Sigorta şirketinin rücu hakkı

Değerli meslektaşlarım müvekkilin kullanmış olduğu aracın aynası ile karşı taraftan gelmekte olan aracın aynası birbirine sürtüyor ne neticesinde karşı taraf kontrolden çıkarak su kanalına kaçıyor. Müvekkil kullandığı araç ile olay yerini terketmiştir. Kaza tutanağı da bu yöndedir. Kusura ilişkin herhangi bir ibare tutanakta yoktur. Karşı taraf savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde "arabaların aynalarının sürtmesi üzerine direksiyon hakimiyetini kaybedip su kanalına açtığını, kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını" beyan etmiştir. Sigorta şirketi kasko sigortalı araç için 18000 TL tazminat ödemiştir. Sigorta şirketi müvekkile "kusurunuza (%100) tekabül eden 18000 TL'yi 10 gün içerisinde ödemenizi rica ederiz) beyanını içeren bir mektup göndermiştir. Kaza tutanağında böyle bir kusur oranı söz konusu değildir. Ayrıca karşı tarafın savcılıkta ermiş olduğu ifadeye rağmen müvekkilden böyle bir tazminat istenebilir mi?

Merhaba.
Olay yerini terk tek başına kusurun tamamından sorumluluk sonucunu doğurmaz. Ancak, kimi durumda ispat yükünü ters çevirir. Dava konusu olur ise, Bilirkişi Heyeti ( makinacı-ulaştırmacı-sigortacı ) atanması aşamasında dosyanın İst.Tic. Mahk. gönderilmesini talep etmenizde yarar olabilir.
İyi Çalışmalar.
Not: Orada rapolanırsa; Zarar sorumlusunun ( müvekkilinizin ) poliçe ( eskime payı tenzil edilmemesi ) kloz gereği takılan ( bazı )yeni parça tutarlarından sorumlu olamayacağını aracın yaşına göre tenzili talebinde bulunun ( Her yaş için aracın bakım durumuna göre % 2 olabilir )

Sigorta şirketinin istemi TTK'nun 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir
Sigorta şirketi , kusurun tamamının müvekkilinizde olduğunu ileri sürerek istemde bulunmaktadır. Yargılama aşamasında kusur oranı saptanacaktır. İhbar mektubu ile ödeme yapmanızı tavsiye etmem. Hatta icra takibi yapılır ise itirazda dahi bulunabilirsiniz, itirazınız sonucunda açılacak itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına mahkum olmazsınız, zira alacak likit değildir, yargılamayı gerektirmektedir.
5237 sayılı TCK'nun 73/7. maddesinde aynen " Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz" hükmü mevcuttur. Şahsi haklarından açıkça vazgeçtiğini beyan etmeyen karşı tarafın şikayetten vazgeçmesi sonuca etkili değildir.
KOLAY GELSİN,İYİ ÇALIŞMALAR

Benim kafama takılan husus şu, diğer araç kaza tutanağı ile yetkili serviste aracını sizin müvekkilinizin zorunlu mali mesuliyet sigortasından neden yaptırmamış? Yada keza, kasko şirketi, zorunlu mali mesuliyeti yapan sigorta şirketine talebini iletmeli aynı şekilde.Müvekkilinizin zorunlu mali mesuliyeti mi yok??

Sn. ttufek.
Yanıtı benden beklemiyorsunuz ama kafanız daha fazla kurcalanması diye cevaplıyorum. Zarar görenin ZMMS dan talepte bulunması demek; Aracından eskime payı tenzilini kabul etmesi demek. Kaldı ki, Kasko sigortası var iken prosedürle niye uğraşsın...
İyi Çalışmalar.

Sayın Eskişehirli'nin görüşlerine aynen katılıyorum. Kasko sigortası rücuan tazminat isteminde bulunduğunda kendisine rücu talebi yöneltilenin kendi ZMMS sigortasına ihbar yapması ve sonuçta kendi kusuruna isabet eden zarar miktarını kendi ZMMS'na ödettirmesi mümkün.
İyi çalışmalar

Sn evo09 meslektaşların beyanlarına katılarak ayrıca belirttiğiniz gibi kusur durumu belli değilken kusurun tamamını karşı tarafa yönelterek bu tarz haksız taleplerde bulunan sigorta şirketini, ihbar mektubunu da dilekçe ekinize ekleyerek Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğüne şikayette bulunmanızı öneririm.