Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İhale Sözleşmesi çerçevesinde doğacak hakedişlerde muacceliyet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-04-2010, 13:48   #1
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan İhale Sözleşmesi çerçevesinde doğacak hakedişlerde muacceliyet

Tüm meslektaşlara iyi çalışmalar dileyerek;

A, müvekkil B ye çeke mesnetle borçludur. A nın işbu borcu hakkında ihtiyati haciz kararı ile takip başlatılmış; takip kesinleşmiştir.
A, Milli Eğitim Bakanlığı na ihale ile iş yapmakta olduğundan Milli Eğitim Bakanlığı na 89/1 1. Haciz İhbarnamesi gönderilmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı işbu ihbarnameye; “A nın henüz doğmuş bir hakedişi olmadığı ve doğacak hakedişlerinin icra dosyasına ödeneceği” yönünde cevap vermiştir.
Bu tarihten sonra A ya ödenmesi gereken 2 hakediş icra dosyasına ödenmemiştir (A ya da ödenmemiştir). Milli Eğitim Bakanlığı nın A ya hakediş ödememe gerekçesi: A tarafından hakedişe konu işlerle ilgili kendilerine fatura tanzim ve tebliği yapılmadığı içindir ve MEB, A ya bu yönde (fatura tanzim edip göndermesi gereği ile ilgili) 2 ayrı ihtarname de göndermiştir. A, buna rağmen fatura yükümünü ifa etmemektedir. MEB da, ödemesi gereken hakedişleri nezdinde tutmaktadır.

1- Anılan bu faturalarla ilgili hususun, hakedişlerin muaccel hale gelmesi ve icra dosyasına ödenmesi gereğine etkisi var mıdır?

2- Faturalarla ilgili MEB ve A arasındaki ihale sözleşmesinde “A nın hakedişleri, fatura kesimi ve MEB na gönderilmesi akabinde ödenecektir” gibi bir maddenin (ki B, bunu bilmemektedir ve 3.kişi olarak bilmesi de söz konusu olamaz) 1. soruya verilen cevaba etkisi var mıdır?

3- A nın bu arada muvazaalı işlem yapmasını (örn: işçi alacakları, nafaka v.b.) önlemek mümkün müdür?

Teşekkürler,

Saygılarımla...
Old 14-04-2010, 21:40   #2
armegedon23

 
Varsayılan

Sayın HADES konu ile aynı olaya bizzat tanık oldum. İdare fatura olmadan icra dairelerine ödeme yapabilirmiyiz diye hukuk müşavirliğinden görüş istedi. Yeni tanık olduğum için sonucunu öğrenemedim daha.

Şahsi kanaatim ise, hakedişin gönderilmeme sebebi sadece ilgili firmanın fatura kesmemesi ise şayet, paranın ilgili firmanın borçlularına ödenmesinden dolayı fatura kesilmesine ihtiyaç duyulmamalıdır diye düşünüyorum sadece. Benim yaşadığım olayda ise idare hakedişi tedbir konulduğundan dolayı iki yıla yakın bir süredir nezdinde tutuyor ve haciz dosyalarına ödeme yapmıyor.Kolay gelsin.Saygılarımla.
Old 14-04-2010, 22:10   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan armegedon23
Sayın HADES konu ile aynı olaya bizzat tanık oldum. İdare fatura olmadan icra dairelerine ödeme yapabilirmiyiz diye hukuk müşavirliğinden görüş istedi. Yeni tanık olduğum için sonucunu öğrenemedim daha.

Şahsi kanaatim ise, hakedişin gönderilmeme sebebi sadece ilgili firmanın fatura kesmemesi ise şayet, paranın ilgili firmanın borçlularına ödenmesinden dolayı fatura kesilmesine ihtiyaç duyulmamalıdır diye düşünüyorum sadece. Benim yaşadığım olayda ise idare hakedişi tedbir konulduğundan dolayı iki yıla yakın bir süredir nezdinde tutuyor ve haciz dosyalarına ödeme yapmıyor.Kolay gelsin.Saygılarımla.

Sayın armegedon23,

Öncelikle emeğiniz ve vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Ben de ihale yükümlüsünün, idareye fatura kesmemesi halinin borçlu olduğu 3. kişilere etkisi olmaması gerektiği kanaatindeyim. İşin gereği gibi ifa edilip teslimi (hakediş de kısım kısım teslimle ödendiğine göre) ile hakedişin muaccel olması gerektiğini düşünüyorum.
Lakin bildiğiniz üzere "işin gereği gibi ifa edilmesi" sözleşmeye uygun ifayı içermekte. Bu sebeple sözleşmede, belirttiğim fatura kesilmesine dair madde var ise bu durumda sözleşmeye uygun ifa ve hakediş alacağına hak kazanma henüz vücud bulmamış; daha açık ifadeyle muaccel olmamış olacaktır. Dolayısıyla da MEB, henüz doğmuş bir alacağı yok diyebilecektir (diye düşünüyorum )
Burada MEB nın, A tarafından aylardır fatura kesilmemesine rağmen ihale sözleşmesini feshinin (işin tasfiyesine girmesinin) de söz konusu olmaması hali de beni düşündürüyor

Saygılarımla...
Old 13-05-2010, 15:22   #4
armegedon23

 
Varsayılan

Sayın Hades hukuk müşavirliği devlet harcama belgeleri yönetmeliği ve diğer ilgili yönetmelikler gereği fatura kesilmeksizin ödeme yapılmayacağı yönünde görüş bildirmiştir. Böylece borçlu ben hakedişimi alamıyorsam alacaklılarda almasın diyebilecek. İş bitmiş teslim edilmiş herşey bir faturanın kesilmesine kalmışken borçlunun kötüniyetinin korunuyor olması tuhaf gerçekten. Kolay gelsin Saygılarımla...
Old 13-05-2010, 15:41   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan armegedon23
Sayın Hades hukuk müşavirliği devlet harcama belgeleri yönetmeliği ve diğer ilgili yönetmelikler gereği fatura kesilmeksizin ödeme yapılmayacağı yönünde görüş bildirmiştir. Böylece borçlu ben hakedişimi alamıyorsam alacaklılar da almasın diyebilecek. İş bitmiş teslim edilmiş herşey bir faturanın kesilmesine kalmışken borçlunun kötüniyetinin korunuyor olması tuhaf gerçekten. Kolay gelsin Saygılarımla...
Sayın armegedon23,
Öncelikle ilginize ve emeğinize teşekkür ediyorum.

Bu durumda uygulanabilecek birkaç yöntem olduğu-olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü borçlu fatura kesmiyor diye ilanihaye hakedişinin ödenmemesi ve işin de tasfiye edilmemesi durumunu hukukun korumaması gerektiği kanaatindeyim. Ki aksi durum borçlunun kötü niyetine ek olarak idarenin de kötü niyeti sonucunu doğuracaktır.

Burada İdarenin 89/1' e bu şekilde cevabının itiraz niteliğinde olduğu kanaatindeyim (Yargıtay da 89 da bu kanaatte imiş lakin 2004 te fikir değiştirmiş ) ve;
İİK m.89/4: " Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 nci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkûm edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder."
hükmüne göre bir dava açmakta da fayda görüyorum. Lakin karşı tarafın MEB olması da beni düşündürüyor

Diğer yandan idare ile borçlu arasındaki sözleşme 4735 S.K. mucibince özel hukuka tabi bir sözleşmedir ve bu sebeple burada İdare Hukukuna ilişkin mevzuat ve ilkeler de uygulanamaz (diye düşünüyorum ).

Mutlaka bir yol olmalı...

Saygılarımla...
Old 16-09-2010, 14:00   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Konunun ne şekilde sonuçlandırıldığına dair bilgi:

Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı'na yazdığı yazıyla: borçlu şirketin kendilerine fatura tanzim ve ibrazı olmadığından hakediş tahakkukunu yapamadıklarını ve ihale sözleşmesi tarafı şirketin, borçlarından kaynaklı olarak hakedişleri üzerine haciz konulduğunu; belirtilen sebeple icra dosyalarına ödeme yapmadıklarını bildirir ve ne şekilde davranılması gerektiği hakkında görüş sorar.

Maliye Bakanlığı cevabi yazısında: ihale sözleşmesinin tarafı borçlu şirketin, MEB ye fatura tanzim ve ibraz etmemesinin (tek başına) hakedişlerinin tahakkuk etmesini engellemediği; bu ahvalde KDV tutarının hesaplanarak MEB ce hıfzedilmesini ve kalan tutarın haciz sahibi alacaklılara ödenmesi gerektiğini; hıfzedilen KDV tutarının da borçlu şirketin bağlı olduğu vergi dairesine bildirilebileceğini bildirir.

Saygılar...
Old 23-09-2010, 10:35   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Bazı meslektaşlarımın Maliye Bakanlığı nın Milli Eğitim Bakanlığı na gönderdiği cevabi görüş yazısının tam metnini talepleri üzerine görüş yazısının tam metnine ulaştım ve buraya yazmayı uygun gördüm . Faydalı olması dileğiyle:

T.C.Maliye Bakanlığı-Muhasebat Genel Müdürlüğü : “İlgi yazı ve ekinde, ____ kapsamında yapılan ____ inşaatının yapım işinin ____ firmasına ihale edildiği, bu işle ilgili alacağı üzerine haciz konulduğu ve alacağın icra müdürlüğüne aktarılması istenildiği, ancak ilgili firmanın fatura düzenlemekten imtina etmesi nedeniyle hakediş düzenlenip düzenlenmeyeceği ve söz konusu tutarın icra müdürlüğüne aktarılmasında izlenecek yol konusunda tereddüde düşüldüğü belirtilerek, konu hakkında Bakanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

Bilindiği üzere, Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 54. maddesinde, yapı, tesis ve onarım giderlerinin ödenmesinde, taahhüt dosyası, fatura ve Yapım İşleri Hakediş Raporunun (Örnek:3) ödeme belgesine bağlanacağı belirtilmiştir.

İlgi yazının incelenmesinde, fatura olmamasının hakediş bedelinin tahakkuku açısından bir sorun oluşturmadığı, ödeme yapma yönüyle sorun oluşturduğu görülmektedir.

Buna göre, yüklenicinin fatura düzenlemekten imtina etmesi ve söz konusu alacak üzerinde hukuken hakkı tanınmış olanlara ödeme yapılması gerektiğinden fatura olmaksızın tahakkuk/ödeme işleminin yapılabileceği değerlendirilmektedir.

Ayrıca, hakediş raporunda gösterilen Katma Değer Vergisinin emanete alınarak yüklenici firmanın bağlı olduğu vergi dairesine muhasebe birimleri arası işlemler hesabı aracılığıyla maledilmesi ve muhasebe işlem fişinin, kesilen Katma Değer Vergisinin kimin adına ve hangi iş için kesildiğinin açıklamalı bir yazı ekinde ilgili vergi dairesine gönderilmesi gerekmektedir.

Bilgilerini ve gereğini arz ederim.”

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Doğacak borçlara karşılık doğacak hakedişlerin temliki Kemal Yıldırım Meslektaşların Soruları 0 12-01-2010 11:58
sıralı vadeli çeklerde muacceliyet sözleşmesi Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU Meslektaşların Soruları 3 18-02-2009 15:23
Kamu kurumlarından alınması gereken hakedişlerde, vergi borcu kesintisinin önceliği ankavukat Meslektaşların Soruları 1 03-12-2008 16:40
kira sözleşmesi muacceliyet netya Meslektaşların Soruları 1 24-06-2008 12:45
Kamu İhale Kanunu Ve UsulsÜz İhale salimengin Meslektaşların Soruları 6 06-05-2008 23:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05674601 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.