Tüketici hakem heyeti kararlarının icrası

Selamlar, İzmir İcra Mahkemesinden yakın zamanda verilen bir kararı aşağıda paylaşıyorum,kararla ilgili meslekdaşlarımın düşüncelerini merakla bekliyorum
..............
KARAR TARİHİ :09/06/2011 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davada dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜSÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili hakkında girigilen takipte, takibe konu borcun sebebi olarak gösterilen Bornova Tüketici Hakları Hakem Heyetinin 14/02/2011 tarih ve 2011/74 sayılı kararının ödeme emrine eklenerek taraflarına gönderilmediğini iddia ederek ödeme erarinin iptalini istemiştir.
Davalı vekili ise takibin ilamlı takip olduğunu ve takibe konu kararında daha önce davacı borçlu tarafa tebliğ edildiğini bu nedenle ayrıca ödeme emrine eklenmesine gerek olmadığını iddia ederek haksız açılar davanın reddini istemiştir.
Getirtilen takip dosyasının tetkikinde; borçlu aleyhine Bornova Tüketici Hakları Hakem Heyetinin 14/02/2011 tarih ve 2011/74 sayılı kararına dayanılarak takibe girişildiği, takip dayanağı hakem heyeti kararının kesinleştiğine dair herhangi bir şerhin ilgili kararda bulunmadığı görülmüştür.
Tüketici Hakem Heyeti Kararlarının icra takibine konulabilmesi için kesinleşmesi şarttır somut olayda takip dosyasına dayanak olarak ibraz edilen 14/02/2011 tarihli Bornova İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının kesinleşme şerhi olmadığı davalı yanca da dosyaya ibraz edilmediği gibi takip açılma aşamasında da kesinleşme şerhi olmayan ve kesinleştiği belli olmayan hakem heyeti kararınm takip konusu yapılmasınm usu ve yasaya aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından ve mahkememizce resen inceleme yapılacak konu olduğundan takibin iptaline dair agağıdaki karar verilmiştir.
Buna göre;
HÜKÜM:
Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca talebin KABULÜ ile, davacı açısından takibin iptaline,
Harç pepin almdığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacınm yapmış olduğu 41,90-TLyargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Miktar itibari ile kesin olmak üzere,evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi

'Tüketici Hakem Heyeti Kararlarının icra takibine konulabilmesi için kesinleşmesi şarttır..'

Tuketicinin korunmasi hakkinda kanunun 22.maddesi uyarinca ''Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir'' demektedir.Buna gore,ilgili mahkeme hukmu yukarida belirtildigi gibiyse ilama gore hakem heyeti kararlarinin icraya konulabilmesi icin kesinlesmesi gerekmektedir hukmu kanimca celismektedir.

Bende aynı kanaatteyim, Tüketici Hakem Heyeti Kararlarının ilamlı takibe konulabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığını düşünüyorum.
Esasında, İzmir gibi bir yerde İcra Mahkemesinin verdiği bu kararın açıkca hatalı olduğunu düşünüyorum (her ne kdar benim takibimi iptal etmiş olsa da
Mahkeme kararında hatalı noktaları saymak gerekirse bana göre öncelikle;

1) İlamlı takiplerde ödeme emri ekinde ilamın tebliğine gerek yoktur.Zaten Tüketici hakem heyeti tarafından tebliğ edilmiştir.

2) İcra Mahkemesi, davacı yan ödeme emrinin iptalini talep ederken re'sen araştırma yaparak takibin iptaline karar veremez ki HUMK m. 74 gereği taleple bağlılık ilkesine uymamıştır.

3) Tüketici Hakem Heyeti Kararlarının ilamlı takibe konulması için kesinleşmesine gerek yoktur. Kesinleştirilmesi gereken kararlar, bilindiği üzere sınırlı sayıdadır. Bunun dışındaki kararlarda kesinleştimeye gerek yoktur ' şeklinde hataların olduğunu düşünüyorum.Sizce??

Merhaba, iyi günler dilerim.

Ev gereçleri satan bir limited şirketi müvekkilim var. Taksitle satışlar yapmakta olduğundan, taksitlerini aksatan borçlular hakkında şartları gerçekleşirse ilamsız takip yapıyorum.

Bir dosyamızda asıl alacak miktarı, hakem heyeti sınırları içerisinde kalıyordu. Ancak ben müvekkilin tüzel kişi olması nedeniyle heyete değil Tüketici Mahkemesi'ne başvurdum. Mahkeme, uyuşmazlık miktarının heyetin görev alanına girmesi nedeniyle davayı reddetti.

Bunun üzerine heyete başvurduk, şikayetimiz kabul gördü ve talep ettiğimiz miktarca alacaklı olduğumuza karar verdi heyet.

Borçluya savunması için tebligat ulaşmışsa da Heyete bir savunma yapmamış.

Kararı aldık, ilamlı icra takibine konması mümkün. Ancak halihazırda yaptığım ve borçlunun itiraz ettiği bir ilamsız icra takibi var, ancak heyet bu itirazın iptaline ve takibin devamına şeklinde bir karar veremez.

Heyetten aldığım karar var ve yasa gereği bu kararı ilamlı takibe koyabilirim.

Bu durumda;

1) Benim borçlu hakkında yapmış olduğum "ilamsız takibi" kaderine terk edip peşini mi bırakayım?
2) Aldığım heyet kararını ilamsız takibi yaptığım İcra Müdürlüğü'ne götürsem, bu karar ile birlikte takibe devam et diyebilir miyim?
3) 2. sıradaki talebim (bana kalırsa) kabul görmez ise, heyet kararını ayrıca bir ilamlı takibe koyup, bu dosyadan alacağı tahsil edip, ilamsız takip dosyasını infaz mı edeyim?
4) Yasal faiz hesabı bu durumda ne şekilde ve hangi tarihten itibaren yapılmalıdır?

Bilgi sahibi olan meslektaşlarımdan fikirlerini ve konu hakkında bildikleri Yargıtay kararı varsa paylaşmalarını rica ediyorum.

meslektaşım HMK ya göre icra dosyaları birleştirilmesi yapılabiliyorsa (taraflar aynı olunca) bence ıslah da yapılabilir. yapmış olduğunuz icra i işlemi ıslah edilebilir. ayrıca, yasal fazi hakem heyetinin karar tarihinden itibaren olur iyi açışmalar

1) Benim borçlu hakkında yapmış olduğum "ilamsız takibi" kaderine terk edip peşini mi bırakayım?CVP ilamlı takip sonuçlanana ve zamanaşımı süresi dolana dek bu takibi bırakınız
2) Aldığım heyet kararını ilamsız takibi yaptığım İcra Müdürlüğü'ne götürsem, bu karar ile birlikte takibe devam et diyebilir miyim?(Hayır bunu icra müdürlüğü yapmaz)
3) 2. sıradaki talebim (bana kalırsa) kabul görmez ise, heyet kararını ayrıca bir ilamlı takibe koyup, bu dosyadan alacağı tahsil edip, ilamsız takip dosyasını infaz mı edeyim?(evet bu daha doğru bir yol)
4) Yasal faiz hesabı bu durumda ne şekilde ve hangi tarihten itibaren yapılmalıdır?(Yasal faiz ilamın karar tarihinden itibaren başlar)