Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

MK. 713/2'yi Anayasa Mah. İptal etmesine karşık yerel mah. davayı kabul etti.

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-05-2011, 10:29   #1
av.heimatlos

 
Mesaj MK. 713/2'yi Anayasa Mah. İptal etmesine karşık yerel mah. davayı kabul etti.

Anayasa Mahkemesi'nin M.K 713/2 fıkrasındaki ÖLMÜŞ sözcüğünü iptal etmesine karşılık dün davalı olduğum bir dosyamda yerel mahkeme davayının kabulüne karar verdi.YORUMLARINIZI SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM.
Old 20-05-2011, 10:41   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Madde 713'ün ikinci fıkrasında yer alan “… ölmüş …” sözcüğü, 17.3.2011 günlü, E. 2009/58, K. 2011/52 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu sözcüğün, uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar, 2.4.2011 tarih ve 27893 sayılı R.G.'de yayımlanan E. 2009/58, K. 2011/15 sayılı Kararla YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA karar verilmiştir.
Old 22-05-2011, 00:55   #3
M. Emre Bulut

 
Varsayılan

Benzer bir davaya davalı vekili sıfatı ile katılmış bulunmaktayız. Dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı, maliki ölü ve dava mirasçılarına hasredilmiş. Mahkeme haksız yere, tanıklarımızı dahi dinlemeden davayı kabul etti. Dosya Yargıtayda. Bu maddedeki ölmüş kelimesinin yürütmenin durdurulması dosyanın bozulması sonucunu doğuracaktır umuyorum. Çok mutlu etti beni bu karar ama kaçırdığım bir nokta var mıdır endişeliyim. Beni bu konuda rahatlatacak bir yorum umuyorum

Saygılarımla
Old 24-05-2011, 10:40   #4
av.heimatlos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan M. Emre Bulut
Beni bu konuda rahatlatacak bir yorum umuyorum
bende böyle bir yorum bekliyorum ama malesef hala yok
Old 03-06-2011, 12:20   #5
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım iptal kararının geriye yürüyemeyeceği kuralı geldi aklıma.Ancak AY 152/3 son cümlesi.."AY mahkemesi kararı,esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse mahkeme buna uymak zorundadır."sanırım eksik hiçbirşey yok bu konuda.
Old 03-06-2011, 15:53   #6
av.heimatlos

 
Varsayılan

Eksik şey Anayasa mahkemesi yürürlüğü durdurma tarihi 17.03.2011'dir. Yerel Mahkeme kararı 17.05.2011 tarihinde verdi yani yürürlük durdurulduktan sonra yerel mahkeme karar verdi. saygılar...
Old 20-08-2011, 22:11   #7
Av.Hamdi Özkaya

 
Varsayılan

Ben, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının hatta yürütmeyi durdurma kararının mevcut davaların büyük kısmında uygulanamayacağı kanısındayım. Bu görüşüme en büyük dayanak aynı maddedeki yani 713. madde 5.fıkradaki hükümdür. 5.fıkra hükmü gereğince "mülkiyet", 1.fıkradaki şartların GERÇEKLEŞTİĞİ ANDA kazanılmaktadır. Bilindiği gibi eski yasada bu konuda bir hüküm bulunmadığından yıllarca gerek Yargıtay kararları gerekse doktrinde mülkiyetin kazanılma anı tartışma konusu olmuş, doktrindeki baskın görüşün aksine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "mülkiyetin mahkeme kararının kesinleştiği tarihte" kazanıldığına karar vermiştir. Ancak TMK ile yasa koyucu doktrindeki baskın görüş doğrultusunda maddeye az önce bahsettiğim fıkrayı ekleyerek bu konudaki tartışmlara son vermiştir. Doktrin ve Yargıtay'ın da kabul ettiği gibi 713. maddedeki bu düzenleme miras,istimlak,ihale vs. gibi "tescilsiz iktisap" hallerinden biridir.

Buna göre; 713.maddenin 1.fıkrasındaki şartları yani zilyetliğini aralıksız ve nizasız olarak malik sıfatı ile 20 yıl sürdürme şartlarını yerine getiren zilyet, 20 yılın hitamında mülkiyeti kazanmıştır. 20 yılın dolması ile "ölü" kişi adına olan tapu kaydı hukuki değerini yitirmiştir. Zilyet tarafından açılan tescil davası sonucunda verilecek mahkeme kararı, 5.fıkra hükmü gereğince kurucu değil, açıklayıcı,tespit edici nitelikte olup, kurulan hüküm geçmişe etkili sonuç doğurur. Gerek doktrin gerekse Yargıtay İçtihatları da bu yöndedir. Anayasa'daki Anayasa Mahkemesinin İptal kararlarının Yargı organlarını da bağlayacağı şekilindeki hükmün, iptal kararlarının "ÖZEL HUKUKA VE MADDİ HUKUKA İLİŞKİN KAZANILMIŞ HAKLARI" etkilemeyeceği yolundaki ilkeyi ortadan kaldırmadığı da istikarar kazanmış Yargıtay kararlarında özellikle vurgulanmıştır.

Anayasa Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı sadece 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmasına çok az kalan zilyetler yönünden (yani 06.04.2011 tarihine kadar 20 yıl süresi dolmayanlar) bir hüküm ifade etmektedir. Bunlar dışında 20 yıllık zilyetlik süresi yürütmeyi durdurma kararından önce dolmuş olan zilyetlerin mülkiyeti kazandıkları yasa hükmü ile sabit olduğundan ve o tarihte de "ölmüş" sözcüğü kanunda varlığını sürdürdüğünden mahkemelerin bu kazanılmış mülkiyet hakkını yok saymaları düşünülemez. Hatta ben Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulunan mahkemenin bile eğer davacı birinci fıkradaki şartları davadan önce sağlamışsa davayı rededemeyeceğini düşünüyorum. Bence Anayasa Mahkemesinin bu kararı sadece ileriye dönük bir karar niteliğinde olup, bundan sonra tapu sicilinde ölmüş kişilerin taşınmazları yönünden bu davalar açılamayacaktır.

Bu konuda görevli Yargıtay 8.HUkuk Dairesi henüz elindeki mevcut dosyalar yönünden bir karar vermemiştir. En azından ben görmedim. Ancak 8.Hukuk Dairesinin bu konuda 2002 yılından beri verdiği kararları göz önüne aldığımda, benim görüşüm yolunda bir değerlendirme yapacağını düşünüyorum.
Old 21-08-2011, 22:55   #8
av.heimatlos

 
Varsayılan

öncelikle mesajınız ve yorumunuz için tşk ederim. umarım mahkemeler sizin düşündüğünüz gibi düşünmüyordur yoksa davayı kaybettik demektir. ayrıca görevli daire 1. daire diye biliyorum temyiz dilekçemide direk 1 yazıp gönderdim yanılıyor muyum acaba?
Old 21-08-2011, 23:31   #9
M. Emre Bulut

 
Varsayılan

Anayasa Mahkemesi kararı Resmi Gazetede ilan edilmeden fakat yürütmeyi durdurma kararı verilmiş iken, Yargıtay ilgili hukuk dairesi kalemi ile görüştüğümde Yargıtay' ın TMK m. 713/2 ile ilgili davaları, sırası geldiği halde beklettiğini ve Resmi Gazetede yayınlanmasının akabinde karar verileceğini beyan ettiler. Bu noktadan hareketle bende ilgili dosyaların bozulacağı kanaati hasıl olmuştur. Ancak, meslektaşımın da dediği gibi ümit ediyorum Yüksek Mahkeme sizin gibi düşünmez

İyi çalışmalar diliyorum
Old 08-10-2011, 16:25   #10
avukatneşe

 
Varsayılan 713/2

Sayın meslekdaşım Emre Bey'in davasında gerekçeli kararın yayımlanmasından sonra herhangi bir gelişme olup olmadığını merak etmekteyim.
Old 08-10-2011, 19:49   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Ahmet Hamdi Özkaya'nın değerli ve isabetli görüşlerine katılıyorum.

Yargıtay'ın elindeki dosyaları bekletmesi başka bir nedene bağlı olmalı.

Kural varsa duraksama olmaz.

Saygılarımla
Old 08-10-2011, 20:06   #12
avukatneşe

 
Varsayılan M.K.m.713/2

Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında;"mülkiyet hakkının mutlaklığı ve tapu sicilinin aleniyeti karşısında,itiraz konusu sözcük uyarınca,zilyedin mirasçılara ait olan mülkiyet hakkını tanımayarak,tek yanlı olarak ortadan kaldırmasına olanak tanınması,mülkiyet hakkını ortadan kaldırdığı gibi,kazanılmış hak ve hukuki güvenlik ilkelerini de ihlal etmektedir"denilerek;korunması gereken kazanılmış hakkın,mirasçıların mülkiyet hakkı olduğu açıkça vurgulanmıştır.Dolayısı ile uygulanması ile kamu düzenini ihlal eden bir hükümle ilgili olarak verilen iptal kararının,eldeki davalara uygulanmayacağını ileri sürmek Anayasa'nın 153.maddesinde düzenlenen ve ancak kesinleşmiş yargı kararları için sözkonusu olabilecek geriye yürümezlik ilkesini mevcut Yargıtay İBK ve daire kararlarına,Danıştay kararlarına aykırı yorumlamak olur kanaatindeyim.8.HD'nin de dosyaları bu yüzden bekletmesinin isabetli olduğunu düşünüyorum.Hükmün iptal ediliş amacı gayet nettir,eldeki davalara uygulanmayacak bir iptal kararı düşünülemez,zaten iptal edilen bir hükme dayanarak yeni dava da açılamayacağına göre iptal kararı 713/2 uyarınca açılmış ve derdest tüm davalarda uygulanacaktır ve yasal dayanağı ortadan kalkmış bulunan bu tür davalar da reddedilecektir kanaatindeyim.
Old 08-10-2011, 20:47   #13
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatneşe
eldeki davalara uygulanmayacak bir iptal kararı düşünülemez....iptal kararı 713/2 uyarınca açılmış ve derdest tüm davalarda uygulanacaktır ve yasal dayanağı ortadan kalkmış bulunan bu tür davalar da reddedilecektir kanaatindeyim.
Bu konu daha önce Yargıtay kararlarında tartışılmış ve sizin savunduğunuz görüş kararlarda azınlık oyu olarak yer almıştır.

Tıklayınız ve bakınız 2 nolu mesaj:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=21564

Düğümün çözümü TMK 713/5.maddesidir: Mülkiyet 20 yılın dolmasıyla kazanılmaktadır. Bu durumda Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce 20 yıl dolduysa mülkiyet hakkı kazanılmış demektir.

Kazanılan mülkiyetin kanun değişikliği ile malikin elinden alınması mümkün değildir.

Saygılarımla
Old 09-10-2011, 14:27   #14
avukatneşe

 
Varsayılan M.K.m.713/2

Anayasamızın 153.maddesinde,kanun,kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar.Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar denmektedir.Buna göre,Anayasa Mahkemesince bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün veya bunların belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde,eldeki davaların,Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi,ANAYASANIN ÜSTÜNLÜĞÜ PRENSİBİNE VE HUKUK DEVLETİ İLKESİNE AYKIRI DÜŞECEĞİ İÇİN UYGUN GÖRÜLEMEZ(DANIŞTAY DER;SAYI 78-79-5.DAİRE,1989/1919-779).
Anayasa'nın 138/1.maddesinde de hakimlerin,Anayasaya,kanuna ve hukuka uygun olarak hüküm verecekleri düzenlenmiştir.Anayasa Mahkemesi'nin 12.12.1989 gün ve 1989/111989/48 sayılı kararında da vurgulandığı üzere,Anayasanın bağlayıcılığı,Anayasa Mahkemesi kararlarına tüm devlet organlarının uyma zorunluluğu ve Anayasanın üstünlüğü ilkesi,Anayasaya aykırı bir kuralın,aykırılığın saptanmasından sonra uygulanma alanı bulmasını kesinlikle önler.İptal kararının geriye yürümezliği kuralı belirtilen anlam çerçevesinde ve kesinleşmiş kararlar bakımından geçerlidir.
Yasa metni bir bütündür ve yasa metinlerinin yorumunda;"iptalden önce"-"iptalden sonra"ayırımı yapılarak yasalar yorumlanamaz.İptal kararı Resmi Gazete'de yayınlanmış ve M.K.m.713/2 deki "ölmüş"ve bundan sonra gelen "ya da"sözcüğü metinden çıkarılmıştır.713/5,713/1'deki zilyetliğin sonuçlarını düzenlemektedir.Anayasa Mahkemesi kararı ile,ölmüş sözcüğü iptal edilerek metinden çıkarılmış olmakla,m.713/2 uyarınca tapulu bir malın mülkiyetinin zilyetlikle kazanımı koşulları değişmiştir ve ölmüş bir kişinin tapulu malının zilyetlikle kazanılamayacağı hüküm altına alınmıştır,kaç sene sürmüş olursa olsun Anayasa'nın yukarıda belirtilen hükümlerine göre artık hüküm ifade etmeyen bir zilyetliğe,713/1'deki zilyetliğin hukuki sonuçlarını bağlamak da hukuken mümkün değildir.8.HD'nin eldeki davalarında,gerekçeli kararın yayımlanmasını beklemesinin ve karar vermemesinin sebebi de kanaatimce budur,dolayısıyla Sayın Hakimlerimizin ve Yüksek Yargıtay Hukuk Dairelerinin,Anayasa'ya aykırılığı açıkça saptanmış bir kuralı uygulayacakları kanaatinde de değilim.Unutmayalım hukuk dinamiktir ve gelişir.
Saygılarımla.
Old 09-10-2011, 17:04   #15
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
avukatneşe
Alıntı:
Anayasa Mahkemesi kararı ile,ölmüş sözcüğü iptal edilerek metinden çıkarılmış olmakla,m.713/2 uyarınca tapulu bir malın mülkiyetinin zilyetlikle kazanımı koşulları değişmiştir ve ölmüş bir kişinin tapulu malının zilyetlikle kazanılamayacağı hüküm altına alınmıştır,kaç sene sürmüş olursa olsun Anayasa'nın yukarıda belirtilen hükümlerine göre artık hüküm ifade etmeyen bir zilyetliğe,713/1'deki zilyetliğin hukuki sonuçlarını bağlamak da hukuken mümkün değildir


1.Herkes Anayasanın 35. maddesinde belirtilen mülkiyet ve miras hakkına sahiptir.

2.Hukuk devletinin genel ilkelerinden biri de mülkiyet hakkının zaman ötesi niteliğidir.

3.Anayasanın 35. maddesi mülkiyet hakkının sınırlanabileceğini belirtmekte, ancak tamamen ortadan kaldırılmasına olanak sağlayan bir düzenleme getirmemektedir

AYM.
Esas Sayısı: 2009/58,Karar Sayısı: 2011/52,Karar Günü: 17.3.2011
4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 713. Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Karar
Resmi Gazete Tarihi: 23 Temmuz 2011,Resmi Gazete Sayısı: 28003

Medenî Kanun tarafından bir taşınmaz malikinin mirasçılarına tanınmış olan hakların, hak sahiplerince yirmi yıl boyunca kullanılmaması,o kimselerin taşınmazla aralarındaki ilişkiyi fiilen kestiğini göstermiş olsa bile, o taşınmazla aralarındaki hukuksal ilişkinin sona erdiği anlamına gelmez. Mirasçıların devam eden mülkiyet hakkı, taşınmazı fiilen kullanma hakkını içerdiği gibi kullanmama hakkını da içerir. Mülkiyet hakkının mutlaklığı ve tapu sicilinin aleniyeti karşısında, itiraz konusu sözcük uyarınca,zilyedin mirasçılara ait olan mülkiyet hakkını tanımayarak, tek yanlı olarak ortadan kaldırmasına olanak tanınması, mülkiyet hakkını ortadan kaldırdığı gibi, kazanılmış hak ve hukuki güvenlik ilkelerini de ihlal etmektedir..."

Yürürlüğün Durdurulması
22.11.2001 günlü, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 713. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “...ölmüş...” sözcüğü, 17.3.2011 günlü, E. 2009/58, K. 2011/52 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu sözcüğün, uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA, 17.3.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
Old 09-10-2011, 23:01   #16
M. Emre Bulut

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatneşe
Sayın meslekdaşım Emre Bey'in davasında gerekçeli kararın yayımlanmasından sonra herhangi bir gelişme olup olmadığını merak etmekteyim.

Sevgili meslektaşım, sorgulama yaptığımızda henüz ön incelemede olduğu belirtiliyor. Yaklaşık 1,5 sene oldu temyizde. Ancak 6-7 ay önce ilgili Hukuk Dairesi kaleminden dosyamı sorguladığımda, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının beklendiğini belirtmişlerdi.

Herhangi bir gelişme olursa hemen bildireceğim.

İyi çalışmalar diliyorum
Old 12-10-2011, 12:21   #17
av.heimatlos

 
Varsayılan

Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararından sonra Yargıtaydaki dosyalar hakkında bir gelişme oldu mu acaba?
Old 12-10-2011, 13:00   #18
av_mkaraman

 
Varsayılan MK 713/2 ve Anayasa Mah.İptal Kararı

MK 713/2'deki "ölmüş" sözcüğünün iptali akabinde henüz Yargıtay'ın aldığı bir karar yok. Ancak 18.10.2011 tarihinde, 8. Hukuk Dairesinde -davacı olduğum ve lehimze karar verilen" bir dosyada duruşmam var. İlk karar o gün veya bir kaç gün sonra verilecek gibi.
Old 13-10-2011, 10:52   #20
av_mkaraman

 
Varsayılan

Sonucu tabiki paylaşırım, ancak duruşmanın olduğu gün kararı açıklamayacakları için sonuca ulaşmamız yaklaşık bir ayı bulur.
Old 18-10-2011, 10:39   #21
av_mkaraman

 
Varsayılan 713/2

MK 713/2'deki ölmüş sözcüğünün Anayasa Mahkemesince iptali akabinde bu gün ilk kez Yargıtay 8. hukuk dairesinde duruşmaya girdim. Benim dosyam dışında da bu sebebe bağlı dosya yoktu. Anlaşılan kabak bizde patlayacak. Hayırlısı diyelim. Karar açıklandığında paylaşacağım.
Old 18-10-2011, 19:49   #22
M. Emre Bulut

 
Varsayılan

Üstadım bahsettiğiniz gibi tereddütlü bir bekleyişe geçtik. Bakalım dananın nasıl kuyruğu kopacak Değerli paylaşımlarınızı bekliyoruz.

İyi çalışmalar
Old 16-11-2011, 13:24   #23
av_mkaraman

 
Varsayılan

Yargıtay 8. Hukuk dairesinde 18.10.2011 tarihinde yapılan duruşma akabinde dosya incelemeye alınmış en geç 18.11.2011 tarihinde konuya ilişkin bir karar verilebileceğini ummaktaydım. Ancak aldığım ve kesin olmamakla birlikte muhtemel gördüğüm bilgiye göre bu konuda Aralık ayına kadar bir karar verilmeyeceği, Aralık ayında toplanılarak bu konudaki tüm dosyalar hakkında birlikte karar verileceği yönündedir. Ekstra bir gelişme olursa yine paylaşırım. Herkese iyi çalışmalar.
Old 16-11-2011, 14:36   #24
av.ilyasmeral

 
Varsayılan

713/2 ile alakalı olarak bir dava ikame etmeyi düşüyorum. tapuda malik olarak EMİRZADE adlı biri görünmekte soyadı ve baba adı yok. hatta EMİRZADE adı dışında başka hiçbir kimlik bilgisi mevcut değil. şahsın ölüp ölmediğini mirasçısının olup olmadığını bilmiyoruz. nüfustan tetkik yaptırdığımızda onlarca emirzade adında şahıs çıkıyor.

açacak olduğumuz davada husumeti hazineye mi yoksa Emirzade adlı şahsa mı yöneltmeliyiz?
Old 16-11-2011, 16:04   #25
av_mkaraman

 
Varsayılan

Gerek kayıt malikinin kim olduğunun anlaşılamaması ve gerekse de kayıt malikinin ölmüş olması hallerinde mirasçının olmaması ihtimaline binaen-mirasçı yoksa yasal mirasçı hazine olacağından- her halukarda hazineyi taraf olarak göstermeniz gerekir.

Bu durumda, taşınmazın bulunduğu yer kamu tüzel kişiliği yanında hazineyi de taraf göstererek bir dava açmanızı, yargılama sırasında özellikle 713'e göre yapılacak ilanlar akabinde birileri ortaya çıkarak Emirzade'nin mirasçısı olduğunu söylemesi halinde onları da davaya dahil etmenizi öneririm.

713/2'deki "kayıt malikinin bilinmemesi" hukuki sebebine dayanmanız yeterli. İlerde mirasçı çıkması halinde ve kayıt malikinin kim olduğunun anlaşılması halinde bu durumda hukuki sebebinizi "kayıt maliki 20 yıl evvel ölmüş" olarak pekala değiştirebilirsiniz. Hatta değiştirmenize bile gerek yok. "Emirzade" kaydı, bilinmeyen bir kayıttır zaten. Kolay gelsin.
Old 16-11-2011, 16:06   #26
av_mkaraman

 
Varsayılan

Anayasa Mahemesinin 713/2'deki ölmüş sözcüğünü iptal etmesine rağmen bu sebep uyarınca dava açılabileceğini düşünüyorum. Tek şart 713/1'deki koşulların, Anayasa Mahkemesi kararından evvel gerçekleşmesidir.
Old 16-11-2011, 19:52   #27
av.ilyasmeral

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_mkaraman
Bu durumda, taşınmazın bulunduğu yer kamu tüzel kişiliği yanında hazineyi de taraf göstererek bir dava açmanızı,

taşınmazın bulunduğu yer kamu tüzel kişiliği diye kastettiğiniz neresidir? valilik mi yoksa belediye mi?
Old 17-11-2011, 14:15   #28
av_mkaraman

 
Varsayılan

Köy sınırları dahilinde ise Köy tüzel kişiliğine, mahalle sınırları içerisinde kalıyorsa, mahalle muhtarlıklarının tüzel kişiliği olmadığından ilgili Belediye Başkanlığına karşı dava açılır.
Old 18-11-2011, 21:15   #29
avukatneşe

 
Varsayılan

İptal edilmiş bir hükme dayanılarak dava açılmasının mümkün olamayacağını düşünüyorum.Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götüren hakim bey ile şifahen kısa bir görüşme yapma imkanını buldum.Hakim bey,derdest davalarda-zilyetlik süresi ne zaman dolmuş olursa olsun-Anayasa Mahkemesi kararı ile ortadan kalkmış bir hükme dayanarak karar verilemeyeceği kanaatinde olduğunu belirtmiştir.Anayasaya aykırılığı saptanmış bir hükmün hukuka aykırılığı da saptanmıştır,bence bu aşamadan sonra tartışılmasına bile gerek yoktur.
Old 19-11-2011, 13:32   #30
av_mkaraman

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Hakim bey'in de tabiki hukuki bir görüştür. Hatta azımsanmayacak sayıda hukukçu tarafından desteklenen, savunulan bir görüştür. Ancak sahada bizler için önemli olan içtihatlardır. Daha önce size Hukuk Genel Kurulunun bu konudaki 2005 tarihli bir kararından söz etmiştim. HGK hiç de hakim bey gibi düşünmemiş, bu doğrultuda Yargıtay Dairelerinin de düşünmeyeceği söylenebilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anayasa Mahkemesi Soybağının Reddi Davasında 5 Yıllık Hak Düşürücü Süreyi İptal Etti‏ Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 5 27-03-2013 11:44
Anayasa Mahkemesi Soybağının Reddi Davasında 5 Yıllık Hak Düşürücü Süreyi İptal Etti‏ Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Haberleri 1 04-07-2009 23:03
Anayasa Mahkemesi Ek Taşıt Vergisini İptal Etti Ve Yürürlüğü Durdurdu Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 9 08-10-2003 19:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07606411 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.