Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İmzaya ve Borca İtiraz - tazminat ve para cezası- icra takibi - kesinleşme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-06-2012, 17:08   #1
tiryakim

 
Varsayılan İmzaya ve Borca İtiraz - tazminat ve para cezası- icra takibi - kesinleşme

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;

Müvekkilim senet borcundan dolayı borca ve imzaya itiraz edip davayı kazanıyor. İcra Hukuk Mahkemesi takip konusu alacağın yüzde 20 si olan 18.000,00 - TL tazminat ve takip konusu olan alacağın yüzde 10 ' u olan 9.000,00 - TL para cezasının tahsiline karar veriyor. Bu durumda toplam 27.000,00 - TL nin tahsili için icra takibi başlatmayı düşünüyoruz. Bu 27.000,00-TL lik alacak için icra takibi başlatabilmemiz için kararın kesinleşmesine gerek var mı ?
Karar kesinleşmeden icra takibi başlatabilirmiyiz ?

Teşekkürler...
Old 14-06-2012, 17:39   #2
parezer3447

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, ilamı icraya koymanız için kararın kesinleşmiş olmasının gerekmediği düşüncesindeyim ancak İİK. m. 68/7 hükmü, ''...alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur...'' demektedir. Bu durumda kanaatimce ilamı icraya koyduğunuzda alacaklı genel mahkemede dava açmışsa icranın tehirini talep edebilir
Old 14-06-2012, 19:41   #3
avukat48

 
Varsayılan

Kesinleşmeden takibe geçebilirsiniz meslektaşım. İcra hukuk mahkemesi kararlarına karşı tehir-i icra kararı alınmadığını biliyorum.
Old 14-06-2012, 20:33   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Ben icra takibi yapılabilmesi için kesinleşmesi gerekir diye düşünüyorum
Old 15-06-2012, 08:12   #5
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 1990/12-446
K. 1990/564
T. 7.11.1990
• OLUMSUZ TESPİT DAVASI ( Borçlunun Borçlu Olmadığını Tespit Ettirmesi )
• BORÇLUNUN BORÇLU OLMADIĞINI KANITLAMAK İÇİN AÇTIĞI OLUMSUZ TESBİT DAVASI ( Alınan ilam )
• TESPİT NİTELİĞİNDE HÜKÜM ( Borçlunun Borçlu Olmadığının Tespitiyle İlgili Alınan İlam )
• TAKİP KONUSU YAPILAMAMASI ( Tespit Niteliğinde Hüküm Neticesinde )
1086/m.443
2004/m.72
ÖZET : Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı olumsuz tesbit davası sonunda alınan ilamın davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığını hükme bağlayan bölümü bir tesbit niteliğinde olduğundan ayrı takip konusu yapılamaz.

DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; KAYSERİ İcra Tetkik Merciince davanın reddine dair verilen 4.10.1989 gün ve 724-907 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 9.4.1990 gün ve 1989/11290-4128 sayılı ilamı:

( ... İcra takibi menfi tesbit davası sonucu alınan, ancak henüz kesinleşmeyen ilama dayanılarak yapılmıştır. Takipteki alacaklı dayanak ilamda borçlu durumundadır. O ilamla hüküm altına alınan % 15 tazminatla mahkeme giderlerinin tahsilini istemektedir.

Borçlular kesinleşmeyen ilamın infaz edilemeyeceğini ileri sürerek takibe itirazda bulunmuşlardır.

Mercii hakimliği takip dayanağı ilamın HUMK.nun 443. maddesi kapsamı dışında kaldığından bahisle itirazı reddetmiştir. Oysa takip dayanağı ilam İİK.nun 72. maddesine göre alınmıştır. Bu husus kararın metninden anlaşıldığı gibi başlık kısmında da belirtilmiştir. İİK.nun 72/5 maddesine göre dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine, münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın % 15'inden aşağı olamaz.

Madde metninde icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi açıkça ilamın kesinleşmesine bağlanmıştır. Bu husus işin esasıdır, tazminat ve giderler ise esasın eklentileridir. İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre eklenti ve ayrıntıları da pek doğal olarak kesinleşmeden infaz olunamaz. ( Bkz. 12. H.D. 28.4.1980 tarih 2316- 3752 sayılı karar-Av. Talih Uyar, olumlu tesbit ve geri alma davaları-Sahife 24. Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku 988 Baskı-1. Cilt Sahife 554-555 ) Bu hususlar gözetilmeden itirazın reddine karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Borçlunun, borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı olumsuz tesbit davası sonunda alınan ilamın ( davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığını ) hükme bağlayan bölümü bir tesbit niteliğinde olduğundan ayrı takip konusu yapılamaz. Ancak, alınan ilamın ( borçlu yararına hükmedilen yargılama giderleri ve tazminata ilişkin ( bölümü ise ilamda yazılı miktarın davalıdan alınmasına ilişkin bir tahsil ( eda ) hükmü niteliğindedir. Bu sebeple ilamlı takibe konu yapılması gerekir. İİK.nun 72. maddesinin 5. fıkrasında işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlanmıştır. Tazminat ve giderler ise işin eklentileridir. İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre, eklentilerinin de kesinleşmeden infaz edilemeyeceği doğaldır. O halde Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 7.11.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Old 15-06-2012, 08:28   #6
kapgan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;

Müvekkilim senet borcundan dolayı borca ve imzaya itiraz edip davayı kazanıyor. İcra Hukuk Mahkemesi takip konusu alacağın yüzde 20 si olan 18.000,00 - TL tazminat ve takip konusu olan alacağın yüzde 10 ' u olan 9.000,00 - TL para cezasının tahsiline karar veriyor. Bu durumda toplam 27.000,00 - TL nin tahsili için icra takibi başlatmayı düşünüyoruz. Bu 27.000,00-TL lik alacak için icra takibi başlatabilmemiz için kararın kesinleşmesine gerek var mı ?
Karar kesinleşmeden icra takibi başlatabilirmiyiz ?

Teşekkürler...

%10 para cezası için kararda ''davalıdan alınıp davacıya verilmesine'' yazıyor mu acaba?
Old 15-06-2012, 08:44   #7
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kapgan
%10 para cezası için kararda ''davalıdan alınıp davacıya verilmesine'' yazıyor mu acaba?

hayır yazmıyor
Old 15-06-2012, 10:00   #8
yılmazkan

 
Varsayılan

Para cezası size ait değildir. Zaten mahkeme size verilmesine dair hüküm kurmamıştır. Para cezasını ilişkin herhangi bir takip yapmayınız.
Kötüniyet tazminatını icraya koymak için kararın kesinleşmesine gerek yoktur. İİK 169/a-5'e göre eğer alacaklı genel mahkemede dava açarsa tazminat ile para cezasının tahsili bu dava sonuna kadar ertelenecektir. Bu nedenle kararı icraya koymanız için kesinleşmesini beklemenize gerek yoktur.
Old 21-06-2012, 11:15   #9
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yılmazkan
Para cezası size ait değildir. Zaten mahkeme size verilmesine dair hüküm kurmamıştır. Para cezasını ilişkin herhangi bir takip yapmayınız.
Kötüniyet tazminatını icraya koymak için kararın kesinleşmesine gerek yoktur. İİK 169/a-5'e göre eğer alacaklı genel mahkemede dava açarsa tazminat ile para cezasının tahsili bu dava sonuna kadar ertelenecektir. Bu nedenle kararı icraya koymanız için kesinleşmesini beklemenize gerek yoktur.

icra hukuk mahkemesinde borca ve imzaya itiraz davasında verilen kötüniyet tazminatının kesinleşmeden icraya konulabileceği hakkında yargıtay ilamı ekleyecek meslektaşlarıma teşekkürlerimi borç bilirim...
Old 21-06-2012, 15:55   #11
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_yaseminceylan
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=11447

Bilginize.

Teşekkürler...Verdiğiniz linki inceledim ama kesin birşeye ulaşamadım. Verdiğiniz linktede kesin birşey yok ...yada ben göremedim
Old 27-06-2012, 15:07   #12
Av. Gül Kadı

 
Varsayılan

icra takibi yapabilirsiniz. karşı tarafın icra mahkemesinin kararını temyiz etmesi veya genel mahkemelerde dava açması takibinizi durdurmaz. KARARA KARŞI MENFİ TESPİT VEYA İSTİRDAT DAVASI AÇILMASI HALİNDE SADECE VERİLEN %10 PARA CEZASININ TAHSİLİ DAVA SONUNA KADAR TEHİR OLUNUR. O DA VERGİ DAİRESİNİN SORUNUDUR. BU ARADA PARA CEZASI KAMU LEHİNE VERİLMİŞTİR. YANLIŞLIKLA TAKİBE KOYMAYINIZ. "Değişik 1. cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.47) İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar."
Old 28-06-2012, 14:03   #13
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Şayet menfi tespit davası açılmasına kanun koyucu tarafından,'tazminatın ve para cezasının tahsilinin dava sonuna kadar ertelenmesi'sonucu bağlanmışsa,borçlunun menfi tespitten önce gideceği ilk yol olan icra mahkemesi kararının temyizine de aynı sonuç evleviyetle bağlanmalıdır.
Malumunuz olduğu üzere borçlunun menfi tespit davası açabilmedeki serbestisi, icra mahkemesi kararlarının kesin hüküm niteliğinde olmamasından kaynaklanmaktadır.Şu aşamada ortada daha kesinleşmiş bir icra mahkemesi kararı dahi yokken ve borçlunun temyiz sonucuna göre menfi tespit davası açma hakkı varken ve bu dava tazminatın ve para cezasının tahsilini durduracakken,borçluyu sırf menfi tespitten önce temyiz yoluna gitti diye cezalandırmanın doğru olmayacağını ve tazminatın şu aşamada takibe konu edilememesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu arada yukarıdaki benim görüşüm olup, tüm araştırmalarıma rağmen, İİK 170.maddesindeki tazminatın takibe konu edilebilmesi için kesinleşmesi gerekip gerekmediği ile doğrudan ilgili bir karara rastlayamadım.
Old 28-06-2012, 15:08   #14
Av. Gül Kadı

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/24327

K. 2006/869

T. 30.1.2006

• İTİRAZIN İPTALİ ( İlamının Hüküm Fıkrasının %40 İcra İnkar Tazminatı ve Vekalet Ücretiyle Yargılama Gideri Kısmı İlamlı Takibe Konması - Alınmış Bir Tehiri İcra Kararı Da Bulunmadığından İlam Kesinleşmeden Takibe Konulabileceği )

• İLAMIN HÜKÜM FIKRASININ İLAMLI TAKİBE KONMASI ( %40 İcra İnkar Tazminatı Ve Vekalet Ücretiyle Yargılama Gideri Kısmı - Alınmış Bir Tehiri İcra Kararı Da Bulunmadığından İlam Kesinleşmeden Takibe Konulabileceği )

• HÜKMÜN KESİNLEŞMEDEN TAKİBE KONMASI ( %40 İcra İnkar Tazminatı ve Vekalet Ücretiyle Yargılama Gideri Kısmı İlamlı Takibe Konması - Alınmış Bir Tehiri İcra Kararı da Bulunmadığından İlam Kesinleşmeden Takibe Konulabileceği )

1086/m.443

2004/m.36,67,364/3

ÖZET : Genel mahkemede verilen itirazın iptali ilamının hüküm fıkrasının %40 icra inkar tazminatı ve vekalet ücretiyle yargılama gideri kısmı ilamlı takibe konulmuş olup yukarıda belirtilen hükümler gereği ve alınmış bir tehiri icra kararı da bulunmadığından ilam kesinleşmeden takibe konulabilecektir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mahkemece itirazın borca yönelik olması ve icranın bu safhasında itirazın kısmen iptaline ilişkin ilamın henüz kesinleşmediği, mükerrer takip iddiaları da nazara alındığından sonuca etkili olacağı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

Bir mahkeme ilamının temyiz edilmiş olması ( HUMK.nun 443 ve İİK.nun 36. madde hükümlerine göre Yargıtay'dan icranın geri bırakılmasına dair karar getirilmedikçe ) ilamın icrasını durdurmaz. HUMK.nun 443/1 ve İİK.nun 364. maddesinin 3. fıkrasındaki "temyizinin satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz" hükmü, ... icra mahkemelerinin takip hukukuna ilişkin kararları için olup, bu hüküm ( İİK.nun 364/3 ) mahkeme ilamlarının ( ilamlı icra ) hakkında uygulanmaz ( Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sf.783 ).

Somut olayda genel mahkemede verilen itirazın iptali ilamının hüküm fıkrasının %40 icra inkar tazminatı ve vekalet ücretiyle yargılama gideri kısmı ilamlı takibe konulmuş olup yukarıda belirtilen hükümler gereği ve alınmış bir tehiri icra kararı da bulunmadığından ilam kesinleşmeden takibe konulabilecektir. Dosya kapsamından Kızılcahamam İcra Müdürlüğünün 17.12.2004 tarih ve 2002/342 sayılı talimat yazılarından da ihaleye itirazın olmadığı ve satışın kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, ihale bedelinin şikayetçi alacaklı kamu bankasına ödenmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 30.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-06-2012, 16:08   #15
yılmazkan

 
Varsayılan

Sayın Ömeroğlu, konuya farklı bir açıdan bakıp çok güzel bir değerlendirme yapmışsınız. Gerçekten kutlarım .
Ancak ana kural mahkeme kararlarının kesinleşmesi beklenmeden icraya konu edilebilmesi, istisna ise bazı kararların kesinleşmeye tabii olmasıdır. İcra hukuk mahkemesinin bu kararı bahsettiğim istisnalardan değildir. Alacaklı taraf lehine bir hüküm almakla tabiri caizse 1-0 öne geçmiştir. Hakkına kavuşmak için bir an önce devlet gücünü kullanması da hak arama hürriyeti ile hukuk devletinin bir gereğidir. Alacaklıyı bu konuda borçlunun açacağı davalara bağlı kılmak da mümkün olmamalıdır. Kaldı ki İİK 169/a-5'te 'cezanın ve tazminatın TAHSİLİ menfii tespit davasının sonucuna' bağlanmıştır. Aksi ile kanıttan yola çıkarsak sadece tahsilin erteleneceği hükme bağlanmış olmakla kararın kesinleşmesine gerek olmadan icraya konu edilebileceği sonucuna varırız.
Old 30-06-2012, 13:28   #16
Av. Gül Kadı

 
Varsayılan

burada 169 a- 5 in uygulama alanı yoktur. kambiyo senedine dayalı yapılan takipte imzaya itiraz neticesinde bir tazminat söz konusudur. 169 da bahsedilen şey tamamen borca itiraz konusuyla ilgilidir. saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kambiyo İmzaya İtiraz Borçlu Lehine % 20 Tazminat, Alacak Davası İİK Ahmet AHMETOĞLU Meslektaşların Soruları 5 14-05-2018 15:30
İmzaya itiraz ve %10 para cezası dursunal Meslektaşların Soruları 5 14-06-2012 19:32
Kambiyo İmzaya İtiraz Borçlu Lehine % 20 Tazminat, Alacak Davası Ahmet AHMETOĞLU Meslektaşların Soruları 5 22-02-2011 13:24
Mali Müşavir Ücret Sözleşmesine Dayalı İcra Takibinde İmzaya ve borca İtiraz Derya DEMİR Meslektaşların Soruları 8 14-12-2009 05:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08811808 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.