Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Kız kaçırma davaları için Yargıtay yeni içtihat oluşturacak

Yanıt
Konu Notu: 11 oy, 4,36 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-11-2007, 22:48   #1
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan Kız kaçırma davaları için Yargıtay yeni içtihat oluşturacak

15-18 yaşındaki kızların kendi rızası ile kaçtığı vakalarda, Yargıtay “Rızanın varlığı halinde suç oluşmaz” yönünde kararlar verirken, Askeri Yargıtay’ın, “Çocuğun rızasının bulunması, suçun oluşumunu engellemez” yönünde kararlara imza atması, Yargıtay’ı harekete geçirdi. Yargıtay, bu konuda içtihat oluşturmak için Askeri Yargıtay’ın kararlarını istedi. Kararları inceleyecek olan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bu konuda içtihat oluşturacak nitelikteki kararını verecek. Kız kaçırma davalarını karara bağlayan Yargıtay 5. Ceza Dairesi yetkilileri yeni Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından 26. maddenin 2. fıkrasına göre hareket ettiklerinin altını çizerek, “Bu yaş grubundaki kızların kendi rızalarıyla kaçması halinde suçun oluşmayacağı yönünde kararlar veriyoruz. Askeri Yargıtay ile görüş ayrılığı yaşıyoruz” yorumunu yaptı.

Askeri Yargıtay ise kız kaçırma olaylarına farklı gözle bakarak, 15-18 yaş grubundaki kızların kendi rızalarıyla kaçmaları halinde dahi suçun oluşacağına hükmederek bu yönde kararlar veriyor. Yargıtay Ceza Dairesi’nin toplantısı bu konuda görüş birliği sağlayacak.

ANKA
Old 14-01-2008, 11:23   #2
nizar

 
Varsayılan

Ceza Genel Kurulu bu konuda karar verdi mi? Benim de 15-18 yaş grubu mağdur çocukların rızası konusu uygulamada sık sık karşımıza çıkıyor. Mağdur çocuk 15-18 yaş grubunda olduğu durumlarda mağdur çocuğun suça rızası veya şikayetten vazgeçmesi geçerli midir? Yoksa kanuni temsilcisinin muvafakati gereklimidir? Bu durumda vekil olarak sorumluluğumuz nedir? Mağdur çocuğun irade beyanı geçerli diye kanuni temsilci beyanı alınmadan takipsizlik kararı verilmesi durumunda avukat olarak bu karara karşı yapılması gereken nedir?Kanuni temsilcinin onayı olmadığı için itiraz edilmesi gerekir mi
Old 14-01-2008, 11:48   #3
nizar

 
Varsayılan

Diyelim ki; soruşturma sırasında eylem, şikayete tabi olmayan bir suç tipine girmesine rağmen şikayete tabi bir suç tipi kapsamında değerlendirilmiş ve mağdur çocuk ta 15-18 yaş grubunda olduğundan ve şikayetçi olmadığından dolayı takipsizlik kararı verilmişse mağdur çocuk vekili olarak bu karara karşı yapılması gereken nedir?
Old 23-06-2009, 13:57   #4
legal2003

 
Varsayılan

mrb arkadaşlar.herkese iyi çalışmalar diliyorum.sanık 18 yaşında mağdur 17 yaşında 3ay sonra 17sini dolduracak.sanığın duruşması bitmiş 11 yıl ceza almış daha dosyayı görmedim ama temyizedicez kararı.mağdurun 18ine girecek olması,mağdurun tahriki sonucu böyle bir olayın gerçekleşmesi bi değişikliğe sebep olurmu acaba.şimdi onunla ilgli yargıtay kararı arıyorum
Old 09-03-2010, 10:15   #5
nizar

 
Varsayılan

Yargıtay CGK'nun 15-18 yaş grubundaki kızların rızaları ile kaçmalarına ilişkin içtihadı oluştu mu, buna ilişkin bilgisi olan var mı?
Old 09-03-2010, 13:59   #6
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Bu konuda bir içtihatı birleştirme kararına gerek yoktur. Kanun maddesi gayet açıktır.


Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması Madde 234- (1) Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır.
(3) (Ek: 6/12/2006 – 5560/10 md.) Kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Old 09-03-2010, 14:27   #7
Yaşar SÖNMEZ

 
Varsayılan

Sadece kız kaçırma olayları için değil, bütün olaylar için, olayların ilgililerinin şartları farklı olduğu gibi mahkemeden çıkmaması gereken bir karar da çıkmış ve bu durumdan zarar görecek olanın herhangi bir sebeple itiraz etmemesi durumunda bu karar başka kararlar için de emsal teşkil edebileceğinden, içtihatlar bağlayıcı olmamalı, davanın konusuna göre belirlenen alt ve üst sınırlar içerisinde hakim vicdanı doğrultusunda karar verebilmeli ve bir üst mahkeme kararı değil, hakimin verdiği kararı hakimin vicdani yönünden araştırma yaptırımına gidilmelidir. Bir üst mahkemenin, olayla ilgili araştırma yapmış ve dolaylı yoldan da olsa olayın içine girmiş hakimden daha doğru bir karar verbileceği kanaatinde değilim. Saygılarımla.
Old 11-03-2010, 17:39   #8
nizar

 
Varsayılan

Kız kaçırma davaları için Yargıtay yeni içtihat oluşturacak
15-18 yaşındaki kızların kendi rızası ile kaçtığı vakalarda, Yargıtay “Rızanın varlığı halinde suç oluşmaz” yönünde kararlar verirken, Askeri Yargıtay’ın, “Çocuğun rızasının bulunması, suçun oluşumunu engellemez” yönünde kararlara imza atması, Yargıtay’ı harekete geçirdi. Yargıtay, bu konuda içtihat oluşturmak için Askeri Yargıtay’ın kararlarını istedi. Kararları inceleyecek olan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bu konuda içtihat oluşturacak nitelikteki kararını verecek. Kız kaçırma davalarını karara bağlayan Yargıtay 5. Ceza Dairesi yetkilileri yeni Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından 26. maddenin 2. fıkrasına göre hareket ettiklerinin altını çizerek, “Bu yaş grubundaki kızların kendi rızalarıyla kaçması halinde suçun oluşmayacağı yönünde kararlar veriyoruz. Askeri Yargıtay ile görüş ayrılığı yaşıyoruz” yorumunu yaptı.

Askeri Yargıtay ise kız kaçırma olaylarına farklı gözle bakarak, 15-18 yaş grubundaki kızların kendi rızalarıyla kaçmaları halinde dahi suçun oluşacağına hükmederek bu yönde kararlar veriyor. Yargıtay Ceza Dairesi’nin toplantısı bu konuda görüş birliği sağlayacak.

ANKA
Old 11-03-2010, 17:46   #9
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

15-18 yaş arasındaki kızların rızası ile kaçmaları fiili TCK'daki hangi suç bakımından problem teşkil etmektedir?

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmamı, yoksa çocuğun alıkonulmasımı? Bence buradaki ayrıma göre tartışma yapılması daha sağlıklı olur.
Old 13-03-2010, 11:48   #10
dogukansavas

 
Varsayılan

Şüphesiz burada failin egemenlik alanına zorla girmek değil, egemenlik alanında kalmak suçun maddi unsuru olduğuna göre bu durumda TCK 234/3 uygulanır.

Fakat asıl sorun 109/2'nin işletilip işletilmeyeceğidir. Yani ortada eğer hile(aldatma) var ise bu durumda 234/3 uygulanamaz.
Old 13-03-2010, 12:52   #11
ORHAN BOZDERE

 
Varsayılan

5237 Sayılı Yasanın 6/1-a maddesinde çocuk kavramı "18 yaşını doldurmamış kişi" olarak tanımlanmış; cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kısmında çocuk, "15 yaşını bitirmiş" ve "15 yaşını tamamlamamış" olarak ikiye ayrılmıştır. 5237 Sayılı Yasa uyarınca 15 yaşını bitirmiş olmakla birlikte 18 yaşını tamamlamamış olan mağdureyi rızası ile kaçırıp alıkoyma olayında mağdurenin rızası, Kanunun 26/2. maddesi anlamında hukuka uygunluk nedeni oluşturacağından, fiili suç olmaktan çıkarır. Çünkü bu kategorideki çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başkaca sebepler ile gerçekleştirilen cinsel davranışların cinsel istismar suçunu oluşturabileceği kabul edilmektedir. söz konusu hüküm yargıtay ceza genel kurulunun hükmü olup yerinde dir yukardaki nedenlerden dolayı askeri yargıtayın vermiş olduğu karar yerinde değildir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay yeni TCK'da, trafikte taksirle adam yaralayanlar için madde bulunmadığı sonucuna vardı ibrahimkovanci Ceza Hukuku Çalışma Grubu 12 05-09-2008 22:45
Yarsav: "Danıştay ve Yargıtay, içtihat gizliliğine son versin" Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 4 03-09-2007 00:23
Davaları hızlandırmak için İstanbul’a genç hâkimler geliyor faruksa Hukuk Haberleri 1 12-12-2006 22:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06670094 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.