dava dilekçesi farklı-davalıya gönderilen dilekçe farklı

Değerli arkadaşlar; müvekkile bir taşınmaz için ecrimisil davası açılmış.Dosyaya bilirkişi raporu gelmiş.Ancak müvekkile gönderilen dava dilekçesi ile dosyadaki dava dilekçesi tamamen farklı.Müvekkil kendisine gönderilen dava dilekçesindeki taşınmaz hakkında davaya cevap vermiş ve yine kendisine gönderilen dava dilekçesindeki taşınmaz için delillerini sunmuş.Davacı taraf ise dava dilekçesinde bahsettiği taşınmaz için değil müvekkile gönderilen dilekçedeki taşınmaz için delil sunmuş ve o taşınmaz için keşif istemiş.Mahkeme ise davacının delil listesindeki taşınmaz için keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmamış.Mahkeme dava dilekçesinde bahsedilen taşınmaz için keşfe gelmiş.Ayrıca davacı tarafın aynı şekilde karışıklığa mahal vermiş olduğu taşınmazlar için bir başka asliye mahkemesinde ikame ettiği ve müracaata kalan bir başka dosyası daha var.O dosyada şu an derdest olan dosyanın içinde.Kısacası Müvekkil kendisine gelen dilekçeye göre savunmalarını yapmış ancak yargılama müvekkile gelmeyen dilekçedeki konuya göre devam ediyor.Müvekkil bunu ilk itiraz olarak da serdetmiş duruşmada.Sorum şu elinde bu olaya benzer yargıtay kararı olan arkadaşlar var mı?Ayrıca olayda kötüniyet olduğuna inanıyorum.tahminim odur ki; aslında davacı taraf aslında müvekkile gönderilen dilekçedeki taşınmazla ilgili dava açtı ve aynı dilekçeyi mahkemeye sundu ve fakat bir başka mahkemede aynı konuyla ilgili müracaata kalan dosyasını hatırladı bu sefer dava dilekçesini değiştirdi gibi.Bu durumdadavacı tarafın ve yazı işlerinin cezai sorumluluğu yok mudur?ne yapmamı tavsiye edersiniz.Teşekkürler

böyle bir olay başına gelen var mı acaba? Hakim davayı ret mi eder yoksa usuli işlemlerin yeniden yapılmasına mı karar verir?

Bu durumda davacı taraf kadar Yazı İşleri Müdürlüğü'nün ve Müdürlüğün amiri olarak Hakimin cezai sorumluluğu vardır diye düşünüyorum. Size öncelikle durumu ayrıntılı anlatır bir dilekçeyle Bakanlık Komisyonu'na bildirmenizi tavsiye ediyorum. Komisyon durumu inceleyip, gerekirse Bakanlığa bildirip disiplin incelemesi yapacaktır. Ayrıca şikayetinizle ilgili olarak durumu resen Savcılığa bildirecektir. Bundan sonuç alabileceğinizi düşünüyorum. Ben İcra dairesi'nde buna benzer bir olay yaşadım. O dönem Bakanlık Müfettişleri Adliyede inceleme yapıyorlardı ve durumu kendilerine bildirdim. Bana Komisyona ve kendilerine hitaben iki dilekçe yazmamı önerdiler. Sonrasında herşey resen komisyon ve müfettişler tarafından gerçekleştirildi.
Ancak benim olayımda görevli memur dışında karşı tarafa atfedilebilecek bir kusur yoktu. Sizin anlattığınız olayda ise davacı tarafın da bir hilesi mevcut. resmi mercileri yanıltmak kastı açıkça ortada, bu nedenle kendisininde sorumlu olacağı görülüyor. Ancak şikayetten sonra bence en büyük sorumluluk, dilekçeleri incelemeden işleme koyan görevlilerin olacaktır diye düşünüyorum.

Gerçekten çok ilginç bir durum.

Hukuk sistemimize göre dava dosyasındaki dilekçe esas alınmak zorunda. Zaten dilekçe de davalı sayısından bir fazla nüsha olarak hazırlanıp verilmek durumunda. Genel olarak davalılara gönderilen suretler aslı gibidir diye onaylanıyor. Sanırım bu da yapılmamış. Eğer bu yapılmışsa evrakta sahtekarlık oluşur.

Dilekçeyi birden fazla düzenleyerek vermek davacı yanın sorumluluğunda olduğundan bir cezai hüküm bulunacağını düşünüyorum Ancak sizin de ifade ettiğiniz gibi bir karışıklık sonucu bu durum oluştu ise davacının davasını tümden (dava dilekçesinden itibaren) ıslah ederek karışıklığı giderebileceğini düşünüyorum.

Gelişmelerden haberdar ederseniz sevinirim.

Saygılar