir birlikte olduğunu hatta kızlığının da sanık tarafından izale edildiğini; evlenmeye karar verdiklerini, bu arada adamın işlerinin bozulduğu iddiasıyla kendisinden para aldığını hatta birçok bankadan kredi aldırdığını, nikah günü almak için beklerken, sanığın kendisiyle evlenmekten vazgeçtiğini; sanığın amacının kendisinin saffetinden faydalanmak yoluyla dolandırmak olduğunu iddia etmiştir.

Sanık savunmasında, iddiaların yalan olduğunu, kadının aslında kendisine borçlu olduğunu, eşcinsel olduğu için müştekiye evlenme vaadinde bulunamayacağını hele kızlığını izale edemeyeceğini beyan ettikten sonra; Sayın Mahkemenin kendisine inanmaması durumunda Adli Tıp'a sevkini talep etmiştir.

G.D.

1- Soru sahibine, tüm ısrarlara rağmen, neden "amaçlarının" ne olduğunu açıklamadığı hususunun sorulmasına,

2- Forum katılımcılarının, soru sahibi durumu açıklayana kadar yukarıdaki amatör senaryoyla oyalanmalarına,

3 Duruşmanın 17.11.2008 günü saat:11.30 a bırakılmasına, Başkan Saim'in muhalefeti ve oyçokluğuyla karar verilmiştir.


Karşı Oy Yazısı:

"Karşı oy"

İmza, 3345X
Başkan
Old 16-11-2008, 18:06   #13
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Alntı sahibi: Av_okan
Dolandırıcılık Suçunda Eşcinselliğin Adli Tıptan Tespiti İstenebilirmi

THS'deki en ateşli tartışmalar ya sorulan sorunun veya anlatılan olayın eksik veya yanlış sorulmasından, ya da okuyanların yanlış anlamalarından kaynaklanıyor bence. Başlıktaki soru herkesin olayı anlıyacağı şekilde ve eşcinselliğin olaydaki rolünü belirleyici şekilde sorulmuş olsaydı, tartışma bu kadar uzamıyacaktı.

Mademki tartışma uzadı bir soru da benden.
Eşcinsellik bilindiği gibi seksüel bir yönelimdir. Yapılan araştırmalara göre toplumun yüzde biri ile yüzde 10 nun latent eşcinsel olduğu belirtiliyor. Kinsey Raporu'na göre halkın yüzde 90 ı ile yüzde 95 inin ikicinslikli. Bir gençlik dergisinin 1997 yılında Almanya'da yaptığı araştrımaya göre 14 ile 17 yaş arası gençlerin yüzde 25 inin eşcinsel bir pratiği denediği saptanmış.

Soru: Adli Tıp şimdiye kadar buna benzer tespitlerde bulunmuş mu? Bulunduysa nasıl bir yöntem kullanmış, bulunmadıysa nasıl bir yöntem kullanması gerekir? Adli Tıp bir yönelimi mi yoksa bir pratiği mi tespit edecek?

Saygılarımla

Not: Sayın Saim'in önerisi doğrultusunda 'Adli Tıp' kavramının 'Adli Tıp Kurumu' olarak anlaşılmasını rica ediyorum. Günün birinde 'Adli Tıp' nikini kullanmak isteyen olası bir THS üyesi zor bir soruyu cevaplandırmak zorunda kalmasın diye. 16.11.08 saat: 22.08
Old 16-11-2008, 20:03   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Soru: Adli Tıp şimdiye kadar buna benzer tespitlerde bulunmuş mu? Bulunduysa nasıl bir yöntem kullanmış, bulunmadıysa nasıl bir yöntem kullanması gerekir? Adli Tıp bir yönelimi mi yoksa bir pratiği mi tespit edecek?

İyi ki "Adli Tıp" nikli bir üyemiz yok.

"Adli Tıp Kurumu" demek sanırım en doğrusu olacak.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
delil tespiti dilekçesi ile taraf tespiti istenebilir mi erdal7 Meslektaşların Soruları 12 03-03-2010 22:41
Dava Dilekçesinde İstenmeyen Tazminat, Nafaka Ve Mal Tespiti, Paylaşımı , Adli Yardım Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 18-10-2007 22:48
trafik kazasında kusur tespiti için açılan davada tanıksız delil tespiti difensore Meslektaşların Soruları 0 03-10-2007 12:23
Adli tıptan alınan rapor ne kadar süre geçerli kalır? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 16-04-2007 23:34
Adli Biyoloji Adli Genetik ve Gen Hukuku Derneği (ABGEDER) Av.Ali Osman Özdilek Hukuk Haberleri 2 30-09-2006 22:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03619099 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.