Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

EŞe Salak/manyak/gerİzekali Demek/yargitay Karari.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-11-2010, 10:37   #1
furugferruhzad

 
Varsayılan EŞe Salak/manyak/gerİzekali Demek/yargitay Karari.

Eşe "salak,manyak,gerizekalı"demenin boşanma sebebi olduğuna dair Yargıtay verdiği kararın tam metni elinde olan arkadaşlar varsa paylaşabilirlerse çok sevinirim.Saygılarımla.
Old 22-11-2010, 10:47   #2
Av.OnurERSEN

 
Varsayılan

YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu 2001/2-130 E.N , 2001/182 K.N.
İlgili Kavramlar
AİLE BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI
BOŞANMA
SÖZLÜ HAKARET
İçtihat Metni
Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;İstanbul Asliye 8.Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 27.1.2000 gün ve 1998/563 E. 2000/33 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 14.9.2000 gün ve 8704-10258 sayılı ilamiyle;(...Tanık N...'in beyanına göre taraflar 1998 yaz ayında Kayseri'ye birlikte gelmiş ve Almanya'ya birlikte dönmüşlerdir.

Davacı tanıklarının beyanında geçen olaylardan sonra açıklandığı gibi birlik devam etmiştir. Artık önceki olaylar hoşgörü ile karşılandığından boşanma hükmüne esas alınamaz.
Dava tarihinden sonraki olayların bu dava da dikkate alınamayacağına göre ; Medeni Kanunun 134/1-2 maddesi uyarınca ; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanunun 134/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere , delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dosyadaki delillerden davalı kadının davacı kocasına karşı "ibne, karaktersiz, şerefsiz" gibi sözlerle hakaret ettiği belirlenmesi karşısında birliğin devam etmesi nedeni ile az yukarıda açıklanan sözler ve buna bağlı olayların hoşgörü ile karşılanması kabul edilemeyeceğine göre usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ avalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (1.160.000) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21.2.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 22-11-2010, 10:49   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/164
Karar: 2003/1430
Karar Tarihi: 03.02.2003

BOŞANMA DAVASI - DAVALININ DAVACI KOCASINA HAKARET ETTİĞİ - EVLİLİK BİRLİĞİNİN YENİDEN KURULAMAYACAK ŞEKİLDE BOZULMASI VE BOŞANMAYA HÜKMEDİLMESİ - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ


ÖZET: Taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit ise boşanmaya karar verilmesi gereklidir.

(4721 S. K. m. 166)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalının davacı kocasına manyak, deli diyerek hakaret ettiği, kayın validesini de tehdit ettiği ve dövdüğü kesinleşen ceza dosyası ile sabit olup davacının da karısını başkası ile ilişki kurmakla suçlayıp, bağımsız ev temin etmediği, geçimsizlikle her iki tarafında eşit kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliği ile karar verildi. 03.02.2003

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 22-11-2010, 10:54   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/1772
Karar: 2007/15230
Karar Tarihi: 07.11.2007

BOŞANMA DAVASI - TEDBİR VE YOKSULLUK NAFAKASI İSTEMİ - BOŞANMAYA SEBEP OLAN OLAYLARDA KADININ KUSURUNUN DAHA AĞIR OLMAMASI - BOŞANMA YÜZÜNDEN YOKSULLUĞA DÜŞÜLECEĞİ - HÜKMÜN ONANDIĞI

ÖZET: Somut olay boşanma davasına ilişkindir. Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı karşı davalı kadının kusurunun daha ağır olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmıştır. Davacı karşı davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile isteğin reddi isabetsizdir.

(4721 S. K. m. 169, 174, 185, 186, 215, 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-karşılık davalı (kadın) tarafından tedbir ve yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden, davalı-karşılık davacı (koca) tarafından da; kendi davası, ziynetler ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Toplanan delillerden, davacı-karşılık davalı kadının da kocasına <...sen erkek misin, ne biçim erkeksin, salak, manyak, aptal> gibi sözler sarfederek, kayınbabasına da <...terbiyesiz, şerefsiz> şeklinde sözlerle hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davalı-karşılık davacı koca da dava açmakta haklıdır. Davalı-karşılık davacı kocanın boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, isteğin reddi doğru değil ise de, kadın tarafından açılan boşanma davası kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve hükmün bu bölümü temyizin şumulü dışında tutularak kesinleşmiş olduğundan, davalı-karşılık davacının boşanma isteğinin konusu kalmamıştır. Bu husus gözetilerek karşılık davadaki boşanma talebiyle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmeli, karşılık davadaki boşanma dışındaki diğer talep ve yargılama giderleri yönünden hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.

3- Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.

Türk Medeni Kanununun 174/1. ve 2. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi için, tazminat isteyen tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması zorunludur. Davacı-karşılık davalı kadın boşanmada eşit kusurlu olduğuna göre, isteğin reddi gerekirken, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir.

4- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK. md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK. md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan davacı-karşılık davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

5- Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının kusurunun daha ağır olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 175 inci maddesi gereğince davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda 2, 3, 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargitay Karari tolga doğan Meslektaşların Soruları 1 02-09-2010 14:31
Yargitay Karari balturk Meslektaşların Soruları 1 31-12-2009 14:03
yargitay karari Av.Mehmet_Ali Meslektaşların Soruları 1 27-03-2009 22:19
Yargitay Karari Av.Olgun DEMİR Meslektaşların Soruları 4 09-07-2008 20:42
Yargitay Karari Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 2 22-04-2008 08:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05700707 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.