Bir Hukukseverin Türk Dili ile Kazandığı Erdem ve Yüceliğin Günlüğü

Bir Hukuk-severin Türk Dili Sevgisiyle Elde Ettiği Kazanımlar

Bir hukuk-severim: yalnızlıklarımda Türk Dili’yle ümitlenirim;
Önce cümle, sonra bir sözcük, daha sonra hece ile harflerde;
Sayfa-sayfa paragraf-paragraf, satır-satır aşkı arar bulurum.
Şimdi hangi sayfayı çevirsem, içimde erinç yüklü sevinçlerim.
(hukuksever - 31 Aralık 2006 Pazar 04:45:40)

İnsanlar Var Yalnızlığına Yaşar ve Aşk Adına Tutunduğu Gerçek Ana Dilidir

İnsanlar var; payına düşen yalnızlıklarda kitap okur ve hakkı-hukuku arar!
İnsanlar var; nerede-nasıl yaşadığının farkında ve eli kalem tutmasını bilir!
İnsanlar var; payına düşen yalnızlığını altın sarısı bir başağa dönüştürmüş!
İnsanlar var; mana içinde kendi özünün gerçeğiyle; Türkçe için düşünmüş!

İnsanlar var; duyarlılığı ile, nice zorlu engelde bir başına çözüm üretmiştir!
İnsanlar var; koruma düşüncesiyle, başarıda adı geçeni sır gibi gizlemiştir!
İnsanlar var; payına düşen yalnızlığını altın sarısı bir başağa dönüştürmüş!
İnsanlar var; aşkıncı ruhu ile bütün sevgileri Türkçe’yle toprağa düşürmüş!
(hukuksever - 31 Aralık 2006 Pazar 15:30:14)

Sevgi ile Can Bulan Varlığımız Duyarlılığı ile Erdemliliği Kazanır

Şimdi yalnızlığım boş bir bank üzeri elde kitap ile aşk peşinde;
İz süren temiz kalbimle yalnızlığım yazarların içsel gerçeğinde…
Şimdi hangi yazarın düş ürünü ile hayatı göğüslemek istesem;
Yazarın iç dünyasını aydınlatan gizem yüklü sırları belleğimde…
(hukuksever - 31 Aralık 2006 Pazar 21:38:17)

Hayali ile Etkili Olan Kitap Anlatılarıyla Yalnızlığımız Aşk Peşinde

Tarihin yazımına sunulmuş güçlü kitap anlatıları mana içersinde!.
Okudukça hayal büyütüyoruz, yalnızlığımız Türkçe ile yüceleşiyor!.
Şimdi payımıza düşen duyarlı yalnızlıkla bol-bol kitap okumalıdır;
Hayaller büyüsün, yalnızlıklar aşk içi erdemle yüzleşiversin deyi.
(hukuksever - 01 Ocak 2007 Pazartesi 06:23:39)

Bir Güzelleme Uğruna Yalnızlığını Türk Dilinin Varlığına Adayan Bir İnsanım


Yazıma alınmış temiz duygu ile hislerin varlığı kimi zaman yetmez oluverir:
İşte o an; insan, varlığının ne ile anlam ve coşku bulacağını sezinleyiverir.
O an insan; okuduğu ve yetersiz bulduğu düşünce üzerine ışık olmak ister;
Ve kaleme alınmış herhangi bir anlatıya; ‘Güzelleme’ sanatıyla cevap verir.
(hukuksever - 01 Ocak 2007 Pazartesi 09:32:55)

Yalnızlığın Sesine İtaat Ederek Mana Veremediğimizi De Saygıyla Korumalı

Birçok edebi eser okudum ve kendime özgü birçok güzelliği keşfedebildim:
Edebi eserlerin aslını inkar etmeden; kitap yazarı önünde saygı ile eğildim.
Aslına hürmet etmek ve yazılanı insani duygularla muhafaza etmek gerek;
Düşüncemle ekleyip-çıkardığım harf ile hecelerin aydınlığına köle değildim.
(hukuksever - 01 Ocak 2007 Pazartesi 11:57:16)

Yalnızlığın Erdemle Yüklü Seslenişleri İçin Sevgiyi Kaynağından Öğrenmeli

Birçok sesleniş, sevginin ne olduğunu açıklamak için aşk ile çaba gösterdi;
Kimi koruma düşüncesi ile insanı kendine bağımlı kıldı, insanı; köleleştirdi.
Kimi insanın özüne hitap etmeyi çare bildi ve insanı özgürlüğüyle eleştirdi.
İnsan; kendini kısıtlayabildiğince, sevgi kaynağı ile yalnızlığını yüceleştirdi.
(hukuksever - 02 Ocak 2007 Salı 05:27:23)

Yalnızlığımızla Türkçe Tanımlamalara Yeni Bir Işık Tutabilmektir Amacımız

Bir ‘münevver’ sözcüğü var Türkçe Sözlüğümüzde; manasına aşkla ölünür;
An gelir tanımlamaların ifade zenginliği insana az gelir ve üzerine düşünür.
İnsan; kendi özünün güzellikleri ile ‘münevver’in tanımı için aşkla bölünür:
Münevver; aydınlığı ve ruhsal yetkinliği ile, varoluş adına faydası bulunan.
(hukuksever - 02 Ocak 2007 Salı 09:24:19)

Yalnızlığımın Manasında Anca Kendi Özümü Koruyabileceğim İnancı Vardır

“Kendine saygı” ilkesine sığındım: davranış biçimim ve sarf ettiğim sözler;
Anca kendi varlığımın başarı çizgisi içindir ve başkalarına öğüt veremem.
Sadece kendi varlığımın huzur ve ümidi için çalışırım; aydınlığım kendime.
Bencillikle suçlanabilirim; dünya koşullarında her insan anca kendine ümit.
(hukuksever - 02 Ocak 2007 Salı 10:04:11)

Ağır-Ağır Okunan ve Hecelenen Sözcüklerle Yalnızlığımız Aşkla Büyüyecek

Taşımış olduğumuz yüreğimiz; her bir hecenin rüzgarıyla aşk ile rotasında:

Başkalarının gerçekleştirmiş olduğu kusurlu davranışları bir kenara bıraktı;
Ve kendi özünün gerçeğinde, varoluşumuz için Türkçe adına nöbete durdu.
Bir kusursuzluğun içersinde yelken açarak, aşkın gizemiyle yollar aşıyordu:
Bir cümlecik aşk ile; tek hecenin tek harfiyle, yalnızlıklarla sevgi taşıyordu.
(hukuksever - 02 Ocak 2007 Salı 13:47:40)

Yalnızlığı ile Nöbete Durmuş Bahar Müjdecisi Sevgi Yüklü Bir Kardelenleriz


Paylaşıma sunduğumuz sevgi yüklü sevinç ve ümitle, bir satırcık mısra ile;
Aşk ile dost dolu yalnızlıklarımızla, Türk Diline hizmet adına hep buradayız.
Düşüncelerimizle; Türkçe’mizin varoluşu adına, saygı içinde nöbetlerdeyiz;
Her sözcüğe sevgimizle yaklaşmaya ve saygımızla korumaya aşkla adayız.
(hukuksever - 03 Ocak 2007 Çarşamba 03:43:56)

Münevveratı ile Zenginliğe Erişmiş Yalnızlıklar Elbette ki Türkçe İçin Vardır

Münevveratı ile zengin yalnızlığı vardı adamın ve manalarla yüzleşiverince;
Temiz kalbinde fırtınalar kopar, kendini dizginlemek adına, aşkla çabalardı.
Yine; kendini tanımlayabilecek güçlü bir sözcüğe sığınma ihtiyacını duydu!.
Ve hiçbir sözcüğe nasip olmamış ifade zenginliğini “Münevverat”a yükledi!.
(hukuksever - 03 Ocak 2007 Çarşamba 04:20:00)

DİPNOT: Yeni Bir Türkçe Sözcüğün Kısa Bir Tanımlama Çabası;

MÜNEVVERAT: İnsanı aydınlığa kavuşturan bilgi donanımı ile kuşanmış, ve insanın kendi iç huzurunun temel taşlarını oluşturan tüm ahlâki değerleri karakterinde barındırmasını bilmiş, aydın insan donanımıyla değerler kültürü bütününde eksiği ve kusuru kalmamış, olgun insan karakter donanımına verilen kısa ad.

Yalnızlığın Nefesinde Kızgınlığını Dizginleyebilenler Münevverata Ulaşabilir

Hayatın temel esası: kendine karşı açmış olduğun savaşı sürdürebilmektir;
Her şeyin bir düzen içerisinde seyir halinde olduğunu fark edebilirse insan,
Kızgınlık ve heyecan anında hissettiklerine derin anlamlar vererek akıllanır.
Bir kızgınlık; duyarlılığın ürünüdür; uygun tepkiyi verebilmekse zaman alır.
(hukuksever - 03 Ocak 2007 Çarşamba 05:47:38)

Yalnızlıklarımız Düşünen İnsanlar Adınadır ve Yalnızlıklarımız Türk Dili İçin.

Mine evde rahat; münevveratı için aşkla kendisiyle savaşımı sürdürüyordu.
Bir cümlecik veya bir mısracık anlatı içersinde; münevverata düşünüyordu.
Olgun insan karakter donanımı ile yerinde ve zamanında alınan kararlarla;
Kendi varlığının anlam ve coşkusu adına mükemmeliyetçiliği savunuyordu.
(hukuksever - 03 Ocak 2007 Çarşamba 06:21:10)

Bir Yalnızlığın Yüceliğini Helal ile Haram Sözcüklerinin Ateşiyle Koruyabiliriz

Meselemiz sahip olduğumuz olgun niteliklerle nerelerde hizmet verdiğimiz;
Bir dili helalimiz adına güçlü kılmak gerek, onun uğruna dilimiz dönmelidir.
Bir şiir okunabilir, bir paragraf yazı okunabilir; okunan, sevgiliye adanmalı.
Bir şiir yazılabilir, bir paragraf yazı yazılabilir; yazılan, helal olanı korumalı.

Bir mısralık şiirle de olsa; önce, kendi anne-babamıza hitabı güçlü kılmalı!;
Onlardan yana olan memnuniyetimizi, mısralara sığdırabilmeyi başarmalı!.
Anne-babaya sevgi ve saygı duymayan ve önceliklerini belirleyemeyenler!;
Helali için kalem döndürmüş olsalar bile, unutkanlıklarıyla etkili olamazlar!.
(hukuksever - 03 Ocak 2007 Çarşamba 07:58:41)

Sevgili arkadaşlar; öncelikle, şiirlerimi ve düşüncelerimi yayınlayan site yöneticilerine teşekkür ederim.

Ben kendisi ile mücadele eden ve manik-depresif teşhisi ile, psikolog doktorlar tarafından on yıldır tedavi görmekte olan bir insanım. Tedavim halen devam etmektedir. Psikolojik dengemi, ilaçlarla sağlamaya çalışan bir insanım.

Benim amacım; kendime faydalı olabilmektir. Ve ayrıca bana; “FAYDASI OLACAK İŞLER YAP!.” diyen, hakkın rahmetine kavuşmuş değerli babamı da saygıyla anarak, ona TEŞEKKÜR ederek, bu mesajıma son veriyorum.

Başarı yolu zorlu bir yoldur; sonuçta manik-depresif olma ihtimali de vardır, ve şikayetsizlikte hayat sürmek için; bir çok acıyı göğüslemek mecburiyetimiz var. Kalemimiz; çektiğimiz acılarla gösterdiğimiz sabır ile olgunluğu tanıdı ve yaşadı. Kalemimi döndüren acılarıma da TEŞEKKÜR eder, şükrünü bilen ve, elimdekilerle ümitli ve huzurlu kalmanın yoluna durabilmeliyim, diye düşünüyorum.

Hiçbir kimse üzerinde etkin olmamayı tercih ederdim. Keşke her insan; kendi ümit ve huzurunu daha kolay keşfedebilse, diye düşünüyorum. SAYGILARIMLA…

Manik Depresif Teşhisi Konmuş Bir Yalnızlığın Özümsediği İnanç Gerçekleri


İnanç; değerler kültürü bütünü içinde özümsediğimiz yaşam prensipleridir;
Her insanın kendine özgü prensipleri olduğunu doktorumdan öğrenmiştim.
Bu bilginin ışığı altında; her insanın kendine özgü inanç gerçeği var dedim;
Ve o an inanç adına, din adına mücadeleciği terk etmekte buldum çözümü.


Bir örnekle düşüncemi açıklamak istersem eğer: kılık-kıyafet seçimlerinde;
Aynı kılık-kıyafeti tercih etmiş olan, ikinci bir insanı görmek, olası değildir.
İşte yaşam prensipleri de böyle; prensip seçimi kılık-kıyafet seçimi gibidir.
İnsanlar var; bazı prensipleri din edinmiş ve uğruna mücadele eder durur.


İnsanlara; kendi özgürlüğünde, kendi prensiplerini yaratma şansı vermeli.
Düşünce ve prensip ölçüsünde, yeni bir insan kopyalamaya sebep olmak;
Yanlış bir harekettir ve insanları ezbercilik ile taklitçiliğe sevk etmek olur.
Zaten ne kadar istesek de; bir insanı kendimize benzetmek olası değildir.


O halde yaşam içerisinde kendine özgü yaşam prensipleri olanı sevmelidir.
Neleri bildiğini ve nasıl düşünerek kendi iç huzurunu sağladığını çözmelidir.
Kusur bulmak yerine, iyi olandan, daha iyi olana ulaşmak adına kendimize,
Sadece ve sadece kendimize yönelmeli; kendi prensiplerimizi düzenlemeli.
(hukuksever - 04 Ocak 2007 Perşembe 04:46:29)

Bir Manik Depresifin Hayata Tutunma Aşamasında Gösterdiği İnanç Bütünü

Ne insanlardan yana, ne de aşk ile yaratılmış olan diğer varlıklardan yana;
Zerrece şikayeti bulunmayan, yaratılmışı kendilerine has özelliğiyle seven,
Onları koruma düşüncesiyle hareket ederek kendine saygıyı kazananlardır.
Her şeyi olduğu gibi kabullenir ve değiştirmek istediği hiçbir gerçek yoktur.

Her şeyin; yaratılmış olan cümle varlığın, düzen içersinde seyrettiğini bilir.
Bu inancı ile; cümle varlığın korunabilmesi adına, kendince mücadele eder.
Bir şiir mısrasına ya da bir paragrafa; düşünceli insan portrelerini çizebilir.
Düşüncesi; kendini kurtuluşa erdirmektir, düşünen insanı koruyabilmektir.
(hukuksever - 04 Ocak 2007 Perşembe 06:05:47)

Aşk Adına Yalnızlıklarını Kitaplarla Avutan Bir Garip Yolcu

Dünya üzerinde dostlukları devamlı kılan kitapların sayfası:

İnsanları; kendime benzetivermek gibi bir niyetim yoktur;
Çünkü bir başına bulunan çare ile okuma aşklı daha güzel...
Başkalarının varlığına hükmetmeyi aşk ile terk etmedikçe;
Kendi varlığımızın manası; sır olan gerçeklere ulaşamayız.

Her insanı, kendi varoluşu adına, bir başına bırakabilmeli.
Yalnızlıkta keşfedilen sessizlik içi asudeviliğin aşk-i demi;
Erdemli kalabilmenin avantajları için yalnızlığı sevmelidir.
Şimdi aşk zamanı; yalnızlıkları kitapla yüzleştirme vakti.
(hukuksever - 04 Ocak 2007 Perşembe 07:23:58)

Yalnızlığa Esir Olmamak İçin Başka İnsanların Yalnızlıklarını Keşfedebilmeli


Bir başına aşılan zorlu yolların deneyimiyle; artık bilinci yerinde olan bir insandı. Hangi düşünce ile nereye ve nasıl ulaşabileceğini sezinleyebiliyordu. Sahip olduğu kazanımlarının sebebi; kendi ile kurduğu iç iletişimi idi. Yalnızlıklarında; herhangi bir düşüncenin kazanım ve kayıplarının muhasebesini yapmayı çok seviyordu. Anlamsız yere, kendini savunmanın ve kendini haklı göstermenin zerrece bir önemi yoktu. Bu düşünce ile; artık kendisini savunma gereği bile duymuyordu; çünkü, var olan aklını, kendi varlığının önemini arz eden savunma mekanizması ile yüceleştirmek ve haklılık derecesinde, dikkate alınması gereken bir unsur olarak görünmek istemiyordu…

Bir başına bulduğu çözümleri kendine saklayamayacağını ve bulduğu çözüm yolları ile; insanlığa faydalı olabilmeyi istiyordu. Kimsecikleri aşırı etki altında bırakmadan, insanları köleleştirmeden; kendi adına paylaşımlarını gerçekleştirmek istiyordu. Çevresinde yer alan insanları, kendisine bağımlı kılmayı, yapılabilecek en büyük kötülük olarak nitelendiriyordu. Sevgiyi öğretirken; düşünce, davranış biçimi ve söz sarfiyatıyla, kendi ayakları üzerinde durabilen yeni bir insanın eğitimde etkin bir rol alabilmeyi düşünüyordu; çünkü insanlık; tanımadığın ve dost olmayı umduğun herhangi bir insanın varlığına gösterilecek olan saygı ve emek sayesinde ilk adımı atabileceğine inanıyordu. Beklenti içerisinde kalmadan ve çıkar peşinde koşmadan; insan varlığına çalışmak kutsal bir görevi yerine getirmekti onun için. İnsanlığın faydasına çalışabilecek ikinci bir insanın varlığı ile, düşündüklerinin daha kolay gerçekleşebileceğini sanıyordu; çünkü, karşılıklı iletişim sayesinde, karşılıklı etkileşim sayesinde, bir takım güzelliklere daha kolay olabileceğine inanç besliyordu. Yaşadığı yalnızlıklarda; kendi kusurlarını fark edemediği için üzülüyordu. Oysa, bir beraberlikte; düşünce tarzı, davranış biçimi ve söz sarfiyatı aşamasında, sakıncalı olan unsurları fark ederek, kusurlarımızı dile getirebilecek bir dostumuzun, bir arkadaşımızın olması ne büyük bir hazinedir. Eleştirilmek ve uyarılmak; insanın gerçekten ihtiyaç duyduğu gerekli bir zorunluluktu. Her türlü şartta; yaşanan yalnızlıkta, kendi kusurlarını yine kendi görmek zorunda olandı. Bu yüzden; bir düşünce tarzında, bir davranış biçiminde, bir söz sarfiyatında; kendi kazanım ve kayıplarının muhasebesi adına düşünmeyi yerinde bir karar olarak görmekteydi. Yalnızlığını; şikayetçilikle yıpratmamalıydı; yalnızlığını iyi bir şekilde değerlendirmesi gerektiğine inanıyordu. Bir düşünce tarzı sonrası, bir davranış biçimi sonrası, bir söz sarfiyatı sonrası; yaşadıklarını bir kez daha hayali olarak yaşamak ve en güzel düşünce tarzı için, en güzel davranış biçimi için, en güzel söz sarfiyatı için; arayış içinde olmak en güzel, en iyi ve en doğru olanıdır, diyordu içinden.

Kocaman bir yalnızlıkta; yenilikler adına düşünmek ve yenilikler adına kendini yargılamak ne kadar da güzeldi; çünkü, bir çok hassas konuların ince ayrıntıları, samimiyet içerisinde gerçekleştirilen, kendini yargılama ile mümkündü. Kendi yalnızlığını yüceltmek yerine; başkalarının yaşadığı yalnızlıklardan sonuç çıkarak, bir başkasının güzelliğini dile getirmek daha hoş ve güzel olan, asıl alması gereken değil miydi ki?. Yalnızlığın üzerine fazla gitmemeli ve bir düşünce tarzında, bir davranış biçiminde ve bir söz sarfiyatında, başkalarının güzelliğini görebilmeyi ummak; en isabetli karardı!...
(hukuksever - 04 Ocak 2007 Perşembe 08:49:02)

Aşk Adına Yalnızlıklarını Kitaplarla Avutan Bir Garip Yolcu

Dünya üzerinde dostlukları devamlı kılan kitap sayfalarına:

İnsanları; kendime benzetivermek gibi bir niyetim yoktur;
Çünkü bir başına bulunan çarelerle okuma aşkı daha güzel.
Başkalarının varlığına hükmetmeyi aşk ile terk etmedikçe;
Kendi varlığımızın manası; sır olan gerçeklere ulaşamayız.

Her insanı, kendi varoluşu adına, bir başına bırakabilmeli:
Yalnızlıkta keşfedilen sessizlik içi asudeviliğin aşk-i demi;
Erdemli kalabilenin yaşadığı mutluluğu ve ümidi artırmalı.
Şimdi aşk zamanı; yalnızlığı kitaplarla yüzleştirme zamanı.
( HUKUKSEVER - 12 Ocak 2007 Cuma 16:40:09 )

Bir Hukuk-Severin Aşk Adına Tutunduğu Gerçekler; Kitap Sayfalarından Sökün Eyledi

Bir değil, altı milyarı aşan güneşle; dünya üzerindeki kendi varlığına ışık tutabiliyor ve bilmediği yeni bir bilgi donanımını ruhuna ve yüreğine nakşederek, geleceğini emin adımlamalarla inşa etmeyi istiyordu. Kitap paragraflarından sökün eyleyen aydın düşüncelerde, tutunuyordu aşk gerçeğine; yalnızlığını fırsat bilerek, her an okuma aşkının verdiği sorumluluklarda, sevgi adına büyümeyi ve şikayetsizlikte sürdürebileceği bir hayat için kendini zorluyordu. Huzursuzluğun ve ümitsizliğin kaynağı; eksik kalmış bir bilgi donanımı veya acelecilikten yanlış yorumlanmış bir veciz sözün ince ayrıntısı olabiliyordu. Bu sebep doğrultusunda, okuduğu kitap sayfası paragrafları üzerine derin düşünmeyi ve bir çok farkına varmalar ile, gelecekte problem yaratabilecek, davranış biçimleri ve söz sarfiyatlarından kendini koruyabilmeyi düşünüyordu.


Okunulası bir kitap bulmalı ve insan, bir başına kendi yalnızlığına gömülüvermelidir; çünkü, yalnızlıklarında kitap sayfalarına yüzlerini çevirerek, satır-satır aşkı arayan insanların başarı zirvesini zorladığını ve yalnızlığını verimli kılarak, önce kendisi adına faydalı olmaya çalıştıklarını biliyordu. Ve daha sonra paylaşım sayesinde, tanımadığı ve dost olmayı umduğu insanların sevgisini kazanması adına; kendi ile olan mücadeleyi sonsuzluğa taşıyabilmeyi ve kendine saygı ilkesi ile, davranış biçimi ve söz sarfiyatlarında dikkatli olabilmeyi istiyordu.

Kendisi ile mücadele etme gereği duyanlar; yeterli bir aydınlığa ulaşmış, münevveratı ile etkili olarak, bireysel aydınlığı keşfedebilmiş kimselerdi. Başkalarının kusurlu davranışlarına yönelmek; bireysel başarıyı amaç edinmiş olanın ilk yanlışıdır; çünkü, başkalarının kusurlu davranışları yerine, kendi kusur ve noksanlıklarının üzerine girmeyi düşünen insanlar, münevveratı ile dikkat çeken insanlardı. Kusurlu davranışlar sergileyenin kendisine saygıyı düşünmediğini fark edebilirsek eğer; sonu gelmez mücadelelerden sıyrılarak, kendi varlığımızın önemi üzerinde, daha dikkatli durabileceğine inanıyordu. Artık; sonu gelmez mücadelelere değil; kendini tanımanın yolunda, kendi gelişimini sağlayabilme adına, kitap sayfalarıyla kurduğu dostluğu ebediyete taşımak istiyordu. Bu dediklerini yapabilmek için; yeteri ölçüde bir yalnızlı kafiydi.


Şimdi aşk zamanı; kitap sayfalarıyla, dostluğu ve arkadaşlığı ilerletme zamanı!.. Şimdi aşk zamanı; sevgi dolu bir yazarın yalnızlıkla taçlandırdığı, yalnızlıkla kaleme aldığı saf ve arı düşüncelerin yoğunluğuna kendini verme zamanı!... Yeni bir bireysel kazanım için, YALNIZLIKLARA; illâki, "DİKKAT!" zorunlu bir gerekliliktir. SAYGILARIMLA...
( HUKUKSEVER - 18 Ocak 2007 Perşembe 18:18:05 )

Bir Hukuk-Severin Hayat Boyunca Huzur ve Ümidini Koruyabilmesi Adına Girişimleri:

Kimseye karşı ne kin ne nefret duyguları besleriz; çünkü sevginin gücüne inanmışız;
Sevgi ile varolup, sevgi ile devamlılık sergileyebilecek olan, sevgiyle dolu insanlarız.
Şahsi çıkar adına, ne bilgi paylaşımına, ne de dert ortaklığı paylaşımına açık değiliz;
Çıkarsızca sevebilmiş isek, saygıyla koruyabilmiş isek; varlığımızın bir anlamı vardır.
( HUKUKSEVER - 19 Ocak 2007 Cuma 17:35:02 )

Yalnızlığımın Şikayetçi ve Reddedici Tutumuna Karşı Sevgiyle Cevap Veren İnsanlığa


Olmadık işler peşinde koştum; bir insanı düşüncelerimle değiştirebileceğimi sandım,
Oysa her insan kendi yaşadığı kaderiyle, gerçeğe uyanmış ve doğru bildiğini yapmış.
Başkalarının hayatına bilinçsizce müdahale etmem sebebiyle, kendimi yargılıyorum;
Ve sonuç olarak, aşırıya kaçmış tepkilerimde sevgiyle cevap verene; TEŞEKKÜRLER!.
( HUKUKSEVER - 19 Ocak 2007 Cuma 17:58:34 )

Yalnızlıkların Verimliliğinde Aşk Adına Çaba Sergileyen Bir İnsanın Hak-Hukuk Sevgisi

Dünya üzerinde varolmuş her türlü canlı ve cansız varlığa sonsuz bir saygı gösteririz;
Çünkü, varolmuş her canlı ve cansız varlık duruşuyla, sessizliği ile de bir şey anlatır.
Varlığı yargılamak yerine, varlığından dolayı şikayetçi olmak yerine şükür etmelidir.
Her türlü canlı ve cansız varlığın koruma altına alındığı bir dünya için; İLLÂKİ SEVGİ.

Bir insanı insan yapan temel düşünce, benliğinde barındırdığı; Hak-Hukuk sevgisidir;
Bir arayış halinde, Hak ve Hukuk adına çaba sergilenebilmişse, aşk ANLAM buluverir.
Payına düşene razı isen, başarıda adı geçene saygı duyuyor ve onu koruyabiliyorsan;
Hak-Hukuk adına, dünya adaletinin yerinde olduğunu kabullenebiliyorsan İNSANSIN!.
( HUKUKSEVER - 20 Ocak 2007 Cumartesi 04:23:51 )

Çiğdem Sultanın Varlığı Adına Sunulan Düşüncelerde Hak-Hukuk Adına Tüm Sevgiler

Sevgi çıkar peşine düşmemeli, insan kendini unutarak sevgi yumağını büyütebilmeli;
Varoluş hudutlarının zorlandığı gerçekler bu sevgi yumağının duyarlılığı ile mümkün.
Duyarlılığımızın ölçüsü ile insani değerlere ulaşmamız kolaylaşır ve de zenginleşiriz;
Zenginliğimizi cömertçe sergilenen insanlığımızla koruyabiliriz ve verdikçe İNSAN’ız.

Almayı unut ve vermeyi dene; şu fani dünyanın yalanına kendi gerçeklerini sunuver;
İtiraf edebilmelisin sende; sevdikçe anlamla yüzleşebilen ve saygı ile koruyabileniz.
Sende içinden geçenleri mısra boyu yalnızlıklara dök ve tanı içindeki ‘asudevi can’ı;
Sende bir mum yak insanlığın gölgesine düşmüş sevgilere ve ‘asudevi can’ını yücelt.
( HUKUKSEVER - 20 Ocak 2007 Cumartesi 05:06:58 )

Bir Hukuk-Sever Paylaşıma Açık Yüreğiyle Paylaşımı Yaşatan Düşüncesiyle Varolandır

Eğer ki, düşüncelerimizle yanılgıya düşmüş olabileceğimiz ihtimalini dikkate alırsak;
Toplum içinde hükmeden yaklaşım ile değil de, sadece paylaşım için varolan oluruz.
Hükmeden yaklaşımdan korunabilmek için; düşüncenin, ince ayrıntısına açık olmalı;
İnce ayrıntıların hassasiyetine gösterecek olduğumuz duyarlılıktır hükme mani olan.
( HUKUKSEVER - 20 Ocak 2007 Cumartesi 06:17:38 )