Hakaret Suçu Oluşmuş Mudur?

1)“O kadar küçülmüşsünüz ki ancak mesaj kutularına sığdırabiliyorsunuz gevelediğiniz şeyleri onun için artık kale bile almıyorum sizi canınız bilir ister öder ister ödemezsiniz dünya küçük elbet bir gün karşılaşacağız.”
2)”Kendinizi kandırmaktan başka ne biliyorsunuz allah aşkına benim için farketmez ne yapacağınız zaten bu kadar tutarsız davranan sizden başka biri tanımadıM böyle bir meslektaşım da olmadı.”
3)”...... Hanım acıtasyonu ve lütfen gerçek dünyaya dönün bakın hala doğru bildiğinizden geri kalmayıpolayları saptırıyorsunuz eğer gerçekten 33 bin olsaydı siz ne yapıp edip bunu bize öder biz de bu jest karşısında gereğini yapar size süre tanırdık ama konuştuklarınız hep laftaymış oysa neyse anlaşılan kaderinize razı olacaksınız siz bilirsiniz benden bu kadar.”
4)”Elinizdeki 3 kuruşla mı beni tehdit ediyordunuz daha fazla küçülmeyin gözümde lütfen”(Tehdit diye bahsettiği vekiledenim anlaşma olmayacaksa parayı iade edin şeklinde mesaj yazmış)

Yukarıda metin şeklinde sunduğum ve vekiledenimin cep telefonuna gelen ifadeler ile hakaret suçu oluşmuş mudur? Vekileden tarafından bu mesajları yazan şahsa aradaki bir alacak verecek ilişkisinin halli için yazılan mesajlar dışında en ufak bir tehdit hakaret içeren mesaj yazılmamıştır.

Bir avukattan başka bir avukata gönderilen mesajlar bunlar.

Yukaridaki metinden, vekil edeninize karsi, "hakaret" suçu islendigi açikca anlasilmaktadir. Eger ortada, "karsilikli hakaret" durumu yoksa; mahkemece, hakaret nedeniyle ceza tayini yoluna gidilecektir. Kolay gelsin...

Bu haliyle bakınca ben bir hakaret göremedim.

Ya da konuyu anlamadım; misal küçülme kelimesini neye karşılık yazmıştır?

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Bu haliyle bakınca ben bir hakeret göremedim. Ya da konuyu anlamadım; misal küçülme kelimesini neye karşılık yazmıştır?

Karşılıklı takip ettikleri bir alacak davasında 35 bine anlaşıyorlar.Avukat Hanım ve davalı müvekkili rakamı kabul ediyorlar.Ancak para diğer avukatın hesabına aktarılırken avukat hanım müvekkilinin 33 bini bulduğunu ve 2 bin için süre verilmesini anlaşmanın bozulmamasını talep ediyor hakaret eden karşı taraf(avukat)dün ne dediniz bu gün ne diyorsunuz güven kırıcı davranışlar bunlar cümlesinden sonra yazıyor yukarıdaki mesajları.Zaten sizde otuz üç binde yok olsa yatırırdınız bizi kandırdınız falan bunun üzerine avukat hanım 33 bini yatırıyor,olay bu.Tabi işin asıl dramatik kısmı para eksik iade ediliyor avukat tarafından anlaşma olmadığı halde karşılıklı süren ve halen devam eden(derdest kim kazanacak kim kaybedecek belli değil) davaların vekalet ücretleri kesilerek.
Şu açıklamayı da ekleyeyim soracağınızı düşündüm haklı olarak 35 bin tazminat davası zarar bedeli+kesintiyi yapan avukatın vekalet ücreti.Yani o dava için vekalet ücretini belki kesip gönderebilir ama meslektaşımızın yaptığı bu tazminat davasına paralel giden karşı dava+ceza davası vekalet ücretlerinin de kesilmesi!

"Küçülüyorsunuz" kelimesi hakaret kabul edilebilir zira aşağılama vardır;

Müvekkil sözünü tutmamış, 2 bin TL eksik yatıracak, meslektaşına dile getirmiş, süre istemiş...

Avukat: o kadar küçülmüşsünüz ki.....

Avukat müvekkili adına meslektaşına söz vermiş, sözünü tutmamış, "söz verdim ama 2 bin TL denkleştiremedik, 33 bin TL yatıracağız...

Avukat: O kadar küçülmüşsünüz ki......

Her iki ihtimalde de bence hakaret vardır; 2. ihtimalde her iki meselktaşımızın da hatası vardır...

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku "Küçülüyorsunuz" kelimesi hakaret kabul edilebilir zira aşağılama vardır; Müvekkil sözünü tutmamış, 2 bin TL eksik yatıracak, meslektaşına dile getirmiş, süre istemiş... Avukat: o kadar küçülmüşsünüz ki..... Avukat müvekkili adına meslektaşına söz vermiş, sözünü tutmamış, "söz verdim ama 2 bin TL denkleştiremedik, 33 bin TL yatıracağız... Avukat: O kadar küçülmüşsünüz ki...... Her iki ihtimalde de bence hakaret vardır; 2. ihtimalde her iki meselktaşımızın da hatası vardır...

Cep telefonu mesajlarını titizlikle tetkik ettim karşılıklı hakaret yok,tam tersi bayan meslektaşım anlaşma bozulmasın gerekirse 2 bin TL için çok kısa süreli senet verelim ya da bir iki gün izin verin parayı denkleştirelim şeklinde cevaplar yazmış.Karşılıklı hakaret yok.CEP TELEFONU MESAJLARINI NASIL DELİL FORMUNA SOKUYORUZ YANİ SUNUMA HAZIR HALE GETİRİYORUZ?Öncelikle nezaketen bu meslektaşımızı arayıp şikayet yoluna gitmek istemediğimizi küçük bir özürün bile bu sorunu çözebileceğini beyanla eksik yatırılan paranın iadesini talep edeceğim tabi ki.

Bu arada şifahen görüştüğüm ve görüşüne değer verdiğim bazı meslektaşlarım;mesajların bütününe bakarak bir sonuca varmak gerektiğini sarfedilen sözlerin daha çok serzenişte bulunma amacı güttüğünü ve eleştiri sınırları kapsamında kaldığını, hakaret kastı içermediğini ve bu yönde bir çok Yargıtay Kararı olduğunu beyan etmekteler.


2 bin TL yi temin edemediği ve 35 bin yerine 33 bin yatırıp eksik için nezaketle süre isteyen bir insana ve hele ki meslektaşına bir insan(avukat)niye küçülmüşsünüz deme gereği duyar sözünü elinde olmayan sebepler ile tutamayan ve müvekkilinin 35 bini tam olarak temin ettiğini düşünen ve buna göre söz veren bir avukat neden küçülmüş olmakla suçlanır.Küçülmüş olmak ne demektir?Anlamış değilim.

TÜRK DİL KURUMU KÜÇÜLMÜŞ OLMAK ANLAMI:

1)Değer ve onurunu azaltacak davranışta bulunmak.
2)Niteliği aşağı olan,
3)bayağı,
4)Geri aşamada.
5)Değersiz, önemsiz,
kalleşlik etmek , aldatmak,alçak ve zelil olmak anlamlarına geliyor ve nasıl hakaret olmuyor?

AVUKATLIK KANUNU MADDE 5. Avukat, yazarken de, konusurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat, hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.
AVUKATLIK KANUNU MADDE 6. Avukat, iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.
“Bu yükümlülük hem sözlü hem de yazılı savunma hakkını yerine getiren avukatın mesleğini icra ederken her aklına geleni söylememesini, düşüncelerini daha olgun bir biçimde dile getirmesini sağlamaya yöneliktir. Bu yükümlülük avukata mesleğini icra ettiği her anda olgun ve objektif bir biçimde hareket etme zorunluluğu da getirmektedir. Objektiflik ise yargının temelinde yatan bir olgudur. Avukat da yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmayı temsil ettiğine göre (Avukatlık Kanunu m.1/f.2) avukatta objektif olmak zorundadır. Objektiflik ilkesi ancak davanın konusu ile sınırlı ve inceleme ürünü olan söz ve yazılarla korunur.Bu nedenle avukat, mesleğiyle ilgili yazılarında ve sözlerinde belirli bir üslup düzeyini ve inceliğini korumakla yükümlüdür.
Avukatlar birbirleriyle olan münasebetlerinde ve vekalet vazifesi ifa ettikleri esnada avukatlık mesleğinin telkin ettiği doğruluk, zarafet, incelik ve meslektaşlık ruhuna uygun tutum ve davranış içerisinde bulunmak zorunluluğundadırlar. Bir meslektaşını küçük düşürücü herhangi bir beyan meslek icaplarına yakışmadığı gibi avukatlık sıfatına da uygun bir davranış şeklinde mütalaa edilemez.Avukat şahsi hareketler, karalamalar, sataşmalar ve diğer onur kırıcı ifadelerden kaçınmalıdır.
Avukat, yapacağı değerlendirmelerde, savunma hakkınıkullanılırken bu hakkın sınırlarını aşmamaya özen göstermelidir.

Birkaç yıl önce...

Karşılıklı vekalet alacağı olduğumuz bir dosyada, meslektaşım beni aradı ve icra takibi yapmayalım, banka hesaplarına yatıralım dedi.

Olur deyip, banka hesap numarasını mesaj olarak attım. O hesap numarasına bloke konulduğunu, yeni edindiğinde bildireceğini söyledi...

Meslektaşım dava alacağını ve avukatlık ücretimi anlaştığımız gibi banka hesabına yatırdı.

Meslektaşım kendi vekalet ücretini ise "anlaşmamıza rağmen" icra takibi yaparak, yargılama giderlerini talep etti. (ben kendisinden hesap numarası bekliyordum)

Üstelik bana rağmen tebligatı müvekkile yollamış. Müvekkil de aynı gün dosya borcunu kapatıyor ve beni durumdan haberdar ediyor. (müvekkilimin gözünde ne durumda olduğumu siz tahmin edin.)

Çok sinirlendim, önce bürosunu aradım. Sekreter "toplantıdaymış, çıktığında bildirecekmiş" sinir bozucu cevabı verdi...

Bir süre sonra cep telefonundan arıyorum cevap vermiyor, tekrar büroyu arıyorum, sekreter; "acilen çıktı, göremedim" dedi...

Yani, burnumdan dumanlar çıkıyor, gözlerimden ateş fırlıyor, ağzımdan çıkanları tahmin dahi edemezsiniz...

Brşkaç aramanın sonunda mesaj atıyorum; "3 kuruş için kırk takla atmanıza gerek yoktu, bugün tele cevap vermiyorsun yarın yüzüme nasıl bakacaksın ahlak... herif"

Bu hikayenin sonunda haksız olan ben oldum ve asıl ben avukatın yüzüne bakamadım, kırk kez özür dilemişimdir herhalde. Meslektaşım olgunluğu ile özür dilemenize gerek yok demişti...

Haksız çıkmamın nedenini yazmıştım ancak görünmedi, tekrar yazıyorum:

Meslektaşımın eşi, bizim anlaşmamızdan bihaber alacağı takibe koymuş, takibe koyulduğunu öğrenince, beni ofisi aramış birçok kez, bana ulaşmamış, bunun üzerine icra ile elde edeceği ek ücretleri benim daha haberim olmadan hesabıma yatırmış.

Anlayacağınız, meselktaşım hata yapmış ancak hemen telafi etmek için elinden geleni yapmış, iletişimsizlik yüzünden, hem birçok laf söyledim, hem kendimi küçük düşürdüm...

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Birkaç yıl önce... Karşılıklı vekalet alacağı olduğumuz bir dosyada, meslektaşım beni aradı ve icra takibi yapmayalım, banka hesaplarına yatıralım dedi. Olur deyip, banka hesap numarasını mesaj olarak attım. O hesap numarasına bloke konulduğunu, yeni edindiğinde bildireceğini söyledi... Meslektaşım dava alacağını ve avukatlık ücretimi anlaştığımız gibi banka hesabına yatırdı. Meslektaşım kendi vekalet ücretini ise "anlaşmamıza rağmen" icra takibi yaparak, yargılama giderlerini talep etti. (ben kendisinden hesap numarası bekliyordum) Üstelik bana rağmen tebligatı müvekkile yollamış. Müvekkil de aynı gün dosya borcunu kapatıyor ve beni durumdan haberdar ediyor. (müvekkilimin gözünde ne durumda olduğumu siz tahmin edin.) Çok sinirlendim, önce bürosunu aradım. Sekreter "toplantıdaymış, çıktığında bildirecekmiş" sinir bozucu cevabı verdi... Bir süre sonra cep telefonundan arıyorum cevap vermiyor, tekrar büroyu arıyorum, sekreter; "acilen çıktı, göremedim" dedi... Yani, burnumdan dumanlar çıkıyor, gözlerimden ateş fırlıyor, ağzımdan çıkanları tahmin dahi edemezsiniz... Brşkaç aramanın sonunda mesaj atıyorum; "3 kuruş için kırk takla atmanıza gerek yoktu, bugün tele cevap vermiyorsun yarın yüzüme nasıl bakacaksın ahlak... herif" Bu hikayenin sonunda haksız olan ben oldum ve asıl ben avukatın yüzüne bakamadım, kırk kez özür dilemişimdir herhalde. Meselktaşım olgunluğu ile özür dilemenize gerek yok demişti... fs b..

Hukuk Fakültesinde öğrenciyken medeni hukuk ve ceza hukuku derslerinde geçen ve hocalarımızca çokca zikredilen bir kavram vardı ve beni güldürürdü.Kavram şu idi;(Medeni Hukukta)orta derece zekaya sahip-makul insan- ölçütü bu kavramın ceza hukukunda doktrindeki adı ise reasonable doubt(makul şüphe ölçütü) idi.Bugün biraz da eğlenmek için orta derece zekaya sahip-makul insan- olarak şeçtiğim bir kişiye)9küçülmüşsünüz ifadesinden ne anladığını sordum) CEVAP ŞU İDİ:Yani 65 kilodan 45 kiloya düşmüşsünüz ne kadar da küçülmüşsünüz gibi bir anlam çıkaramadım anladığım ne kadar alçalmışsınız gibi bir şey dedi.Güldüm ve işime devam ettim şikayet etmeyi düşünmüyoruz.

Sonuç kısmı görünmemiş, siz alıntılayınca farkettim, yazıya ekleme yaptım...