Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Menfi tespit davası açılması mümkün müdür?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-12-2009, 13:57   #1
av.knel

 
Varsayılan Menfi tespit davası açılması mümkün müdür?

Alacaklının kira alacağına ilişkin takibine, "borcum yoktur" şeklinde itiraz etmemiz, üzerine alacaklı, tarafımıza itirazın kaldırılması davası açmıştır. Bu dava lehimize (borçlu) sonuçlanmış ve alacaklının temyizi üzerine karar bozulmuştur. Şimdi itirazın kaldırılması davasında aleyhimize karar çıkma olasılığı vardır.

Yerel mahkemenin bozmadan sonra vereceği yeni kararı beklemeden menfi tespit davası açmamızın dava şartları yönünden bir sakıncası var mıdır? İitirazın kaldırılması davasının sonucunun veya kesinleşmesinin beklenmesi gerekir mi?
Old 11-12-2009, 14:46   #2
E.Polat

 
Varsayılan

İtirazın kaldırılması yargılaması sonucu verilecek hüküm şekli anlamda kesin hüküm olup, maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığından, menfi tespit davası açabileceğinizi düşünüyorum. İyi çalışmalar..
T.C.

YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2002/12-288
Karar: 2002/306
Tarih: 10.04.2002

ÖZET: Borca yapılmış olan itirazın kaldırılması amacıyla açılmış olan davada, davacı tarafından dayanılan Protokol başlıklı belge İcra İflas Kanununun 68/1.maddesi anlamında bir belge değildir. Bu sebeple de sorunun çözümü yargılamayı gerektirmekte olup, dar yetkili İcra Tetkik Merciinde değil, genel mahkemelerde uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmelidir.

(2004 sayılı İİK. m. 62, 68)

KARAR METNİ:
Taraflar arasındaki "borca itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 2.İcra Tetkik Mercii Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.01.2001 tarih ve 2000/1082 E- 2001/201 K.sayılı kararın tetkiki davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 10.09.2001 tarih ve 2001/12433-13377 s. ilamı ile; (...Takip dayanağı "protokol" başlıklı belgede "Nuri Ş.'nun 1990-1997 yılları içerisinde F... İnş. ve Tic.Ltd. Şti.nde ücretsiz yapmış bulunduğu hizmetlere karşılık kendisine 300.000 USD ödenecektir. Bu meblağ Nuri Ş.'na en geç 31 Temmuz 2000 gününe kadar nakden ödenmiş olacaktır" ibaresi mevcut olup bu sözleşmede hizmetin yapıldığı iddia edilen F... İnş. Tic.Ltd.Şti. taraf olmadığı gibi ödenmesi vaad edilen ücretin karşılığı ücretsiz hizmetin varlığının olup olmadığı, dolayısıyla gerçek kişi borçluların taahhütlerinin geçerliliği, bu sözleşmede şirket taraf olmadığından yargılamayı gerektirir. Mercice itirazın kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekirken yazılı biçimde istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalılar vekilleri

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, adi icra takibine karşı yapılan borca itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.

Davacı vekili, borçlunun sadece borca itiraz ettiğinden, senet altındaki imzayı kabul etmiş olacağını bu halde protokolün, İİK.nun m.68/1.de belirtilen kayıtsız şartsız borç ikrarı sayılacağını belirterek itirazın kaldırılmasını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalılar vekilleri, sözleşmeye göre asıl borçlu olanın şirket olduğunu, şirket adına yapılan beyanın ortağı bağlamayacağını, ihtilafın çözümünün yargılamayı gerektirdiğini, bu konuda menfi tesbit ve icra takibinin iptali davası açtıklarını bildirerek, bu davanın sonucunun beklenmesini ve davanın reddini istemiştir.

İcra Tetkik Mercileri dar yetkili yargı yerleridir. Yönetsel ve yargısal birtakım görevleri vardır. İcra Tetkik Mercileri münhasıran takip hukukuna ait sorunları çözümler. Buna karşılık işin esası ile ilgili sorunların çözüm yeri genel mahkemelerdir (Talih Uyar. İcra İflas Yasası Şerhi - 1974 Sf. 15 vd.).

İcra Tetkik Mercilerin inceleme ve araştırma yetkilerinin dar, taraflarca ileri sürülebilen delillerin sınırlı olması nedeniyle, itirazın kaldırılması (İİK.m.68) talebi hakkında verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz (Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri usulü Altıncı Baskı-2001 Cilt VI Sf: 5737 vd.).

Davacı tarafından dayanılan Protokol başlıklı belge İcra İflas Kanununun 68/1.maddesi anlamında bir belge değildir. O halde, sorunun çözüme yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili İcra Tetkik Merciinin değil, genel mahkemelerin yetkisi kapsamındadır. Nitekim borçlu taraf, genel mahkemelerde bir menfi tesbit davası açmış bulunduğundan, ihtilaf konusu protokolün de, enine boyuna orada tartışılacağından, mercice itirazın kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı biçimde istemin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmadığından direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında ve yukarda gösterilen sebeplerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istem halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 10.04.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 11-12-2009, 15:14   #3
onur_k

 
Varsayılan

mrb Sayın Av. knel, faydalı olması dileğiyle, aşağıdaki bilgileri sizinle paylaşıyorum.

Borçlunun açtığı OLUMSUZ TESPİT DAVASI, alacaklının başvurusu üzerine İcra Mahkemesinde başlayan <İtirazın Kaldırılması> duruşmasında <BEKLETİCİ MESELE> sayılacak mıdır?
Eğer borçlunun açtığı olumsuz tespit davası "SAHTELİK İDDİASINA" DAYANMIYORSA, bu davanın sonucu İcra Mahkemesince "BEKLETİCİ MESELE" sayılmamalıdır.
Hem İİK. M.72/3 hem de 'terekenin borca batık olduğunun tespiti için açılan davalar dışındaki iddia ve savunmaların İcra Mahkemesinde BEKLETİCİ MESELE yapılacağına' ilişkin İİK. M.68/4 hükmü bunu gerektirir(KURU, B. Menfi Tespit ve İstirdat Davası syf. 51).
Ancak Yargıtay 11. HD. nin 14.5.1981 tarihli ve 3456/4885 karar sayılı ilamında <hatalı olarak> bu durumun icra mahkemesince BEKLETİCİ MESELE yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Buna karşın, eğer borçlunun açtığı OLUMSUZ TESPİT DAVASI <SAHTELİK İDDİASINA> dayanıyorsa durum değişir.
(AV. TALİH UYAR İCRA-İFLAS KANUNU ŞERHİ, CİLT-4: İİK M.68-81, SYF.6231-6232)
Ayrıca İİK. M. 68/4, 2. C "... Bunun dışında itirazın kaldıılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar bekletici mesele yapılamaz."
Old 12-12-2009, 00:16   #4
wellan

 
Varsayılan

İcra mahkemesinde ileri sürülen savunmalar bekletici mesele yapılamaz.Ancak menfii tespit davası açılması borçlunun borçlu olmadığının tespitini sağlayacak madi anlamda kesin hüküm teşkil eden bir dava olduğundan dolayı ancak davanın sonuçlanmasından sonra menfii tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmaktadırÇünkü gerek davalı gerekse davacı açısından icra mahkemesi kararları kaza-i muhakeme teşkil etmeyecektir.Karar verildikten sonra açmanız daha isabetli olacaktır ve gerek tazminatlar gerekse hükmün uygulanması dava sonuna kadar ertelenecektir.SAYGILARIMLA.
Old 12-12-2009, 11:46   #5
av.knel

 
Varsayılan

Sayın Wellan,
"Karar verildikten sonra açmanız daha isabetli olacaktır ve gerek tazminatlar gerekse hükmün uygulanması dava sonuna kadar ertelenecektir."

Menfi tespit davası açılması icra hukuktan çıkacak hükmün uygulanmasını durdurur mu? Bu hukuki görüşünüzün hukuki dayanağı nedir acaba?
Old 12-12-2009, 11:55   #6
E.Polat

 
Varsayılan

ihtiyati tedbir talep edeceksiniz, mahkemede belli bir oranda teminat yatırmanıza karar verip, tedbir kararı verebilir. İyi çalışmalar..
Old 12-12-2009, 13:54   #7
wellan

 
Varsayılan

demek istediği husus şudur ki;yapılan itiraz alacaklı tarafından kaldırıldıktan sonra borçlunun menfii tespit davası açmasında hukuki yararı vardır ve açabilir.Mahkeme veznesine m.36 cinsinden yatırılacak olan teminat akabinde icra takibinden sonra menfii tespit davası açıldığı için mahkeme ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki bir tedbir karar ı verebilecektir.cra takibi açıldıktan sonra majkeme takibşn durdurulmasına karar veremez.Alacalının muhtemel zararını karşılayacak derecede ve teminat yatırıldığı zaman icra veznesindeki paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde bir tedbir hükmü verebilir.SAYGILARIMLA.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İstirdat davası menfi tespit davası hükmünde midir? ad-hoc Meslektaşların Soruları 3 11-01-2010 15:24
site içinde işyeri açılması mümkün müdür a.lawyer Meslektaşların Soruları 3 21-08-2008 12:08
Meslek hastalığı davasında önce tespit davası mı açılması gerekir? avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 1 13-05-2008 17:40
ilamsız takibe itirazdan sonra alacak davası açılması mümkün mü?? av.murat kalkan Meslektaşların Soruları 15 27-09-2007 14:10
Ihtirazi Kayıtla Kira Ödeyip kiracı olarak Kira Tespit Davası Açmak Mümkün müdür? üye14072 Meslektaşların Soruları 1 14-02-2007 12:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04937506 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.