Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

sermaye şirketlerinden istifa

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-11-2008, 00:39   #1
av_suat

 
Varsayılan sermaye şirketlerinden istifa

11.HD E.2003/3919 K.2003/10697 T.10.11.2003 numaralı kararı veya sermaye şirketlerden nasıl istifa edilebiliceği hakkında bilgi arıyorum; lakin mahkeme kararı olmadan bunu yapabilmenin yolunu bulamadım. yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 27-11-2008, 16:17   #2
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Sayın suatcetinkaya,

İlgili Yargıtay kararı aşağıdadır. Umarım yardımcı olur.

Saygılar,

Av. Yüksel Eren


T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/3919
K. 2003/10697
T. 10.11.2003

• ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN AYRILMA ( Davacının Şirket Nezdindeki Hak ve Alacaklarının ve Kar Payının Verilmediği İddiasıyla Ayrıca Ortaklarla Anlaşmazlığa Düştüğü Gerekçesiyle Açmış Olduğu Dava )

• BİLİKİŞ RAPORU ( Karara Dayanak Yapılan Bilirkişi Raporunda Dosyadaki Delillere Göre Defterler Üzerinden Ayrılma Payının Hesaplanamayacağı Yönündeki Görüşün Mahkemece Gözetilmesinin Gerekmesi )

• AYRILMA PAYI ( Karara Dayanak Yapılan Bilirkişi Raporunda Dosyadaki Delillere Göre Defterler Üzerinden Ayrılma Payının Hesaplanamayacağı Yönündeki Görüşün Mahkemece Gözetilmesinin Gerekmesi )

• TASFİYE BİLANÇOSU ( Mahkemece Raporda Vurgulanan Eksiklikler Giderilerek ve Tasfiye Bilançosu Hazırlanarak Sonuca Gidilmesinin Gerekli Olması )

1086/m.275
6762/m.362,551

ÖZET : Karara dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda, dosyadaki delillere göre defterler üzerinden ayrılma payı hesaplanamayacağı, davalı şirkete ait aktif kıymetlerin ( makine, demirbaş ve tesislerin ) fatura ve tapuları sunulduktan sonra konunun uzmanı makine mühendisi ve mimar bilirkişiler vasıtasıyla dava tarihindeki rayiç değerleri tespit edildikten sonra ayrılma payının hesaplanabileceği belirtilmiştir. Mahkemece raporda vurgulanan eksiklikler giderilip tasfiye bilançosu hazırlanarak davacının bu konudaki talepleri üzerinde durulmadan, olumlu yada olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 25.12.2002 tarih ve 2000/270-2002/1199 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı şirketin %30 hissesine sahip olan müvekkiline, ağabey olan diğer ortakların şirket nezdindeki hak ve alacakları ile kâr payını vermediklerinden 5 yıl öncesinden başlayan anlaşmazlığın zaman içinde meydana gelen nahoş olayların etkisiyle artarak devam ettiğini ileri sürerek a )TTK.nun 551/2 nci vd. maddeleri gereğince müvekkilinin haklı nedenlerle şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, b )tasfiye işleminin davacı hissesinin diğer hissedarlar tarafından reel değeri karşılığında satın alınması, TTK.nun 551/4-son maddesine göre esas sermayeyi aşan şirket malvarlığından ödenmesi yada bu mümkün olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi şeklinde yapılmasına, tasfiye sonucu ortaya çıkacak alacağın ihtar tarihinden itibaren banka reeskont oranında faiziyle tahsiline, c )son beş yılın reel kârından davacı hissesine düşen kısmın talebi konusundaki hakkın saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı ( karşı davacı ) vekili, davacının hak ve alacakları ile kâr payını almadığı yolundaki iddiaların asılsız olduğunu, tutum ve davranışlarıyla ortaklık ilişkisinin devamını çekilmez hale getirdiğini, şirketin iştigal konusunda faaliyet gösteren başka bir şirket kurduğunu, bu nedenle ortaklıktan çıkmasını haklı kılacak nedenler olmamakla birlikte ortaklıktan çıkarılmasını gerektiren nedenler bulunduğunu savunarak davanın reddini, karşılık davasında davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, toplanan deliller kurarak faaliyet göstermesine zımni muvafakati bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmasına, son beş yıllık kâr payının reel değerinin ödenmesine ilişkin talep atiye terk edildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, sübut bulmayan karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı,taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacı vekili dava dilekçesinde netice-i talep kısmında, a )davacının haklı nedenlerle şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, b )tasfiye işleminin öncelikle davacı hissesinin diğer hissedarlar tarafından reel değeri karşılığında satın alınmasına, TTK.nun 551/4-son maddesine göre esas sermayeyi aşan şirket malvarlığından ödenmesi yada bu mümkün olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi şeklinde yapılmasına, tasfiye sonucu ortaya çıkacak alacağın ihtar tarihinden itibaren banka reeskont oranında faiziyle tahsiline, c )son beş yılın reel kârından davacı hissesine düşen kısmın talebi konusundaki hakkın saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacının a ve c şıkkındaki talepleri hakkında hüküm kurulduğu halde b şıkkında belirtilen davacı hissesine düşen ayrılma payı hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Karara dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda, dosyadaki delillere göre defterler üzerinden ayrılma payı hesaplanamayacağı, davalı şirkete ait aktif kıymetlerin ( makine, demirbaş ve tesislerin ) fatura ve tapuları sunulduktan sonra konunun uzmanı makine mühendisi ve mimar bilirkişiler vasıtasıyla dava tarihindeki rayiç değerleri tespit edildikten sonra ayrılma payının hesaplanabileceği belirtilmiştir. Mahkemece raporda vurgulanan eksiklikler giderilip tasfiye bilançosu hazırlanarak davacının bu konudaki talepleri üzerinde durulmadan, olumlu yada olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, temyiz harcı peşin alındığından davalıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kooperatiften istifa Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 3 17-04-2012 21:20
uzmanlıktan istifa emrahcevik Meslektaşların Soruları 3 11-02-2012 01:11
Vekaletten istifa Av.Turgut Kaan Kayacan Meslektaşların Soruları 11 05-07-2008 15:53
kooperatiften istifa Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 03-10-2006 10:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04648590 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.