Kamu Avukatı Vekalet Ücreti Sorunu

sayım meslektaşlarım;

Kamu kurumunda avukat olarak çalışıyorum. vekalet ücretlerinin ödenmesi hususunda tahsil edilen bedeller kurum havuzunda toplandıktan sonra mevzuaatt belirtilen üst sınırı geçmemek kaydı ile kurum avukatlarına yıl içinde dağıtılmaktadır. Kurumda yeni başlayan bir avukat olarak havuzu doldurmak amacı ile kesinleşmeyen kararların da vekalet ücretlerinin ödenmesi için ilgili şahıslara ödeme mektupları gönderiyoruz. Ancak edindiğimiz bilgiye göre daha sonra temyiz aşamasında bu vekalet ücreti tahsil edilen kararlar bozulduğunda kurum vekalet ücretlerini geri ödüyor. Asıl sorun (bize iletildiği kadarı ile) bu tahsil edilip de geri ödenen vekalet ücretleri daha sonra kurumun avukata rücu etmesi ile avukattan geri istenebilir mi? İstenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu düşünüyorum zira; bildiğiniz üzere ne kadar vekalet ücreti tahsil edersek edelim alacağımız belli, bir üst limit var (7.000TL kadar) asla bu üst limitin üzerinde kurum avukata ödeme yapmıyor. Bu durumda zaten hakkımın tamamını almamış olan bir avukattan verişen sınırlı vekalet ücreti geri istenebilir mi?

Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.

saygılarımla,

Alıntı: Yazan kordelya Asıl sorun (bize iletildiği kadarı ile) bu tahsil edilip de geri ödenen vekalet ücretleri daha sonra kurumun avukata rücu etmesi ile avukattan geri istenebilir mi? ...bir üst limit var (7.000TL kadar) asla bu üst limitin üzerinde kurum avukata ödeme yapmıyor. Bu durumda zaten hakkımın tamamını almamış olan bir avukattan verişen sınırlı vekalet ücreti geri istenebilir mi?

659 sayılı KHK'nin 14/2 maddesine göre avukata ücret, tahsil edilen avukatlık ücretlerinin toplamından ödenir. Bu nedenle sorunuza iki olasılığa göre yanıt vermek gerekiyor:

1- Limit nedeniyle avukatın alamadığı sair ücretler var ise elbette bir davada geri ödenen avukatlık ücreti avukattan da geri istenemez. Aksi halde limitle belirlenen ücretten daha az ödeme yapılmış olur.

Öte yandan, bu yıl karşı tarafa geri ödenen miktar gelecek yıla sarkan ücretlerin toplamından düşülebilir. Böylelikle gelecek yıl limit dolmazsa idarenin zararı olmaz.

2- Limitini doldurmamış olan avukatın aldığı ücret ise geri istenebilir diye düşünüyorum. Tahsil edilmemiş veya geri verilmek zorunda kalınmış bir ücretten avukata ücret ödenmesi mümkün olmaz.

Saygılarımla

Sayın Armağan Konyalı;

cevabınız için çok teşekkür ederim.

saygılar,

selam site ahalisi bende bir soru soracağım kamu avukatıyım vekalet ücretleri için ödemeyenler hakkında ilamlı takibe başlayacağız ancak takipleri asıla mı vekile mi yapmalıyız.açıkçası müvekkilin borcu biliyorum ama vekil varken asıla tebligat çıkarmak sıkıntı olur mu??? eşimdi vekile çıkaralım dersem kalkıp asıl borçlu benim kalkıp neden vekile çıkarıldı deyip şikayet yoluna mı giderler naparlar bilemedim varmı bu konuda kesin net çözümü olan yardım ediiinnn!!!!

Sevgili meslektaşım..Vekalet ücretini, tabiki vekilden değil davacı veya davalı asıldan talep etmelisiniz.Vekil neden vekalet ücretinin muhatabı olsun ki...

Alıntı: Yazan avçabri takipleri asıla mı vekile mi yapmalıyız.

Vekil ile takip edilen davalar sonucunda açılacak takipler asıl borçlu gösterilerek açılır ama vekile tebliğ edilir.

Aşağıda sunulan adresler yardımcı olur umudundayım:

Tıklayınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=3688

Ayrıca bakınız:
http://www.istanbulbarosu.org.tr/kar...e_tebligat.pdf
VEKİL İLE TAKİP EDİLEN İŞLER • VEKİLE TEBLİGAT
ÖZET: Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat yapılmasıgerekir. İcra emrinin
vekile değil asile tebliğ edilmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle borçlu asile
gönderilen tebligat işlemi iptal edilmelidir.
Y.12.HD E: 2010/15248 K: 2010/28616 T: 2.12.2010
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen
tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden
daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlular hakkında ilama dayalı olarak icra takibi başlatılmış,
borçlular vekili, icra emrinin vekil yerine borçlu asillere tebliğ edilmesinin usul ve
yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine
başvurmuş, mahkemece, borçluların icra emrinin geri bırakılması gibi taleplerinin
olması halinde, bu taleplerini de aynı şikayet dilekçesinde yapma imkanları olduğu
halde, bunun yapılmadığı, şikayet dilekçesinde ileri sürülen bu sebebe bağlı olarak
icra emrinin iptal edilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11, Avukatlık Kanunu’nun 41 ve HUMK’un 62 ve
68. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması
zorunludur.
Takip dosyasında icra emrinin vekil yerine asillere tebliğ olunması anılan yasa
hükümlerine aykırıdır. Vekile çıkarılmış bir tebligat bulunmadığına göre usulsüz
tebliğ ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Yasası’nın 32. maddesinin somut olayda
uygulama yeri de bulunmamaktadır.
O halde mahkemece borçlu asillere çıkartılan icra emri tebliğ işleminin iptaline
karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle şikayetin reddine dair hüküm tesisi
isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının
yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’un 428. maddeleri
uyarınca (BOZULMASINA), 02.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın Meslektaşlarım, kamu kurumunda avukat olarak görev yapmaktayım.2014 yılının haziran ayında doğum yapmak suretiyle yasal izne ayrıldım. Malumunuz olduğu üzere DMK 104 üncü maddesi ile F) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz" hükmüne yer verilmektedir.
Kurum 2015 yılı vekalet ücretinin ödenmesi sırasında düzenlediği tahakkuk fişine tarafıma yer vermeyerek vekalet ücreti ödemesini yapmamıştır. Kuruma ait yönergemizde bir nevi usul ve esaslar da "Emanet hesabından kısmen veya tamamen ödeme yapılacak personelin dağıtıma esas cari yılda Hukuk Müşavirliğinde fiilen en az 6 ay çalışması zorunludur. Bu süreye her türlü izin ve sağlık raporları dahil değildir" hükmü yer almaktadır.

Buna göre şahsım 2014 yılı için 30 mayıs ta görevden ayrılmam dolayısıyla 6 aylık çalışma şartını yerine getirmemiş sayılmaktayım. Buna binaen tarafıma ücret ödenmemiştir.

*Ancak biz kamu çalışanları vekalet ücretlerimizi maaşlarımız gibi peşin olarak almaktayız. Dolayısıyla cari yıl 2015 yılında kurum avukatları olarak bir önceki yılın ücretini değil hesapta yer alan paradan cari yıla ilişkin ödeme almaktayız.
şu durumda;
*şahsıma 2015 yılı vekalet ücretini ödemeyen idare " doğum izninizde geçen süre 6 aya eklenemediğinden veremeyiz" ifadesinde haklı mıdır?

* haklı ise çelişki değil midir? zira 2015 te 2014 yılına ait parayı veriyorum diyor.oysaki cari yıl 2105 tir.
yardımlarınız için şimdiden çok teşekkürler

Cari yıla ilişkin peşin olarak ödeme yapılması doğru bir uygulama değil havuzda yeterli miktar bulunduğundan böyle bir uygulama yapıyorlar muhtemelen ama altı ay tamamlanmadan ayrılma durumunda rücuan tahsilat vs gündeme gelecektir. 2015 yılı içinde fiili olarak altı ay görev yaparsanız limit dahilinde vekalet ücretini alabilirsiniz. 2015 yılı sonunda havuzda yeterli miktar varsa %55 lik kısımla karşılanamayan vekalet ücretinizi buradan alabilirsiniz.

2014 yılı için ise bilindiği gibi tahsil ettiğiniz %55 lik kısım için 6 ay çalışma şartı yoktur. Bu miktarın süre şartı olmadan limit dahilinde size ödenmesi lazım. Ancak eksik kalan kısım olursa %40'a başvuru yapılabilir .2014 senesi içerisinde de fiilen 6 ay çalışmadığınızdan %40 lık kısımdan hak talep edemezsiniz diye düşünüyorum.

Bu tür sorunlarla karşılaşmamak için mümkün olduğu kadar kendimiz vekalet ücreti tahsil ederek %55lik kısımdan limit dahilnde vekalet ücreti almamız daha iyi olur.