Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İBK arıyorum.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-02-2011, 13:29   #1
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan İBK arıyorum.

Herkese kolay gelsin,

12.04.1933 tarih ve "30/6" sayılı İBK'nın tam metnini arıyorum ama bulamıyorum
Old 02-02-2011, 13:42   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu

Esas No: 1933/30 Karar NO: 1933/6 Karar Tarihi: 12.04.1933

Sebebi gösterilmeyen borç senetlerine karşı vukubulan derilerin ikrarda kizbe müncer olacağına dair verilen hükmün tasdikine 21/12/1931 tarihinde karar verilmiş iken mümasil iki hadise üzerine yapılan müzakereler neticesinde muhalif bir içtihat tebellür ve sabık içtihadın tebdiline lüzum tahassul etmiştir. Filhakika borç ikrarını mutazammın beyyine aleyhine delil ikamesi caiz olup ancak ikrarda borcun sebebi musarrah ise müddeaaleyh bu sebebin tahakkuk etmediğini, mesela zikredilen ikrar muamelesinin vaki olmadığını ispat edebilir. Eğer borcun sebebi tayin olunmamış ise müddeaaleyh evvela ikrarın bir sebebi muayyeni bulunduğunu, saniyen bu sebebin tahakkuk etmediğini ispat mecburiyetinde kalır. Borçlar Kanunu Nazariyeleri, Sahife 20 İzahatı maruzaya nazaran senedi ikrar eden müddeaaleyhe ispat hakkı verildiğine göre, hilafım iddia edip bu iddiasını ispat edemeyen müddeaaleyhin hadisei kanuniyenin göstereceği şekle göre hasmına bir yemin teklifine hakkı olacağının kabulü de zaruridir. Kaldıki Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 295 nci maddesinin birinci bendinde vazııkanun salahiyettar memurların salahiyetleri dahilinde usulüne tevfikan tanzim veya tasdik ettikleri vesikaların bile hilafını ispata cevaz vermiştir. Binaenaleyh mevzuatı hazırai kanuniyede yeri olmadığından bahsile bu kabil müdafaata iltifat olunmaması doğru olmadığından berveçhi maruz hasıl olan içtihat ihtilafının halli Ticaret Dairesi Yüksek Reisliğinin 26/09/1932 tarih ve 192 numaralı müzekkeresiyle istenmiştir.

Temyiz Mahkemesi Teşkilatının tevsiine dair olan 1221 numaralı kanunun sekizinci maddesi mucibince bu husustaki mübayin hadiseler telhisen Heyeti Umumiyeye arzedildikten sonra 12/04/1933 tarihine müsadif çarşamba günü Birinci Reis İhsan Beyefendinin riyasetinde içtima eden Heyeti Umumiyeye kırk üç zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten sonra söz alan Kazım Beyefendi müzekkere münderecatını tekrarla beraber, sebebi gösterilmiyen borç ikrarı da Borçlar Kanununa göre muteberdir. Bu suretle senede karşı dermeyan olunan defi davayı ispata salahiyeti olduğu gibi ispat edemediği takdirde hasmına bir yemin tevcihine hakkı derkardır.

Tevhidi içtihat müzakeresi yapılabilmesi için muhakkak bir dairenin iki kararı veya iki dairenin yekdiğerine mübayin kararları bulunması şart olmakla beraber bir dairenin müstakar içtihadını tebdil edecek mahiyette ekseriyetin tahassülünü gören o daire reisi keyfiyetin tevhidi içtihat tarikiyle hallini isteyebilir. Binaenaleyh tevhidi içtihada lüzum vardır.

Ziya Beyefendi: Dairemizin ikinci bir kararı mevcut olmamasına ve içtihadımız kağıt üzerinde tespit edilmemiş olmasına göre bendenizce tevhidi içtihadı mucip bir hal yoktur, dedikten sonra Ziya Beyefendinin muhalefetiyle tevhidi içtihada mahal olduğu ekseriyetle kararlaştırıldı.

Tekrar söz alan Ziya Beyefendi: Senette ciheti karzdan (aldım) diye ikrarı sepk ettikten sonra dönüp te karzan almadım, eşya verecekti, vermedi, demesi ikrarda kizb değil de nedir? İşte bu ikrarda kizbdir. Buna defidir, demeyiz. Bunun defi olduğunu kabul etmek için dünkü mevzuatta olduğu gibi bu günkü yeni mevzuatımızda da bir sarahat veya zımni bir delalet yoktur.

Birinci Reis İhsan Beyefendi: Eski ahkamımız olan Mecellede bunun defi mahiyetinde olduğuna dair sarahat vardır.

Sait Beyefendi: Senede karşı dermeyan olunan şu şekildeki defi dahi bir davadır. Yalnız vazııkanun ispatı için bazı kuyut vaz etmiştir.

Ali Himmet Beyefendi: Hadisede ikrarda kizb mevzuubahis olamaz zannederim, çünkü senette ikrarda kizb iddia edilmemiş, borç ciheti karzdan gösterildiği halde mebi semeninden olduğu iddia edilmiştir. Bu iddia senette mevcut bazı cihetin hilafı hakikat olduğu iddiasıdır.

İkrarda kizb iddialarının istima edilmesi para alınmadan senet verilmek beynennas adet olmasına mebni idi. Hadisede bu mülahaza cereyan edemez.

Binaenaleyh vakıa ikrarda kizb şeklinde değil, arzettiğim şekilde düşünülmek lazımdır. Mahaza her ne şekilde olursa olsun müddeaaleyhin iddiasını tetkike bir mani yoktur. Diğer iddialar gibi bunun da usulen tetkiki icap eder, demeleriyle müzakerenin kifayeti kabul edilerek reye vaz olundukta:

Borç ikrarını mutazammm beynine aleyhine delil ikamesi caiz olup ancak ikrarda borcun sebebi musarrah ise müddeaaleyh bu sebebin tahakkuk etmediğini ispat edebilir. Eğer borcun sebebi tayin olunmamış ise müddeaaleyh evvela ikrarın bir sebebi muayyeni bulunduğunu, saniyen bu sebebin tahakkuk etmediğini ispat hakkım haizdir. Şu hale göre senede müstenit iddiaya karşı yukarda yazık defi dermeyan edip bu def ini alelusul ispat edemeyen müddeaaleyhin hasmına bir yemin teklifine hakkı olduğu ekseriyetle takarrür etmiştir.

Saygılarımla,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İş arıyorum Av. Murat ÇETİN Adliye Duvarı 0 20-12-2010 14:23
iş arıyorum cigdem40 Adliye Duvarı 0 17-06-2009 19:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03693199 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.