Şidetli geçimsizlik mi? Evlenmenin iptali mi?

Değerli meslektaşlar, müvekkil 6 aylık evli, bu evliliği ailesi onaylamadığı için kaçmış kaçtıktan sonra nikahlanmış.Ancak müvekkil evliliği süresince eşi aşırı kıskançlığı,her gün içki içmesi,uyuşturucu kullanması,müvekkili dövmesi,ona iftira atması,hakeret etmesi,müvekkilin hastalığı ile ilgilenmemesi, evlilik birliğinin ihtiyaçalarını karşılamaması ,zorla ilişkiye girme,ters ilişki vs.ve bütün bu maddi olguları hiç kimseye söylememesi için tehdit, korkutma ya maruz kalmış. Müvekkilin eşinin tehdit ve korktumaları nedeniyle birde ailesinin onaylamadığı biriyle kaçarak evlendiğinden onalara karşı mahçubiyeti nedeniyle hiç kimsye birşey söylememiş bu arada yaşadığı tehdit ve korku ve stres nedeniyle 2aylık hamileliğini doktor kontrolunde zorunlu olarak sona erdirmek zorunda kalmış.Müvekkil 1 aydan itibaren babasının evinde kalıyor eşi hala telofonla arayarak rahatsız ,tehdit ediyor buna ilşkin ilgili merciilere şikayetleri mevcut.Ayrıca evlenmeden önce müessir fiil suçu işleyip bu suç dolayısıyla ceza hükmü verildiğini yine evlenmeden önce hırsızlık suçu isnadıyla ceza yargılaması geçirdiğini ceza dosyasının şu anyargıtayda olduğunu yeni öğreniyor.
1)Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmak istiyoruz ancak yukarıda anlattığım maddi olguların bir kısmı tanık beyanları ile ıspatlaya biliriz sizce talebimizin kabulu için bu yeterli midir?
2)Eşin evlenmeden önce hüküm giydiği suç ve halen yargıtayda olan ceza dosyası nedeniyle vasıfta yanılmaya dayalı evlenmenin iptali davası açabilir miyiz ?

Sayın meslektaşım, bu durumda yanılmaya dayalı iptal davası açılamayacağını düşünüyorum. Zira MK 149.'da sayılan hallerin somut olaya uymadığı kanısındayım. Ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası açılabilir.

Sayın akrd61,dosyanızın durumu evliliğin iptalini gerektirici sebeplerden çok şiddetli geçimsizlik sebeplerini ön plana çıkarmış olduğu kanatindeyim.Evlilik sürecinin kısa olması boşanma sürecini normalde uzatsada müvekkilinizin yaşadığı olaylar uzun süreci de kıssltıcaktır.
saygılarımla

Ben de şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası açılması gerektiğini düşünüyorum. Geçimsizliğe sebebiyet veren olaylar tanık anlatımları ile ispatlanılabilir.

Her iki durumda da ortaya çıkan huhuhi sonuçlar aynı olucağından dolayı müvekkiliniz için hangisi daha hızlı şekilde sonuçlanıcak ise o yolu tercih etmenizi tavsiye ederim.
Evlilk birliğinin sarsılması vs. gibi sebeplerden dolayı boşanma ile kazanılacak olan tazminat, nafaka, vs. , evliliğin iptali ile de kazanılabiliyor.

Sizce en çabuk ve en az zarar hangisinde varsa onu tercih ediiniz.

Değerli meslektaşlar, müvekkilin eşi müessir fiilden hüküm giymiş ayrıca hırsızlık dan dolayıda yargılaması yapılmış ve ceza almış dosyası şu anda temyizde müvekkil bu durumu yeni öğreniyor ve eşinin bu durumu onu rahatsız ediyor eşinin önceden var olan şiddet eğilimleri evlendikden sonrada devam etmesi bu evliliği eş için çekilmez bir hale getiriyor.
1)Biz ceza dosyalarındaki gerekçeli kararları delil gösterip vasıfta yanılma nedeniyle evlenmenin iptali davası açsak evlenmeyi daha çabuk sonuçlandıra bilirmiyiz.Zira şiddetli geçimsizlik nedeniyle açabileceğimiz davayı tanık beyanlarıyla ıspatlaya biliyoruz,adli tıp raporu var ancak raporda bir şey yok gözüküyor ancak müvekkilin almış olduğu darbe sonucu hala ağrıları devam ediyor yani adli tıpta düzgün muayene yapılmamış .Evlenmenin iptali davsında ise mahkeme kararlarını delil göstereceğiz bu karalar tanık beyanlarına nazaran daha güçlü delil niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Sizin düşünceniz nedir acaba ?

Alıntı: Yazan akrd61 Değerli meslektaşlar, müvekkil 6 aylık evli, bu evliliği ailesi onaylamadığı için kaçmış kaçtıktan sonra nikahlanmış.Ancak müvekkil evliliği süresince eşi aşırı kıskançlığı,her gün içki içmesi,uyuşturucu kullanması,müvekkili dövmesi,ona iftira atması,hakeret etmesi,müvekkilin hastalığı ile ilgilenmemesi, evlilik birliğinin ihtiyaçalarını karşılamaması ,zorla ilişkiye girme,ters ilişki vs.ve bütün bu maddi olguları hiç kimseye söylememesi için tehdit, korkutma ya maruz kalmış. Müvekkilin eşinin tehdit ve korktumaları nedeniyle birde ailesinin onaylamadığı biriyle kaçarak evlendiğinden onalara karşı mahçubiyeti nedeniyle hiç kimsye birşey söylememiş bu arada yaşadığı tehdit ve korku ve stres nedeniyle 2aylık hamileliğini doktor kontrolunde zorunlu olarak sona erdirmek zorunda kalmış.

Sayın akrd61,
ortada aldatma(yanıltma) yoksa, saydığınız sebeplerden ne herbiri tek başına ne de hepsi toplu olarak, evliliğin iptali için yeterli sebeplerdir benim düşünceme göre. Medeni kanunun 149.cu maddesine denk düşen Alman ve İsviçre düzenlemeleri yanılma yerine kasıtlı olarak yanıltma kavramını kullanıyor. Saydığınız sebepleri evliliğin iptali için yeterli sebep olarak kabul edersek evliliklerin yarısının belki de daha fazlasının iptali gerekir bence.

Evliliğin iptali için açacağınız bir davanın red edileceği düşüncesindeyim.

Saygılarımla

Sn meslektaşım,
Evliliğin iptali müessesesi bu durumda işletilebilir(kanımca).Bunun tamamen takdiri bir konu olacağına inanıyorum.Zira hakim delilleri serbestçe inceler.Olayda anladığım kadarıyla tmk149.md kapsamında deliller mevcut ve pek tabii bu deliller ispatı zor subjektif delillerdir.
Ancak medeni hukukta zarar görenin zararının çok şiddetli olması gerekmediğinden hareketle burada da iptali istenen evliliğinin müvekkiliniz tarafından yanılmaya dayalı olduğunun şiddeti önemli değildir.Var olduğu önemlidir.
Kısacası en ufak şüpheyi hakim değerlendirecektir.
Bence evlilik iptal edilebilir durumdadır.

Sayın meslektaşlarım peki burada terditli olarak her iki dava da açılamaz mı?