Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anne İsminin Tashihi - Mezar Açma-DNA Karşılaştırması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-03-2007, 23:09   #1
Turkmen

 
Varsayılan Anne İsminin Tashihi - Mezar Açma-DNA Karşılaştırması

Muris A resmi nihaklı eşinin (B) oldukça yaşlı ve hasta olması nedeniyle gayri resmi olarak (C) ile evleniyor. Murisin ilk eşi Bden iki çocuğu var. C ile evliliğinden ise 6 tane...Fakat bu altı çocuğun ilk 3'ü (aynı zamanda müvekkiller) ilk eş olan B'nin vefatından önce doğmuş ve resmi nikahlı eş o olduğu için B nin üzerine yazılmıştır. Sonraki 3 çocuk ise aslına uygun olarak anneleri C nin üzerine kayıt edilmiştir. Bu durum çocuklarca bilindiği gibi tüm köy halkınca da bilinmektedir.Şu an için muris A, ilk eş B ve ikinci eş C de ölüdür. C nin ölümü üzerine, mirasın bölüşülmesi amacıyla taraflar bir araya geliyor ve aralarında anlaşmazlık çıkıyor. Akabinde C nin sonradan olan 3 çocuğu veraset ilamını alıyor ve yukarıda belirtilen durumdan dolayı C nin mirasçıları olarak sadece sonraki 3 çocuk gösteriliyor. Bu aşamada biz de veraset ilamının iptali ve nüfusta anne ismi tashihi davası açtık. Yargılama sırasında dinlenen tüm tanık beyanları ile yapılan kolluk araştırması iddialarımızı tamamen doğruladı. Fakat Mahkeme bu tür davalarda mirasçılığın tespiti için feth-i kabirin gerekli olduğunu ve bunun yapılmadan kabul kararının verilmeyeceğini belirtti. Bunun üzerine yapılan tüm araştırmalara rağmen ikinci eş C nin mezar yeri tespit edilemedi. Bu nedenle dava halen sürüncemede..
Sorum şu;
Olaydaki gerek tanık beyanları ve gerekse kolluk araştırma sonucu lehimizde olmasına rağmen bu tür bir davada feth-i kabir mutlaka gerekli midir?
Veya bu olayın çözümünde başkaca uygulanacak bir yol var mıdır?
Olaya uygun Yargıtay kararı mevcut mudur?
İlginiz için teşekkürler... </I>
Old 15-03-2007, 08:14   #2
A.Turan

 
Varsayılan

güzel bir soru
Old 15-03-2007, 13:16   #3
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

benim de buna benzer bir davam var.
ancak henüz tebligat aşamasında.
ikinci eşten olan iki çocuk ilk eş adına kaydediliyor.
nüfus kaydının düzeltilmesi davası açtık.müvekkil adına kayıt yapılan ilk eş.
nüfus müdürlüğü bunun nesep davası olduğunu ileri sürerek annenin dava açma yetkisi olmadığından bahisle itirazda bulundu.

bu tarz davalarda davalı itiraz ederse DNA testi zorunlu oluyor imiş!
ilerleyen aşamalarda karşılaşacağımız duruma göre burada sonucu paylaşacağım.
kolaylıklar dilerim.
Old 15-03-2007, 20:53   #4
Nuriye Değer

 
Varsayılan

Sulh hukuk mahkemesinde açılan verasetin iptali davası,asliye hukuk mahkemesinde açılan anne adı tashihi davasını bekletici mesele yapacaktır.Anne adı tashihi her türlü delil ile ispatlanır.Anne baba bir kardeşler arasındada DNA testi yapılabilir.Davacı ile davalılardan kan tükrük,kıl örneği alıabilir. Sadece birazdaha zahmetli ve masraflı bir testtir. Mahkeme DNA incelemesini şart koşmayabilir.Bu tür davalara çok sık rastlanmaktadır.Emsal karar bulursam eklerim
kolay gelsin
Old 15-03-2007, 22:41   #5
Av. Yasin ÖZÇELİK

 
Varsayılan

Davanız kamu düzenine ilişkin olduğundan mutlak ve net çözüme ulaşılması gerektiğinden büyük ihtimalle DNA testi şart olacaktır bence.
Old 08-07-2013, 13:55   #6
L'avocat12

 
Varsayılan Davanın sonucu ?

Alıntı:
Yazan Turkmen
Muris A resmi nihaklı eşinin (B) oldukça yaşlı ve hasta olması nedeniyle gayri resmi olarak (C) ile evleniyor. Murisin ilk eşi Bden iki çocuğu var. C ile evliliğinden ise 6 tane...Fakat bu altı çocuğun ilk 3'ü (aynı zamanda müvekkiller) ilk eş olan B'nin vefatından önce doğmuş ve resmi nikahlı eş o olduğu için B nin üzerine yazılmıştır. Sonraki 3 çocuk ise aslına uygun olarak anneleri C nin üzerine kayıt edilmiştir. Bu durum çocuklarca bilindiği gibi tüm köy halkınca da bilinmektedir.Şu an için muris A, ilk eş B ve ikinci eş C de ölüdür. C nin ölümü üzerine, mirasın bölüşülmesi amacıyla taraflar bir araya geliyor ve aralarında anlaşmazlık çıkıyor. Akabinde C nin sonradan olan 3 çocuğu veraset ilamını alıyor ve yukarıda belirtilen durumdan dolayı C nin mirasçıları olarak sadece sonraki 3 çocuk gösteriliyor. Bu aşamada biz de veraset ilamının iptali ve nüfusta anne ismi tashihi davası açtık. Yargılama sırasında dinlenen tüm tanık beyanları ile yapılan kolluk araştırması iddialarımızı tamamen doğruladı. Fakat Mahkeme bu tür davalarda mirasçılığın tespiti için feth-i kabirin gerekli olduğunu ve bunun yapılmadan kabul kararının verilmeyeceğini belirtti. Bunun üzerine yapılan tüm araştırmalara rağmen ikinci eş C nin mezar yeri tespit edilemedi. Bu nedenle dava halen sürüncemede..
Sorum şu;
Olaydaki gerek tanık beyanları ve gerekse kolluk araştırma sonucu lehimizde olmasına rağmen bu tür bir davada feth-i kabir mutlaka gerekli midir?
Veya bu olayın çözümünde başkaca uygulanacak bir yol var mıdır?
Olaya uygun Yargıtay kararı mevcut mudur?
İlginiz için teşekkürler... </I>
Sayın Türkmen,
Davanızın sonucunu bizimle paylaşırmısınız. Fethi kabir yapılmadan karar verildi mi? Nüfus davaları her tür delille ispat edilir kuralı uygulandı mı?

İyi çalışmalar.
Old 08-07-2013, 13:57   #7
L'avocat12

 
Varsayılan Davanın sonucu ?

Alıntı:
Yazan Av.Elvan Akkaya
benim de buna benzer bir davam var.
ancak henüz tebligat aşamasında.
ikinci eşten olan iki çocuk ilk eş adına kaydediliyor.
nüfus kaydının düzeltilmesi davası açtık.müvekkil adına kayıt yapılan ilk eş.
nüfus müdürlüğü bunun nesep davası olduğunu ileri sürerek annenin dava açma yetkisi olmadığından bahisle itirazda bulundu.

bu tarz davalarda davalı itiraz ederse DNA testi zorunlu oluyor imiş!
ilerleyen aşamalarda karşılaşacağımız duruma göre burada sonucu paylaşacağım.
kolaylıklar dilerim.

Selam,

Davanız sonuçlandı mı? DNA testi yapıldı mı? bizimle gelişmeleri paylaşır mısınız?

İyi çalışmalar.
Old 08-07-2013, 17:33   #8
Turkmen

 
Varsayılan

Mahkemece DNA incelemesi yaptırılmasına karar verildi. Müvekkillerin ciddi bir meblağ tutan ücreti temin edememeleri nedeniyle -zabıta araştırma sonuçları ve tanık beyanları tamamen iddiamızı doğrular nitelikte olmasına ve hatta aksi yönde tek bir delil olmamasına rağmen- mahkemece davanın reddine karar verildi. Temyizde de sonuç değişmedi ve onama kararı verildi. Gerekçe de, bu tür davalar kamu düzenine ilişkin olup; DNA incelemesi mutlaka yapılması gereklidir şeklinde idi. Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dogum Yeri Tashihi madagaskar Meslektaşların Soruları 5 10-07-2012 13:54
SSK-Yaş tashihi Av. Bülent Sabri Akpunar Meslektaşların Soruları 4 08-06-2012 09:08
tapuda isim tashihi Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 24-02-2007 11:06
Hiv taşıyıcısı anne "kötü" anne midir? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 14 15-02-2007 16:34
İmar Kanunu 18.madde uygulaması ile Kamulaştırma İşleminin karşılaştırması Gürkan Çalışkan Meslektaşların Soruları 1 10-04-2006 23:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11655903 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.