Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırma Bedeli ödenmemiş taşınmaz...........

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-02-2010, 16:44   #1
Avukat halil

 
Varsayılan Kamulaştırma Bedeli ödenmemiş taşınmaz...........

1977 yılında Tedaş müvekkilin sahip olduğu tarlaya kamulaştırmasız el atıyor.1978 yılında kamulaştırma işlemlerine başlıyor.Bedel tespiti yaptıktan sonra,ilgili bedeli müvekkilin hesabına göndermek üzere A şehrindeki bankaya parayı yatırıyor.Fakat bedel müvekkilin bağlı bulunduğu ve Tedaş tarafından gönderilen ihbarnamede belirtilen bankaya gelmediği gibi,bedel müvekkil tarafından alınamamıştır.

Tedaş 2009 yılında ilgili taşınmaz için tapu tescili davası açtı.Bizde karşı dava olarak kamulaştırmasız el atma-bedel davası açtık.

Sormak istediğim;
1-Kamulaştırma işlemleri tamamlanmış mıdır?
2-Bedeli alamayan müvekkil için 20 yıllık zamanaşımı sözkonusumudur?
3- El atma tarihinde tarla olan yer şu an arsa niteliğindedir.Bedel tespiti yapılacaksa arsa mı tarlamı olarak yapılacak?
Saygılarımla....
Old 05-02-2010, 17:17   #2
krizantem

 
Varsayılan

1) Bedel yatırılmadığıiçin kamulaştırma yapılamamıştır.
2) Zaman aşımı söz konusu değildir.
3)Önemli olan, el atma tarihi değil, mahkemece yapılacak olan tesbit esnasında taşınmazın o anki niteliğidir.
Not : Ayrıca geriye dönük olarak 5 yıllık ecrimisil bedelini de talep edebilirsiniz...Kolay gelsin..
Bir başka husus ; TEDAŞ ben bedeli tesbit etmiştim, parasını da bankaya yatırdım diyemez çünkü bedel için " kabul " gerekir...
Old 05-02-2010, 21:31   #3
Avukat halil

 
Varsayılan

Teşekkürler cevabınız için.Fakat yine belirtmekte fayda var ki el atma tarihi 1977.Bu tarihte el atılması cevaplarınızı değiştirir mi?
Old 06-02-2010, 00:28   #4
Hak Hukuk

 
Varsayılan Kamulaştırmasız Elatma ve Hak Düşürücü Süre

Dava konusu taşınmaza 1977 yılında elkonulduğuna göre, sorunuzun can alıcı noktası, “aradan 20 yıl geçtiği için artık dava açma hakkının düşüp düşmediği”dir. Gerçekten 2942 S. Kamulaştırma K.nun 38. Maddesi bu hususta önemli bir engel iken, 2003 yılında Anayasa M.nce iptal edilmiştir. İptal kararından sonra, “2003 yılından önce 20 yıllık süresi dolmuş taşınmazların akıbeti ne olacak” sorusunun cevabı halen çözüme bağlanmamıştır. Bunun nedeni, birbirleriyle çelişen “Türkiye’nin bütçe imkanları”, “AİHM baskısı”, “Mülkiyet hakkının kutsallığı”, “Anayasa Mahkemesinin kararlarının geriye yürümezliğinin sınırı nedir” kavramlarıdır.
Old 06-02-2010, 11:55   #5
armegedon23

 
Varsayılan

Dava konusu taşınmaz ile ilgili kamulaştırmasız el atma davasına devam ediniz. Ayrıca vakit kaybetmeden ecrimisil davası açarak müvekkilinizin hak kaybına uğramasına en gel olun. Zira 5 yıllık ecrimisil zamanaşımı Kamulaştırmasız el atma davası ile ortadan kalkacaktır.
Old 07-02-2010, 02:10   #6
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Her ne kadar; Hak Hukuk arkadaşımız, bu konunun çözüme kavuşmadığını belirtmekte ise de, aşağıda sunduğum Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere bu konuda net bir düzenleme getirilmiştir.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/11446
K. 2007/11564
T. 5.7.2007
• KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA ( 20 Yıllık Hak Düşürücü Süre Anayasa Mahkemesi'nce İptal Edildiği - İptal Kararından Önce Gerçekleşerek Kazanılmış Hak Statüsünü Elde Eden Durumlar İçin İptal Kararının Etkili Olmayacağı )
• ECRİMİSİL ( İptal Kararından Önce Dolmuş Olan 20 Yıllık Hak Düşürücü Süre Dikkate Alınarak Artık Mülkiyetin Davalı İdareye Geçtiği Kabul Edilmeli ve İdare Aleyhine Ecrimisile Hükmedilmemesi Gerektiği )
• ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARI ( Kamulaştırma Yasasının 38. Maddesinde Belirlenen 20 Yıllık Hak Düşürücü Sürenin İptal Edildiği - İptal Kararından Önce Gerçekleşerek Kazanılmış Hak Statüsünü Elde Eden Durumlar İçin İptal Kararının Etkili Olmayacağı )
• KAZANILMIŞ HAK KAVRAMI ( 20 Yıllık Hak Düşürücü Süre Anayasa Mahkemesi'nce İptal Edildiği - İptal Kararından Önce Gerçekleşerek Kazanılmış Hak Statüsünü Elde Eden Durumlar İçin İptal Kararının Etkili Olmayacağı )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Anayasa Mahkemesi'nce İptal Edildiği/İptal Kararından Önce Gerçekleşerek Kazanılmış Hak Statüsünü Elde Eden Durumlar İçin İptal Kararının Etkili Olmayacağı - Kamulaştırmasız Elatma )
4721/m. 705/2
2942/m. 38
ÖZET : Kamulaştırma Yasasının 38. maddesinde belirlenen 20 yıllık hak düşürücü süre, Anayasa Mahkemesi'nin 04.11.2003 tarihinde yayımlanan kararıyla iptal edilmiştir. Ancak, iptal kararından önce gerçekleşerek kazanılmış hak statüsünü elde eden durumlar için iptal kararının etkili olacağından söz edilemez. Bu nedenle, iptal kararından önce dolmuş olan 20 yıllık hak düşürücü süre dikkate alınarak, artık mülkiyetin davalı idareye geçtiği kabul edilmeli ve idare aleyhine ecrimisile hükmedilmemelidir.

DAVA : Dava dilekçesinde 231.000.00 YTL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili; müvekkiline ait olup, davalı tarafından kamulaştırma yapılmaksızın el konulan ve yol yapılan Alibeyköy 24 parsel sayılı taşınmaza vaki müdahalenin men'i ile 231.000,00 YTL ecrimisilin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; 1638,60 metrekarenin 20 yıldır fiilen yol olduğunu, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 1306 metrekare için davacının satın alma tarihi olan 08.09.2000 tarihinden davanın ıslah tarihine kadar olan dönem için 8.729.18.200 lira, 2460 metrekareye ise el koyma tarihi olan 01.08.2002 den ıslah tarihine kadar 11.263.771.560 lira olmak üzere toplam 19.992.929.760 lira ecrimisile hükmedilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, dosya içeriğinden dava konusu taşınmazın 1306 metrekareye 1980 yılında yol yapılmak suretiyle kamulaştırılmaksızın fiilen el konulduğu anlaşılmaktadır.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinde yazılı 20 yıllık hak düşürücü süre, Anayasa Mahkemesi'nin, 4.11.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 10.4.2003 gün ve 2002/112 Esas, 2003/33 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinde öngörülen yirmi yılık hak düşürücü süre geçirildiğinden, davacının mülkiyet hakkı sona ermiş, taşınmaz, artık tesisi yapan davalı idarenin mülkiyetine geçmiştir.

Olayda, gerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705/2. maddesi, gerekse 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38.maddesi uyarınca davalı idare yararına gerçekleşmiş ve tamamlanmış hukuki durum söz konusu olup, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından etkilenmeyeceği açıktır.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının ilke olarak Resmi Gazetede yayımlandıkları tarihten itibaren ve geleceğe dönük olarak hüküm ve sonuç doğuracağı unutulmamalıdır. Bu nedenledir ki, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce, iptal edilen yasa kuralına dayanılarak, davalı idare yararına kazanılmış mülkiyet hakkının Anayasa Mahkemesi kararından etkilenmeyeceği, kuşku ve duraksamadan uzaktır. Daha açık anlatımla Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının, iptal edilen yasa kuralına dayanılarak daha önce davalı yararına gerçekleşen kazanılmış hakka etkili olması olanaklı değildir. ( HGK.25.5.2005 tarih ve 288-352 )

Şu hale göre 1306 metrekarelik kısım için yirmi yıllık hak düşürücü süre iptal kararından önce dolduğundan; Yerel Mahkemece taşınmazın, bu kısmı için de ecrimisile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kamulaştırmasız elatma 1977'de yapıldığına göre ve Yargıtay kararına göre, Anayasa Mahkemesi'nin kanun maddesini iptal tarihi olan 2003 itibariyle 20 yıllık hak düşürücü süre dolmadığından, açtığınız dava doğrudur. Hatta asıl alacağa (kamulaştırmasız el atma tazminatına)el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi bile talep edebilirsiniz diye düşünüyorum.
Old 07-02-2010, 11:39   #7
Hak Hukuk

 
Varsayılan Kamulaştırmasız Elatma ve Hak Düşürücü Süre

Yukarıda "Arama" kısmına (m 38 ) yazıp aradığımızda bu husustaki tartışma başlıkları önümüze gelmektedir.Yine, 16.01.2010 tarihli "Hukuk Haberleri" nde yer alan bir haber de buradaki tartışmanın halen devam etmekte olduğunu göstermektedir.
Old 07-02-2010, 12:52   #8
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sunduğum Yargıtay kararı çok açık değil mi Sayın Hak Hukuk?
Old 07-02-2010, 15:48   #9
armegedon23

 
Varsayılan

Kamulaştırmasız el atma davalarında el atma tarihinden itibaren faize hükmedilmemektedir. Ayrıca sayın dervişoğlunun gösterdiği karar gereği 20 yıllık zamanaşımı dolmuştur. Burada Tedaş tarafından taşınmazın bütününü kapsayacak şekilde bir el atma varmı yokmu ona bakın. Müvekkilinizin hangi tarihe kadar taşınmazı kullandığıda önemlidir bu konuda. Taşınmazın bütününü kapsayacak şekilde bir el atma yok ise davanızı kazanacağınızı düşünüyorum.Saygılar.
Old 07-02-2010, 16:22   #10
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Pardon, yanlış bir hesaplama yapmışım. 1997 tarihi itibariyle hak düşürücü süre doluyor. Bu durum karşısında; davayı kazanma ihtimaliniz düşük görünüyor.
Arkadaşlar tekrar hatırlatma gereği duyuyorum. 20 yıllık süre zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süredir. İkisi çok farklı lütfen bu hususa dikkat edelim.
Old 07-02-2010, 22:12   #11
Hak Hukuk

 
Varsayılan Aİhm

Sayın Yıldızoğlu, uygulama yazdığınız gibi şu anda. Ancak konumuzla ilgili AİHM'e götürülen davalar olduğu, THS.nin 16.01.2010 tarihli Hukuk Haberleri bölümünde bahsedilen yasama faaliyetinden anlaşılacağı üzere, uygulama dışında orta bir yol arandığı, yani tartışmanın devam ettiği, zayıf da olsa uygulamanın değişebilme ihtimalinden söz edilebileceği açık.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırma Bedeli Ve Faiz Jeanne D'arc Meslektaşların Soruları 16 18-03-2015 14:22
kamulaştırma ve tapusuz taşınmaz kurthukuk41 Meslektaşların Soruları 1 21-07-2010 22:29
kamulaştırma bedeli av.mansur Meslektaşların Soruları 2 29-06-2009 14:26
Kamulaştırma Bedeli bahar_ankara Hukuk Soruları 2 10-03-2009 12:15
kamulaştırma bedeli şaban güler Hukuk Soruları Arşivi 1 12-02-2002 00:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08273411 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.