Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Menfİ Tespİt Davasi GÖrevlİ Mahkeme Hatir Çekİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-01-2010, 18:26   #1
ALAMUT

 
Varsayılan Menfİ Tespİt Davasi GÖrevlİ Mahkeme Hatir Çekİ

Selamlar. Müvekkil ŞİRKET, davalı ŞİRKET'e 3 parça halinde toplamda 50 bin TL bedelli çek veriyor. Müvekkil şirket aleyhine ciro edilen banka tarafından icra takibi başlatılıyor. Biz davalı şirketi davalı göstererek borçsuzluğumuzun tespitini talep edeceğiz.
1- alacaklı bankayı davalı göstermediğimiz halde icra dosyasında borçsuzluğumuzun tepitini isteyebilirmiyiz?
2- davayı hangi mahkemede açacağız? davalı da davacı da şirket. Ticaret MAhkemesi mi? İcra Hukuk mu? Asliye Hukuk mu?
tşklerimi sunuyorum. saygılar
Old 23-01-2010, 20:33   #2
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Sayın ALAMUT,

1- Alacaklı iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edileceğinden kendisine herhangi bir dava yönlendiremeyeceğiniz kanaatindeyim. Yapacağınız en mantıklı davranış borcun ödenmesidir.

2- Görevli Mahkeme, dava konusunu oluşturan çeklerin ticari evrak olmaları nedeniyle Ticaret Mahkemesidir.B ulunduğunuz yerde Ticaret Mahkemesi bulunmaması halinde, Ticaret Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğinde açabilirsiniz.
Old 24-01-2010, 12:09   #3
ALAMUT

 
Varsayılan tşk

ticaret mahkemesi olduğundan eminmiyiz üstadım. miktar yüklü ücreti vekalete mahkum olmayalım. icra hukuk olabilir mi?
Old 24-01-2010, 12:32   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ALAMUT
ticaret mahkemesi olduğundan eminmiyiz üstadım. miktar yüklü ücreti vekalete mahkum olmayalım. icra hukuk olabilir mi?

Gönderme kararı verilirken vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir diye düşünüyorum. Koyulaştırdığım kısmı okumanızı öneririm.

T.C.

YARGITAY

İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU

E. 1966/12

K. 1967/3

T. 24.4.1967

<H4>

</H4>DAVA : Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde Türk Ticaret Kanunu`nun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca mahkemelerce iş sahası yönünden verilen gönderme kararları ile birlikte bir taraf lehine hükmolunan vekalet ücretine ilişkin kararların temyiz kabiliyeti bulunup bulunmadığı hakkında Ticaret Dairesinin 17.1.1959 tarih ve 2058/2096 sayılı ve 26.4.1966 gün ve 64/3472- 2100 sayılı kararlarını havi ilamları arasında hasıl olan içtihat uyuşmazlığının ve bu hususta dairede beliren iki ayrı görüşün halli Ticaret Dairesi Başkanının 21.6.1966 tarih ve 66/194 sayılı yazısı ile istenilmiş olmakla toplanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Kısmı Genel Kurulunda durum görüşüldü:
KARAR : Türk Ticaret Kanunu`nun 5 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca bir yerde Ticaret Mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4 üncü maddesi uyarınca ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır. Aynı maddenin 3 üncü fıkrası gereğince de münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde ileri sürülebilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur. Ancak davanın mahiyetine göre uygulanması gerekli usul ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
Ticaret Kanunu`nun hükümet tasarısının gerektici sebeplerinde ise ( II/11-c ) iş sahasına ilişkin iptidai itirazın kabulü halinde gönderilen mahkemenin davaya bakmaya mecbur olduğu ve gönderme kararının ancak dava hakkındaki esas kararla beraber temyiz olunabileceği hükmün aslında doğru olması halinde sırf iş sahası hakkındaki usulsüzlük yüzünden bozulamayacağı, iptidai itirazın kabulü veya reddine ait kararın ancak esas hükümle beraber temyiz olunabileceği belirtilmiştir. Gerek 5 inci maddenin metninden ve gerekse gerektirici sebeplerdeki yazılardan iş sahasına ait kararların kesin olduğu açık olarak anlaşılmakta olup esasen bu hususta dairede bir içtihat ayrılığı bulunmamaktadır.
Ancak; gönderme kararıyla telifi kabil olmayan nihai nitelikte bir hükmün ittihazı halinde bu nihai hükmün müstakilen temyiz kabiliyeti olup olmadığı hakkında içtihat ayrılığı belirmiştir. Ticaret Dairesince son defa oyçokluğu ile beliren içtihat 26.4.1966 tarih ve 54/3472-2101 sayılı ilamda belirtildiği üzere gönderme kararları nihai karar niteliğinde olmadığı gibi muhakeme masrafı ve vekalet ücretinin ilamın teferruatından olduğundan, bu kabil kararlar görevsizlik kararları sayılamayacağından ve İcra ve İflas Kanununda açıklanan ilam vasıfını haiz olmadığından icra kabiliyeti bulunmadığı cihetle kararın temyiz kabiliyeti olmadığı yolundadır. Bu görüş, kanun koyucunun işlerin uzamaması için 5 inci madde mucibince gönderme kararlarının kesin kararlardan olması ve temyiz kabiliyeti bulunmaması hakkında güttüğü gayeye uygun gibi görünmekte ise de; 7.1.1959 tarihli daire kararında açıklandığı gibi gönderme kararının niteliğine tamamen yabancı olan ve onunla bağdaşması mümkün bulunmayan nihai bir hükmün bu kararla birlikte ittihazı halinde mezkur nihai hükmün müstakilen temyiz kabiliyeti olduğunun kabulü gerekmiştir. Gerçekten mahkemelerin gönderme kararı yanında verecekleri birtakım nihai ve icrası kabil kararların müstakilen temyiz edilmemesi bir takım karşılıklara ve hakların ziyaına sebebiyet verebilecektir. Gönderme kararlarında muhakeme masrafı ve avukatlık ücretinden bahsedilmemesi gerekirken zuhulen bunlara hükmedilmiş ise kararın bunlarla ilgili kısmı nihai hüküm niteliğinde olacaktır. Bu sebeple gönderme kararları meyanında nihai mahiyette verilen kararların müstakilen temyiz kabiliyeti bulunduğuna dair dairece verilen 17.1.1959 gün ve 2058/2169 sayılı kararın doğru olduğunun kabulü gerekir. O kısmın temyiz edilmesi halinde kararın bir örneği ile temyiz dilekçesi ve ona verilen cevabın Yargıtaya gönderilmesi ile yetinilmesi ve dosyanın gönderme kararı gereğince mahkemesine sekvedilmesi halinde gecikme şeklinde ileri sürülen mahzurlar ortadan kalkabilir.
SONUÇ : Türk Ticaret Kanunu`nun 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca verilen gönderme kararının mahiyetine yabancı olan ve gönderme kararı ile telifi kabil bulunmayan nihai hüküm niteliğindeki avukatlık ücretine de hükmedilmiş ise o kısmın müstakillen temyiz kabiliyeti olduğuna, 24.4.1967 tarihinde, birinci görüşme ve oylamada üçte ikiyi aşan çoğunlukla karar verildi.
AYKIRI GÖRÜŞLER
N. Ülgenalp:
Esasla birlikte temyizi kabildir.
K. Coşkunoğlu, K. Gürçay, V.H. Edgü, K. Reisoğlu, S.E. Ağalar, A.S. Çebi, S. Çetintaş:
Nihai kararla birlikte kabili temyizdir.
İ. Gürsoy:
3. sahifenin sonunda "o kısmın temyiz edilmesi" ile başlayan bölümünün kaldırılması oyundayım.
Ş. Altan, N. Kütükçüoğlu:
Nihai kararla birlikte kabili temyizdir oyundayız.
Old 24-01-2010, 20:26   #6
Av.Serkan DAĞDEVİREN

 
Varsayılan

1-icra hukuk mahkemesinde açılacak davada ileri sürebileceğiniz talepler borcun olmadığı,talik edildiği yada zamanaşımına uğradığı yönünde olacaktır.Bunlara dair yazılı belge ibraz etmediğiniz sürece İTM de açılacak davadan olumlu sonuç alamayacağınız kanaatindeyim.

2-takip alacaklısı 3.kişi için ileri süreceğiniz defiler "mutlak defi" olmadığı sürece 3.kişinin yani bankanın iyiniyeti korunacaktır.

3-menfi tespit davası genel mahkemede ikame edilmelidir.tarafların tacir konumları ve dava konusu uyuşmazlığın ticaret kanununda yazılı çeklerden olması sebebiyle bu dava niteliği itibariyle mutlak ticari davalardandır.TTK 4 ve 5.mad.
Dolaysıyla borçlu olmadığınızın tespiti yönünde açılacak davayı ticaret mahkemesinde ikame etmeniz gerekiyor.

3-Bulunduğunuz yerde ticaret mahkemesi yok ise asliye hukuk mahkemesi davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacaktır.

4-davanın yanlış yerde açılmasından dolayı (ticaret mahkemesi yerine asliye hukukta..) iş bölümü itirazı ile karşılaşır ve bu talep mahkemece kabul görürse dosya gönderme kararı ile dosyayı görevli mahkemeye gönderecektir.Bu durumda yani gönderme kararı verilmesi halinde ise vekalet ücretine hükmedilmiyor.şu kadar ki vekalet ücretine hükmedilcek olsa dahi bu ücret maktu bir ücret olup, nisbi değildir.

5-Sonuç olarak ikame edeceğiniz davada çeke karşı ileri süreceğiniz borcun olmadığı yönündeki iddianın YAZILI BELGE İSPAT EDİLMESİ gerekli ve zorunludur.çekin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak nitelikte yazılı bir belge ibarz edemediğiniz takdirde davanın sizin lehinize sonuçlanması çok zor.

Dolayısıyla siz bu davayı açmadan evvel elinizde neler var öncelikle onların değerlendirmesini yapın.zira, ispat külfeti sizin üzerinizde ve işiniz oldukça zor.Bu nedenle eliniz kuvvetli değilse bu davaya girmeyin ve ödemeyi yapın derim.

saygılarımla
Old 24-01-2010, 22:37   #7
ALAMUT

 
Varsayılan Cevap

Arkadaslar ilginiz ve cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Gönlünüze göre inşallah
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hacİz İhbarnamesİne KarŞi Menfİ Tespİt Davasi gtz Meslektaşların Soruları 3 13-08-2011 21:00
Ana Para İpoteĞİ-menfİ Tespİt Davasi Kadir COŞKUN Meslektaşların Soruları 5 05-06-2010 10:55
Menfİ Tespİt Davasi &alacak Davasi av.murat kılıç Meslektaşların Soruları 2 25-01-2010 11:02
İkİncİ Menfİ Tespİt Davasi AÇilabİlİr Mİ? ALAMUT Meslektaşların Soruları 8 06-12-2009 12:17
Menfİ Tespİt Davasi ZamanaŞimini Keser Mİ? kum Hukuk Soruları Arşivi 17 29-10-2006 23:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,16591191 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.