Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

akıl hastalığı nedeniyle mi yoksa şiddetli geçimsizlik mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-06-2013, 15:22   #1
av.sert

 
Acil akıl hastalığı nedeniyle mi yoksa şiddetli geçimsizlik mi?

Müvekkil ve karşı taraf yaklaşık 6 aylık evliler.Karşı taraf yani müvekkilin kocası yıllardır şizofrenmiş ve tedavi görüyormuş.Evlenmeden önce duyum almışlar ancak yalanlanmış.Sonrasında uzun süredir tedavi gördüğü ancak zararsız olduğunu öğrenmiş.Ancak taraflar aile yüzünden kavga etmiş ve müvekkil karşı taraf istemiyorum seni dediği için evden ayrılmış ve ayrılmak istiyor.Müvekkil şu anda hamile.Nasıl bir yol izlemeliyim? Açtığım davayla beraber altınlarıda alabilirmiyiz?
Old 10-06-2013, 21:05   #2
manolimato_06

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sert
ayrılmak istiyor.


Ayrılmak? Boşanmak? Gerçi altınları istediğinize göre boşanmak istiyordur herhalde...

Alıntı:
Yazan av.sert
müvekkilin kocası yıllardır şizofrenmiş ve tedavi görüyormuş.


V. Akıl hastalığı
MADDE 165.- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

Alıntı:
Yazan av.sert
müvekkil karşı taraf istemiyorum seni dediği için evden ayrılmış

II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
MADDE 162.- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Alıntı:
Yazan av.sert
Müvekkil şu anda hamile

Vatana, millete hayırlı bir evlat olsun

Alıntı:
Yazan av.sert
Açtığım davayla beraber altınlarıda alabilirmiyiz?

Altınların iadesi veya bedelinin tahsili boşanmanın eki niteliğinde değildir aynı davada istenebilirse de bunların değeri üzerinden harç yatırmanız gerekecektir. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, altınların karşı tarafta olduğunu ispat yükü size düşecektir. Tanıkla ispat edilebilir kanaatindeyim.

İyi çalışmalar
Old 11-06-2013, 18:12   #3
Av.Serap Kurtuldu

 
Varsayılan

Altınların kadında olduğu karine teşkil ettiği için aksini isbat iddia eden tarafın yükümlülüğündedir ve bu hususun tanıkla isbatı mümkün değildir.
Old 11-06-2013, 22:35   #4
manolimato_06

 
Varsayılan

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1993/2-497 K. 1993/713
Ayrıca da tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde gösterdikleri yeminle dinlenilen ve birlikte değerlendirilen tanık beyanlarından, eşler arasındaki anlaşmada kocaya bırakılan arabanın alımında, kadına ait ziynet eşyalarının paraya çevrilerek kullanıldığı anlaşıldığı gibi, koca tarafından kendisine ödünç verilen bu ziynet eşyalarının aynen veya bedellerinin iade edildiği de kanıtlanabilmiş değildir.

YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2011/7333 K. 2011/12022
Davalı tanıkları ise altınlara dair görgüye dayalı bir beyanda bulunmamakla beraber davalının diğer eşyalarını alarak gittiğini beyan etmişlerdir. Buna göre davacı kadın altınların iade edilmek üzere alındığını, dinlettiği tanıkların beyanıyla ispat edememiştir.
Old 12-06-2013, 08:52   #5
Av.Serap Kurtuldu

 
Varsayılan

Sayın Manolimato,
Gönderdiğiniz Yargıtay kararlarını dikkatle incelerseniz altınların erkekte kaldığını ispata yarar değil, altınların evin ihtiyaçları için kullanıldığını ispat hükmündedir.
Böyle olması halinde dahi, altınların kadının elinden zorla alındığını ispat yükü yine kadındadır.
Old 12-06-2013, 10:32   #6
av.sert

 
Varsayılan

cevaplarınız için teşekkür ederim ama altınları alabilirmiyiz derken sadece boşanma ile beraber isteyebilirmiyim diye sormuştum.ama esas sorum davanın konusu şiddetli geçimsizlik mi akıl hastalığımı ?koca uzun süredir şizofren olmasına rağmen genel durumunun iyi olduğunu söylemiş doktor.bu konuda yardımcı olursanız?
Old 12-06-2013, 10:59   #7
Av.Serap Kurtuldu

 
Varsayılan

Sayın Sert,
Boşanma davalarında hepimizin bildiği üzere şiddetli geçimsizlik tercih edilen genel bir boşanma sebebidir. Zira, akıl hastalığı ya da aldatma vs. gibi tek bir sebebe dayandığınızda aksi yöndeki somut deliller karşı tarafı sizden güçlü bir duruma getirir.
Dolayısıyla şiddetli geçimsizlik nedeniyle dava açıp, bazı psikolojik etkenlerin de bu sonuca etkili olduğuna dair ifadelerle tamamlamanızın uygun olacağını düşünüyorum.
Eşya ve altın gibi maddi tazminat talepleri sayın meslektaşımızın belirttiği gibi boşanma davası ile birlikte talep edilebilir. Duruma göre dosya tefrik edilebileceği gibi boşanma davası ile birlikte de karar verilebilir.
Ancak, altınlar konusunu iyice araştırmanızı öneririm. Zira, aşağıdaki Yargıtay kararından anlaşılacağı üzere ispatı sanıldığı kadar kolay değildir.

T.C.


YARGITAY


HUKUK GENEL KURULU


E. 2000/2-1102


K. 2000/1137


T. 20.9.2000


• ALTIN VE ZİYNET EŞYASI ( Kocada Kaldığı İddiasını İspat Yükü )


• BAĞIŞTAN RÜCU ( Ziynetin Kocada Kaldığı İddiasını İspat Yükü )


• İSPAT YÜKÜ ( Ziynet Eşyalarının Kocada Kaldığı İddiası )


• AYNEN İADE ( Bağıştan Rücu Nedeniyle Koca Tarafından Verilen Ziynet Eşyasının İadesi )


743/m.6


818/m.61


ÖZET : Bağıştan rücu nedeniyle davacı koca tarafından aynen iadesi istenen altın ve ziynet eşyalarının hayatın olağan koşullarına göre kadının üzerinde olması ya da evde saklanmış bulunması gerektiğinden koca üzerinde kaldığının ispat yükü davalı kadına düşer.

DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.3.1998 gün ve 1996/954 E., 1998/545 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 21.6.1999 gün ve 1999/5985-7092 sayılı ilamı ile; ... 1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre kadının tüm, kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2 - Dinlenen tanık beyanlarıyla kadının Almanya`dan dönerken üzerinde ziynet eşyaları bulunduğu belirlenmiştir. Kadının davasının reddi gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir.

Kabule göre de; hüküm fıkrasının 2. bendinde gösterilen eşyaların 6. bentte yeniden gösterilmesi de doğru bulunmamıştır... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı ve karşı davalı vekili

Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, tarafların evli iken davalı kadına verilen altın ve ziynet eşyalarının bağıştan rücu nedeniyle davalıdan alınması; karşılık dava davalı- karşı davacı kadına ait altın ve ziynet eşyalarının davacı koca tarafından hile ile davalı kadının elinden alındığı iddiasıyla aynen iadesi istemine ilişkindir.

Yerel mahkeme kocanın kadına hibe ettiği ziynet eşyalarının davalı kadından alınarak davacı kocaya verilmesine; davalı-karşı davacı kadının şahsi ziynetlerinin kocada kaldığının kabulü ile davacı-karşı davalı kocadan alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar vermiştir.

Tarafların temyizi üzerine kadının tüm temyiz itirazları reddedilerek karar davacı koca yararına "kadının davasının reddi gerektiğine işaretle bozulmuş; yerel mahkeme kadına ait ziynet eşyalarının Almanya`dan dönerken üzerinde olduğu konusunda tanık bulunmadığı; ziynet eşyalarının kocada kaldığı; kaldı ki, davalı kadının delil listesinde "diğer kanuni deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayandığı, yemin yöneltme hakkı hatırlatılmadan davanın reddi gerektiğine ilişkin bozmanın yerinde olmadığı gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.

Kanunda aksi görülmedikçe kural olarak herkes iddiasını isbatla yükümlüdür ( MK 6. m ). Hemen belirtmek gerekir ki, gerek öğretide gerekse yargısal içtihatlarda "isbat yükünün hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşeceği" kabul edilmiştir.

Somut olayda davalı-karşı davacı kadın altın ve ziynetlerinin kocasının Almanya`ya giderken "sen gümrükten geçiremezsin diye" elinden alındığını ve bunların kocasında kaldığını ileri sürmüş, davacı-karşı davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre, olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle, bunların davacı kocanın zilyetlik veya korunmasına terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan altın ve ziynetlerin rahatlıkla saklanabilen taşınabilen götürülebilen nev`indendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları yanında götürmesi, gizlemesi tabiidir. Her ne kadar davalı-karşı davacı tanıkları kadına ait altın ve ziynetleri kocanın gümrükten geçirerek Almanya`ya götürdüğünü bildirmişlerse de taraflar Almanya`da bir araya gelmişlerdir. Kadının evi terk ederken bunların zorla elinden alındığı ve götürmesine engel olunduğu gerçekleşmedikçe yukarıda açıklanan gerekçeler karşısında altın ve ziynetlerin evde kaldığını isbat yükü kadına düşer. Nitekim boşanma dosyasında davalı kadının cevap dilekçesinde altın seti satarak Türkiye`ye döndüğü yolunda bir kabulü de bulunmaktadır.

Olayda kadın altın ve ziynetlerin götürülmesine engel olunduğu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatını elde edemediğini ispat edememiştir.

Hal böyle olunca, davalı-karşı davacı kadına ait altın ve ziynetlerin evde ve kocada kaldığı sonucuna kavuşmak mümkün değildir. Davalı-karşı davacı kadının delilleri altın ve ziynetlerin Almanya`da kocada kaldığı veya elinden zorla alındığını isbata yeterli olmadığına göre yapılacak iş davalı-karşı davacı kadının kocasına ant yöneltme hakkı bulunduğu hatırlatılıp sonucu uyarınca uyuşmazlığı çözmekten ibarettir. Buna rağmen yukarıdaki yazılı ilkelerde hataya düşülerek davalı-karşılık davacı kadının davasının kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.9.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Old 12-06-2013, 11:29   #8
sovalye

 
Varsayılan

[quote=av.sert]cevaplarınız için teşekkür ederim ama altınları alabilirmiyiz derken sadece boşanma ile beraber isteyebilirmiyim diye sormuştum.ama esas sorum davanın konusu şiddetli geçimsizlik mi akıl hastalığımı ?koca uzun süredir şizofren olmasına rağmen genel durumunun iyi olduğunu söylemiş doktor.bu konuda yardımcı olursanız?
Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası, diğer eş için yaşamın çekilmez hale gelmesi yeterli olmamakla birlikte, bu durumun doktor raporuyla da sabit olması gerekir ki anlattığınız kadarıyla doktorun fikri bu düşünce de değil.Kanaatimce, genel boşanma sebebi ile davayı açmanız, delilleriniz arasında sadece davalı eşin hastalığını ileri sürmeniz yeterli olmıyacaktır, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini tanıklar vs. ile de ileri sürmeniz de fayda vardır.Ziynet eşyaları hakkında ise boşanma davası ile talebi mümkündür.maddi tazminat bu durumda kadının doğal hakkıdır.aksinin ispatı karşı tarafa aittir.Tek husus ziynet olan eşyalar için yatırılması gereken harçtır...
Old 06-07-2013, 13:17   #9
av.sert

 
Acil

öğrendiğim kadarıyla bazı Yargıtay kararlarında kişi akıl hastası ise 166/1 'e dayanılarak açılan davanın reddi gerekiyor.karşı taraf 14 yıldır şizofren ve 6 aylık yada 1 yıllık raporlarla ilaç alıyor.koduyla beraber araştırdığımda en yaygın şizofren türü olduğu ve geçmeyeceği söyleniyor.(zaten 14 yıllık hasta olmasıda malum)ancak akıl hastalığı sebebiyle açılan davada da hareketler iradi olmadığından tazminat talebi kabul edilmiyor.Ayrıca müvekkilin bebeğide öldü.Üç şık var kafamda
1-EVLİLİĞİN İPTALİ (daha önce hiç açmadım bilemiyorum)
2-AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMA(ama müvekkil nafaka ve tazminat istiyor)
3-ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK SEBEBİYLE BOŞANMA (akıl hastası olduğu için davanın reddine dair Yargıtay kararları var)
Old 06-07-2013, 19:35   #10
manolimato_06

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Serap Kurtuldu
Sayın Manolimato,
Gönderdiğiniz Yargıtay kararlarını dikkatle incelerseniz altınların erkekte kaldığını ispata yarar değil, altınların evin ihtiyaçları için kullanıldığını ispat hükmündedir.
Böyle olması halinde dahi, altınların kadının elinden zorla alındığını ispat yükü yine kadındadır.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1986/2-701 K. 1987/526
ÖZET : Aksine ciddi ve inandırıcı deliller olmadıkça asıl olan tanıkların doğruyu söylemiş olmalarıdır. Davacı tanıkları davacı kadına ait bulunan dava konusu altın, ziynet ve ev eşyalarının davalı kocada kaldığını, davalının bunları yeniden evleneceği kadına vermek için sakladığını beyan ettiklerine göre istek doğrultusunda davalıdan alınmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddi isabetsiz olmuştur...
O halde tanık sözleri üzerinde durulup değerlendirilerek kocada kalan eşyalar tesbit edilip sonucu uyarınca karar verilmelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı mı yoksa pek fena muamele ve onur kırıcı davranış sebepli bir dava açmalıyım av.jerdal Meslektaşların Soruları 3 13-09-2012 11:25
şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasında derdestlik lawyer schen Meslektaşların Soruları 3 29-12-2011 00:31
şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası avpınar Meslektaşların Soruları 21 30-07-2010 11:38
terk ihtarı-şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma av.sultannn Meslektaşların Soruları 1 22-03-2010 11:24
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 3 19-06-2009 10:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06794691 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.