Kovuşturmanın memurluğa etkisi

Kamu görevlisi olan müvekkil bir suçtan tutuklanıyor. Bu nedenle görevden uzaklaştırma kararı veriliyor.
Müvekkil yargılandığı davada 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılıyor ve çalıştığı kuruma bildiriliyor.
Bu kararı temyiz ediyoruz ancak kurumun müvekkilim hakkında devlet memurluğundan çıkarma cezası vermesi söz konusu.
Karar kesinleşmeden bu şekilde bir yaptırım uygulanabilir mi?
Saygılar...

Alıntı: Kamu görevlisi olan müvekkil bir suçtan tutuklanıyor. Bu nedenle görevden uzaklaştırma kararı veriliyor. Müvekkil yargılandığı davada 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılıyor ve çalıştığı kuruma bildiriliyor. Bu kararı temyiz ediyoruz ancak kurumun müvekkilim hakkında devlet memurluğundan çıkarma cezası vermesi söz konusu. Karar kesinleşmeden bu şekilde bir yaptırım uygulanabilir mi? Saygılar...

Sayın gunay30;

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48/A-5 düzenlemesine göre; "(Değişik alt bent: 10/01/1991 - 3697/1 md.;Değişik altbent: 23/01/2008-5728 S.K./317.mad) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak."

Buna göre, "mahkum olmamak" tabirinden cezanın kesinleşmiş olması sonucuna rahatlıkla varılabileceğinden kesinleşmemiş bir ceza nedeniyle müvekkilinizin memuriyetinin sonlandırılamayacağı kanaatindeyim.

Saygılarımla..

Alıntı: Yazan Av. Engin EKİCİ Sayın gunay30; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48/A-5 düzenlemesine göre; "(Değişik alt bent: 10/01/1991 - 3697/1 md.;Değişik altbent: 23/01/2008-5728 S.K./317.mad) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak." Buna göre, "mahkum olmamak" tabirinden cezanın kesinleşmiş olması sonucuna rahatlıkla varılabileceğinden kesinleşmemiş bir ceza nedeniyle müvekkilinizin memuriyetinin sonlandırılamayacağı kanaatindeyim. Saygılarımla..

bu şekilde bir işlem uygulanmamasını sağlamanın en iyi yolu temyizinizi yürütmenin durdurulması talebi ile birlikte yapmaktır. yani yerel mahkeme kararının ve de idari işlemin uygulanmaması için danıştay'dan yürütmenin durdurulması kararı alırsanız en azından esastan karar gelene kadar müvekkiliniz memuriyetine devam eder.
ancak onun haricinde müvekkilinizin memuriyetine son verilmesi eğer usul şartlarına da uyulmuşsa doğru gibi görünüyor.kolay gelsin...

Alıntı: bu şekilde bir işlem uygulanmamasını sağlamanın en iyi yolu temyizinizi yürütmenin durdurulması talebi ile birlikte yapmaktır. yani yerel mahkeme kararının ve de idari işlemin uygulanmaması için danıştay'dan yürütmenin durdurulması kararı alırsanız en azından esastan karar gelene kadar müvekkiliniz memuriyetine devam eder. ancak onun haricinde müvekkilinizin memuriyetine son verilmesi eğer usul şartlarına da uyulmuşsa doğru gibi görünüyor.kolay gelsin...

Sayın Av. SEZGİ SARISALTIK;

Sanıyorum yanlış bir anlama var. Zira bahsi geçen temyiz işlemi idare mahkemesinin bir kararına istinaden değil, yerel ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı uyarınca yapılmış. Memuriyetten çıkarma işleminin iptaline ilişkin açılacak bir idari dava sürecinde belirttiğiniz gibi hareket edilebilir.

Saygılarımla..

Alıntı: Yazan Av. Engin EKİCİ Sayın Av. SEZGİ SARISALTIK; Sanıyorum yanlış bir anlama var. Zira bahsi geçen temyiz işlemi idare mahkemesinin bir kararına istinaden değil, yerel ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı uyarınca yapılmış. Memuriyetten çıkarma işleminin iptaline ilişkin açılacak bir idari dava sürecinde belirttiğiniz gibi hareket edilebilir. Saygılarımla..

evet bir yanlış anlama olmuş henüz işlem tesis edilmemiş. ben memuriyetten çıkarma kararı var diye algılamıştım. elbette ki idari işlem yani memuriyetten çıkarma durumunda idare mahkemesinde işlemin iptali için dava açılabilir ve bu da yürütmenin durdurulması istemiyle olmalıdır. tabi bu arada ceza davasının temyizinin de olumlu sonuçlanması için dua etmek gerekecektir.